Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/222 E. 2020/594 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/222 Esas
KARAR NO : 2020/594 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ayakkabı ve bot benzeri ürünler satarak mal teslimi yaptığını ve davalının fatura ve irsaliyelere itiraz etmediğini, davalının almış olduğu mallara karşılık 6.6.2018 tanzim tarihli …seri nolu 708 TL tutarlı ve 2.9.2018 tanzim tarihli … seri nolu 125.760 TL tutarlı faturaları keşide ederek davalıya gönderdiğini davalının, müvekkiline 24.5.2018 tanzim tarihli … nolu 3.451,50 TL’lik fatura keşide ettiğini, müvekkili davacı şirketin muavin kayıtlarına göre davalıdan 123.017,10 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafından borcun ödenmemesi üzerine Gaziosmanpaşa … İcra Md. … E. sayılı dosya ile icra takibine geçildiğini, davalının takibe ve borca haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, 7.3.2019 tarihinde arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığını ve tutanağı ibraz ettiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptali ile asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde; mahkemenin yetkisine itirazda bulunarak Bakırköy ATM’nin yetkili olduğunu, görüşmenin yapıldığı arabuluculuk bürosunun yetkisiz olduğunu, faturanın borcun varlığını ispata yeterli olmadığını, müvekkili şirketin konkordato sürecinde olduğunu ve İstanbul … ATM’de … E. Sayılı davadan önce geçici mühlet ve bilhare 2 ay uzatma ve 6.3.2019 tarihinde 1 yıl süreli kesin mühlet verildiğini belirterek, İST. .. ATM’deki konkordato davasının bekletici mesele yapılmasını, haksız davanın reddine davacının %20 kötü niyet tazminatına hüküm edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ticari alım satımdan kaynaklı fatura alacağı olup olmadığı varsa ne kadar olduğu, faturaya konu malların gereği gibi teslim edilip edilmediği itirazın iptali, kötü niyet tazminatı ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya sureti bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 123.017,10TL asıl alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Davada, ilk itirazlardan yetki itirazının buluduğu, davalı ikametgahının Sultangazi/İstanbul olması ve dolayısıyla ihtisas mahkemesi olarak Gaziosmanpaşa adliyesinn istanbul Adliyesine bağlı olması sebebiyle yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Kesin mühlet kararı içeriğinde derdest davaların durdurulmasına yönelik bir tedbir olmadığından kesin mühlet verilmesinin davanın devamına değil dava sonucu verilecek kararın infazına yönelik sonuçları doğuracağından davalının konkordato sürecinin iş bu dava yönünden bekletici mesele yapılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir … tarafından verilen 29/07/2020 tarihli bilirkişi kök raporunda; davacı şirketin incelenen 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin (Yevmiye Defteri Açılış-Kapanış, Envanter ve Defteri Kebirin Açılış tastiklerinin süresinde yapıldığı) birbirini teyid ettiği, genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine uygun tutulduğu, Davacı’nın, Davalı’dan olan 2 fatura karşılığı alacağına ilişkin 2018 yılı 8. Ay için BS Formu’nu … VD.’ne (KDV Hariç) 116.445,00 TL. olarak beyan ettiği (bununla ilgili BS Formu rapora eklidir). Bu suretle %8 KDV dahil olmak üzere 2 fatura toplamı alacağı 125.760,60 TL olmaktadır. Davacı’nın, Davalıdan olan ve ticari defterlerine kayıtlı 708,00 TL.’lik 6.6.2018 tarihli alacağı eklendiğinde toplam alacağı 126.468,60 TL. Yapmaktadır. Davalının 2018 yılı 8. Ay BA Formunda (… VD’ye beyan ettiği) Davacı’nın alacağına ilişkin 2 fatura karşılığı %8 KDV hariç 116.445,00 TL.’yi bildirdiği (bununla ilgili BA Formu rapora eklidir) Davacı’nın yine ticari defter kayıtlarına göre ve bunu teyid eden Davalı’nın cari hesap ekstresinde açıkça görüldüğü üzere, Davacı’nın Davalı’ya (dosyaya sunulan 24.5.2018 tanzim tarihli … nolu 3.451,50 TL.’lik fatura karşılığı borcun düşümü ile sonuç olarak NETİCETEN 123.017,10 TL. ALACAKLI OLDUĞU, Davalı’nın yerinde yapılan incelemede; Davalı’nın rapora ekli Davacı ile ilgili … Hesap no’da takip ettiği Cari Hesap Dökümünden anlaşılacağı üzere Davacı ya NETİCETEN 123.017,10 TL. BORÇLU OLDUĞU, bu suretle Davacı’nın ticari defter kayıtlarını teyid ettiği (Davalı’nın muavin defter dökümü rapor aslına eklenmiştir.) Yukarıdan beri yapılan açıklamalar kapsamında Davacı’nın takip tarihi itibari ile Davalı’dan 123.017,10 TL. Alacaklı olduğu, bu alacağı takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesi ve Davacı’nın %20 inkar tazminat hususunda Sayın Mahkemenizin takdirde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Davalıdan 6.6.2018 tanzim tarihli …nolu fatura karşılığı 708,00TL, 2.9.2018 tanzim tarihli…nolu fatura karşılığı 125.760,00 TL alacaklı olduğu bu alacaklar ile ilgili faturaların Davalıya gönderildiği, yine Davacı defter kayıtlarına göre Davalı tarafından da davacıya 24.5.2018 tanzim tarihli… nolu 3.451,50 TL.’lik fatura keşide ettiği, Davalının bu alacağının Davacı defterlerine işlendiği ve sonuç olarak Davacı şirketin Davalı’dan 123.017,10 TL. Alacaklı olduğu görülmektedir. Davalı gerek takibe itiraz gerekse davaya cevap dilekçelerinde davacıya borcu bulunmadığını savunmuş ancak faturaların konusu emtiayı teslim almadığına ilişkin bir iddia ve savunmada bulunmadığı gibi Davalının kayıtlı olduğu … VD.’sine verdiği 2018/8 ay BA Formunda Davacının, Davalı adına kestiği takip ve davaya ilişkin alacağı KDV Hariç 116.445,00 TL (KDV Dahil 125.760,60 TL’dir) olarak beyan ettiği, irsaliyeli faturalarla davalıya faturaya konu malların teslim edildiği, davacı tarafından açık fatura düzenlendiği ve fatura bedellerinin tahsil edilmediği görülmekle birlikte davalının borcu ödediğine dair ödeme belgesi, dekont-makbuz da sunmamıştır.
Taraflar tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımında da alacak miktarı borçlu tarafından belirlenebilir nitelikte olduğu için icra inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporunda davacının ticari defter ve kayıtlarına göre faturaya dayalı cari hesap alacağı olarak 123.017,10 TL davalıdan alacaklı olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu itibarla lehine delil vasfı taşıdığı, davalının ise usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını incelenmek üzere sunmadığı, dosya kapsamı ve incelenen davacı kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davalı tarafından davacıya farklı tarihlerde kısmi ödemeler yapıldığı, bu haliyle davaya konu fatura içeriği malların davalı tarafından teslim alındığının kabulü gerektiği, buna göre; davalının takibe ve borca itirazının haksız olduğu kanaatine varıldığı, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla; bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davalının Gaziosmanpaşa 3. İcra Müdürlüğünün 2018/15706 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-11. fıkrası ;”Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No… sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 19/06/2019 tarihli … sıra nolu sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Alınması gereken 8.403,29 TL harcın peşin alınan 2.100,83 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 6.302,46 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 15.636,62TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.100,83 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 83,70 TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 1.000,00-TL, 44,40 -TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.134,50 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır