Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/146 E. 2021/522 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/146 Esas
KARAR NO : 2021/522
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/06/2001
KARAR TARİHİ : 28/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davalı banka nezdinde … numaralı davalı bankanın … şubesinde açılmış ve uzun zamandan beri kullanmakta olduğu hesabının bulunduğunu, bu hesabı ticari faaliyeti gereği müşterilerinden almış olduğu kıymetli evrakın tahsili amacıyla kullanmakta olduğunu, davalı bankanın talebi üzerine müvekkilinin söz konusu hesabından temlik cirosuyla verdiği çeklerin tahsil olunan bedellerinin …Tic. ve San A.Ş firmalarının açık olan tüm kredilerinin tahsilatında kullanılması talimatını verdiğini, bu talimatın 22/09/2000 tarihinde verildiğini, talimat gereğince müvekkilinin davalı bankayı başkasının borcunu ödeme hususunda yetkilendirildiğini, fakat davalı bankanın kendisini 22/09/2000 tarihi itibariyle tahsil amacıyla teslim edilmiş bulunan ve açık listesi sunulan çek ve senetlerin tahsil etmesine rağmen tahsil ettiği meblağı, talimatta sözü edilen şirketlerin kredi borçlarının açık kısmının karşılanması amacıyla kullanmadığını, 01.02.2001 tarihli 2 adet ihtarname ile davalı bankadan hesapta kayıtlı çek ve senetlerden tahsil edilmiş bulunanların bedellerinin bir başka bankadaki hesaba EFT yapılması talimatı verdiklerini, ancak davalının çek ve senet bedellerini EFT yapmadığını, tam aksine bu hesap üzerinden tahsil ettiği paraları bir başka hesaba aktararak bloke ettiğini, yine davalının söz konusu hesaba mahsuben tahsil amacıyla kendisine teslim edilmiş fakat karşılıksız çıkmaları sebebiyle tahsil edememiş olduğu çek ve senetleri de müvekkiline iadeden kaçındığını, davalı bankaya 12/04/2001 tarihli bir başka ihtarname gönderdiklerini, bu ihtarnamede karşılıksız çıktığı için iadesi gereken çek ve senetlerin iadesi, karşılıksız çıkan çek ve senetlere istinaden borçlular aleyhine zamanaşımı süreleri içersinde takibata geçilmemesi durumunda bu evrakın kıymetli evrak niteliğini kaybetme tehlikesinin bulunduğu böyle bir sonuçtan davalı bankanın sorumlu olacağı ve müvekkili tarafından kendilerine verilen bütün talimatların geçersiz olduğunun bildirildiğini, davalının iade işlemini yapmadığı gibi söz konusu çek ve senetlerden bazılarını müvekkili aleyhine icra takibine koyduğunu, oysa müvekkilinin bu çek ve senetleri davalı bankaya tahsil etmesi münhasır amacıyla ve talimat çerçevesinde teslim ettiğini, müvekkilinin bu çek ve senetler nedeniyle veya başka bir hukuki sebeple davalı bankaya herhangi bir borcunun olmadığını, davalının açıkça yasaya ve ticari teamüllere aykırı davrandığını, davalının müvekkili ile aralarındaki hukuki ilişkiye aykırı bir tutum takınarak müvekkiline iade ve teslim etmekten kaçındığı ekli listedeki kıymetli evrakın toplam bedeli olan 57.967,15-TL.nin her bir çek için ödeme tarihinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikle tahsiline, eğer mevcut ise tahsil edilememiş olma ihtimali bulunan kıymetli evrakın gerekli usuli işlemler yapılmış olarak müvekkiline teslimine davalıya teslim edilmiş bulunan kıymetli evrak, arasında EURO çek niteliğine haiz olanların; tahsil tarihindeki TL karşılığı ile faiziyle birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Temlik Eden … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının hukuka uygun olmadığını , davacının Kentbank’a tahsil amacıyla çekler verdiğini, çek bedelli tahsil edildikten sonra davacı adına olan hesaplara yatırıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin uzun süre bu şekilde hiçbir sorun yaşanmaksızın devam ettiğini, bir süre sonra tahsil edilen çek bedellerinin davacının talimatı doğrultusunda ve bankanın takas mahsup yetkisi altında kredi borçlarına mahsup edilmeye başlandığını, bankanın tahsil ettiği 28.555,00-TL’lik çek bedelinin davacının talimatı doğrultusunda aynı bankanın kredi borçlusu olan … Ltd.Şti’nin kredi borcuna mahsup edildiğini, bu paranın müvekkilinden talep edilmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını yine davacının 22/09/2000 tarihinde ilgili banka şubesine vermiş olduğu talimata dayanarak banka şubesinin, takas mahsup-yetkisini kullandığını, B.K.hükümleri uyarınca banka şubelerinin tahsil ettikleri çek veya senet bedellerini hapis hakkını kullanarak diledikleri alacağa mahsup etme hakkına sahip olduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2001/ … E-2005/ … K.sayılı dosyasında tüm davalıların(kredi borçlularının) ….İcra Müdürlüğünün 2001/ … E.sayılı icra dosyasındaki itirazlarını geri almış olmalarından dolayı konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verildiğini, borçluların icradaki itirazlarını geri almaları nedeniyle bir anlamda borcu kabul ettiklerini ve söz konusu icra takibinin kesinleştiğini ve davacı yanın … Ltd. Şti nin borcu olmadığı yönündeki iddialarının yerinde olmadığını, yine 3591 DEM tutarındaki çek tahsil edildikten sonra davacını virman talimatı doğrultusunda bu tahsilatın borçlu şirket …nin ithalat dosyasındaki mal bedeli transferinde kullanıldığını, davacının tahsil için bankaya bıraktığı 8.661,76 DEM tutarındaki 9 adet çek bedelinin müvekkili banka tarafından tahsil edilerek 410791-353 nolu hesaba alacak kaydedilip daha sonra davacıya ödendiğini, karşılıksız çıkan çeklerin bır kısmının icra takibine konulduğunu, takip dosya numaralarının bildirildiğini, takibe konan çeklerin davacıya iadesinin mümkün olmadığını, kaldı ki 6 aylık zamanaşımı süresi geçen çek olsa dahi sırf bu nedenle alacağın ortadan kalkmadığını, davacının bundan dolayı zararının olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Birleşik … A.Ş vekili tarafından verilen 28.05.2010 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın kabulü anlamına gelmemek üzere; davacının … A.Ş.den kullandıkları kredilerden doğan alacaklar ve bu alacağın takip edildiği dosyalar 28.12.2001 tarihinde …na teslim edildiğinden, davaya konu alacak zamanaşımına uğradığından, … A.Ş.nin yaptığı tüm işlemler talimatlar ve hukuka uygun olduğundan, müvekkili bankanın işbu dava konusu olaylar nedeniyle herhangi bir sorumluluğu ile kusuru bulunmadığından, haksız ve hukuka aykırı dava dilekçesine itiraz ettiklerini , bu kapsamda haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın; … A.Ş.’nin davacının talimatına aykırı hareket etmesi nedeniyle oluşan alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 29/04/2013 tarih 2011/ … Esas, 2013/ … Karar sayılı ilamı Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 20/12/2016 tarih 2016/ … Esas, 2016/ … Karar sayılı bozma ilamı ile; ” 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sırasında bilirkişilerden kök ve ek rapor alınmış ve alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise, de, davalı vekilinin ek rapora yönelik somut ve ciddi itirazları ile 28/12/2001 tarihli temlik ve işbu temlik uyarınca yapılan işlemlere ilişkin beyan ve savunmaları değerlendirilmeden eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Ayrıca, 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nun 140. maddesi gereğince davalı … ı A.Ş. harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine mahkeme karar ve ilam harcına hükmedilmesi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının Reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA…” denmek suretiyle bozulmuştur.
Süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, aynı dairenin, 19/12/2018 tarihli, 2017/… Esas ve 2018/… Karar sayılı ilamı ile “davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442.maddesi gereğince reddine” karar verilmiştir.
01/07/2019 tarihli celsede Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 20/12/2016 tarih 2016/ … Esas, 2016/ … Karar sayılı ilamına uyularak dosyanın ek rapor tanzimi için daha önce rapor alınan bilirkişi heyetine tevdii edilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti ek raporunda sonuç ve özetle; “Bu tespit ve değerlendirmeler ıışığında davacı yanın davalı bankanın kusurlu davranışları sonucunda uğradığı zararın ayrıntıları aşağıda belirtilen biçimde hesaplanmaktadır.
Takibe Konulmasına Rağmen Aciz Vesikasına Bağlanamayan Çeklerden Oluşan Zarar İade Edilmesi Gerektiği Halde İade Edilmeyen Çeklerden Oluşan Zarar 4.750,00.-TL 4.319,00, Toplam 9.069,00.-TL,
Sayın Mahkemenizin heyetimize görev tevcih eden ara kararında; *28.12.2001 tarihli temlik ve iş bu temlik uyarınca yapılan işlemlere ilişkin beyan ve savunmaların değerlendirilmesi* görevi de verilmiş olduğundan, konuya ilişkin değerlendirmemiz aşağıda arz edilmektedir.
Davalı yan daha sonra davaya katılan … ile 28.12.2001 tarihli bir temlik sözleşmesi imzalayarak, dava dışı … Tic. Ltd. Şti.ne ait kredi risklerinin … ye temlik edildiğini ve huzurdaki davaya konu edilen çekler İçin başlattığı takip dosyalarını bu temlik kapsamında devrettiğini belirtmektedir.
Bu durumda dava konusu çeklere ait sorumlulukların … tarafından yerine getirilmesi gerektiğinden hareketle de kendisine bir sorumluluk yüklenemeyeceğini ileri sürdüğünden, taraflar arasında imzalandığı ifade edilen, ancak dosyadaki nüshasında 28.12.2001 tarihli olduğu belirtilen bu sözleşmede tarih bulunmadığı, BFB sının Sayın Mahkemenize hitaben düzenlenmiş 28.05.2010 tarihli yazı ekinde olan nüshasında da kaşeyle basılı olan tarihin okunamadığı görülen temlik sözleşmesi heyetimizce İncelenmiştir.
Bu sözleşmenin 4. maddesinde … na temlik edildiği belirtilen icra dosyaları arasında; yukarıda bahsedilen çeklere ait icra dosyalarının bulunmadığı, bir başka anlatımla; yukarıda incelenen çeklerle ilgili icra dosyalarının bu temlik kapsamında olmadığı anlaşılmaktadır.
Kaldı ki; bir an için bu çeklerin temlik kapsamında … ye temlik yoluyla devredildiği kabul edildiğinde dahi, davacının bu çekleri Kentbank’a dolayısıyla da külli halefi olan BFB na teslim ettiği düşünüldüğünde, BFB. nin bu çekleri … ye temlik ettiğini bilmek ve ona göre … ye dava açmak zorunda olmadığından, temlik geçerli olsa bile; BFB nin dava konusu çeklerin kusur yoluyla oluşan zararlarından davacıya karşı sorumlu olması, bu sorumluluğun tarafınca ifası halinde de, kendi kusuruna dayalı olmayıp … kusuru ile oluşanları zarar kısımları için de … ye rücu etmesi gerektiği, bunun Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22.09.2008 tarih ve 2007/7721 E. ve 2008/10.279 K. sayılı ilamında yer alan açıklamalarla da örtüşmekte olduğu kanaatindeyiz.” şeklinde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir, Davacı vekili 05/02/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi ek raporuyuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili de 10/02/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi ek raporuna karşı itiraz ve beyanlarını sunmuştur.
Katılan … vekili ise 19/03/2021 tarihli dilekçesiyle, … A.Ş. vekili de 22/03/2021 tarihli dilekçsiyle bilirkişi ek raporuna ilişkin beyan ve itirazlarını içerir dilekçelerini sunmuştur.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 20/12/2016 tarih 2016/ … Esas, 2016/ … Karar sayılı ilamına bozma ilamı ile “Davalı vekilinin ek rapora yönelik somut ve ciddi itirazları ile 28/12/2001 tarihli temlik ve işbu temlik uyarınca yapılan işlemlere ilişkin beyan ve savunmaları değerlendirilmeden eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış” şeklindeki görüşü üzerine; bu itirazın, davalı tarafça daha sonra davaya katılan … ile 28.12.2001 tarihli bir temlik sözleşmesi imzalayarak, dava dışı … İthalat Tic. Ltd. Şti’ne ait kredi risklerinin …’ye temlik edildiğini ve huzurdaki davaya konu edilen çekler için başlattığı takip dosyalarını bu temlik kapsamında devrettiği, bu durumda dava konusu çeklere ait sorumlulukların … tarafından yerine getirilmesi gerektiğinden hareketle de kendisine bir sorumluluk yüklenemeyeceğini şeklinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce bu doğrultuda bilirkişi incelemesi yoluna gidilerek bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, dosya kapsamında bulunan taraflar arasında imzalandığı ifade edilen, mahkemeye sunulan 28.05.2010 tarihli yazı ekinde olan tarihi belirsiz temlik sözleşmesinin incelenmesi cihetine gidildiği, bu sözleşmenin 4. maddesinde … ‘ye temlik edildiği belirtilen icra dosyaları arasında; bilirkişi heyet ek raporunda açık şekilde belirtilen çeklere ait icra dosyalarının bulunmadığı, bir başka anlatımla incelenen çeklerle ilgili icra dosyalarının bu temlik kapsamında olmadığı,
Kaldı ki; bir an için bu çeklerin temlik kapsamında …’ye temlik yoluyla devredildiği kabul edildiğinde dahi, davacının bu çekleri Kentbank’a dolayısıyla da külli halefi olan Birleşik Fon Bankası’ na teslim ettiği düşünüldüğünde, … Bankası’ nın bu çekleri …’ye temlik ettiğini bilmek ve ona göre …’ye dava açmak zorunda olmadığından, temlik geçerli olsa bile; Birleşik Fon Bankası’ na dava konusu çeklerin kusur yoluyla oluşan zararlarından davacıya karşı sorumlu olması, bu sorumluluğun tarafınca ifası halinde de, kendi kusuruna dayalı olmayıp … kusuru ile oluşanları zarar kısımları için de …’ye rücu etmesi gerektiği hususları tespit edilmiş, dosya kapsamında alınan bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli olduğu anlaşılan bilirkişi heyet raporuna itibar edilmesi kanaatine varılarak, mahkememiz 29/04/2013 tarihli kararda belirtilen gerekçeler ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 20/12/2016 tarih 2016/9378 Esas, 2016/9743 Karar sayılı bozma ilamı kapsamında yapılan yargılama dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verildiği de dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile 9.069,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı banka külli halefi Birleşik Fon Bankası’ndan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, … A.Ş. Ve …’nin davada taraf sıfatı bulunmadığından haklarında ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ,
-9.069,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı banka külli halefi Birleşik Fon Bankası’ndan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- … A.Ş. Ve …’nin davada taraf sıfatı bulunmadığından haklarında ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Davalı kurum harçtan muaf olmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dava açılırken davacı tarafından yatırılan 782,55.-TL peşin harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4- 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- 7.156,76.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ( … AŞ’ye) verilmesine,
6-Yargıtay 2 Bozma İlamından önce hesaplanan toplam 1.970,85.-TL yargılama gideri ile bozma ilamından sonra yapılan 2.400,00.-TL üç bilirkişi ücreti, 115,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 4.485,85.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 701,00.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı Birleşik Fon Bankası tarafından yapılan 130,50.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 110,93.-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin Davalı Birleşik Fon Bankası üzerinde bırakılmasına,
8-Aşağıda dökümü yazılı davalı temlik eden … ve temlik alan … A.Ş.nin yapmış oldukları toplam 63,50.-TL yargılama giderlerinin bu taraflar üzerinde bırakılmasına.
9-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı, davalı ve katılan … vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

DAVACI YARGILAMA GİDERİ
288,85 BOZMADAN ÖNCEKİ YARGILAMA GİDERİ TL.
1.682,00 BOZMADAN ÖNCEKİ YARGILAMA GİDERİ TL
2.515,00.-TL BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA GİDERİ TL
4.485,85 TOPLAM

DAVALI BİRLEŞİK FON BANKASI YARGILAMA GİDERİ
BOZMADAN ÖNCE 6,00.-TL
BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA GİDERİ 130,50.-TL
136.50.-TL TOPLAM

DAVALI … A.Ş
40,00 BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA GİDERİ

DAVALI … YARGILAMA GİDERİ TL.
4,00.-TL BOZMADAN ÖNCEKİ YARGILAMA GİDERİ
19,50 TL BOZMADAN SONRAKİ
23,50 TL TOPLAM