Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/150 E. 2022/798 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/150 Esas
KARAR NO : 2022/798

DAVA : Sözleşmeden dönmenin tespiti
DAVA TARİHİ : 01/04/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmeden dönmenin tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirketler arasında; Beşiktaş … Noterliği’ nin 28.09.2017 Tarih … yevmiye numaralı “İstanbul İli Zeytinburnu İlçesi … Pafta … Ada … ve…No.lu Parseller Arsa Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığında İnşaat ve Hasılat Paylaşımı Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmenin konusuna ilişkin 2. maddesine göre, bu sözleşme ile davalı arsa sahiplerinin İstanbul İli Zeytinburnu İlçesi … Pafta,… Ada ve … ve… Nolu Parsellerdeki gayrimenkullerini % 52 hissesini sözleşmede yazılı koşullar doğrultusunda inşaat yapımı ve hasılat paylaşımı karşılığında müvekkili şirket Yatırımcıya devir ve temlik etmeyi taahhüt ettiğini, müvekkili yatırımcının da yine aynı koşullarda taşınmazı inşaat ve hasılat paylaşımı karşılığında satın almayı vadettiğini, sözleşmenin 6. Maddesine göre; arsa sahiplerine arsa oranları üzerinden pay edilmek üzere toplam 7.000.000,- TL (Yedi milyon Türk Lirası) avans ödemesi yapılmasının kabul edildiğini, sözleşmenin 6.1 ve 6.2 Maddelerine göre; sözleşmenin imzasını takiben 04.10.2017 tarihinde davalı… A.Ş.’ne arsa payı oranında 2.932.476,47 TL avans tutarı ödendiğini, bu avans ödemesinin teminatını oluşturmak üzere 4.189.250,10 TL bedelli 1.derece taşınmaz üzerinde tesis edildiğini, davalı… A.Ş.’nin ise tapular üzerindeki takdiyatları (3.kişilere ait) ipotekleri kaldırmamış olması nedeniyle bu davalının arsa sahibine avans ödemesi yapılmasının ve karşılığında müvekkili lehine ipotek tesis edilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmenin 2.2 Maddesine göre; davalı arsa sahiplerine ait olan … ve… parsellere ilişkin
1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine dair çalışmalara, davacı müvekkilince başlanıldığını ve hazırlanan nazım imar planı revizyon teklifi dosyasının 01.03.2018 tarihinde … Belediyesi’nin ilgili dairelerine teslim edildiğini,…Daire Başkanlığı Planlama Müdürlüğü’ nün 12.02.2019 tarihli yazısında; İstanbul … İdare Mahkemesi’ nin 14.02.2017 tarih … Esas…4 K. sayılı kararı ile dava konusu 23.03.2007 t.t.’li, 1/5000 ölçekli… Planı ile 06.12.2007 t.t.’li Uygulama İmar Planının teklif plana konu … ada… parsel yönünden iptaline karar verildiğini, ancak mahkeme sürecinin devam ettiğinin değerlendirildiği ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği teklifinin, belirtilen eksikleri tamamlanarak yeniden sunulması halinde değerlendirilebileceğinin bildirildiğini, bu kapsamda müvekkili tarafından sözleşme ile yapılması yüklenilen yeni imar planı düzenleme teklifinin devam eden davaya dair kararın kesinleşmesinden sonra gündeme alınacağının bildirildiğini, bu süreçte sözleşmenin yeniden değerlendirilmesi için taraflar arasında görüşmeler yapıldığını ancak uzlaşma yönünde olumlu bir aşama kat edilemediğini, bu nedenlerle henüz inşaat ruhsatı başvuru sürecine gelinmemesi nedeniyle Sözleşmenin 6.3 Maddesine göre müvekkiline tanınan hak çerçevesinde sebep gösterme mecburiyeti olmadan tek taraflı sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasına karar verildiğini ve bunun davalı arsa
sahiplerine ihtaren bildirildiğini, sözleşmenin 6.3, 6.4, 21.Maddeleri birlikte değerlendirildiğinde bir cayma parası yahut dönme cezası kararlaştırıldığının açık olduğunu, davacı müvekkili tarafından davalı … A.Ş.’ne Beşiktaş …Noterliği’ nin 14.03.2019 Tarih … yevmiye numaralı ihtarı ile “ sözleşmeden geçmişe etkili olarak döndüklerinin “bildirildiğini, Dönmeye ve Sözleşmenin sona erdirilmesine dair kabul
beyanının 10 gün içinde ulaştırılmasını takiben ipotek fek işlemlerinin gerçekleştirileceğinin ihtar edildiğini ve Davalı … şirketinin, bu ihtara cevaben Bakırköy … Noterliği’ nin 22.03.2019 Tarih … yevmiye numaralı ihtarı ile dönme beyanlarını kabul etmediklerini, cayma/dönme parası yanında menfi ve müspet zarar talep ettiklerini bildirdiklerini, davacı müvekkili tarafından davalı… A.Ş. ’ne Beşiktaş… Noterliği’nin 14.03.2019 Tarih … yevmiye numaralı ihtarı ile “ sözleşmeden geçmişe etkili olarak döndüklerinin “bildirildiğini, Dönmeye ve Sözleşmenin sona erdirilmesine dair kabul beyanının ve arsa payı oranında kendilerine ödenmesi gereken 4.067.523,53.-TL cayma parası tutarının ödeneceği banka hesap bilgilerini müvekkiline 10 gün içinde ulaştırılması hususunun ihtar edildiğini ve davalı Kartopu şirketinin bu ihtara cevaben Bakırköy …Noterliği’ nin 25.03.2019 Tarih … yevmiye numaralı ihtarı ile dönme beyanlarını kabul etmediklerini, ancak 4.067.523,53 TL dönme cezası/cayma parası ödenmesi için hesap numarası bildirildiğini, cayma/dönme parası yanında menfi ve müspet zarar talep ettiklerini bildirdiklerini, sözleşmenin 6.4 maddesine göre, sözleşmeden dönme cezası/cayma parasının davalı
Tekstüre şirketine, sözleşme akdi ile ödenmiş olduğunu, davalı Kartopu şirketi payına düşen dönme cezası/cayma parasını ise mahkeme veznesine depo etmeye hazır bulunduklarını, sözleşmenin 6.3 Maddesine göre, “taraflardan biri tarafından inşaat ruhsatı başvurusuna kadar bu sözleşmenin 2.2.2 ve 2.4 maddesinde açıklanan istisnai haller dışında işbu sözleşmenin feshedilmesi durumunda fesheden taraf 7.000.000,- TL (Yedimilyon Türk Lirası) ceza ödemeyi kabul eder” hükmü düzenlendiğini, bunun, 6.1 Maddesine göre arsa sahiplerine başlangıçta ödenecek avans tutarı ile aynı
olduğunu, davalı … şirketine 04.10.2017 tarihinde 2.932.476,47 TL avans ödenmiş olduğunu, bunun dönme cezası/cayma parası olarak kabul edilmesi gerektiğini, mahkemece karar verilmesi ile … A.Ş. taşınmazı üzerinde tesis edilen 4.189.250,10 TL bedelli 1. derece ipoteğin taraflarınca fek edileceğini, sözleşmenin 6.3 ve devamı maddeleri uyarınca, sözleşmeden tek taraflı dönme hakkını
kullanmasına karşın, davalı arsa sahiplerinin haksız ve dayanaksız olarak bu dönme iradelerine karşı koyduklarını beyanlarla, açıklanan nedenler kapsamında taraflar arasında akdedilen Sözleşmeden, sözleşme hükümleri uyarınca geçmişe etkili olarak “döndüğümüz” hususunun tespiti ile sözleşmeden dönüldüğüne, sözleşmenin sona erdiğine (feshine) karar verilmesine, dönmeye ve sözleşmenin sona erdirilmesine bağlı olarak ödenmesi gereken dönme cezası/cayma parasının mahkeme veznesine depo etmeye hazır olduklarının bildirilmesi ile bu aşamada bu tutarın teminat mektubu olarak yatırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …A.Ş. vekili 24.05.2019 ve 01.07.2019 tarihli cevap dilekçelerinde özetle; davacı ile müvekkili şirket ve diğer davalı şirket (Arsa Sahipleri) arasında, Beşiktaş …oterliği’nin 28.09.2017 tarih ve … yevmiye nosunda kayıtlı, İstanbul ili, Zeytinurnu İlçesi, 498 pafta, 2953 ada, 25-28 parseller -üzerinde, “Arsa Satış Vaadi ve Arsa Payı karşılığında İnşaat ve Hasılat PaylaşımıSözleşmesi” imzalandığını, taraflar arasında imzalanmış olan Sözleşmeye göre, Arsa Sahipleri, Sözleşme konusu arsanın, … hissesini, Sözleşme şartları çerçevesinde, Yatırımcı’ya, inşaat yapımı ve hasılat paylaşımı karşılığında devretmeyi, Yatırımcının da sözkonusu arsayı inşaat yapımı ve hasılat paylaşımı karşılığında devralmayı kabul beyan ve taahhüt ettiklerini, sözleşme gereğince davacı yüklenicinin öncelikle davalılardan müvekkil … A.Ş.’ne ait 28 no’lu parselin mahkemece iptal edilmiş olan planları için, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli revizyon imar planlarını hazırlayarak yetkili mercilerce onaylanmasını sağlamayı, akabinde inşaatı tamamlamayı ve yapacağı inşaat projesindeki bağımsız bölümlerin 3. kişilere pazarlama ve satışını yapmayı taahhüt ettiğini, davacının herhangi bir gerekçe göstermeksizin sözleşmeyi feshetme hakkının bulunmadığını, sözleşmenin 6,4. maddesinin bir cayma bedeli olarak kararlaştırılmamış olup tazminata eklenen cezai şart niteliğinde olduğunu, davacının, cevaba cevap dilekçesinde sözleşmeyi herhangi bir gerekçe göstermeksizin feshetme hakkına sahip olduğunu iddia ederek, cevap dilekçelerinde feshe karşı itirazlarının yersiz olduğunu savunduğunu, ancak davacının, herhangi bir gerekçe göstermeksizin sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğuna ilişkin iddialarının hukuken yerinde olmadığını, davacının, Sözleşme’nin 6,4. maddesini yorumlarken, irade beyanlarının yorumu noktasında çok ciddi
hataya düştüğünü; davacının, Sözleşme’nin 6,4. maddesini tek başına ele alıp diğer hükümler yokmuşçasına yorum yapma yoluna gittiğini, sözleşme başlığının “Arsa Sahiplerine Avans Ödemesi Yapılması” olduğu da dikkate alındığında, tarafların yapılacak avans ödemelerini kararlaştırırken bir de cayma bedeli düzenlemesinin tuhaf olduğunu,
“Sözleşmenin Feshi” başlıklı 21. Madde’ de ise öncelikle bir temerrüt tanımı yapıldığını ve ardından “Sözleşmeyi haklı bir neden olmaksızın fesih eden veya edim ve yükümlülüklerini
yerine getirmeyerek temerrüde düşmek sureti ile sözleşmenin feshine neden olan taraf, diğer tarafın uğramış olduğu müspet ve menfi zararları tazmin eder.” maddesinin konulduğunu, taraflar tüm bu aşamalar için açıkça cezai şart kararlaştırmışken, yalnızca ilk aşama olan 6.4. maddenin bir cezai şart değil de cayma bedeli olduğunu iddia etmenin abesle iştigal etmek olduğunu, 6.4.
maddenin yorumu ve tarafların Sözleşme’nin kurulduğu andaki gerçek iradelerinin tespitini bakımından, maddenin genel Sözleşme sistematiğindeki yerine de bakıldığında, tarafların açıkça tazminata eklenen bir cezai şart kararlaştırdıkları tartışmasız olduğunu,davacının temerrüde düştüğünü; davacının iddiasını güçlendirmek maksadıyla dosyaya sunmuş olduğu …Başkanlığı Planlama Müdürlüğü’nün 12.02.2019 tarihli yazısında revizyon imar plan değişikliğinin Belediye Meclisi’ne taşınmasına ilişkin talebin …ada, …parsel üzerinde Bedaş lehine kira şerhi bulunması ve İstanbul …İdare Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı kararının kesinleşmemiş olduğunun gösterildiğini, oysa ki söz konusu mahkeme kararının belediye tarafından verilen yazıdan çok daha önceki bir tarihte onanarak kesinleştiğini, davacının, revize imar planlarının alınması, yapı ruhsatının alınması ve 18 aylık sürenin sonunda imar planı tadillerinin askıya çıkarılarak halen kesinleştirilmemiş olması nedeniyle sözleşme gereği kazandığı 12 aylık ek süre karşılığında 14.000.000 TL avans ödemesi yapmasının borçları bakımından da temerrüde düşmüş olduğu hususunun izahtan vareste olduğunu, müvekkilinin feshi kat’i surette kabul etmediğini, tarafların ahde vefa göstermesi gerektiğine inandığını, sözleşmenin ayakta kalmasını ve karşılıklı tüm borçların ifa edilmesini istediğini, mahkemece sözleşmenin feshine karar verilmesi halinde müvekkilinin haklarının da hüküm fıkrasında yahut kararın gerekçe kısmında tespit edilmesinin talep edildiğini beyanlarla davacının sözleşmenin feshi yönündeki irade beyanının geçerliliği olmayıp sözleşmenin halen ayakta
olduğunu, mahkemece haklı bir neden de olmadığından sözleşmenin feshine karar verilmesinin mümkün olmadığını, davacının huzurdaki davayı açma konusunda hukuki yararı olmadığını, son olarak davacının, sözleşmenin bulunduğu ifa aşamasının kendisine yüklediği borçların neredeyse tamamından temerrüde
düşmüş olduğunu, davanın reddine karar verilmesi ve davacının edimlerini ifa etmesi gerektiğini, ayrıca fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı tuttuklarını da ekleyerek davanın esas yönünden reddini,
sözleşmenin feshine karar verilmesi halinde tasfiyeye ilişkin müvekkilinin haklarına halel gelmesini engellemek adına, verilecek hükümde Sözleşme’nin 21. maddesi uyarınca, Sözleşme’nin haksız olarak
feshedildiğinin ve müvekkilinin haklarının tespitini talep etmiştir.
Davalı… A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; davacı yüklenici ile arsa sahipleri olan müvekkili ve diğer davalı arasında, sözleşmeye konu iki parsel üzerinde inşaat projesi yapılması, inşaatın taraflar arasında paylaşımı ve 3.kişilere satışı ile sağlanacak gelirin paylaşımı konusundaki davava konu sözleşmenin 28.9.2017 tarihinde akdedildiğini, sözleşme gereğince davacı yüklenicinin öncelikle diğer davalıya ait 28 no’lu parselin mahkemece iptal edilmiş olan planları için, 15000 ve 1/1000 ölçekli revizyon imar planlarını hazırlayarak yetkili mercilerce onaylanmasını sağlamayı, akabinde inşaatı tamamlamayı ve yapacağı inşaat projesindeki bağımısız bölümlerin 3.kişilere pazarlama ve satışını yapmayı taahhüt ettiğini, davacı yüklenicinin …parsel hakkındaki plan iptaline dair Mahkeme kararını bildiğini ve bu planları yenileyip revize ederek Belediyeye onaylatmayı, taahhüdünün ilk bölümü olarak üstlendiğini, davacının sözleşme nin 6.3.- 6.4.maddelerinin, karşı tarafın zarar talep hakkınıortadan kaldıran bir cayma hükmü olduğu iddiasının hukuki açıdan tümüyle yanlış olduğunu, kabul edilemeyeceğini, hukuki açıdan sözleşmenin 6.3.-6.4. hükümlerinin sözleşmeden dönme olarak değerlendirilmesi halinde dahi davacının, T.B.K. 125.maddesinin 3.fıkrası gereğince cezai şartı ödeyerek sözleşme bağından kurtulamayacağını, davalıların uğradığı zararı tazminle yükümlü olduğunu, davacının imar planı yaptırma borcunu ifa etmek için sözleşmenin 2.2.2 maddesinde düzenlenen 12 aylık ek süreyi kullanmayarak edimini yerine getirmekte temerrüde düştüğünü, bununla da yetinmeyip sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davacının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi, temerrüdü nedeni ile davalı müvekkilinin ceza bedeli ile karşılanamayacak ölçekte zarara uğradığını, davaya konu sözleşmenin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olmakla birlikte, bu sözleşme nedeni ile henüz arsa payı devri yapılmadığı gibi sözleşme davacı tarafından tapuya dahi şerh ettirilmediğini, aynı şekilde henüz hiçbir inşaat yapılmadığını beyanlarla açılan tespit davasının hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, mahkeme davanın açılmasında hukuki yarar olduğu kanaatinde ise tensip utanağının 17.maddesindeki ara karar gereğince harcın tamamlatılmasından sonra, sözleşme’nin kendi kusur ve emerrüdü ile tek taraflı ve haksız olarak davacı tarafından feshedildiğinin| ve bu çerçevede Sözleşmenin 21.maddesindeki “temerrüt ve fesih” hükümleri gereğince müvekkili şirketin uğramış olduğu zararlarının davacı tarafından tazminini talep hakkına sahip olduğunun tespitine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafça karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Beşiktaş … Noterliği tarafından Düzenlenme Şekinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin, ayrıca Zeytinburnu ilçesi, … pafta … Ada, … ve 28 parseller Arsa Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığında İnşaat ve Hasılat Paylaşımı Sözleşmesi örneklerinin dosya içerisinde dosya içerisine gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce 01/04/2019 tarihli tensip tutanağı ile davanın niteliği itibari ile nispi harca tabi olduğu, davacı tarafça maktu harç yatırılarak dava açıldığı görüldüğünden; davacı vekiline davaya konu Beşiktaş … Noterliğinin 28/09/2017 tarih ve … yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin maddi değerini açıklamak ve açıklanan bu değer üzerinden peşin karar ve ilam harcını ikmal etmek üzere 2 haftalık süre verilmiş, davacı vekilince 27/05/2019 tarihli dilekçe ile harca ilişkin beyanda bulunulmuş, 119.542,50.-TL eksik harcın ikmal edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin 2016/2188 E. , 2017/304 K. Sayılı dosyasının UYAP sisteminden gönderildiği, yapılan incelemesinde …. tarafından … Belediye Başkanlığı ve …Belediye Başkanlığı aleyhine “Davacı şirketin maliki olduğu Zeytinbunu ilçesi, Merkezefendi mahallesi, … pafta, … ada,… parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alana ilişkin 23.03.2007 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 06.12.2007 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planının planlama tekniği ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu, taşınmazın fiili durumunun dikkate alınmadığı ileri sürülerek iptali” istemli dava açıldığı, mahkemece “dava konusu 23.03.2007 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 06.12.2007 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının, davacının sahibi olduğu parsele isabet eden yönü itibariyle iptaline” ilişkin karar verildiği, plan iptaline ilişkin kararın 06.11.2018 tarihinde karar kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraflar vekilleri tarafından 19.07.2019 Tarihli Prof. Dr. … tarafından hazırlanan ve 29.10.2019 Tarihli Prof. Dr. …tarafından hazırlanan hukuki mütalaalar sunulduğu anlaşılmıştır.
Beşiktaş … Noterliği’nin 14.03.2019 tarih… ile… Yev. No.lu, Bakırköy … Noterliği’nin 22.3.2019 tarih … ve… Yev. No.lu ihtamame örnekleri dosyamız içerisinde mevcuttur.
… Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Planlama Müdürlüğü’nün E.-…115.01.99/… sayılı müzekkere cevap yazısında özetle; işlem dosyasında yapılan incelemede; Zeytinburnu İlçesi, Merkezefendi Mah., … ada… parselin 23.03.2007 tt.li 1/5000 ölçekli … imar Planında kısmen “MIA” da, kısmen de “Park Alanları” nda kaldığı, 06.12.2007 tt.li 1/1000 ölçekli Zeytinburnu Uygulama imar Planından kısmen E:2.00 yapılanma koşullu “Merkezi iş Alanı (MİA)”, kısmen “Park Alanları” kısmen de yol alanında kaldığı, 2953 ada 28 parselin 23.03.2007 tt.li 1/5000 ölçekli Zeytinburnu Nazım İmar Planında kısmen “…”da, kısmen de “Park Alanları” nda kaldığı, 06.12.2007 tt.li 1/1000 ölçekli Zeytinburnu Uygulama İmarPlanından kısmen E:2.00 yapılanma koşullu “Merkezi iş Alanı (MİA)”, kısmen “Park Alanları” kısmen de yolalanında kaldığı, 23.03.2007 tt.li 1/5000 ölçekli … imar Planında çoğunlukla E:2.00 yapılanma koşullarında Merkezi İş Alanında, kısmen de Park ve Yol Alanında kalan… ada… parselin Park Alanında kalan kısmının Merkezi İş Alanına alınmasına ilişkin ilgilisince hazırlanan 1/5000 ölçekli … imar Planı Değişikliği teklifi ile, 23.03.2007 tt.li 1/5000 ölçekli Zeytinbumu NİP’ te çoğunlukla E:2.00 yapılanma koşullu Merkezi İş alanında kısmen Park Alanı ile Yol alanında kalmakta iken, İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 14.02.2017 tarih,2016/2188 E. 2017/304 K. sayılı kararı ile plansız alanda kalan … ada … parselin kısmen Merkezi İş Alanıkısmen Park Alanı kısmen de Yol Alanı olarak düzenlenmesine ilişkin ilgilisince hazırlanan 1 /5000 ölçekli … İmar Planı tekliflerinin 5216 sayılı yasa maddesi uyarınca değerlendirilerek karar alınmak üzere … Belediye Meclisine iletilmiş olduğu, söz konusu 1/5000 … imar Planı Değişikliği teklifine ilişkin yapılan incelemede: teklife yönelik eksiklikler tespit edilmiş olup söz konusu eksiklerin tamamlanarak ilgilisine ve/veya vekili tarafından Başkanlığa yeniden sunulması halinde değerlendirilebileceği belirtilmiş olup, ilgilisine iade edildiği, ayrıca mahkeme Kararı uyarınca plansız alanda kalan Zeytinburnu ilçesi,…ada… parsele ilişkin söz konusu Mahkeme Kararı doğrultusunda alınan Başkanlık Oluru ile 1/5000 ölçekli … İmar Planına ilişkinMüdürlükçe plan çalışmalarına başlanmış olup, plan onama sürecinin devam ettiği belirtilmiştir.
… Müdürlüğü’nün Başkanlık makamına 23.01.2018 tarihli yazısında özetle; . Zeytinburnu İlçesi …Ada… Parsel 23.03.2007 …li 1/5000 ölçekli Zeytinburnu … Planında kısmen MİA kısmen de Parklar Alanında kaldığı, Zeytinburnu İlçesi … Ada … Parsel 8.216,85 m2yüzölçümlü – şirket mülkiyetinde olduğu, Zeytinburnu İlçesi, 23.03.2007 onanlı 1/5000ölçekli … Planının iptaline karar verildiğinden Zeytinburnu İlçesi…Ada… Parsele ilişkin İstanbul 8. İdare Mahkemesinin ilgili çalışmasının başlatılması hususunun olurlarına arz edildiği ifade edilmiştir.
… Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Planlama Müdürlüğü’ nün… AŞ’ ne 12.02.2019 tarih … Sayılı yazısında özetle; Teklife ilişkin ilgi(b) Başkanlık Oluru, ilgili mevzuat ve mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği çerçevesinde yapılan incelemede; -… Ada… Parsel üzerinde … lehine kira şerhinin bulunduğu, dolayısıyla …Müdürlüğü kurum görüşünün alınması gerektiği, İstanbul … İdare Mahkemesinin 14.02.2017 tarih … E., …K. Sayılı kararı ile dava konusu 23.03.2017 t.Lli 1/5000 ölçekli …İmar Planı ile 06.12.2007 …I, Uygulama İmar Planının teklif plana konu … ada … parsel yönünden iptaline karar ancak mahkeme sürecinin devam ettiği değerlendirildiği, – 1/5000 ölçekli NİP değişikliği teklifi, yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanarak ilgilisi ve/ veya vekili tarafından Başbakanlıklarına yeniden sunulması halinde değerlendirilebileceğinin ifade edildiği görülmüştür.
… A.Ş. vekili tarafından sunulan 27/12/2019 tarihli dilekçeleri ile “ Davalı müvekkil şirket yönetimince yapılan değerlendirmeler sonucunda, şirket içi ticari nedenlerle davanın kabulüne karar verilmiştir.”
açıklamalarıyla davayı kabul ettikleri beyan edilmiş olup, davalı müvekkili … A.Ş. açısından davanın kabulü yönünde karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce 21/11/2019 tarihli celsede dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilerek sunulan 30/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda;
“Değerlendirmeler kısmında daha detaylı bir biçimde açıklandığı üzere, dosya kapsamında bulunan bütün bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde
a-)Taraflar arasında mevcut olan sözleşmenin 6.3 ve 6.4 maddeleri nazar-ı itibara alındığında haklı-haksız ayrımı ya da borcun ihlal edilmesi ya da edilmemesi ayrımına gidilmeksizin, taraflara 7.000.000 TL ödeyerek sözleşme bağından kurtulma imkanının tanındığı biçiminde algılandığı, anılan sözleşme hükümlerinin borca aykırı hareket edilmesi tehlikesine karşı caydırıcılık etkisi yaratan değil; bilakis, sözleşme bağından kurtulmak amacıyla taraflara tanındığı biçiminde yorumlandığı, bu nedenle, sözleşmenin 6.3 ve 64 maddelerinde düzenlenen cezanın TBK m.179/11I kapsamında bir ceza değil; TBK m.179/1l1 kapsamında dönme cezası olduğu şeklinde telakki edildiği; tarafların dönme cezasını kararlaştırırken, borçlunun sadece bu miktarı ödeyerek ve başkaca bir yükümlülük altına girmeksizin her zaman sözleşmeden dönebileceği hususunda anlaşmış sayıldıkları, somut durumda davacının kararlaştırılan 7.000.000 TL’den başka herhangi bir tazminat ya da bedel ödemeksizin sözleşmeyi sona erdirebileceği,
b-) Davacı … Emlak Geliştirme Yatırım ve Tic A.Ş’nce taraflar arasındaki sözleşmenin 6.1. maddesine istinaden 04/10/2017 tarihinde davalı …’ye arsa payı üzerinden avans olarak 2.932.476,42 TL ödenmiş olduğundan, bahis konusu tutarın sözleşmenin 6.3. ve 6.4 maddeleri uyarınca …A.Ş’de kalması gerektiği ve …’nin davacı taraftan başkaca bir maddi hak talep edemeyeceği…” yönünde kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı tarafından 31/08/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya sunmuştur. Davalı … tarafından da 27/08/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna itirazda bulunarak yeni heyetten rapor alınmasını talep etmiştir.
01/10/2020 tarihli celsedenin 1 nolu ara kararı ile düzenlenen bilirkişi heyeti mahkememizce resen tayin edilecek bir inşaat mühendisi eklenmek suretiyle rapor alınmasına karar verilmiş, inşaaat mühendisi tarafından 12/05/2021 tarihli raporun dosyaya ibraz edildiği görülmüştür. Davacı tarafından 02/06/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunulmuştur. Davalı … vekilince de 02/09/2021 tarihli dilekçe bilirkişi raporuna itirazlarını dosyaya ibraz etmiştir. Heyetçe düzenlenen bilirkişi ek raporunun ise 01/11/2021 tarihinde dosyaya sunulduğu görülmüştür.
17/02/2022 tarihli celsede dava , cevap, ibraz olunan deliller, dosyada mevcut bilirkişi kök ve ek raporu ile taraf vekillerinin bilirkişi raporlarına karşı itiraz ve beyanları değerlendirilmek üzere yeni bir heyetten rapor aldırılmasına karar verilerek, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda neticeten; ” a)Davacı firmanın revizyon imar planı teklifi başvurusunda (01.03.2018 tarihinde
…Belediyesinin ilgili dairelerine revizyon imar planı teklif dosyasının teslim edildiğinin belirtildiği) eksikliğinin bulunmadığı, b)Taraflar arasındaki sözleşmede TBK m. 179/III uyarınca bir dönme cezasının düzenlendiği,
c) Davacının imar planı başvuru sürecinde yer alan yan edim yükümlülüklerini yerine getirmede temerrüde düşmediği, sözleşmede dayanılan hükmün dönme cezasını düzenlediği, dönme cezası ödeyerek sözleşmeden dönme hakkına sahip olan tarafın bu hakkını kullanmasının haksız fesih olarak değerlendirilemeyeceği,
d)Dönme cezası olarak 7.000,00 TL ödenmesi kararlaştırıldığı, sözleşmede kararlaştırılan avans bedelinin de aynı miktarda olduğu gözetilerek, bu miktarın dönme cezası olarak irat kaydedileceğinin düzenlendiği,
e)Sözleşmenin m. 2.2.2 hükmünde, 18 ay içinde yerine getirmesi gereken işlemlerin tamamlanamaması halinde yatırımcıya (davacıya) ek ve azami 12 ay süre verilmesi ve ek sürede de işlemlerin tamamlanamaması halinde, davalı arsa sahiplerinin m. 24 hükmü uyarınca tazminatsız fesih hakkının düzenlendiği, sözleşme m. 6.3 ve 6.4 hükümlerinde düzenlenen dönme hakkının da ancak bu süreler dolduktan sonra kullanılabileceği sonucuna varılamadığı,
f)Yatırımcı davacıya ek süre verilmesi halinde onun da 7.000,00 TL avansa ek olarak 14.000,00 TL daha vereceği yoruma yer olmayacak şekilde açıkça kararlaştırılmış olduğu, ancak bu hususun, doğrudan dönme cezasının miktarına da etki ettiği şekilde bir değerlendirme yapılamadığı,
g)Arsa sahiplerinin 7.000,00 TL dışında, yapılan masrafları da ödemekle yükümlü tutulması ve hem avans bedeli hem masraflar bakımından faiz ödeme borcu altına girmesinin kararlaştırılması, yukarıda varılan bu sonucu
değiştirmediği,
h)Bu hususta özellikle masrafların, arsa sahipleri adına vekil olarak yüklenici tarafından yapıldığı göz önüne alındığında, vekilin yaptığı masrafların ödenmesi vekalet sözleşmesine özgü vekalet verenin masrafları ödeme
borcunun yerine getirilmesi olarak da anlaşılabileceği,
i)Taraflar arasındaki sözleşmede de yatırımcı davacının iş görme edimlerinin, ağırlıklı kısmının eser sözleşmesine ilişkin olduğu gözetildiğinde, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 25.1.1984 gün ve 3/1 sayılı kararında kat karşılığı inşaat sözleşmeleri bakımından yapılan geçici-sürekli karmaşığı sözleşme nitelemesinden hareketle, henüz inşa etme borcunun ifasının başlamadığı sırada sözleşmenin sona erdirilmesinin dönme hakkının kullanılması anlamına geleceği…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu tüm taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından 30/09/2022 tarihli dilekçe ile bilirkişi heyeti raporuna karşı beyanda bulunulmuştur. Davalı ekstüre …A.Ş vekili tarafından ise 03/10/2022 tarihli dilekçeyle heyet raporuna itiraz edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, celp edilen deliller, özü itibariyle birbirini doğrulayan bilirkişi heyet raporları ile tüm dosya kapsamı deliller birlikte incelenip değerlendirildiğinde; açılan davanın taraflar arasında münakit sözleşmeden, sözleşme hükümleri uyarınca geçmişe etkili olarak dönüldüğünün tespiti talebine ilişkin olup taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığın düzenleme şeklinde T.C. Beşiktaş … Noterliği ‘ nin 28.09.2017 tarih … yevmiye numaralı İstanbul İli, Zeytinburnu ilçesi, …Pafta,… Ada ve … nolu Parseller Arsa Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığında İnşaat ve Hasılat Paylaşım sözleşmesi kapsamında davacının sözleşme m. 6.3-6.4 hükmüne dayalı olarak dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı, bu hükmün sözleşmeyi geriye etkili olarak sona erdirme hakkı verip vermediği, dönme hakkının kullanılması için belirli sebeplere dayanma zorunluluğunun bulunup bulunmadığı, bu hükümde dönme hakkının kullanılması halinde ödenmesi kararlaştırılan 7.000.000 TL’nin hukuki niteliği, dönme hakkının var olduğu sonucuna ulaşılması halinde tek taraflı irade beyanı ile kullanılan bu hakkın karşı tarafın kabulüne bağlı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme niteliği itibariyle, eser, vekalet, taşınmaz simsarlığına ve taşınmaz satışına ilişkin edimlerin yasanın öngörmediği şekilde bir araya getirilmiş bir karma sözleşmedir.
Davacının kendisine dönme cezası ödeyerek dönme hakkı verdiğini iddia ettiği sözleşmenin m. 6.3 ve 6.4 hükümleri incelendiğinde; Madde 6. Arsa Sahiplerine Avans Ödemesi Yapılması:
“6.3 Taraflardan biri tarafından, inşaat ruhsatı başvurusuna kadar bu sözleşmenin 2.2.2 24.Maddesinde açıklanan istisnai haller dışında, iş bu sözleşmenin feshedilmesi durumunda fesheden taraf 7.000,000,- (Yedi milyon Türk Lirası) ceza ödemeyi taahhüt eder.
6.4 Arsa sahipleri tarafından ruhsat başvurusuna kadar sözleşmenin, bu sözleşmenin 2.2.2 ve 24.Maddesinde açıklanan istisnai haller dışında herhangi bir sebeple feshedilmesi durumunda; arsa sahipleri, 7.000.000,- TL (Yedi milyon Türk Lirası) cezai şart ile birlikte, bu cezai şarta ek olarak tahsil etmiş oldukları (Yedi milyon Türk Lirası) tutarındaki avans ödemesini, sözleşmenin 5,9 maddesinde belirtilen arsa payı büyüklüğüne göre yatırımcıya yıllık % 20 faiz ile ilk talepte, herhangi bir itiraz ve defide bulunmadan derhal geri ödeyeceklerini gayri kabulü rücu olarak kabul, beyan ve taahhüt etmişlerdir. Buna ilaveten fesih tarihine kadar proje için yatırımcı tarafından yapılan, bu amaçla ödenen finansman gideri dâhil tüm harcamaların tamamı da yine yıllık %20 faiz eklenmek suretiyle arsa sahiplerinden tahsil edilecektir. Yatırımcı tarafından ödenen avans tutarlarının geri ödenmesi ile cezai şart ve harcamaların yatırımcıya ödemesinden, arsa sahipleri … içinde kendi payları oranında yatırımcıya karşı bağımsız olarak sorumludur.
Arsa sahiplerinden herhangi birisi tarafından, yapı ruhsatı alımına kadar sözleşmenin, bu sözleşmenin 2.2.2 ve 24. Maddesinde açıklanan istisnai haller dışında feshi halinde fesheden arsa sahibi, yukarıda belirtilen yatırımcıya ödeyeceği bedeller dışında ayrıca diğer arsa sahibine 3.000.000,- TL(Üç milyon Türk Lirası) cezai şart ödemekle yükümlüdür.
Yatırımcı tarafından, yapı ruhsatı alımına kadar sözleşmenin feshi halinde ise arsa sahiplerine yapılmış olan 7.000.000,- TL(Yedi milyon Türk Lirası) cezai şart olarak kabul edilecektir.
Yatırımcı tarafından yapılacak fesih halinde, arsa sahiplerinin başlangıçta tahsil edeceği avans cezai şart olarak arsa sahipleri tarafından irat kaydedilir, bu nedenle avans olarak ödenen bedel yatırımcıya iade edilmez.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Bu noktada dava konusu olayda, sözleşmenin m. 6.3 ve 6.4 maddelerinde düzenlenen hususların Türk Borçlar Kanunu açısından tespit edilerek hukuken nitelenmesi önem arz etmektedir. Davalı taraf, düzenlenen kurumun, tazminata eklenen cezai şart niteliğinde olduğunu savunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nda yer verilen seçimlik ceza koşulu ve ifaya eklenen ceza koşulu ile dönme cezası birbirinden farklı amaçları olan kurumlardır.
Konuyu düzenleyen TBK m.179/III’e göre, “Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır”. Maddeden görüldüğü üzere, dönme cezası ile adeta bir denge getirilmektedir. Sözleşmeyle bağlılık ilkesini bir kenara koymak ve ne zaman isterse akdettiği sözleşme ilişkisini sona erdirme yetkisine sahip olmak karşılığında bir bedel ödenmesi göze alınmaktadır. Adeta artık içinde olmak istemediği sözleşme ilişkisinden bedelini ödeyerek kurtulmaktadır. Maddenin ilk iki fıkrasında düzenlenen seçimlik ceza koşulu ile ifaya eklenen ceza koşulu borçlunun borca aykırılığı dikkate alınarak getirilmiş düzenlemelerdir. Oysa üçüncü fıkradaki dönme cezası, bir ihlal olması haline ilişkin değildir. Dönme cezası borçluya istediği an sözleşmeden kurtulma imkânı verir.
Sözleşmenin m. 6.3 hükmünde, yalnızca sözleşmenin feshinden bahsedilmekte, fesih hakkının kullanılabilmesi için belirli sebeplerin gerçekleşmesine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Ayrıca zaman bakımından sözleşmenin kapsamı, sözleşmenin kurulduğu andan inşaat ruhsatı alınma anına kadar olan süreyi içermektedir. Haklı sebeplerin veya davalının ya da davacının belirli borca aykırı davranışlarının varlığı aranmamaktadır. Hüküm, taraflarca hiçbir sebep ileri sürülmeksizin sözleşmenin feshedilmesi halinde uygulanacaktır. Şartlar dahilinde sözleşmeyi fesheden taraf 7.000,00 TL ödemekle yükümlüdür. Ancak bu koşul, sözleşme m. 6.4 hükmünde, arsa sahibi bakımından dönme cezasına ek olarak yapılan masrafların da % 20 faizi ile ödenecek olması şeklinde genişletilmiştir. Sözleşmenin m. 2.2.2 ve 24 hükümlerinde düzenlenen istisnai durumlar, hükmün kapsamında değildir. İstisna tutulan hal ifadesi ile m. 2.2.2’de koşulları belirlenmiş olan ve yalnızca arsa sahiplerine tanınan tazminatsız fesih imkânı kastedilmekte ve bu durumun m.6.3 kapsamında değerlendirilemeyeceği ifade edilmiştir. Bu halde fesih hakkının, inşaat ruhsatı başvurusuna kadar her iki taraf bakımından da kullanılabileceği, fesih hakkını kullanan tarafın karşı tarafın borca aykırı bir davranışına veya bir haklı sebebe dayanma zorunluluğu bulunmadığı, ancak hakkın kullanılması halinde 7.000,00’TL ödemekle yükümlü olduğu, arsa sahibi davalılar açısından tazminatsız fesih hakkının söz konusu olduğu hallerin bu hükmün kapsamında değerlendirilemeyeceğinin vurgulandığı göz önüne alındığında, düzenlemenin TBK m. 179/III uyarınca bir dönme cezası olduğu kanaatine varılmıştır. Nitekim mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti raporları da özü itibariyle birbirini desteklemekte ve aynı görüştedir. Her ne kadar davalı tarafça, sözleşmenin m. 6.3, 6.4 ve 21.1 hükümlerinin bir arada değerlendirilmesi gerektiği ve bu halde davacının ceza koşulunu aşan menfi ve müspet zararı gidermesi gerektiği ileri sürmüş ise de; anılan hükmün taraflardan birinin temerrüde düşmesi veya haklı bir neden olmaksızın sözleşmeyi feshetmesi halinde uygulanabileceğinin düzenlediği, nitekim mahkememizce aldırılan bilirkişi raporundaki teknik incelemede de, revizyon imar planı başvurusunda davacı firmanın gerekli çalışmayı yaparak teklifi ilgili belediyesine sunduğunun, ancak mahkeme sürecinin devam etmesinin davacı kusur veya eksikliğine ait olmadığı kanaatinin bildirildiği, teknik görüş uyarınca davacının imar planı başvuru sürecinde yer alan yan edim yükümlülüklerini yerine getirmede temerrüde düştüğü sonucuna ulaşılamayacağı, sözleşmede dayanılan hükmün dönme cezasını düzenlediği, dönme cezası ödeyerek sözleşmeden dönme hakkına sahip olan tarafın bu hakkını kullanmasının haksız fesih olarak değerlendirilemeyeceği, sözleşmenin m. 2.2.2 hükmünde, 18 ay içinde yerine getirmesi gereken işlemlerin tamamlanamaması halinde davacıya ek ve azami 12 ay süre verilmesi ve ek sürede de işlemlerin tamamlanamaması halinde, davalı arsa sahiplerinin m. 24 hükmü uyarınca tazminatsız fesih hakkının düzenlendiği, sözleşme m. 6.3 ve 6.4 hükümlerinde düzenlenen dönme hakkının da ancak bu süreler dolduktan sonra kullanılabileceği sonucuna mahkememizce de varılamadığı, davacıya ek süre verilmesi halinde onun da 7.000,00 TL avansa ek olarak 14.000,00 TL daha vereceği yoruma yer olmayacak şekilde açıkça kararlaştırılmış olduğu, ancak bu hususun, doğrudan dönme cezasının miktarına da etki ettiği şekilde bir değerlendirme yapılamayacağı kanaatlerine varılmıştır.
Neticeten taraflar arasında mevcut olan sözleşmenin 6.3 maddesinin haklı ya da haksız fesih ayrımı ya da borcun ihlal edilmesi ya da edilmemesi ayrımına dahi gidilmeksizin, taraflara 7.000.000 TL ödeyerek sözleşme bağından kurtulma imkanının tanındığı biçiminde algılandığı, anılan sözleşme hükümlerinin borca aykırı hareket edilmesi tehlikesine karşı caydırıcılık etkisi yaratan değil; aksine sözleşme bağından kurtulmak amacıyla taraflara tanındığı biçiminde yorumlandığı, bu nedenle, sözleşmenin 6.3 ve 64 maddelerinde düzenlenen cezanın TBK m.179/II kapsamında bir ceza değil; TBK m.179/ III kapsamında dönme cezası olduğu, tarafların dönme cezasını kararlaştırırken, borçlunun sadece bu miktarı ödeyerek ve başkaca bir yükümlülük altına girmeksizin her zaman sözleşmeden dönebileceği hususunda anlaşmış sayıldıkları, somut durumda davacının kararlaştırılan 7.000.000 TL’den başka herhangi bir tazminat ya da bedel ödemeksizin sözleşmeyi sona erdirebileceği kanaatine varılarak davalı …. A.Ş.’ye karşı açılan davanın kabulü ile davacı yanın taraflar arasındaki arsa satış vaadi ve arsa payı karşılığında İnşaat ve Hasılat Paylaşımı Sözleşmesinden İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, … ada-parsel sayılı taşınmazda davacı lehine kurulan ipoteğin kaldırılması koşuluyla geçmişe etkili olarak döndüğünün tespitine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davalı… A.Ş.’ye karşı açılan davanın kabul nedeniyle kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davalı… A.Ş.’ye karşı açılan davanın kabul nedeniyle KABULÜ’ne,
2-Davalı …. A.Ş.’ye karşı açılan davanın KABULÜ ile davacı yanın taraflar arasındaki arsa satış vaadi ve arsa payı karşılığında İnşaat ve Hasılat Paylaşımı Sözleşmesinden İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, … ada-parsel sayılı taşınmazda davacı lehine kurulan ipoteğin kaldırılması koşuluyla geçmişe etkili olarak döndüğünün TESPİTİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 478.170,00.-TL karar ve ilam Harcından, peşin harç olarak yatırılan 119.586,90-TL ‘nin mahsup edilerek eksik kalan 358.583,10‬ TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına, (Davalı… A.Ş.’nin davayı kabulü sebebiyle Harçlar Kanunu’nun 22.maddesi gereğince yalnızca 239.055,40.TL’sinden sorumlu tutulmasına)
4-…A.Ş. aleyhine talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-308.000,00.-TL vekalet ücretinin davalı …. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 119.586,90.-TL ‘nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 372,30.-TL , 44,40.-TL başvuru harcı, 14,2‬0-TL vekalet harcı, 11.000,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 11.430,90.-TL yargılama giderinin davalı …. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
9-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip … ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır