Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/272 E. 2023/238 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/272 Esas
KARAR NO : 2023/238
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2019
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması yargılaması neticesinde;
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket Haziran 2013 tarihinden itibaren davalı … A.Ş.’nin …’de bayiliğini yaptığını ve bu bayilik kapsamında davalıya ait ürünlerin … ilinde satış ve pazarlama faaliyetlerini yürüttüğünü, müvekkili ile davalı şirket arasında son olarak “2016 Bayilik Sözleşmesi” akdedildiğini, bu sözleşme müvekkil şirket tarafından imzalanarak davalıya gönderildikten sonra davalı tarafından müvekkile imzah olarak geri gönderilmediğinden, müvekkili şirketin elinde bulunan imzasız sözleşme metni dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, bu metinde zaten davalı … A.Ş.’nin kullandığı genel işlem şartları yer almakta olup, sözleşmenin tarafların imzalarını içeren metni davalı …’da olduğundan, imzalı metnin davalı tarafından dosyaya ibrazı gerektiğini, müvekkili ile davalı şirket arasındaki Bayilik Sözleşmesi davalı şirket tarafından müvekkile gönderilen … Noterliği’nin … yevmiye sayılı ve 10.09.2018 tarihli ihtarname ile feshedildiğini davalı şirket tarafından müvekkiline gönderilen ihtarnamede fesih sebebi olarak, müvekkili şirketin 2018 yılında satış hedeflerini tutturamamış olması ve yeterli miktarda ürün stoku bulundurmaması hususları gönderildiğini, müvekkili şirket vekili olarak davalı şirkete gönderilen … Noterliği’nin … yevmiye sayılı ve 14.09.2018 tarihli ihtamamesinde davalı şirket tarafından yapılan feshin dayandırıldığı iddiaların haksız ve gerçek dışı olduğu sebepleri ve ayrıntıları ile birlikte açıklanmış ve davalıya bildirildiğini, buna rağmen, davalı şirket tarafından … Noterliği’nin … yevmiye sayısı ile müvekkil şirkete gönderilen 10.10.2018 tarihli ihtarnamede müvekkili tarafından belirtilen haklı hususlara hiçbir cevap verilmeksizin sözleşmenin feshinde ısrar edilerek müvekkil şirketin cari hesap borcunu ödemesi ve elinde kalan ürünleri iade etmesi talep edildiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete olan cari hesap borcu hâlihazırda tamamen ödendiğini ve davalı şirkete ait ürünler kendilerine iade edildiğini, davalı 2018 yılı içerisinde müvekkilinin bölgesinde diğer iki şirkete de bayilik yverdiğinden ve böylelikle bölgedeki müşterilerin önemli bir kısmı …’nın yaptığı diğer bayilik atamaları nedeniyle başka şirketlere kaydırılmış olduğunu müvekkilinin iş hacminde doğal olarak bir daralma meydana geldiğini. Davalı şirket tarafından müşterilerinin başka firmalara kaydıtrılmasına rağmen, müvekkil şirket 2018 yılının ilk 8 ayında geriye kalan müşteriler bazında 765.216,15.- TL tutarında ciro artışı gerçekleştirdiğini, sözleşmenin 6. Maddesi uyarınca davalı tarafın 1 ay önce fesih ihbarında bulunmadığını ve 10.09.2018 tarihli fesih ihtarnamesinde sözleşmeyi 15 gün sonrası için hüküm ifade edecek şekilde feshetmiş olmasından dolayı yine sözleşmenin 6. maddesi gereği sözleşme bir yıl süreyle uzamış olacağı için müvekkil şirketin davalıdan 1 yılık kazanç kaybını talep etme hakkı vardır. bu hususta davacı müvekkili şirketin 2014-2018 yılları arasındaki net kar miktarlarının esas alınması mümkün olup müvekkilinin bir yıllık kazanç kaybı olarak son beş yılın kazanç kaybı ortalamasını talep edebileceği, yıllık net kazancın ortalaması olarak belirtilen 149.944,41 TL’nin kazanç kaybı olarak talep etmesinin mümkün olduğunu, davalı …’nın 2018 yılına ait fiyat listesinde yer alan ürün fiyatları ile davalı şirket tarafından iade edilen ürünler karşılığında müvekkiline ödenen fatura bedelleri karşılaştığında, davalı şirketin sözleşmenin 4.2.4. maddesine uygun olarak ürünlerin iade tarihindeki rayiç fiyatları üzerinden ödeme yapmadığı ve eksik ödemede bulunduğu anlaşılacağını iade edilen ürünlerin rayiç fiyatları ile davalının ödediği fatura bedelleri arasındaki toplam 94.000,00-TL fiyat farkının da davalı şirketten tahsili talep edildiğini, dava tarafları arasındaki sözleşmenin “ek 5:2016 özel şartlarf” başlıklı ekine göre müvekkili şirketin bayi olarak belirli müşteri grupları için burada belirtilen oranlarda iskonto desteği vermesi kararlaştırıldığını, bu hususta davalı …’nın … Bölge Müdürlüğü tarafından müvekkili şirkete gönderilen dosyaya sunulu elektronik posta mesajlarında belirtilen tutarlara göre 2015 yılında 390.417,36 TL 2016 yılında 364.070,65 TL, 2017 yılında 469.246,41 TL ve 2018 yılında 186.608,53 TL tutarında müvekkili şirketten iskonto ‘kesintisi yapıldığı belirtildiği halde, davalı şirketin …’daki merkez yetkilileri tarafından müvekiline gönderilen 29.05.2018 ve 11.06.2018 tarihli elektronik posta mesajında müvekkili şirketten 2015 yılında 253.135,00 TL, 2016 yılında 233.862,05 TL, 2017 yılında 316.017,00 TL ve 2018 yılında 137.907,27 TL tutarında kesinti yapıldığı belirtildiğini, davalı şirketin … Bölge Müdürlüğü tarafından bildirilen kesinti miktarları …’daki merkezi tarafından bildirilen kesinti miktarlarına göre 2015 yılında 137.282,36 TL, 2016 yılında 130.208,60 TL, 2017 yılında 153.229,41 TL ve 2018 yılında 48.702,26 TL olmak üzere 2015-2018 tarihleri arasındaki dönem için toplam 469.421,63 TL daha fazla olduğunu, müvekkili şirket ile davalı … arasında akdedilen Bayilik Sözleşmesi’nin 8.4. maddesinde, sözleşmeden doğan uyuşmazlık ve davalarda … Merkez Mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında sulh ve arabuluculuk görüşmeleri olumlu sonuçlanmadığını beyan ve gerekçelerle müvekkili şirket ile davalı … A.Ş. arasındaki bayilik sözleşmesinin, davalı şirket tarafından haklı sebep olmaksızın ve sözleşmede kararlaştırılan ihbar süresine uyulmaksızın haksız olarak feshedilmiş olması nedeniyle, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak ve HMK m. 107 uyarınca açtığımız belirsiz alacak davamızda ileride artırmak üzere şimdilik; müvekkili şirketin sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğradığı kazanç kaybından dolayı uğradığı müspet zararıma karşılık HMK’nın 107/2. Maddesi uyarınca arttırılmak … şimdilik 149,944,41.- TL tutarında maddi tazminatın sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği 10.09.2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline ve müvekkili şirkete ödenmesine, taraflar arasındaki Bayilik Sözleşmesi’nin “İade” başlıklı 4.2.4. maddesi uyarınca, bayilik sözleşmesinin sona ermesi durumunda müvekkil şirketin elinde kalan malların davalı şirket tarafından malların iade tarihindeki rayiç değerleri üzerinden geri satın alınması gerektiği halde, davalı şirket tarafından bu malların bedellerinin rayiç değerlerine göre eksik fatura edilmiş ve ödenmiş olması nedeniyle müvekkili şirket aleyhine meydana gelen iade bedeli farkına karşılık olarak 94.000.- TL tutarındaki maddi zararın sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği 10.09.2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline ve müvekkil şirkete ödenmesine, dava tarafları arasındaki sözleşmenin “ek 5:2016 özel şartları” başlıklı ekine göre müvekkil şirketin bayi olarak belirli müşteri grupları için burada belirtilen oranlarda vermesi kararlaştırılan iskonto desteği kapsamında davalı şirket tarafından müvekkili şirketin alacaklarından yapılan kesintilerle ilgili olarak, … Bölge Müdürlüğü tarafından bildirilen kesinti miktarları ile …’daki davalı şirket merkezi tarafından bildirilen kesinti miktarları arasındaki farkların tespiti ile ileride mahkemece tespit edilecek fark miktarları miktarınca HMK’nın 107/2. Maddesi uyarınca arttırılmak üzere şimdilik 2015 yılı için 10.000,00 TL, şimdilik 2016 yılı için 10.000,00 TL, şimdilik 2017 yılı için 10.000,00 TL ve şimdilik 2018 yılı için 10.000,00 TL olmak üzere 2015-2018 arasındaki dönem için fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutularak toplam 40.000,00 TL davalı şirketin … Bölge Müdürlüğü tarafından müvekkil şirketin alacaklarından kesildiği halde davalı şirkete aktarılmamış olduğu tespit edilen teplam 40.000,00 TI tutarındaki haksız kesintilerin, 2015-2018 yılları arasındaki dönem için kesinti yapılan her bir yılın 31 Aralık (31.12.2015, 31.12.2016, 31.12.2017) tarihlerinden itibaren ve 2018 yılı için ise sözleşmenin feshedildiği 10.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline ve müvekkil şirkete geri ödenmesine, olmak üzere fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutularak HMK m. 107 uyarınca açtıkları belirsiz alacak davamızda ileride artırmak üzere şimdilik Toplam 283.944,41 TL alacağın, Bayilik sözleşmesinin davalı şirket tarafından haksız olarak fesih edildiği 10.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davanın şartları oluşmadığından belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesi mümkün olmadığını, bilirkişi incelemesine gidilecek olması belirsiz alacak davasının ikame edilmesi hususunda yeterli koşul teşkil etmediğini, dava dilekçesi ve delil listesi kanuna aykırı olarak ikame edildiğini, taraflar arasında akdedilen “2016 bayilik sözleşmesi” davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve sözleşme’yi ağır olarak ihlâl etmesi neticesinde, müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, sözleşme’nin haksız olarak feshedildiği iddiası tamamen mesnetsiz ve somut gerçeğe aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili ve davacı şirket arasında ticari ilişkinin 18/05/2012 tarihinde başladığını, davacı şirket, müvekkilinin bayisi sıfatı ile çalışmakta olup; sözleşme’nin amacı, müvekkili tarafından dağıtımı üstlenilen ve sözleşme ekinde listelenen “sözleşme konusu ürün grupları”nın bayi davacı şirket tarafından müşterilere yeniden satılmasına ilişkin tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi olarak nitelendirildiğini, sözleşme’nin ‘satın alma hedefi verme’ başlıklı maddesi uyarınca, müvekkili tarafından davacı şirkete yıl-ay/ürün dağılımı bazında tutturulması gereken brüt satın alma kotası belirlenerek Ege Bölge Müdürü tarafından kendilerine yazılı olarak bildirildiğini, davacı şirket, 2018 yılı içerisinde alım=çıkış prensibine uymadığını, … grubunda brütte 1.611.977 ve Kağıt grubunda 310.986 stok azalttığını ve satın alma hedeflerini de gerçekleştiremediğini, davacı şirket, taraflar arasındaki sözleşme’nin yürürlükte olduğu müddet içerisinde, 2018 yılı içerisinde gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği satın alım ve stok kotası hedeflerinin altına düştüğünü, sürekli borç ilişkisi olan bayilik sözleşmesinde, sözleşmenin olağanüstü feshini doğuracak sebepler, öncelikle, taraflardan birinin davranışı dolayısıyla meydana gelebileceğini, belirtilen hususlarda gerek sözlü gerekse yazılı olarak yapılan görüşme ve uyarılara rağmen herhangi bir düzelme olmadığını, Müvekkili tarafından keşide edilen … Noterliği’nin 10.10.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasında akdedilen sözleşme’nin 26.09.2018 tarihinden itibaren geçerli olarak müvekkili tarafından feshedildiği bildirildiğini ve müvekkiline ait ürünlerin iade edilmesi ve toplam 844.831,19-TL tutarındaki cari hesap borcunun ödenmesi davacı tarafa ihtar edildiğini, sözleşme’nin müvekkili tarafından 26.09.2018 tarihinden itibaren feshedilmesi neticesinde; taraflarca cari hesap mutabakatı yapıldığını, davacı şirket tarafından Sözleşme süresi boyunca satın alınacak ürünlere karşılık olarak verilen toplamda 1.550.000-TL tutarındaki dört adet teminat mektubu iade edildiğini, ürünler davacı taraftan iade alındığını ve müvekkili tarafından iade faturaları kesilmek suretiyle taraflar arasındaki ticari ilişki tamamen sonlandığını, müvekkilinin … bölgesinde başkaca şirketlere bayilik hakkı tanımasına hukuken bir engel bulunmadığın, davacı şirketin huzurdaki davayı ikame etmesinin asıl sebebinin, davacı şirketin eski yetkilisi … Karacasulu ile şirketin şu anki yetkilisi … ile arasındaki husumetten kaynaklandığını, davacı şirketin eski yetkilisi … Karacasulu davacı şirket ile ticari ilişkisini Mart 2018 tarihi itibarıyla sonlandırarak … ic. Ltd. Şti.’yi kurduğunu, aradan geçen süre sonrasında, müvekkili ile dava dışı … … ve Tic. Ltd. Şti. arasında ticari ilişki kurulduğunu ve sözleşme konusu ürün gruplarının yeniden satılmasına ilişkin olarak müvekkili tarafından … Karacasulu’ya münhasır olmayan bayilik hakkı tanındığını, davacı tarafından mahrum kalındığı iddia edilen kâr kaybı müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, şirket nezdindeki iskonto destek sistemini anlamak için öncelikle sektörün işleyişini açıklamak gerekmektedir. distribütor-bayi uygulamalarında, sadece müvekkili nezdinde değil tüm şirketlerde bayiye düzenlenen bir satış faturasında brüt fiyat-kampanya/ürün iskontosu ve bayilik/müşteri iskontosu bulunmadığını, davacı şirket’in müşteri portfoyünü genişletmek ve daha fazla ürün satmak adına dağıtmış olduğu kâr iskontoları müvekkilinin bilgisi dâhilinde olmadığını, sözleşme’nin feshedilmesi sonrasında, müvekkili tarafından davacı şirketin stoğunda kalan ürünlerin daha düşük bedeller üzerinden iade alındığı; bu itibarla iade ürünlerin bedellerine ilişkin oluşan fiyat farkının ödenmesi iddiası hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını, yaşlandırma sistemi, bayinin stoğunda kalan ürünlerin iade alınırken müvekkili tarafından iade alındığı geçerli satış listesindeki fiyatı üzerinden değil, ürünün bayiye satıldığı fiyat üzerinden iade alınması üzerine kurulmuş bir sistemdir. Davacının iddia ettiği şekilde, bayilerin stoğunda kalan ürünlerin iade edilme anındaki güncel fiyatı üzerinden iade alınması söz konusu olmadığını, müvekkili nezdinde böyle bir uygulama bulunmadığını beyan ve gerekçelerle davanın tüm talepler önünden reddine, yargılama masrafı ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın kök rapor için bilirkişiler Mali Müşavir … tarafından sunulan 30/08/2021 tarihli raporda:”Davalı şirket tarafından ibraz edilen 2015-2016-2017-2018 yılına ilişkin ticari açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve dava konusu ile sınırlı kaymak kaydıyla defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davalı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, 14.01.2021 tarihli talimat ile alınan raporda davacı şirketin ticari defterleri ile ilgili herhangi bir bilgiye rastlanmadığı davacı şirketin ticari defterlerinin davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri mahkemeniz takdirinde olduğu, ayrıca davacı ticari defterlerinden ne kadar borçlu yada alacaklı olduğunun tespitinin yapılmadığı, iade faturalarının detaylarının yazılmadığı iş bu sebepten dolayı karşılaştırma yapılamadığı, davalı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre; davalının davacıdan 2018 açılış bakiyesinde 1.421.909,05-TL alacaklı olduğu, davalının davacıya 2018 yılında toplam 8.648.569,18.-TL tutarlı fatura düzenlediği ve 44.421,08.-TL ödeme yaptığı, davacının davalıya 2018 yılında toplam 6.349.311,84.-TL ödeme yaptığı ve 3.765.587,47.-TL iade faturası düzenlediği tespit edilmiş olup dava tarihi itibariyle davacının davalıdan kaydı olarak alacağının yada borcunun bulunmadığı, davalı şirketin davacıya toplam 41.093.483.-TL satış hedefi verdiği davacının iş bu hedefin %41’i tamamladığı, davacı şirketin 2018 yılı satışlarının toplamının 16.645.186.-TL olduğu, davalı şirketin davacıdan iade aldığı ürünlerin, taraflar arasında yapılan sözleşmeye uygun olarak iade fiyatları ile davacı tarafından faturalandırıldığı, davacının sözleşme ile üstlendiği satın alma ve stok bulundurma yükümlülüklerini ihlal ettiği, bu ihlali ile dava dışı üçüncü kişilere bayilik verilmesi arasında bağlantı bulunmadığı, bu sebeple feshin haksız olmadığı, iade edilen malların davalı tarafından davacıya son kesilen fatura miktarlı dikkate alınarak düzenlendiği, iade tarihindeki fiyat listesinin fiyat belirlemede kullanılmasının taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olmadığı, davalı tarafından davacıya kesilen son fatura fiyatlarının uygulanması gerektiği, davacının, davalı … Bölge Müdürlüğü tarafından üçüncü kişilere yapılan satışlarda %15 fazla iskonto talebinde bulunulduğu ve bunun kendisine ödenmesi gerektiğine ilişkin iddiası bakımından dosyada bulunan bilgi ve belgelerin bu alacağı ispata elverişli bulunmadığı,” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/139 talimat sayılı dosyasına görevlendirilen bilirkişiler Mali Müşavir … vc Mali Müşavir … tarafından sunulan raporda: “davacı şirket tarafından ibraz edilen 2015-2016-2017-2018 yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve dava konusu ile sınırlı kaymak kaydıyla defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, defterlerin davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetlerinin mahkemeniz takdirinde olduğu, iade faturalarının hesap bazında detaylarının yazılmadığı iş bu sebepten dolayı karşılaştırma yapılamadığı, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre; davacının davalıya 2017 yıl sonu mizanına göre … nolu hesaptaki bakiye tutarı olan 1.413.704,19 TL borç bakiyesi bulunduğu, 2018 yılında herhangi bir borç bakiyesi görülmediği tespit edilmiş olup dava tarihi itibariyle davacının davalıya kaydi olarak alacağının ya da borcunun bulunmadığı, davalı şirketin davacıya toplam 41.093.483.-TL satış hedefi verdiği davacının iş bu hedefin 9041’i tamamladığı, davalı şirketin davacıdan iade aldığı ürünlerin, taraflar arasında yapılan sözleşmeye uygun olarak iade fiyatları ile davacı tarafından faturalandırıldığı, davacının sözleşme ile üstlendiği satın alma ve stok bulundurma yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği, bu durum ile dava dışı üçüncü kişilere bayilik verilmesi arasında bağlantı bulunmadığı, sözleşme hükümleri göz önüne alındığında feshin haksız olmadığı, iade edilen malların davalı tarafından davacıya son kesilen fatura miktarlı dikkate alınarak düzenlendiği, iade tarihindeki fiyat listesinin fiyat belirlemede kullanılmasının taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olmadığı, davalı tarafından davacıya kesilen son fatura fiyatlarının uygulanması gerektiği, yukarıda açıklanan ve ayrıntılı gelir tablosundan da örnek verildiği gibi, davacının sisteme diğer bayilerin girmesi nedeniyle kümülatif satış tutarları düşmüş olmasına rağmen bu satışlardan elde edilen net kârın satışların yükseldiği yıldaki kâr dan daha yüksek olduğu dolayısı ile herhangi bir kâr kaybının olmadığı, davacının, davalı … Bölge Müdürlüğü tarafından üçüncü kişilere yapılan satışlarda %15 fazla iskonto talebinde bulunulduğu ve bunun kendisine ödenmesi gerektiğine ilişkin iddiası bakımından dosyada bulunan bilgi ve belgelerin bu alacağı ispata elverişli bulunmadığı” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında 2016 bayilik sözleşmesi başlıklı bayilik sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 6.maddesinde 1.yıl süre ile yürürlükte kalacağının, süre bitiminden 1 ay önce fesih bildiriminde bulunulmadığı takdirde 1 yıl uzayacağının, sözleşmenin bu şekilde yenilenmesinin 5 yıl süre ile sınırlı olduğunun belirtildiği, davalı tarafından davacıya gönderilen … Noterliği’nin 10/09/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinde taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinin 3.maddesi kapsamında verilen satın alma hedeflerine uymayı ve stok bulundurmayı davacının kabul ettiğinin, ancak bu yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinin, ihtarnamenin tebliğinden itibaren sözleşmenin 7.2 maddesi kapsamında 15 günlük süre içerisinde yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde sözleşmenin feshedileceğinin belirtildiği, ihtarnamenin davacıya 11/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve sözleşme davalı tarafından 26/09/2018 tarihinde feshedilmiş olduğu, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde sözleşmenin davalı tarafından sözleşmenin 6.maddesinde belirtilen sürelere uyulmadan feshedildiğinin, davalı tarafından davacının bayisi olduğu bölgede başka kişilere bayilik verildiğinin, bayilik verilenlerden … ‘nun davacı şirketten ayrılan davacı şirketin eski ortağı olduğunun, … isimli şirketin ise davacı şirketin müşterisi olduğunun yine davalının Konya bayisi olan Vektör isimli şirketin de davacının bayisi olan bölgede satış yapılmasına izin verildiğinin, davalının bu eylemleri nedeniyle davacının müşterilerinde azalma olduğunun, davacının iş hacminde düşüş meydana geldiğinin beyan edildiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 2.maddesinde sözleşmenin davacıya tek satıcılık hakkı vermeyeceğinin, davalının başka satıcılar ile sözleşme yapabileceği gibi ürünlerin doğrudan müşterilere satılabileceğinin düzenlendiği, sözleşmenin bu maddesinden sözleşme ile davacıya tek satıcılık bayilik yetkisi verilmediği bu nedenle davalının aynı bölgede başka kişilere bayilik, satış yetkisi verebileceği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3.maddesinde davalı tarafından davacıya dönemler olarak satın alma hedefi vereceğinin ve davacının stok bulundurma yükümlülüğünün bulunduğunun belirtildiği, dosya içerisine sunulan e posta yazışmalarından sözleşme kapsamında davalı tarafından davacıya 2018 yılına ait satın alma hedeflerinin gönderildiği yine dosya içeriğinden davacının bu satın alma hedeflerine itirazının bulunmadığı, 2018 yılına ilişkin satın alma hedeflerinin tablo halinde her bir ürün için ayrı ayrı ve 2018 yılı içerisinde her bir ay için ayrı ayrı olarak gösterildiği, mahkememiz yargı çevresinden alınan 30/08/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile en son olarak davacının ticari defterlerinin kapsamlı olarak incelenmesi için alınan 06/02/2023 tarihli bilirkişi raporlarının birbiriyle uyumlu olduğu, alınan bu raporların mahkememizce denetime elverişli ve uygun bulunduğu, alınan bu raporlarda 2018 yılında belirlenen hedefler yönünden fesih tarihine kadar ay ay olarak ve toplamda davacı tarafından satın alma hedeflerinin ve stok bulundurma yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinin, eksikler bulunduğunun belirtildiği, bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 7.1.vi ve 7.2 maddesi kapsamında davalının sözleşmeyi feshinin haklı nedene dayandığı, davacı tarafça, sözleşme feshedilirken 6.maddedeki süreye uyulmadığı belirtilmiş ise de davalı tarafından sözleşmenin 7. maddesi kapsamında feshedildiği, bu madde kapsamında da davacıya 15 günlük süre verildiği ancak bu süre içerisinde davacı tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmediği, davalı tarafça sözleşme haklı nedenle feshedildiğinden davacının kar mahrumiyeti talebinde bulunamayacağı, sözleşmenin feshiyle birlikte davacının elinde kalan ürünlerin davalı tarafından iade alındığı, davacı tarafça dava dilekçesinde sözleşmenin sonlandırılması halinde sözleşme kapsamında iade alınacak ürünlerin iade tarihlerindeki bedeller üzerinden iade alınması gerektiği ancak davalı tarafından bu bedeller üzerinden iade alınmadığı beyan edilerek bu nedenle oluştuğu iddia edilen fiyat farkının talep edildiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 4.2.4 maddesinde iade durumunda iade alınacak tutar belirlenirken bayiye ilgili ürünün faturalandırıldığı, son fiyatlar esas alınarak yaşlandırma yöntemi uygulanacağının belirtildiği yukarıda belirtilen alınan raporlarda davalı tarafından kalan ürünlerin sözleşmeye uygun iade fiyatları üzerinden iade alındığının, davacının da bu fiyatlar üzerinden iade faturası düzenleyerek defterlerine kaydettiğinin belirtildiği alınan raporlarda belirtilen bu husular doğrultusunda davacının bu talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği, davacı tarafça sunulan dava dilekçesinde sözleşme kapsamında bazı müşteri gruplarına iskonto desteği uygulandığının, verilen iskonto destekleri yönünden davalının … Bölge Müdürlüğü ile davalı şirketin merkezi tarafından gönderilen miktarlarda fark bulunduğunun, Bölge Müdürlüğü tarafından iskonto olarak kesilen faturaların bir kısmının merkeze bildirilmediğinin bu nedenle fark oluştuğunun beyan edilerek 2015-2018 yılları arasındaki haksız olarak yapıldığı iddia edilen kesintilerin iadesinin talep edildiği, davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında müşteri gruplarına iskonto yapılacağının düzenlendiğinin, sözleşme kapsamında yapılan iskontoların davacının hakedişlerine yansıtıldığının, sözleşmede belirtilen oranlar dışında bayiler tarafından müşteri çekebilmek için karlarından fedakarlık ederek daha fazla iskonto yapabildiklerinin ancak bunun bayilerin takdirinde olduğunun, sözleşmede belirtilen oranlardan fazla bayinin kendi takdiriyle uyguladığı iskontolardan davalının sorumlu olmayacağının, sözleşme kapsamında uygulanan iskontolar kapsamında davacının alacağının bulunmadığının beyan edildiği, davacı tarafça talep edilen 2015-2018 tarihleri arasındaki dönemler yönünden davacının kaşesinin ve imzasının bulunduğu bu dönemlerdeki fon ve primlerin eksiksiz olarak alındığının ve mutabakatlarının bulunduğunun yazılı olduğu belgelerin sunulduğu, davalı tarafından sunulan yukarıda belirtilen belgeler, alınan raporlar ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça davalı tarafın zorlaması, baskısı veya talimatıyla sözleşmede kapsamında kararlaştırılan oranlardan daha fazla oranda iskonto uygulandığının ve uygulanan iskontolar kapsamında davalıdan alacağının bulunduğunun yeterli delillerle ispat edilemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2019/… sayılı dosyasından arabulucu … ‘a ekte sunulan 1.320,00 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 03/09/2019 tarihli 685 sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek arabulucuk giderlerinin davacıya yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın başlangıçta alınan 4.849,07 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 4.669,17-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden …Ü.T göre hesaplanan 42.752,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır