Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/263 E. 2020/345 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/263 Esas
KARAR NO : 2020/345 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ : 17/07/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ile davalı borçlu Şirket arasında Kart Satış Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket tarafından üye kuruluşlar vasıtası ile müşteri şirket personeline elektronik ödeme kartı ile yemek olanağı sağlayan sistem olduğunu, Dava konusunu oluşturan alacakların belirtilen sözleşmeden doğan alacaklara ilişkin kesilen faturalardan kaynaklandığını, Müvekkili şirketin yazılı ve sözlü uyarılarına rağmen borcun ödenmemesi sonucunda alacağın tahsili için … 36. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin borca itiraz etiğini, Açıklanan nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 den az olmamak Üzere inkar tazminatına hükmedilmcsine, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi delilde bildirmemiş yargılama davalının inkarı çerçevesinde yapılarak karara bağlanmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; Kart satış sözleşmesi uyarınca kararlarıştırılan hizmetten dolayı fatura alacak hakkının doğup doğmadığı var ise miktarının ne kadar olduğu, itirazın iptali, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, … 36.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … 36.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 7.888,00 TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi Mali Müşavir … tarafından verilen 15/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; incelenen davacı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı şirketin Ticari Defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 20.12.2018 itibariyle Davalı Şirketten 7.888,00 TL alacağının bulunduğu, Takip alacaklısının 20.12.2018 tarihinde 165,88 TL fazlası ile 338,06 TL işlemiş faiz talep etmiş olduğu, 172,18 TL İşlemiş faiz miktarı talep edebileceği, Sayın Mahkemenin 26.11.2019 tarihli ara kararı gereği; Davalı Şirketin İnceleme günü olan 13.12.2019 günü Saat 14:00’da Ticari Defterleri hazır etmediği ve yerinde inceleme talep etmemesi nedeniyle Ticari Defter incelemesi yapılamadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Huzurdaki davada hukuki ihtilaf, davacının 20.12.2018 tarihinde borçlu aleyhine davalı yandan 7.888,00 TL Asıl Alacak ve 338,06 TL Vade Farkı ile birlikte Toplam 8.226,06 TL alacaklarının tahsili amacıyla çıkmış bulunmaktadır. Davacı şirketin Ticari Defter kayıtlarına göre, takip tarihi olan 20.12.2018 itibariyle Davalı Şirketten 7.888,00 TL alacağının bulunduğu, Takip alacaklısının 20.12.2018 tarihinde 165,88 TL fazlası ile 338,06 TL işlemiş faiz talep etmiş olduğu, 172,18 TL işlemiş faiz miktarı talep edebileceği, Sayın Mahkemenin 26.11.2019 tarihli ara karan gereği; Davalı Şirketin inceleme günü olan 13.12.2019 günü Saat 14:00’da Ticari Defterleri hazır etmediği ve İşyerinin kapalı olması nedeniyle Ticari Defter incelemesi yapılamadığı anlaşılmakla,
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, Somut uyuşmazlıkta; davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde tüm borca, faize ve fer’ilerine itiraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 7.888,00 TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle açılan davanın harçlandırılmış fatura alacağı yönüyle kısmen kabulüne, takip öncesi işlemiş faiz alacağı harçlandırılarak davaya konu edilmediği için hükme esas alınmadan karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
HUAK 18/A-11. fıkrası ;”Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” 14. Fıkrası ;”Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri uyarınca davalı şirketin arabuluculuk toplantısına mazeretsiz katılmadığından görüşmelerin sonlandığı son anlaşmazlık tutanağı düzenlendiği ve arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 10/05/2019 tarihli … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı taraf aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davalının HMK:128 maddesi uyarınca dava konusu iddia olunun hususları inkar etmiş sayıldığı, dosyadaki mevcut delil ve değerlendirme sonucuna göre inkar ettiği durumlara itibar edilmemiştir. Aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-) Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile, …l 36. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 7.888,00 TL alacak üzerinden aynen DEVAMINA,
2-) Asıl alacağın % 20’si oranındaki 1.577,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-) Alınması gereken 538,83 TL harcın peşin alınan 93,58 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 445,25 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-) Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 93,58-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Davacı vekili tarafından yapılan 9 adet posta-tebligat gideri ve 1,00 TL (dosya masrafı) toplamı 105,30 TL ile 1 Adet bilirkişi ücreti 700-TL, 44,40.-TL başvuru harcı, 6,40.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 856,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
😎 Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır