Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/281 Esas
KARAR NO : 2020/341
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 16/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP; davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 6102 sayılı Kanunun “Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Düzenleme ve Denetleme Yetkisi ” başlıklı 210. Maddesinin 3. Fıkrasında “(3) kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemlerde veya bu yönde hazırlıklarda ya da muvazaalı iş ve faaliyetlerde bulunduğu belirlenen ticaret şirketleri hakkında , özel kanundaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca , bu tür işlem , hazırlık veya faaliyetlerin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde fesih davası açılabilir ” hükmüne , 6102 sayılı Kanun’un 210. Maddesine dayanılarak çıkartılan ticaret şirketinin Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca bu tür işlem hazırlık veya faaliyetlerin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içinde fesih davası açılabilir” hükmüne 6102 sayılı Kanun’un 210. Maddesine dayanılarak çıkarılan ticaret şirketlerinin Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca denetlenmesi hakkında yönetmeliğin 9. Maddesinin 3. Fıkrasında ise ” (3) ticaret şirketlerinin, kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemlerde veya bu yönde hazırlıklarda ya da muvazaalı iş ve faaliyetlerde bulunduğunun bakanlık denetim elemanlarınca tespit edilmesi halinde bakanlıkça fesih davası açılabilmesi için inceleme raporu düzenlenir” düzenlemesine yer verildiğini, yukarıda yer verilen hükümlerden de anlaşılacağı üzere mezkur maddelerde ticari şirketlerin yürütecekleri işlemlerde kamu düzenine veya 3. Kişilere zarar vermek veya aldatmak yönünde eylemlerde bir başka deyişle muvazaalı fiillerinin bulunması halinde bakanlıklarınca bu şirketlerin tüzel kişiliğinin sona ermesi için fesih davası açılabileceği hususu düzenlendiğini, bilindiği üzere muvazaa genel olarak ” tarafların 3. Şahıslardaki aldatmak maksadıyla fakat kendi gerçek iradelerine uymayan ve aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmeyen bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmaları ” olarak tanımlandığını, bu kapsamda bakanlıklarınca müfettişi Kerim Karatamir tarafından yapılan incelemelerde davalı şirketin kamu düzenini bozucu işletmenin varlık nedenine aykırı ve 3. Kişileri aldatıcı nitelikte muvazaalı ticari iş ve işlemlerinin bulunduğunun anlaşılması nedeniyle söz konusu şirketin belirtilen mevzuat kapsamında feshedilmesi gerektiğini belirterek açıklanan nedenler ile resen göz önüne alınacak nedenler ile davalı şirket hakkında fesih taleplerinin kabulüne , yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı adına duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş davalı taraf duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava: davacı tarafından davalı aleyhine TTK ‘nın 210/ son maddesine dayalı olarak şirketin feshi istemi ile dava açılmıştır.
Ticaret Bakanlığı müfettişi Kerim Karatamir tarafından hazırlanan 10/04/2019 tarihli ve 411-C/01 sayılı inceleme raporu ve ekleri, …Ticaret Sicil Müdürlüğünün 04/07/2019 tarihli yazı ile bildirilen davalı şirketin ticaret sicil dosyası ve bilirkişi raporu davamızın delillerini oluşturmaktadır.
Toplanan delillerden de anlaşılacağı üzere davacı taraf TTK ‘nın 210/ son maddesinde yapılan düzenleme ile ” kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemlerde veya bu yönde hazırlıklarda yada muvazaalı iş ve faaliyetlerde bulunduğu belirlenen ticari şirketler hakkında, özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca bu tür işlem, hazırlık ve faaliyetlerin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içinde fesih davası açılabilir ” davalı şirketin faaliyetlerini kamu düzenine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Davacı taraf dayanak olarak bakanlık müfettişlerinin hazırlamış olduğu 10/04/2019 tarihli inceleme raporunu ileri sürmüş mahkememizce şirketin ticaret sicil kayıtları ile ilgili dosya getirtilmiş , dava dosyası uzman bilirkişi heyetine sevk edilmiş bilirkişinin düzenlemiş olduğu 12/02/2020 tarihli mahkememizce de benimsenen raporda açıklandığı gibi, davalı şirketin bir e-ticaret sitesi üzerinden gerçekleştirilen mesafeli satış sözleşmelerinin tüketicileri mağdur ettiği anlaşılmaktadır. Mağdur olan ve şikayette bulunan tüketicilerin ” …com” veya …com.tr” adlı online alış veriş sitelerinden yapmış oldukları alışverişler için akdetmiş oldukları mesafeli satış sözleşmeleri kapsamında cayma haklarını kullanmalarına izin verilmediği , cayma hakkı kullanılan hallerde bedelin iadesinin iç veya mevzuatta düzenlediği şekil ve sürede gerçekleştirilmemesi , sözleşme ve ön bilgilendirmenin eksik olması, sözleşme düzenlenip bedel ödenmemesine karşın stoklarda görülen ürünün iç veya süresinde gönderilmemesi, tüketicilerin ürün bedellerinin satıcı hesabına aktarılmasına onay verilmemesine rağmen satıcı hesabına aktarım yapılması hususunda yoğun şikayetler bulunduğu, kamu düzenine aykırı yapılan işlem ve faaliyetlerde devamlılık gösterildiği yine…Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Bürosunun 09/03/2018 tarih ve … muhabere sayılı yazında davalı şirket hakkında birden fazla soruşturma bulunduğunun bildirildiği ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığının 08/07/2019 tarihli yazısında 18/07/2014 tarihinde Şişli adresinde faaliyet gösteren şirketin 31/10/2015 tarihinde yeni adresinin bulunmaması nedeniyle resen terk ettiğinin tespit edilmiş olduğu göz önüne alındığında , davalı şirketin TTK ‘nın 210/son uncu maddesinde açıklanan kamu düzenine ve işletme konusuna aykırı işlemlerde bulunduğu yine muvazaalı iş ve faaliyetlerde bulunduğu sabit olduğundan açılan fesih davasının kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE ,
Bu sebeple halen … Ticaret Sicil Müdürlüğünün…sicil no ile kayıtlı bulunan 19 Mayıs Mahallesi … Caddesi No: …Şişli/İstanbul adresinde bulunan …LİMİTED ŞİRKETİ ‘nin TTK ‘nın 210. Maddesi uyarınca FESHİNE,
Kararın ticaret sicil gazetesinde TESCİL VE İLANINA,
2-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 54,40 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davacı yana karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/07/2020
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır