Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/194 E. 2021/843 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/194 Esas
KARAR NO : 2021/843

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2018
KARAR TARİHİ : 08/11/2021

Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/10/2018 tarih 2018/702 Esas 2018/481 Karar sayılı GÖREVSİZLİK kararı ile mahkememize tevzi edilen ve mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine 10.000,00 TL takip çıkışıyla ilamsız icra takibine gidildiğini, davalı vekilinin 17/07/2018 tarihinde icra dosyasına sunduğu dilekçe ile takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin …Makine adıyla tarım makinleri imalatçısı olduğunu, davalı ile de bu münasebetle ticari bir alış verişi olduğunu, müvekkilinin makine imalatı için gerekli olan zıpka alımı için davalı ile görüştükten sonra davalının müvekkiline numune örnekler gönderdiğini, gönderilen numunelerin imal edilen makineye uyum sağlaması üzerine müvekkilinin 930 adet … siparişi verdiğini, davalıya da isteği üzerine … emrine … 05/04/2018 keşide tarihli … seri nolu ve 10.000,00 TL bedelli çekin keşide edilerek verildiğini, fakat gönderilen 930 adet zıpkanın davalının daha önce gönderdiği numunelerden farklı olduğu için makinalara uymadığını, bunun üzerine müvekkilinin davalıyı arayarak malları iade edeceğini belirttiğini, davalının da bir yanlışlık olmuş siz iade faturasıyla malları gönderin dediğini, müvekkilinin de kesilen çekin iadesini istediğini, fakat davalının çeki piyasaya sürdüğünü fakat en kısa zamanda bulunacağını ve çekin iade edileceğini söylediğini, müvekkilinin bunun üzerine malları ve faturayı iade ettiğini, fakat çekin iade alınmadığını ve müvekkili tarafından çek bedelinin ödendiğini, buna rağmen davalı tarafından müvekkiline ödeme yapılmadığını, davalının takibe itirazının kötü niyetli olduğunu, bu sebeple itirazın iptaline karar verilmesini, ayrıca müvekkilinin alacağının teminat altına alınması için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili ile davacı arasında ticari ilişkide üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının müvekkile herhangi bir ayıp ihtarı bulunmadığını, davacının ürünleri iade ettim dedi ise de tarafa yapılan herhangi bir ayıp ihbarı ve iade faturası bulunmadığını, taraflar tacir olduklarından mahkemece öncelikle TTK. nun 25/3 maddesinde öngörülen sürelerde ayıp ihbarı bulunup bulunmadığı üzerinde durulup sonuca göre hüküm kurulması gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacı yanın %20 oranında icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, 05/04/2018 keşide tarihli çek sureti, kargo fişi, 12/03/2018 tarihli… seri numaralı 20.301,00-TL bedelli fatura sureti, Arabuluculuk Son Tutanağı, Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’nün …takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı … tarafından davalı … aleyhine toplam 10.000,00.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
12/12/2019 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilince işbu ara kararın istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15.Hukuk Dairesi’nin 26/02/2020 tarihli 2020/369 E., 2020/319 K. Sayılı ilamı ile davacı vekilinin talebinin; ” İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih ve … Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince reddine…” karar verildiği görülmüştür.
…Asliye Hukuk Mahkemesi Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla …Talimat dosyasında tanık …’ın beyanının alındığı, 09/03/2020 tarihli beyanında: “Ben Sandıklı ilçesinde ikamet edeim, davacıyı tanırım, davacının sahibi olduğu Sandıklı ilçesinde faaliyet gösteren …Makina’nın muhasebe elemanlığını yaparım, davacı …, davalı …’den tahminen 1,5 sene kadar önce numune olarak… saç sipariş verdi, saç numunesi geldi, bu numune makinaya uygun olduğu için onayladık,bu numuneden tahminen 930 adet sipariş verdik, karşılığında da davacı … keşide ve vadesini hatırlayamadığım 10.000,00 TL.lik çek kesip davalıya kargo ile gönderdi, daha sonra… saçlar geldi, ançak gelen bu saçların farklı olduğu önceden gönderilen numune saç ile aynı olmadığı, makinalara uymadığı görüldü,bunun üzerine davacı ı Yusuf davalıyı arayarak durumu izah etti, davalı da o zaman uymayan zıpka saçları geri göndemesini istedi, yine bu saçlar kargo ile davalıya gönderildi, davacı … bunun üzerine benim yanımda telefon ederek önceden göndermiş olduğu 10.000,00.-TL.lik çeki istedi, davalı ise telefondan duyduğuma göre bu çeki başkasına vermiş, davalı, davacıya çeki bulup kendisine geri iade edeçeğini, bunun mümkün olmadığı takdirde parayı davacı …’a ödeyeçeğini söyledi,ben bizzat bunu telefondu duydum, ançak aradan zaman geçmesine rağmen davalı … ne çeki gönderdi nede davacıya parasını ödedi,bunun üzerine bildiğim kadarıyla davacının Avukatı icra takibine geçmiş, bilgim ve diyeceklerim bundan ibarettir. şeklinde,
Tanık … 09/03/2020 tarihli beyanında: “Ben tahminen 6 senedir, davacı …’ün Makina fabrikasında teknik personel olarnak çalışırım, Ben davalıyı hiç görmedim, muhtemelen 1,5 veya 2 sene kadar önce davacı … Bey davalıdan Tarım Makinalarında kullanılmak üzere …saç siparişi verdi, numune olarak bir adet gönderilmesi istendi, saç numunesi geldi, bu numune makinaya uygun olduğu için onay verdik,,bu numuneden tahminen 930 adet sipariş verdik, karşılığında da patronum davacı … keşide ve tanzim tarihini bilmediğim bir bankaya ait 10.000,00 TL.lik çek kesip davalıya gönderildi çekin davalıya nasıl gönderildiğini bilmiyorum, bir müddet sonra sipariş verilen … saçlar geldi, gerekli kontroller yapıldı, ançak gelen bu saçların farklı olduğu önceden gönderilen numune saç ile aynı olmadığı, makinalara uymadığı görüldü,bunun üzerine davacı … bey davalıyı arayarak saçların makinalara uymadığını söyledi,, davalı da bizden uymayan … saçları geri göndermesini istedi, yine bu saçlar… kargo ile davalıya gönderildi, davacı … bey bunun üzerine bizim yanımızda telefon ederek önceden göndermiş olduğu 10.000,00 TL.lik çeki istedi, davalı ise yapılan telefon görüşmesinden duyduğuma göre bu çeki bir başkasına verdiğini, çekin kimde olduğunu bulduğunda geri iade edeçeğini, iade etmediği takdirde parasını ödeyeçeğıni söyledi, aradan bir zaman geçti, davacıdan duyduğuma göre halen Çek’in ve karşılığı olan paranın kendisine ödenmediğini öğrendim, bir müddet sonra da davacı … Bey’in avukatı içra takibine geçmiş, diyeçeklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen 16/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç ve özetle; “davacı yana ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı yanın ticari defter kayıtlarına göre, davalı şirketten satın aldığı ürünü 7 gün sonra iade ettiği ve cari hesapta borç ve alacak bulunmadığı, davacı yan 12.03.2018 tarihinde satın aldığı ürünü ayıplı olduğu iddiasıyla 19.03.2018 tarihinde …kargo vasıtasıyla iade ettiği, TTK23/c maddesine göre malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde iade etmesi nedeniyle süresinde ayıp ihbarında bulunduğu ve ayıplı ürünü iade edebileceği, dava konusu çekin davacı ticari defter kayıtlarında yer almadığı ancak çek davalı …’e teslim edildiğine dair imzalı evrak sunulduğu, çek bedelinin davacının … Bankası hesabından 05.04.2018 tarihinde ödendiği ve çek bedelini davacı yanın davalı yandan talep edebileceği, davalı şirketin inceleme gün ve saatinde defterlerini sunmadığından ve yerinde inceleme isteği talebi olmadığından ticari defter incelemesi yapılamadığı…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 24/12/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
01/02/2021 tarihli celsede davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, düzenlenen 15/06/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda ; “davacı yana ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde
TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığı, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı yana ait ticari defter kayıtlarına göre, dava tarihi olan 15.10.2018
itibariyle davalı yandan alacağının bulunmadığı, davaya konu edilen çek, davacının ticari defter kayıtlarında yer almadığı ancak çek davalı …’e teslim edildiğine dair imzalı
evrak sunulduğu, çek bedelinin davacının …Bankası hesabından
05.04.2018 tarihinde ödendiği, davalı yana ait ticari defter kayıtlarına göre, davacı yana 1 adet fatura
düzenlediği, davalı yanın işletme defterine tabi olması nedeniyle, çek ile
ilgili kayıtların bu deftere yapılamadığı, davacı tarafından düzenlenen 20.03.2018 tarih…numaralı 20.301,90.-
TL bedelli faturanın (iade faturası) davalının işletme defterinde kayıtlı
Bulunmadığı, S…A.Ş.. tarafından dosyaya gönderilen yazıya
göre; 19.03.2018 tarihinde … ve … arasında
kargo gönderimine rastlanılmadığını bildirdiği…” yönünde tespitlerde bulunmuştur.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 29/06/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili ise 02/07/2021 tarihli dilekçesinde bilirkişi raporuna karşı beyanlarını dosyaya sunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmasa da iş bedeli konusunda uyuşmazlık söz konusu değildir. Uyuşmazlık konusunun; davacının makine imalatı için gerekli olan …(Saç) alımı için davalı ile görüştükten sonra davalı tarafından davacıya numune örnekler gönderildiği, gönderilen numunelerin davacının imal ettiği makineye uyum sağlaması üzerine davalıya 930 adet …(Saç) siparişi verildiği, davalı yanca 12/03/2018 tarihinde 20.301,00-TL bedelli fatura düzenlendiği, bu ürünlerin karşılığı olarak davalıya …emrine …Bankası 05.04.2018 keşide tarihli …seri Nolu ve 10.000.-TL bedelli çek keşide edilerek verildiği, bunun üzerine davalı tarafından 930 adet …(Saç) gönderildiği ancak gönderilen bu ürünlerin numunelerden farklı olduğu için imal edilecek olan makinelere uymadığı, davacı tarafından da bu malların aynı olmadığından iade edildiği, malların karşılığında verilen çekin davacı tarafından ödendiği ve buna rağmen davalı tarafından davacıya bir ödeme yapılmadığı bahsiyle açılan Gaziosmanpaşa .. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu görülmüştür. Davalı yanca üretilip davalıya teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp varsa ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı konusunda olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanın davalı şirketten 12.03.2018 tarihinde satın aldığı ürünü ayıplı olduğu iddiasıyla 19.03.2018 tarihinde…kargo vasıtasıyla iade ettiği, TTK 23/c maddesine göre, malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde iade etmesi nedeniyle süresinde ayıp ihbarında bulunduğu ve ayıplı ürünü iade ettiği ve 19/03/2018 tarihinde 20.301,90-TL bedelli iade faturası anlaşılmaktadır.
Ayıp, eserde sözleşme ve eklerine, fen ve tekniği ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun bazı vasıfların bulunmaması ya da olmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. TBK’nın 474/1. maddesine göre açık ayıplarda iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz, geç sayılmayacak bir süre içinde eseri muayene edip varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerekir. TBK’nın 477/3. maddesine göre gizli ayıplarda ise gizli ayıbı öğrenir öğrenmez gecikmeksizin ayıp ihbarının yapılması gerekir. Aksi halde ayıptan kaynaklı haklarını kullanamaz. İş sahibi süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu ve kusurlu işlerin nelerden ibaret olduğunu kanıtlamakla yükümlü olup ayıp ihbarı maddi vakıa olduğundan, şekil koşuluna bağlı olmaksızın tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir.
Davacı iş sahibi…(saçların) kullanılamayacak derecede ayıplı imal edildiğini iddia ederek, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmıştır. Davalı tarafından davacının ürünleri iade ederek herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı ve iade faturası düzenlenerek taraflarına gönderilmediği beyan edilmiş ise de, 930 adet … (Saç) Seri A ve …Nolu 19.03.2017 tarihli iade faturayla birlikte üzerine ”Gönderilen Numuneler İle Uymadığı İçin İade Edilmektedir” notuyla birlikte 29 koli şeklinde … Kargo aracılığıyla gönderildiği dosyaya sunulan kargo kabul fişinden anlaşılmış davalının bu itirazına itibar edilmemiştir.
Mahkememiz dosya kapsamında dava konusu ürünlerin karşılığı olarak verilen çekin, davalı tarafından kesilen … seri Nolu faturaya istinaden alındığı ve cari hesaptan düşüleceği, bu çekin davalı … ‘ e teslim edildiğine dair imzalı yazılı belge mevcuttur. Ayrıca bu çek bedelinin davacı tarafından… Bankası hesabından 05/04/2018 tarihinde ödendiği görülmüştür.
Eser sözleşmesinde ayıplı ifanın varlığı, niteliği ve bedeli iş sahibi tarafından ispatlanmalıdır. Somut olayda davacı iş sahibi ayıp iddiasını dosya kapsamında ve dinlenen tanık anlatımları doğrultusunda usulünce kanıtlandığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, davacının 12.03.2018 tarihinde satın aldığı ürünü ayıplı olması nedeniyle 19/03/2018 tarihinde … kargo vasıtasıyla iade ettiği, TTK 23/c maddesine göre, malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde iade etmesi nedeniyle süresinde ayıp ihbarında bulunduğu ve ayıplı ürünü iade ettiği, ki bu ürünlerin iade edilmediğine ilişkin davalı tarafından dosyaya sunulmuş herhangi bir yazılı delil, bilgi ya da belgenin dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla, iade edilen bu ürünlerin karşılığı olan fatura bedelinin kısmi ödemesi olduğu anlaşılan davaya konu edilen 10.000,00-TL bedelli çekin davacının ticari defter kayıtlarında yer almadığı
ancak çek davalı …’e teslim edildiğine dair imzalı
evrak sunulduğu ve bu çek bedelinin davacının … Bankası hesabından
05/04/2018 tarihinde ödendiği husunda mahkememize tam kanaat geldiğinden, bu doğrultuda davacı tarafından… nolu faturaya istinaden kesilen ve bedelsiz kalan çeke tarafımızca yapılan ödeme şeklinde 10.000,00.-TL üzerinden başlatılan takibe davalı borçlunun haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından davanın kabulü ile,davalı tarafından Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacak miktarı likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜ ile ,
-Davalı tarafından Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
-Asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-683,10.-TL harcın peşin alınan 220,78.-TL harcın ( 50,00.-TL’si icra dosyasından) mahsubu ile bakiye 462,32.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 220,78-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 408,53-TL , bir bilirkişi ücreti 600,00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.049,63.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, (davacı vekili e-duruşma kanalıyla katılmakla) kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır