Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/233 E. 2020/517 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/233 Esas
KARAR NO : 2020/517 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/05/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkil … ‘na olan borcu sebebiyle …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, borçlu şirket tarafından itiraz edildiğini, Müvekkilin Borçlu Şirkete taşıma işleri yaptığını, daha önce borçlu şirketle herhangi bir anlaşmazlık meydana gelmediğini, ancak daha sonra verilen taşıma hizmetlerinin bedellerinin müvekkile ödenmediğini, Borçlu tarafından ödenmesi gereken 2 adet fatura olduğunu, davalı şirketin müvekkile satmış olduğu yakıt yansıtma faturasının düşülmesi sonrasında icra takibi yapıldığını, Açıklanan nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, takip bedelinin % 20 sinden az olmamak Üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderler ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar erılmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların 5.000,00 TL kısmi ödeme hususunda anlaştıkları görülmüştür.
Davadaki uyuşmazlık; Taşıma hizmeti sonucunda fatura alacak hakkının doğup doğmadığı, bakiye alacağın bulunup bulunmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosya aslı, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, Davacı/Alacaklı … tarafından; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından 27 Mart 2019 tarihinde Borçlu … San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında Örnek 1 Takip Talepli İcra Emri gönderilmek suretiyle icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi müdürü SMMM tarafından verilen 18/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; incelenen davacı yana ait ticari defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, işletme defteri olması nedeniyle kapanış tasdikinin aranmadığı, ticari defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı yana ait işletme defteri kayıtlarına göre, takip tarihi olan 27.03.2019 itibariyle takibe konu faturaların ticari defter kayıtlarında bulunduğu ve davalı şirketten 14.497,48 TL alacağının bulunduğu, yapılan hesaplamada işlemiş miktarı 137,98 TL olarak hesaplandığı, Takip tarihi itibariyle 14.497,48 TL Fatura Alacağı ve 137,98 TL İşlemiş faiz miktarı talep edebileceği, dosyaya ibraz edilen 02.08.2019 tarihli ödeme belgesine göre takip tarihinden sonra, davalı şirket tarafından davacı yanın hesabına 5.000,00 TL tutarında ödeme yaptığı, davacı şirketin ibraz etmiş olduğu 2018 yılı ticari defter kayıtlarına göre, 31.12.2018 tarihi itibariyle Davacı yana 14.849,30 TL borcunun bulunduğu, davalı şirketin 2019 yılı ticari defterlerini ibraz etmediği, taşıma hizmeti sonucunda, davacı yanın fatura alacak hakkının doğduğu,kanaati bildirilmiştir.
Davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi dikkate alınarak dosya ek rapor için mevcut bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi tarafından 23/06/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Borçlar Kanunun 100. Mad. Gereğince 02.08.2019 tarihinde davalı yan tarafından yapılan 5.000,00 TL miktarındaki ödemeden, işlemiş faiz miktarı öncelikli olarak mahsup edilerek, ödeme tarihi olan 02/08/2019 itibariyle bakiye asıl alacak miktarı 10.096,13 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Davalı şirket 2019 yılına ait ticari defterlerini haklı bir mazereti olmaksızın ibrazdan kaçınması nedeniyle davacı tarafından usulüne uygun kaydedilmiş ticari defter kayıtları HMK:222/3 maddesi uyarınca davalı aleyhine delil teşkil etmiş sayılmıştır. Taraflar arasında açık fatura düzenlendiği ve fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin davalı tarafça delil de ibraz etmediği, dava açıldıktan sonra davalının kısmı ödeme yaptığı bakiye alacakla ilgili davacının taleplerinin devam ettiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlıkta alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmış olup icra ve inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli, ihtilaflı konuları değerlendirir mahiyette olup, gerekçeli olması sebebiyle davalının HMK:128. Maddesi gereği dava konusu iddia olunan hususları inkar etmiş sayıldığı ve inkar çerçevesinde yapılan değerlendirme ile davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin, tespit edilen alacağın 10.096,13 TL olduğu, kısa kararda sehven işlemiş faiz alacağının gösterildiği ve takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile hüküm verilse de TBK:100 maddesi uyarınca 02.08.2019 tarihli 5.000,00 TL kısmı ödeme dikkate alınarak öncelikle faiz ve fer’ilerden mahsubu ile kalan bakiye üzerinden takibin ödeme tarihinden itibaren kalan bakiye alacağa işleyecek yasal faiz (taleple bağlılık kuralı gereği) üzerinden devamına karar verildiği ve asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve bu durumda davacının tüm alacak miktarlarına yönelik olarak dava açmakta kusurunun bulunmadığı gibi tüm alacaklar yönünden aleyhine dava açılmasına davalının sebebiyet verdiği (HMK 312/2.madde; davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez, HMK 331/1.madde; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder) birlikte değerlendirildiğinde davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verdiği kanaatine varılarak dava konusu olan 14.737,60 TL üzerinden davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
18A/13. fıkrası : “Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.” 14. Fıkrası ;”Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri uyarınca davalı şirketin arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama nedeniyle sonlandığı son anlaşmazlık tutanağı düzenlendiği ve arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan …’a 1320 TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin (02.08.2019 tarihli 5.000,00 TL ödeme dikkate alınarak) 10.096,13 TL asıl alacak ve 02.08.2019 ödeme tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz üzerinden takibin DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.006,73 TL harcın peşin alınan 251,69 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 755,04 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 251,69 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 30,70 -TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 700,00 TL; 35,90 TL başvuru harcı; 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 771,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı vekili tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır