Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/114 E. 2021/542 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/114 Esas
KARAR NO : 2021/542
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2019
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkili bankaya başvurusu üzerine müvekkili banka ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti arasında “Genel Kredi Sözleşmesi” ve “Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi” akdedildiğini, söz konusu sözleşmeler gereğince de müvekkili banka tarafından davalı şirkete Devre Faizli Nakdi Krediler, Taksitli Ticari Krediler kullandırıldığını ve Ticari Kredili Mevduat Hesabı açıldığını, diğer davalılar … ve …’ ın da akdedilen sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, yapılan tüm uyarılara rağmen, borçluların, sözleşmelerden doğan borçlarını ödememeleri üzerine borçlulara … Noterliği’nin 04.01.2019 tarihli, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, borçluların müvekkili bankaya olan borçlarının varlığı, borçlulara keşide edilen fakat borçlularca hiçbir şekilde itiraz edilmeyerek kesinleşen, hesap kat ihtarnamesi ile sabit olduğunu, davalıların icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla itiraz ettiklerini, borçluların, kendilerine tebliğ edilen hesap kat ihtarnamesine rağmen, borçlarını ödememeleri üzerine; … İcra Müdürlüğü’ nün 2019/… E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların, haksız ve mesnetsiz olarak; borca, faize, yetkiye, borcun tüm fer’ilerine ve takibe itirazda bulunarak icra takibini durdurduklarını, söz konusu itirazın, takibi sürüncemede bırakmak ve müvekkili bankanın haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacı ile yapılmış olup, son derece haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalıların; … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunduklarını, davalıların yetki itirazlarının son derece haksız, hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, davalıların, imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi’nin 31. maddesi; “Müşteri ve kefil veya kefiller bu sözleşmeden doğacak her türlü anlaşmazlıklarda, ilgili madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile Bankanın İstanbul metropolündeki şubeleri için İstanbul Merkez(Çağlayan) diğer şubeleri için ise sözleşmeyi imzalayan Banka Şubesinin bulunduğu yerin mahkeme ve icra daireleri veya İstanbul Merkez (Çağlayan) Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkisini kabul ederler.” hükmünü havi olduğunu, dolayısı ile davalılar ile akdedilmiş olan Genel Kredi Sözleşmesi ile yetkili mahkemenin ve icra dairesinin açıkça kararlaştırıldığını, bu sebeple; davalıların yetki itirazlarının reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca para borçlarında ve sözleşmeden doğan borçlarda hangi icra dairelerinin yetkili olduğu ilgili kanun maddelerinde belirtildiğini, ilgili Kanun maddeleri incelendiğinde; İİK’nın 50. maddesi; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.” hükmünü havi olduğunu, HMK’nın 10. maddesi ile düzenlenen; “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmü ve Borçlar Kanunun 89. maddesi ile düzenlenen; “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.” hükmü gereğince de davalının yetki itirazlarının reddine karar verilmesi gerektiğini, borçluların, sözleşmelerden kaynaklanan borçlarını ödemeyerek imzalamış oldukları sözleşmeleri ihlal ettiklerini ifade ederek davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalıların ayrı ayrı %20’ den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmelerine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı banka tarafından, müvekkilleri ile 2015 yılında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi delil olarak gösterilmek suretiyle ilk olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Diş. sayılı dosyası ile 24/01/2019 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığını ve … İcra Müdürlüğü’ nün 2019/… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyasına yapmış oldukları itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, … İcra Müdürlüğü’ nün iş bu icra takibini başlatmaya yetkili olmadığı gibi mahkemenin de iş bu davaya bakmaya yetkili olmadığını, müvekkili şirketin adresinin Beylikdüzü ve müvekkili şahısların adreslerinin Esenyurt olduğunu, İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olmadılarını, yetkili İcra Dairelerinin Büyükçekmece icrda daireleri, yetkili Mahkemenin de Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, her ne kadar Genel Kredi Sözleşmesinde yetkili Mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olarak belirlendiği iddia edilmekte ise de müvekkilleri tarafından imzalanmış böyle bir yetki sözleşmesi bulunmadığını, banka tarafından tek taraflı olarak düzenlenen ve müvekkilinin imzasını taşımayan bu yetki sözleşmesinin hukuki geçerliliğinin de bulunmadığını, davacının talebinin 2015 senesinde yapılan Genel Kredi sözleşmesine dayanmakla ise de, salt genel kredi sözleşmesinin delil olarak gösterilerek ihtiyati haciz kararı alınamayacağını, müvekkillerinin bu zamana kadar ödemelerini düzenli bir şekilde gerçekleştirdiğini, borcu ödemede temerrüde düşmedikleri gibi borcun da muaccel hale gelmediğini, keza sözleşmede vade tarihi dahi belli olmayıp neye göre faiz istendiğinin de anlaşılamadığını, davacı bankanın ısrarla müvekkillerini temerrüde düşürdüklerini ve … Noterliği’ nin 04.01.2019 tarihli … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ile müvekkillerini temerrüde düşürüp, ihtarname tebliğine rağmen borç Ödenmeyince icrai işlemlere başlandığını belirtseler de gerçek durumun böyle olmadığını, hesap kat ihtarnamesinin müvekkillerine ihtiyati haciz ve icra takibinden cok sonra 18.02.1019 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ şerhi islendiğinde durumun sübuta ereceğini, müvekkillerin, icra takibine itiraz ettiklerini, zira ihtiyati haciz kararı alınıp icra takibi başlatıldığında henüz temerrüde düşürülmediğini ve borcun muaccel hale gelmediğini, davacı bankanın borç ödeme konusunda müvekkilleri ile hiçbir bağlantı kurmadığını, direk ihtiyati hacız kararı alarak icrai işlem başlattığını, oysa ki tüm borcun talep edilebilmesi ve faiz işletilebilmesi için müvekkillerinin temerrüde düşürülmesi gerektiğini, temerrüt halinde dahi sadece vadesi gelmiş borç için işlem yapılabileceğini, henüz vadesi gelmemiş borçların icra takibine konu edilemeyeceğini, bu nedenle de borca ve tüm fertlerine yaptığı itirazın haklı ve yerinde olduğunu ifade ederek davanın reddine takibin iptaline, davacı alacaklının alacağın % 20 sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşme örnekleri, … Noterliği’ nin ihtarnamesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı davamızın delillerini oluşturmaktadır.
Her ne kadar davalılar vekilince mahkemenin ve icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de; Davaya dayanak genel kredi sözleşmesinin yetki şartının düzenlendiği 31. maddesinde yetkili mahkeme olarak İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. Sözleşme serbestisi ilkesi gereğince kararlaştırılan yetkili yer mahkemesi HMK’nın 17. maddesi uyuarınca tacir olan taraflar için bağlayıcı ve geçerlidir. Müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalamış bulunan kefiller açısından da tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, yetki şartı geçerlidir. Sözleşmedeki yetki şartını düzenleyen maddenin sonradan alacaklı banka tarafından tek taraflı doldurulduğuna ilişkin bir kanıt da bulunmadığı anlaşıldığından İstanbul icra dairelerinin ve İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu kanaatiyle yapılan yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. ( emsal … Bölge Adliye Mahkemesi … HD’ nin 2021/ … esas, 2021/… karar sayılı ilamı)
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile dosya kapsamı deliller ile uyumlu olup objektif delillere dayanması nedeniyle içeriğine itibar edilen 21.05.2021 tarihli bilirkişi raporu birlikte incelenip değerlendirildiğinde, asıl kredi borçlusu … San Tic Ltd Şti ile davacı banka arasında 28.12.2009 tarihinde 500.000 TL, 16.07.2012 tarihinde 700.000 TL, 12.05.2015 tarihinde 1.250.000,00 TL genel Kredi Sözleşmeleri düzenlendiği, düzenlenen bu sözleşmelere istinaden ticari krediler kullandırıldığı olayda, taraflar arasındaki, genel kredi sözleşmesi ilgili hükümlerine dayanan davacı banka tarafından, … Noterliği’ nin 04.01.2019 tarihli ihtarnamesini keşide edilerek: ” Bankamız … şubesi tarafından Borçlulardan … San Tic Ltd Şti lehine Taksitli ticari kredi, rotatif KMH kullandırılmıştır. Muhataplardan … … ve … borçtan müteselsil kefil sıfatıyla sorumludur. Sonuç ve talep: her türlü fazlaya dair haklarımız saklı kalmak üzere Türk lirasi kredilerden kaynaklanan toplam borç 679.110,35 TL nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibarın işleyecek faiz ile birlikte 24 saat içinde ödenmesini aksi taktirde yasal yollara başvurulacağa ihtar edilmiştir.” denildiği, ihtarnamenin davalılardan asıl borçlu … San Tic Ltd Şti’ nin sözleşmede yazılı adresine gönderildiği, tebligat şerhinde gösterilen adresten ayrıldığı, komşunun sözlü beyanı imzadan İmtina edilmiş muhatabın yeni adresi belirlenmemiş 09.01.2019 tarihinde iade edilmiş olduğunun bildirildiği, diğer muhatap … … açısından ihtarnamenin sözleşmede yazılı adresine gönderildiği, tebligat şerhinde muhatabın adreste bulunmadığının, tanınmıyor yeni adres kaydı yok çıkış mercine 09.01.2019 tarihinde iade edildiğinin bildirildiği, diğer Muhatap …’ ın sözleşmede yazılı adresine çıkarılan tebligatın şerhinde muhatabın adreste bulunmadığı, tanınmıyor yeni adres kaydı yok çıkış mercine 09.01.2019 tarihinde iade edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Bu halde davalı asıl borçlu ve kefillerin temerrüdü açısından yapılan değerlendirmede; davalı asıl borçluya gönderilen ihtarnamenin 09.01.2019 tarihinde iade edildiği, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kanuni ikametgahlar başlıklı 28. maddesine istinaden tebliğ edilmiş sayılacağı, buna göre temerrüdün ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda 11.01.2019 tarihi itibarı ile gerçekleşmiş sayılacağı kanaatine varılmıştır.
Davalı kefillerin temerrüdü açısından yapılan değerlendirmede; öncelikle, davalı gerçek kişiler kredi borçlusunun kefili konumundadır. Kefilin sorumluluğu kendi temerrütü ile sınırlıdır. Kefil temerrüte düşürülmediği sürece temerrüt faizlerinden sorumlu tutulamaz. (Yargıtay 19.HD’nin 2015/6616 E- 2015/16781 K sayılı, 14.12.2015 tarihli emsal nitelikte kararı). Temerrüt için hesap kat ihtarının kefile tebliği şarttır. Asıl borçlu yönünden sözleşmede belirlenen adrese tebligat çıkartılması ve tebliğ edilememesi halinde asıl borçlunun temerrütün gerçekleşeceğine ilişkin İİK’nın 68/b maddesinin kefil yönünden uygulanması mümkün değildir. Bu husus Yargıtay 19. HD’nin 2015/12974 E- 2016/4207 K sayılı, 08.03.2016 tarihli emsal kararında şöyle ifade edilmiştir: “… İİK’nun 68/b maddesi sadece sözleşmedeki asıl borçlu yönünden uygulanabilir, davalı kefil yönünden uygulanamaz. Bu nedenle davalıya gönderilen hesap kat ihtarının iade edildiği tarihe göre temerrüt tarihinin tespiti yerinde değildir. Davalıya davacının hesap kat ihtarı usulüne uygun olarak tebliğ edilemediğinden davalının temerrüdünün icra takip tarihi itibariyle oluştuğunun kabul edilerek borç miktarının hesaplanması gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş…tir “.. Bu halde davalı kefillere ihtarnamenin tebellüğ edilmemesi karşısında, Yasa ve emsal Yargıtay kararlarına göre, temerrüdünün 24.01.2019 takip tarihi itibarı ile gerçekleşmiş sayılacağı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce uygulanacak temerrüt faiz oranları açısından yapılan değerlendirmede; ticari krediler açısından ; sözleşmede temerrüt faizi oranının kredi borcunun muaccel olduğu tarihte cari olan “Bankanın TCMB’na uygulayacağını bildirdiği en yüksek kredi faiz oranına bu oranın yüzde yüzünün ilavesiyle bulunacak oran olduğu kararlaştırıldığı, ancak davacı banka tarafından 25.03.2021 tarihi yazı ekinde sunmuş olduğu ihtarname ekindeki hesaplarda en yüksek faiz oranı TTK ye uygulanan % 42 akdi faiz oranı olduğu, yine davaya konu rotatif kredilere uyguladığı akdi faiz oranı ihtarnamede %42,43,44 tespit edildiği, dolayısıyla temerrüt maddesinde kredi farklılığı gözetmeksizin uygulanan en yük faiz olarak belirlendiğinden temerrüt tarihinde en yüksek faiz oranı %42 olup %100 fazlası olan (42X2=84 ) % 84 olarak tespit edilmesine karşın davacı banka takip talebinde %60 oranında temerrüt faizi talebinde bulunduğundan talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Kredili Mevduat Hesabından kaynaklanan borçlar için 25/07/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranlan ve Katılma Hesaplan Kar ve Zarar Katılma Oranlan İle Kredi İşlemlerinde faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ ‘in Kredi faiz oranları ve sağlanacak diğer menfaatler başlıklı 4. Maddesinin“ Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir. Ancak, kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları, 2/4/2006 tarihli ve 26127 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kredi Kartı işlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1) ’in 3 üncü maddesinde belirlenen akdi ve gecikme faiz oranlarını geçemez.”denildiği, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.03.2006 tarihinden sonra temerrüdün oluşması ve işbu takibin açılmış olması nedeniyle, anılan yasa kapsamında 5464 sayılı Yasanın 26.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, Merkez Bankası azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkili olduğu, T.C.Merkez Bankası’nın üçer aylık dönemlerdeki, basın duyurularına göre; 01.10.2018 tarihinden geçerli olmak üzere gecikme faizinin yıllık % 33 olarak belirlendiği, davacı bankanın %30.34 temerrüt faizi talebinde bulunup fazla talebi bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalılar aleyhine hükmolunacak alacak miktarı açısından yapılan değerlendirmede; davalıların temerrüt tarihlerinin farklı olması nedeniyle her bir davalı yönünden ayrı ayrı hesaplama yapılması gerekeceği, bu halde davalı asıl borçlu … Ltd Şti yönünden, takip tarihi itibarı ile takipteki 1.sıradaki alacak için, davacı bankanın davalı borçlulara … Noterliğinin 04.01.2019 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek yeni bir direnim günü belirlediğinden, hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faizin kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağı oluşturduğundan 02.01.2019 kat tarihi itibarı ile 252.536.61 TL anapara tutarına hesap kat tarihinden 11.01.2019 temerrüt tarihine kadar konu kredilere uygulanan akdi faiz oranı üzerinden hesaplama yapilmasi gerekmekte ise de, davacı bankanın faize faiz işletilmemesi adına kat tarihi itibarı ile belirlemiş olduğu 252.536.61 anapara tutarına hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar konu krediye uygulanan akdi faiz,temerrüt tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi oranından yapılan tahsilatında mahsubu sonrasında yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalı asıl borçludan takip tarihi itibarı ile, 246.933,45 TL alacaklı olduğu ;
takipte 2.sıradaki alacak için; 02.01.2019 kat tarihi itibarı ile tespiti yapılan 234.195,26 TL anapara tutarına hesap kat tarihinden 11.01.2019 temerrüt tarihine kadar konu kredilere uygulanan akdi faiz oranı üzerinden hesaplama yapilmasi gerekmekte ise de, davacı bankanın faize faiz işletilmemesi adına kat tarihi itibarı ile belirlemiş olduğu 234.195.26 anapara tutarını takip talebinde asıl alacak olarak talepte bulunduğundan talep doğrultusunda hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar konu krediye uygulanan akdi faiz,temerrüt tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi oranından yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalı asıl borçludan takip tarihi itibarı ile 240.467, 48 TL alacaklı olduğu, takipte 3.sıradaki alacak için; 72.365, 55 TL alacaklı olduğu, takipte 4.sıradaki alacak için; 36.769,76 TL alacaklı olduğu, takipte 5.sıradaki alacak için; 14.860,18 TL alacaklı olduğu, 6. sıradaki alacak için; 9.285,93 TL alacaklı olduğu, 7. sıradaki alacak için; 5.680,05 TL alacaklı olduğu, 8. sıradaki alacak için; 3.555,85 TL alacaklı olduğu, 9. sıradaki alacak için; 2.552,37 TL alacaklı olduğu, 10. sıradaki alacak için; 2.383,27 TL alacaklı olduğu, 11. sıradaki alacak için; 1.955,91 TL alacaklı olduğu, 12. sıradaki alacak için; 1.879,46 TL alacaklı olduğu, 13. sıradaki alacak için; 1.572,33 TL alacaklı olduğu, 14. sıradaki alacak için; 1.288,77 TL alacaklı olduğu, 15. sıradaki alacak için; 3.555,85 TL alacaklı olduğu, 16. sıradaki alacak için; 648,55 TL alacaklı olduğu, 17. sıradaki alacak için; 469,06 TL alacaklı olduğu, 18. sıradaki alacak için; 379,80 TL alacaklı olduğu, 19. sıradaki alacak için; 142,92 TL alacaklı olduğu, 20. sıradaki alacak için; 10,47 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı kefiller yönünden yapılan değerlendirmede; temerrüt tarihinin 24.01.2021 olarak hesabıyla takipteki 1.sıradaki alacak için davacı bankanın davalı borçlulara … Noterliği’ nin 04.01.2019 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek yeni bir direnim günü belirlediğinden, hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faizin kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağı oluşturduğundan 02.01.2019 kat tarihi itibarı ile tespiti yapılan 252.536,61 TL anapara tutarına hesap kat tarihinden 11.01.2019 temerrüt tarihine kadar konu kredilere uygulanan akdi faiz oranı üzerinden hesaplama yapilmasi gerekmekte ise de, davacı bankanın faize faiz işletilmemesi adına kat tarihi itibarı ile belirlemiş olduğu 252.536,61 TL anapara tutarına hesap kat tarihinden takip tarihine kadar konu krediye uygulanan akdi faiz, oranından yapılan tahsilatında mahsubu sonrasında yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalı asıl borçludan takip tarihi itibarı ile 240.726,44 TL alacaklı olduğu tespit edilmektedir. Takipte 2.sıradaki alacak için yapılan değerlendirmede; hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faizin kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağı oluşturduğundan 02.01.2019 kat tarihi itibarı ile yukarıda tespiti yapılan 234.195,26 TL anapara tutarına hesap kat tarihinden 11.01.2019 temerrüt tarihine kadar konu kredilere uygulanan akdi faiz oranı üzerinden hesaplama yapilmasi gerekmekte ise de, davacı banka faize faiz işletilmemesi adına kat tarihi itibarı ile belirlemiş olduğu 234.195,26 TL anapara tutarını takip talebinde asıl alacak olarak talepte bulunduğundan talep doğrultusunda hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar konu krediye uygulanan akdi faiz,temerrüt tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi oranından yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalı asıl borçludan takip tarihi itibarı ile 236.719, 88 TL olarak hesaplanmaktadır. Davacı bankanın takipte 3.sıradaki alacak için; 71.812,55 TL alacaklı olduğu, takipte 4.sıradaki alacak için; 36.541, 50 TL alacaklı olduğu, 5. sıradaki alacak için; 14.767,55 TL alacaklı olduğu, 6. sıradaki alacak için; 9.228,04 TL alacaklı olduğu, 7. sıradaki alacak için; 5.645,69 TL alacaklı olduğu, 8. sıradaki alacak için; 3.533,68 TL alacaklı olduğu, 9. sıradaki alacak için; 2.537,86 TL alacaklı olduğu, 10. sıradaki alacak için; 2.368,41 TL alacaklı olduğu, 11. sıradaki alacak için; 1.943,72 TL alacaklı olduğu, 12. sıradaki alacak için; 1.868,43 TL alacaklı olduğu, 13. sıradaki alacak için; 1.562,53 TL alacaklı olduğu, 14. sıradaki alacak için; 1.221,56 TL alacaklı olduğu, 15. sıradaki alacak için; 3.555,85 TL alacaklı olduğu, 16. sıradaki alacak için; 644,74 TL alacaklı olduğu, 17. sıradaki alacak için; 458, 77 TL alacaklı olduğu, 18. sıradaki alacak için; 378,96 TL alacaklı olduğu, 19. sıradaki alacak için; 142,60 TL alacaklı olduğu, 20. sıradaki alacak için; 10,45 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HUAK 18/A (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 31/01/2020 tarihli 34 sıra nolu serbest meslek makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine kabul red oranında arabuluculuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; … İcra Müdürlüğü’ nün 2019/ … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın Kısmen iptali ile ;
1- a) Davalı asıl borçlu … San. Tic. Ltd açısından; takibin toplam 623.475,01 TL asıl alacak; 11.941, 56 TL işlemiş faiz; 597, 08 TL BSMV; 123,90 TL ihtiyati haciz gideri; 606 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 1.298, 59 TL masraf olmak üzere toplam 638.042,14 TL üzerinden devamına,
b-Asıl alacak 622.742, 56 TL ‘ye icra takip tarihinden itibaren yıllık % 60 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi yürütülmesine, 732,45 TL’ ye takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda yıllık %30,24 ve TCMB tarafından 3 ayda bir deklere edilen değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi yürütülmesine,
c- Asıl alacağın % 20 ‘si olan 127.083, 31 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- a)Davalı kefiller … ve … … açısından; takibin toplam 623.475,01 TL asıl alacak; 8.244,52 TL işlemiş faiz; 412,22 TL BSMV; 123,90 TL ihtiyati haciz gideri; 606 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 1.298, 59 TL masraf olmak üzere toplam 634.160, 24 TL üzerinden devamına,
b-Asıl alacak 622.742, 56 TL ‘ye icra takip tarihinden itibaren yıllık % 60 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi yürütülmesine, 732,45 TL’ ye takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda yıllık %30,24 ve TCMB tarafından 3 ayda bir deklere edilen değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi yürütülmesine,
c- Asıl alacağın % 20 ‘si olan 126.343,9 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 43,584,65.TL harçtan peşin alınan 6.963,81.TL harcın mahsubu ile bakiye 36.620,84.TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (36.355,67.TL’sinden tüm davalılar, kalan 265,17.TL’sinden davalı şirket sorumlu olmak üzere)
– 6.963,81 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan taraf vekil ile temsil olunduğundan ,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 48.952,11 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak alınarak davacıya verilmesine, (48.758,01.TL’sinden tüm davalılar, 194,10.TL’sinden davalı şirket sorumlu olmak üzere)
5- Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.515,04 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.000 TL bilirkişi ücreti, 308,90.TL posta gideri, 44,40.TL başvurma harcı ve 6,40.TL vekalet harcı olmak üzere toplam olmak üzere toplam 3.359,70.TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 3.227,09.TL’sinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine, (3.207,40.TL’sinden tüm davalılar, 19,69.TL’sinden davalı şirket sorumlu olmak üzere)
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul red oranınca 1.267,86.TL nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, (1.260,12.TL’sinden tüm davalılar, 7,74.TL’sinden davalı şirket sorumlu olmak üzere)
8- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/07/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır