Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/100 E. 2021/58 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/163 Esas
KARAR NO : 2021/56 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/04/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı arasında mevcut ticari ilişki neticesinde, davacı şirketin davalıdan 9.330,51 Euro alacağı bulunmakta olduğunu, alacağın tahsili için yapılan girişimlerden sonuç alınmaması üzerine, alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı takip dosyasıyla icra takibine geçilmiş olduğunu, gönderilen ödeme emri borçluya tebliğ edilmiş ve davalı tarafından icra takibindeki yetkiye ve borca ve tüm ferilerine ilişkin itirazda bulunulmuş, yapılan itiraz nedeniyle de icra takibinin durmuş olduğunu, davalının yetkiye yönelik itirazının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davalının borca ilişkin itirazlarının tamamen haksız ve borcun ödenmesini geciktirme amacına yönelik olduğunu, alacağın taraflar arasındaki sözleşmeye ve cari hesap ekstresi ile satışa konu olan ürüne ilişkin faturaya dayalı bulunmakta olduğunu, davacının ve davalının tüm ticari kayıtlarının ve hesap ekstresinin tetkiki halinde davacının alacaklı olduğunun sabit hale geleceğini, itirazın tamamen haksız ve kötü niyetli olduğundan, itirazın iptalini, itiraz edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatı tazminatının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesinin isteme zorunluluğunun doğmuş olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının haksız ve kötü niyetli olarak yaptıkları itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı aleyhine, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davalı şirketin davacı şirkete borcu bulunmadığını hatta davalı şirket hesaplarında kur farkından dolayı davalı şirketin, davacı şirketten alacağının mevcut olduğunu, davalı şirketin cari hesap tablosunun, ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi halinde iş bu hususların açıklığa kavuşacağını, davacı tarafça talep edilen alacağı kesinlikle kabul etmemekle birlikte, huzurdaki davaya konu edilen alacağın Euro cinsinden olması ve tarafların cari hesap ekstrelerinin farklı sonuçlar vermesi sebepleri ile talep edilen alacağın likit mahiyette olmayıp davacının icra inkar tazminatı talebinin reddini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle arz ve izah nedenler ile cevap dilekçesi ve delillerinin usulüne uygun olarak yasal süresi içerisinde sunulduğunun kabul edilmesini, yetki itirazlarının kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmesine davacının usul, yasa ve hakkaniyete aykırı davasının reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf süresinde cevap vermediği için HMK 128. Madde kapsamında dava konusu iddia olunan hususları inkar etmiş sayılarak savunmaları inkar çerçevesinde değerlendirilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; Taraflar arasındaki satış sözleşmesi kapsamında ve cari hesap ekstresi doğrultusunda fatura edilen ürün bedellerinin ödenip ödenmediği ödenmediği varsa alacağın ne kadar olduğu, itirazın iptali, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosya aslı, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir. Dosyamıza getirtilen … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 9.330,51 Euro toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davada, ilk itirazlardan yetki itirazının bulunduğu ancak satış sözleşmesinde yetkili yerin İstanbul Mahkemeleri olarak belirlendiği anlaşıldığından HMK:17 maddesi uyarınca itirazın reddi gerekmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi S.M. Mali Müşavir tarafından verilen 09/03/2020 tarihli raporda, tarafların sözleşme gereği, EUR bazlı çalışıldığında kanaat getirildiği, bu nedenle davacının davalıdan 8.886,20 EUR alacaklı olduğu, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, takip tarihi olan 17.05.2018 tarihinden itibaren, asıl alacağa işleyecek yıllık %9,75(ticari) değişen oranlarda faizi talep etmiş olduğu, kamu bankalarınca Euro üzerinden açılan 1 yıla kadar ve 1 yıldan fazla vadeli döviz tevdiat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz oranları üzerinden faiz talep edebileceği, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerin mahkeme takdiri içinde kaldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği Davalı vekilinin itirazları doğrultusunda mevcut bilirkişiye Borçlar alanında nitelikli hesap uzmanı eklenerek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından verilen 27/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle 8.886,20 Euro asıl alacağı, talebi gibi 444,31 Euro cezai şart alacağı bulunduğu, davacının, davalıdan cezai şart alacağı ile birlikte toplam alacağının 9.330,51 Euro(8.886,20 Euro+444,31 Euro) olduğu, bu alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal döviz faizi (3095 sayılı Faiz Kanunu md.4/a) ile birlikte tahsili gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 15/12/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili 10/12/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.Somut uyuşmazlıkta; Tarafların arasında imzalanan 22.000 Euro ‘luk 07.09.2016 tarihli satış sözleşmesi, 60.000 Euro’luk 05.09.2016 tarihli satış sözleşmesi, 25.950 Euro’luk 05.09.2016 tarihli satış sözleşmesi olduğu, taraflar arasında düzenlenen ve imza altına alınmış sözleşmelere göre, satış tutarının EUR cinsinden olduğu, TL yapılmış ödemeleri de, çek vadelerinde T.C. Merkez Bankası Döviz Alış Kuru üzerinden EUR’a çevrilip, son ödemeden sonra alıcı EUR bazında borçlu çıktığı takdirde, aradaki farkın 3 gün içinde ihtara gerek kalmadan ödenmesi gerektiği(madde :7) belirtildiği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan deliller, alınan bilirkişi raporunda davacı ve davalı yan cari hesap ekstreleri karşılaştırıldığında davacı yan tarafından davalı yana düzenlenmiş tüm faturaların davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacı yana yapılmış tüm ödemelerin davacı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farkının EUR kur farklarından kaynaklandığı tespit edildiği, davalı ve davacı defterlerinde yapılan incelemede davalı yandan takip tarihi olan 17/05/2018 tarihi itibari ile 8.886,20 EUR alacaklı davalının borcun tamamının ödediğine dair başkaca ödeme belgesi, dekont-makbuz da sunmadığı anlaşılmıştır. Davacının alacağının kur farkı alacağı değil EURO alacağı olduğu, sözleşmede kurlarda olan değişimlerden dolayı sadece hesabı denkleştirmek için tarafların kur farkı faturası düzenleyeceği belirtilmiş ancak tarafların ticari defterleri incelendiğinde bazı dönem Euro değerlemeleri yapılmış fakat düzenli olarak tarafların Euro değerlemeleri yapmadığı tespit edilmiştir. Her iki tarafında kur farkı faturası düzenlememiş olduğu, döviz bazlı çalışılan hesabı sadece TL olarak denkleştirmek için kur farkı faturası düzenlenmemiş olması tarafların Euro bazlı alacak ve borçlarını etkilemeyeceği, taralar arasındaki sözleşmenin 7. Ve 8. Maddelerinde bu durumun açıkça kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Gene taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Maddesinde cezai şart alacağının kararlaştırıldığı ve 3 gün içinde ödenmeyen borç kadar davalının cezai şart ödemekle yükümlü olduğu kararlaştırılmış ancak davacı alacaklı taraf ödenmeyen borcun %5 i denk gelen 444,31 Euro cezai şartı talep ettiği tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 8.886,20 EUR+444,31 Euro alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle taleple bağlı kalınarak takip çıktısı miktar yönüyle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarakArabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/… üzerinden 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen 29.03.2019 tarihli 44 sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
… İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 8.886,20 Euro asıl alacak, 444,31 Euro cezai şart alacağı üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek 3095 sayılı Kanunun 4/A Maddesi (kamu bankalarınca Euro cinsinden 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanarak) uyarınca faiz işletilmesine,
Asıl alacağın % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 8.417,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 4.002,45 TL harcın peşin alınan 1.000,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.001,83 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.000,62 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 117,90 -TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 1.600,00 .-TL, 44,40 -TL başvuru harcı, 6,40.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.768,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır