Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/139 E. 2020/565 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/139 Esas
KARAR NO : 2020/565

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/03/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 15.05.2018 tarihinde 27.612-USD bedelli satış sözleşmesi imzalandığını, ancak jeneratör satış bedeli bakiyesi olan 5.651,21-USD ‘nin davalı tarafından tüm ihtarlara rağmen ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu, borçlunun itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin yetkiyi düzenleyen 8. Maddesinde uyuşmazlıkların giderilmesinde İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olarak belirlendiğini beyanla; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında 15.05.2018 tarihli jeneratör alım-satım sözleşmesinin imzalandığı, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan tüm ödemeler ile üzerine düşen tüm ifaları yerine getirdiğini, davacının müvekkiline 121.567,78 TL tutarlı fatura kestiği ve müvekkilinin bütün bu meblağı ödediğini, ayrıca davacıya işçilik bedeli altında kesilen 06.09.2018 tarihli 1.784,16 TL tutarlı işçilik faturasının da ödendiği, davacının sözleşmenin 3.2. maddesinde belirtilen teslim tarihini geçirmek suretiyle sözleşmeye konu edimini süresinde yerine getirmediği için müvekkili şirketin söz konusu sözleşmeye dayanarak iş yapmakta olduğu dava dışı şirkete vermiş olduğu taahhüdü zamanında yerine getiremediği ve jeneratörü geç teslim etmesi sebebi île de gecikmeye düşerek zarara uğradığını, bu gecikmeyi davacı tarafa İstanbul … Noterliğinin 16.01.2019 tarih ve …yevmiye numaralı İhtarnamesi ile davacı tarafa ihtar ettiği, Aynca davacı tarafça sözleşmeye ilişkin jeneratör alımının her ne kadar dolar para birimi üzerinden anlaşılmış olsa da 19.07.2018 tarihinde davacı yan ile yapılan mutabakat sonucunda toplam bedelin KDV dahil 121.567,78 TL olarak hesaplandığı ve ödemelerin buna göre yapıldığı gibi davacı tarafın davaya konu kur farkı talebine ilişkin olarak ayrı bir fatura kesmeksizin iş bu davayı açmış olmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, ayrıca 06.10.2018 tarihinde yayınlanan Türk parası kıymetini koruma hakkında 32 sayılı karar gereğince söz konusu dolara endeksli tüm sözleşmelerin Türk Lirasına çevrileceği ön görülmesi kapsamında 15.05.2018 tarihinde düzenlenen jeneratör alım satımına ilişkin sözleşme ile 19.07.2018 tarihinde davacı ile yapılan mutabakat ile kesilen faturanın tamamının ödendiği ve söz konusu ödemelere davacının herhangi bîr şerh düşmediğini ifade ederek, davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına ve yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı tarafından; 15/05/2018 tarihli sözleşme, satış bedeli bakiye bildirir belge, Beyoğlu… Noterliğinin 10/01/2019 tarih ve… yevmiye nolu ihtarname örneği ile davalı tarafından; sunulan Beyoğlu … Noterliğinin 16/01/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname, …Bankasının 2 havale dekontu, tahsilat makbuzu 06/09/2018,19/07/2018 tarihli fatura, 12/02/2018 tarihli sözleşme örneğinin dosyaya sunulduğu görüldü.
Celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının tetkikinden; 23/01/2019 tarihinde alacaklı … Tarafından borçlu… LTD. ŞTİ. Aleyhine 30.369,60 TL asıl alacak+980,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.349,96 TL üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 28/01/2019 tarihinde tebliğ olunduğu, borçlu vekili tarafından 01/02/2019 tarihli itiraz dilekçesinin dosyada olduğu, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulduğu görüldü.
Mahkememizin 11/09/2019 tarihli celsesinin 6 nolu ara kararı gereğince 16/10/2019 günü saat:15.30’da mahkememiz kaleminde tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, inceleme gün ve saatinin duruşma esnasında taraf vekillerine tefhim olunduğu görülmüş olup Bilirkişi 05/11/2019 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Davacı ve davalının ticari defterlerinin delil niteliğine haiz olduğu ticari defterlerinde TL anlamında borç alacak bakiyesi bulunmadığı ve dava konusu asıl alacağı doğuran faturaların taraflann ticari defterlerinde kayftlı olduğu, birbirini teyit ettiği, borçlu tarafça bilinebilir olduğu,
Taraflar arasında 15.05.2018 tarihinde … numaralı ” satış sözleşmesinin ” düzenlenmiş olduğu, sözleşmenin 3.7. maddesi satış bedelinin Amerikan doları olacağı, 3.6. maddesinde gösterilen TL tutarının hiçbir şekilde satış bedelinin Türk Lirasına dönüştüğünün anlamına gelmeyeceği ve çek bedellerinin ödeme günündeki TCMB Efektif satış kuru esas alınarak, her bir çek için USD para birimine çevrilip ve sözleşmenin 3,5. Maddesinde gösterilen USD satış bedelinden mahsup edileceğinin hüküm altına alındığından,
TL ödemelerin TCMB Efektif satış kuru esas alınarak, USD para birimine çevrilmesi ile davacının talep edebileceği tutarın 5.508 USD olarak hesaplandığı,
Davacının, davalıdan takip tarihi ile;
30.369,60TL asıl alacak, (5.651,21 USD Karşılığı) 980,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.349,96 TL alacağının, asıl alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %21,25 ticari temerrüt faizi ile tahsilini talep ettiği,
Yapılan incelemede, davacının davalıdan;
29.323,49 TL asıl alacak, (5.508 USD Karşılığı) 1 USD – 5.3238 TL
475,00 TL islemiş faiz (İşlemiş Faiz oranı taleple bağlılık İlkesi gereği hesaplanmıştır.) olmak üzere
29.798,49 TL toplam alacağı olacağı ve davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19,50 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz uygulanması gerekeceği yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 19/11/2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin 19/11/2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu, dilekçesi ile hesaplamaların çeklerin teslim tarihine göre değerlendirilmesi, ayrıca Jeneratörün geç teslim edilmesi nedeniyle zarara uğradığı ve Türkiye Maliye ve Hazine Bakanlığınca 06/10/2018 tarihinde yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı kararının da değerlendirilmek suretiyle bilirkişiden ek rapor alınması veya yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiği görüldü.
Mahkememizin 05/02/2020 tarihli celsesinde tarafların rapora itiraz dilekçeleri doğrultusunda bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 11/03/2020 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
1.Davalı tarafın TTK açıklandığı gibi çek ödemesinin nakit yerine geçer. Müvekkilinin vermiş olduğu çek ödemelerinin nakit ödeme sayılacağı, müvekkilinin ödeme edimini sözleşmeye dayalı bir ödeme olması sebebiyle döviz farkından bahsedilemeyeceği iddiası ile ilgili, ÇEK BEDELİNİN verildiği tarih itibariyle yapılan hesaplamada;
Fatura bedelinin 27.612 USD- ödemelerin 26.432,67 USD = bakiye Borcun 1.179,33 USD olduğu hesaplandığından, davacının, davalıdan, 1.179.33 USD= 5.3238 TL 6.278,52 TL asıl alacak 101.70 TL işlemiş faiz 6.380,22 TL toplam alacağa yıllık %19,50 avans faiz işletileceği,
2.Sonuç olarak davalının kök rapora itirazlarının raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği, oradaki tespit ve görüşlerin aynen muhafazası icap ettiği, davacının, davalıya verdiği dava konusu faturanın döviz cinsinden düzenlendiği ve sözleşmenin 3.5,6 ve 7. maddesinin tacir olan tarafları bağlayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 30/06/2020 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 27/07/2020 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye kur farkı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre; davaya konu asıl alacağı doğuran faturaların tarafların ticai defterlerinde kayıtlı olduğu, birbirini teyit ettiği ve buna göre davacı tarafından davalıya 1 adet 121.567,78 TL tutarlı fatura kesildiği ve karşılığında fatura kesiminden evvel 28/08/2018 tarihinde 36.367,00 TL, 28/10/2018 tarihinde 36.362,00 TL ve 28/11/2018 tarihinde 36.362,00 TL tutarlı 3 adet çekin davalıdan alındığı ve dönem sonunda ise taraflar arasında borç alacak ilişkisinin TL para birimi ile kalmadığı alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup, tarafların ticari defterlerinin delil niteliğine haiz olduğu ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın ödemenin şekli hususundan ve kur farkı alacağından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmede ödemenin nasıl yapılacağı hüküm altına alınmış olup sözleşmenin 3.7. Maddesinde satış bedelinin Amerikan Doları olacağı, sözleşmenin 3.6. Maddesinde gösterilen TL tutarının hiçbir şekilde satış bedelinin Türk Lirasına dönüştüğünün anlamına gelmeyeceği ve çek bedellerinin hiçbir şekilde çekin ödeme günündeki TCMB Efektif satış kuru esas alınarak, her bir çek için USD para birimine çevrilip ve sözleşmenin 3.5. Maddesinde gösterilen USD satış bedelinden mahsup edileceği ve son ödemeden sonra satıcı tarafından yapılacak hesaplama sonucu alıcı/satıcı borçlu çıktığı takdirde her bir çekin ödeme gününde doğan farkı 3 gün içinde ayrıca bir ihbar yada ihtara gerek kalmadan satıcıya/alıcıya ödemek zorunda olacağının hüküm altına alınmıştır. Buna göre bilirkişi tarafından 05/11/2019 tarihli düzenlenen raporda; sözleşmeye göre davalının yapmış olduğu ödemeler, ödeme günündeki TCBM efektif satış kuru esas alınarak hesaplanmış ve hesaplama neticesinde bakiye olarak davacının USD bazlı talep edebileceği tutarın 5.508,00 TL USD olduğu, yine taleple bağlılık ilkesi uyarınca takip öncesi işlemiş faiz tutarının da hesaplama neticesinde 475,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda davalı tarafından davaya konu fatura bedellerinin TL olarak davacıya ödendiği, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 3.5. Maddesi uyarınca satış bedelinin toplam 27.612-USD olduğu, davalı tarafından 2.762-USD peşin, 8.284-USD ise aylık döviz çeki olarak ödeneceği kabul ve taahhüt edilmiş, ancak davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin TL cinsinden olduğu ve yapılan TL ödemelerin 22.104.00 USD olarak hesaplandığı, bakiye tutarın ise 5.508.00 USD olduğu anlaşılmış, 05/11/2019 tarihli düzenlenen bilirkişi raporunun sözleşme hükümlerine uygun ve bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek; bu bilirkişi raporundaki hesaplamalara mahkmemizce itibar edilmiştir. Her ne kadar davalı vekili Türkiye Maliye ve Hazine Bakanlığınca 06/10/2018 tarihinde yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı karar gereğince söz konusu dolara endeksli tüm sözleşmelerin Türk Lirasına çevrileceğinin ön görüldüğü, bu nedenle TL cinsinde yaptıkları ödemenin uygun olduğunu iddia edilmiş ise de ilgili kararın yayın tarihi olan 06/10/2018’den sonra düzenlenen fatura ve ödemeler için geçerli olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 15/05/2018 tarihli olduğu ve davaya konu faturanın da ilgili karardan önce 19/07/2017 tarihinde düzenlendiği gözetilerek kararın somut olaya uygun düşmediği kanaatine varılmış, yine davalı tarafından yapılan hesaplamaların çeklerin teslim tarihine göre değerlendirilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3.7. Maddesi uyarınca çekin ödeme günündeki kurun baz alınarak hesaplanması gerektiği anlaşıldığından yerinde görülmemiş, ayrıca satışa konu malın geç tesliminden kaynaklanan zarar iddiası da ayrı yargılama konusunu teşkil edeceğinden mahkememizce yerinde görülmemiş, 05/11/2019 tarihli bilirkişi doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 29.798,49 TL üzerinden kısmen iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 29.323,49 TL’ye 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19,50 oranında başlayacak değişen oranlarda avans faizi uygulanması şeklinde takibin devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 29.798,49 TL üzerinden kısmen iptali ile,
2-Takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 29.323,49 TL’ye 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19,50 oranında başlayacak değişen oranlarda avans faizi uygulanması şeklinde takibin devamına,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Asıl alacak miktarı olan 29.323,49 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.035,53 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 535,38 TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 1.500,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 1.397,38-TL yargılama giderinin ret ve kabul nispetine göre 1.328,23 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 4.469,77-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.551,47 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE.
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
44,40 TL BAŞVURMA HARCI 535,38 TL PEŞİN HARÇ
535,38 TL PEŞİN HARÇ +1.500,15 TL EKSİK HARÇ
6,40 TL VEKALET HARCI 2.035,53 TL KARAR VE İLAM
700,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ HARCI
+ 111,20 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
1.397,38 TL TOPLAM