Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/202 E. 2019/144 K. 26.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/202 Esas
KARAR NO : 2019/144
DAVA :Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2019
KARAR TARİHİ : 26/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP; Davalı – karşı davacı vekili, 09/04/2019 tarihli dilekçesinde özetle, Müvekkili şirketi tarafından haklı nedenle feshedildiğinden ve davacı tarafın müvekkil şirkettin cayma bedeli talep etme hakkı bulunmadığından huzurdaki davanın esastan reddine, karşı dava kapsamına davacının sözleşmeyi ihlal ederek müvekkili şirketi zarara uğrattığı sabit olduğundan müvekkilince uğranılmış bulunan zararın sayın mahekeme tespitine, karşı dava kapsamında müvekkilinin davacının sözleşmeye aykırı eylemleri neticesinde HMK 107 hükmü uyarınca asgai olarak belirleyebildiği ve karşı davaları kapsamında müvekkilinin davacının sözleşmeye aykırı eylemleti neticesinde HMK 107 hükmü uyarınca asgari olarak belirleyebildiği terdirli talep kabilinden olamka üzere 50.000,00 ABD dolarının 32 sayulı karar ve tebliğ uyarınca bulunacak Türk Lirası karşığı cezai şart tutarının ve iş bu terditli taleplerine ilaveten gene asgari nedel kapsamında(şimdilik) 100.000,00 TL kar kaybının dava tarihinden fiili ödeme tarihine kadar hesaplanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı-karşı davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE;
Dava; sözleşme kapsamında yapılması gereken hizmetlerin geç ve eksik teslimi nedeni ile cezai şart; geç ve eksik teslim nedeni ile gelir kaybı tazminat talebine ilşikindir.
Dava, mahkememiz 2018/1098 esas sayılı dosyaya karşı dava olarak açılmış makemece karşı davanın tefrikine karar verilerek mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
HMK’nun 115/1. Maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir” hükmü amirdir.
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7155 sayılı kanunun 20. Maddesiyle 6102 sayılı TTK 5. Maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesinde; dava şartı olarak arabuluculuk getirildiği, söz konusu düzenleme ile ” Bu kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü amirdir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A/2 maddesinde; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü amirdir.
Yapılan düzenleme 7155 sayılı kanunun 26. Maddesinde gereğince 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Dava dosyasının yapılan incelemesinde davacı tarafça, arabuluculuk faaliyetine başvurulduğunun belirtilmediği, buna ilişkin olarak arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulmadığı davacının ara buluculuğa başvurmadan doğrudan karşı dava olarak dava açtığı açıkça anlaşıldığından; açılan davanın Arabulucuk Kanununun 18/A-2. Maddesi ile HMK’nun 115/2. maddesi hükmü gereğince, davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Açılan davanın arabuluculuk DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 6.560,00 TL’nin mahsubu fazla yatırılan 6.515,60 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
4-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize ya da mahkememize verilmek üzere bir başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile HMK 341 Maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2019

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza