Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/224 E. 2021/386 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/224 Esas
KARAR NO : 2021/386

DAVA : İpoteğin kaldırılması fekki
DAVA TARİHİ : 27/04/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Ana davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, …Projesi davalı şirketin İstanbul İli,… İlçesi… -… Çiftliği Mevkii, … pafta … parseldeki … sıralı villa ve rezidanstan oluşan ve tümüyle 2016 yılında tamamlanmış olan projesi olduğunu, müvekkili şirket ve davalı şirketin müvekkili şirketin projedeki … blok … nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazı satın almak için harekete geçmesi üzerine Beyoğlu … Noterliği …yevmiye sayılı ve 25/12/2017 tarihli düzenleme şeklindeki ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesi satış bedeli karşılığında taşınmaz’ı satın alacağı ve taşınmazı en geç 1 hafta içerisinde müvekkili şirkete teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin taşınmaz bedelinin ödenmesi için toplam 17 adet senet imzaladığını ve vade tarihleri geldikçe edimlerini yerine getirerek işbu tarihe kadar toplam 764.000,00 TL ‘nin ödenmesinin gerçekleştirildiğini, aynı zamanda taşınmazın 05/01/2018 tarihinde müvekkili şirkete teslim edildiğini, davalı şirket ile imzalanan sözleşme uyarınca 4 aydan fazla bir zaman önce teslimi gerçekleştirilen hatta müvekkili şirket sahibi… tarafından yaşanılmaya başlanmış taşınmaz’a ilişkin işbu dava tarihi olan 20/04/2018 tarihine kadar müvekkilinin oyalanarak tapu devir tescil işlemlerinin gerçekleşmediğini, davalı şirket sahibi …’ın 15/04/2018 tarihli iflas açıklaması doğrultusunda taraflar arasında aktedilen sözleşme ile üstlendiği edimlerini tamamlama riski ile karşı karşıya kalındığını, ayrıca müvekkili şirketçe davalı şirkete sözleşme uyarınca verilmiş senetlerin dava dışı bankalara ciro edilmiş olması sebebiyle müvekkili şirketin haksız bir şekilde haciz tehdidi altında bırakıldığını belirterek açıklanan nedenler ile müvekkili şirketin devam eden ve her geçen gün artan mağduriyetinin önüne geçilmesi adına teminat olmaksızın ivedilikle taşınmazların 3 . Kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, taraflar arasındaki sözleşmenin hukuken ifasının imkansız hale gelmesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından yapılmış toplam 773.000 TL ‘nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte müvekkiline iadesine tüm yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafından tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Ana davada Davalı vekili 17.07.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirket hakkında …Cumhuriyet Savcılığının Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunun 09.11.2018 tarih ve … soruşturma sayılı talebi kapsamında, İstanbul … Sulh Ceza Hakimliği’ nin 09.11.2018 tarihli, … D.İ. sayılı dosyası üzerinden… Şirketine CMK 133/1 ve devamı maddeleri uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atanmasına; yönetim organının yetkilerinin ve ortaklık payları veya menkul kıymetler idare yetkilerinin tümüyle kayyıma verilmesine karar verildiğini, anılan karar üzerine Fon Kurulunun 12.11.2018 tarihli ve 2018/598 sayılı kararı ile, İstanbul … Sulh Ceza Hakimliğinin 09.11.2018 tarihli ve … D.İ. sayılı kararıyla Fonun kayyım olarak atandığı …Anonim Şirketinin Yönetim Kurulunun Fon tarafından oluşturulmasına ve Yönetim Kurulu Başkanlığına …’ın, Yönetim Kurulu Üyeliklerine …, …,…, …, …, … ve…’in atanmalarına karar verildiğini, yönetim organının yetkileri ile birlikte ortaklık paylarını veya menkul kıymetleri idare etmek için kayyım olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun atanması ile birlikte yönetim organının görevinin sona erdiğini, yetkilerinin tümüyle kayyıma geçtiği hususu izahtan vareste olduğunu, TMSF Başkanlığı’nın 29.11.2018 tarih ve … sayılı kararı ile … İnşaat A.Ş.’nin malvarlıkları hakkında Ticari İkdisadi Bütünlük kararı verildiğini karar ile şirketin çalışılan bankalar nezdindeki tüm nakit varlıkları ,gayrimenkulları,ile bu varlıkların feri ve mütemmim cüz niteliğindeki tarafı oldukları sözleşmeler ve bu sözleşmelerden doğan başlı başına iktisadi değeri olmayanlarda dahil olmak üzere diğer tüm mal ve hakları bir araya getirilerek …Ticari Ve İktisadi Bütünlüğü’nün oluşturulmasına karar verildiğini,
Tib kararı oluşturulmasına karar verildikten sonra 2 yıl içerisinde ticari ve iktisadi bütünlük oluşturulan varlıklarla ilgili işletmelere ait menkul, gayrimenkul her türlü hak ve alacaklarla ilgili üçüncü kişiler nezdindekiler dahil nakit varlıklarının imtiyazlı alacaklılar üçüncü kişiler tarafından haczi, muhafaza altına alınması ve satışı talep edilemez, mahcuzların maliklerinin iflasına karar verilemeyeceğini belirterek açıklanan nedenler ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2020/323 ESAS SAYILI DOSYASINDA
Birleşen davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul, Sarıyer, Uskumruköyü, … Mevkii, …pafta, …parsel, … blok, … nolu bağımsız bölümün müvekkili şirket tarafından…nşaat ile …isimli proje kapsamında imzalanan konut satış vaadi ile satın alındığını, taşınmazın hâlihazırda müvekkili şirketin sahibi tarafından kullanıldığını, anılan sözleşmede “Vaat Edilen” taraf olarak sözleşme kapsamındaki edimlerini eksiksiz bir şekilde ifa ederek daireye ait borcunu vadeleri geldiğinde eksiksiz bir şekilde ödeyen müvekkili şirkete karşı İnanlar İnşaatın bağımsız bölümün müvekkiline tapu sicili nezdinde iskan problemi gibi türlü bahaneler öne sürerek hiçbir şekilde gerçekleştirmediğini, kamuoyuna da yansıdığı üzere ekonomik darboğaza girerek müvekkilinin halihazırda oturduğu taşınmaz dahil huzurdaki davada mevcut somut olaya benzer bir şekilde üçüncü kişilere devri vaat edilen ve sayısı yüzlerle ifade edilen taşınmazları davalı banka da dahil olmak üzere, çeşitli bankalar lehine ipotek olarak verdiğini, sözleşme kapsamındaki edimlerini eksiksiz bir şekilde yerine getiren müvekkili şirkete karşı davalı bankanın basiretli bir tacirin yapması gerektiği gibi kamuoyuna mal olmuş bir inşaat projesinde …İnşaat dışında üçüncü kişilerin de hayatın olağan akışına uygun bir şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ile hak sahibi olabileceği hususunu yeterince araştırmadan ipotek hakkı tesis ettiğini beyanla, İstanbul, Sarıyer, …, …Çiftliği Mevkii, … pafta,… parsel, … blok,…nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada daval… A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve husumet itirazında bulunduklarını, davanın Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini, esas yönünden ise; …İnşaatın müvekkili bankadan kredi kullandığını, firmanın borcu ödemeyince bankaca takip başlatıldığını, müvekkili bankanın taşınmaz üzerindeki ipoteğin, davacının taşınmazı satın aldığını iddia ettiği tarihten yaklaşık 2 yıl önce kurulduğunu, davanın esas yönünden öncelikle bu nedenle reddi gerektiğini, tacir olan davacının üzerinde ipotek olan bir taşınmazla ilgili satış vaadi yaparak ipoteğin kaldırılmasını talep etmesinin TMK’ nın ilgili hükümlerine aykırı olduğunu, ayrıca davacının müvekkili bankanın ayni hakkına karşı şahsi hak ileri süremeyeceğini, diğer yandan tapuya şerh edilmemiş satış vaadi sözleşmesinin ön sözleşme niteliğinde olup sadece şahsi hak doğuracağını ve sadece sözleşmenin diğer tarafına karşı ileri sürülebileceğini, davacının talep hakkını sadece… İnşaat’a yöneltebileceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan keşif neticesinde düzenlenen 24.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: bakiye satış bedeli olan ve TMSF elinde bulunan 25.02.2019 vadeli 23.000 TL ve 25.03.2019 vadeli 28.000 TL senetler toplamı 51.000TL’nin mahkeme veznesine depo ettirilmesi ve hüküm kesinleştiğinde İstanbul, Sarıyer, …,… Mevkii, … pafta, 11783,90 m2 alanlı arsa üzerinde bulunan, 110/10144 arsa paylı … Blok, … numaralı meskenin davalı adına olan kaydının iptaliyle, hacizlerden ve ipoteklerden arınmış olarak davacı şirket adına tescil edilmesinin uygun bulunacağına dair kanaate varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan keşifte dava konusu bağımsız bölümde kapıyı şirket ortağı …’ in açtığı, bu dairede ikamet ettiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava, bağımsız bölümün tapu iptali ve tescili, terditli olarak da ödenen bedelin tahsili istemi ile birleşen dava açısından tesis edilen ipoteğin tapu sicilinden terkini talebine yöneliktir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, satıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
4077 sayılı Kanunun 3.maddesinin ilk şeklinde “mal” kavramı “ticaret konusu taşınır eşya” olarak tanımlanmışken 4822 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle bu tanım genişletilmiş; diğer unsurlar yanında ” alış-verişe konu olan konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar” da mal kavramına dahil edilerek, bunlar da tüketici hukukunun kapsam ve koruması altına alınmıştır.
Eş söyleyişle, 4822 sayılı Kanunla, tüketicinin korunacağı alanlar genişletilerek; konut ve tatil amaçlı taşınmazlar da bu Kanun uygulamasında mal olarak kabul edilmiştir.
Kanunun uygulanabilmesi için bu taşınmazların satıcısının ticari veya mesleki faaliyeti kapsamında bu malı sunuyor olması ve alıcının da bunları konut amacıyla satın alması gerekli ve yeterlidir. Kanunda konutun tamamlanmış olup olmadığı yönünden bir ayırıma gidilmemiş; konut amaçlı taşınmaz mal ifadesiyle kullanım amacının konut olması yeterli bulunmuştur.
O halde, 4822 sayılı Kanunla konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/c maddesinin kapsamına alındığından, tüketici hukuku hükümleri kapsamında ve onun koruması altında olduğu kabul edilmelidir. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. HD’ nin 2020/2194 esas, 2020/2083 karar sayılı ilamı ile emsal aynı dairenin 2019/1924 esas, 2020/1975 karar sayılı ialmı)
Somut olayda; davacı ile davalı arasında Beyoğlu … Noterliğinin 25/12/2017 gün …yevmiye nolu Ön Ödemeli Konut Satış Vaadi Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeye konu taşınmazın konut niteliğinde olduğu, dava dilekçesinde taşınmazı ticari ya da mesleki amaçla satın aldığı yönünde herhangi bir beyanının bulunmadığı, nitekim mahkememiz naip hakimince yapılan keşifte dava konusu bağımsız bölümde kapıyı şirket ortağı…’ in açtığının, bu dairede ikamet ettiğinin tespit edildiği, bu itibarla davacının “tüketici” olduğu davaya bakmak görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
3-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır