Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/282 E. 2020/346 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/282 Esas
KARAR NO:2020/346 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/05/2019
KARAR TARİHİ:17/07/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil Şirketin yerinde üretim, taşıma yemek, tabldot yemek üretimi hizmeti verdiğini, borçlu şirkete yemek hizmeti verdiğini ve bu hizmet karşılığında fatura tanzim ettiğini, borçlu tarafından düzenlenen faturalara itiraz edilmediğini, davalı şirketin cari hesap borcunu ödememesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, Davalı Şirketin Cari Mutabakat Mektubu ile takip konusu borcu kabul ettiğini, açıklanan nedenlerle davalının adma kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarına dava değerince ihtiyaten haciz kararı verilmesine, itirazın iptaline, takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak bölümüne ticari temerrüt faizine, % 20 den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve ücreti vekaletin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde Davacı Şirket ile Müvekkil çalışanları için yemek hizmeti alındığını, son dönemlerde yemek kalitesinin düşmesi neticesinde çalışmanın sonlandığını, müvekkil şirketin davacıyla arasındaki kesilen fatura bedellerini ödediğini, Davacının iddia ettiği gibi müvekkil şirketin borcunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddini, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle % 20 den az olmamak üzere müvekkil şirket lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın, davacı şirket iş yerinde üretim, tablot yemek üretimi hizmeti uyarınca cari hesap alacağının bulunup bulunulmadığı var ise fatura alacak hakkının ne kadar olduğu, hesap mutabakatının sağlanıp sağlanmadığı, ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı, itirazın iptali , kötü niyet tazminatı ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza uyap sisteminden sunulan ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 95.538,34 -TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir … tarafından verilen 15/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; incelenen davacı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı şirketin Ticari Defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 19.03.2019 itibariyle Davalı Şirketten 94.813,60 TL alacağının bulunduğu, Takip tarihi itibariyle İşlemiş Faiz Miktarının 724,74 TL olarak hesaplandığı, Davacının takip talebinde talep etmiş olduğu Faiz Miktarı ile aynı olduğu, İncelenen davalı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davalı şirketin Ticari Defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 19.03.2019 itibariyle Davacı Şirkete 94.813,60 TL borcunun bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, Somut uyuşmazlıkta; davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde tüm borca, faize ve fer’ilerine itiraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Davacı şirket, davalı şirkete 16.02.2019 tarihinde cari hesaplarının 94.813,60 TL borç bakiyesi verdiğine dair cari hesap mutabakatı mektubu göndermiş ve akabinde davalı şirket tarafından kaşe ve imza atılmıştır. Taraflar arasında cari hesap ekstreleri de mutabakat mektubu ile uyumlu gözükmektedir. TTK 94/2 maddesi uyarınca cari hesaba ilişkin davalı şirketin süresinde bir itirazının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 94.813,60 TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle açılan davanın asıl alacak yönüyle kabulüne karar verilerek, takip öncesi işlemiş 724,74 TL faiz alacağının harçlandırılmadığı davaya konu edilmediği tespit edilerek taleple bağlı kalınarak işlemiş faiz alacağı hükme esas alınmamış ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Bu doğrultuda davalı şirket alacağı ticari defter kayıtları doğrultusunda belirleyebilecek durumda olup alacak likittir ve icra inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
HUAK 18/A-14. Fıkrası ;”Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri uyarınca görüşmelerin sonlandığı son anlaşmazlık tutanağı düzenlendiği ve arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: …sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 06/05/2019 tarihli … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı taraf aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-)Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KABULÜ ile, …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 94.813,60 TL alacak üzerinden aynen DEVAMINA,
2-) Asıl alacağın % 20’si oranındaki 18.762,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 12.957,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-) Alınması gereken 6.476,72 TL harcın peşin alınan 1.141,49 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 5.335,22 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.141,49 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 119,45 TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 900,00.-TL, 44,40 .-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.070,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
😎 Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/07/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır