Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/980 E. 2020/275 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/980 Esas
KARAR NO : 2020/275

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı arasında … plakalı araç için 06/05/2017-06/05/2018 tarihleri arasında … nolu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, sigortalı aracın 01/01/2018 tarihinde karıştığı kaza sonucu düzenlenen kaza tespit tutanağında davalıya ait sigortalı aracın kusurlu bulunduğunu, tek taraflı ölümlü kaza akabinde araçta yolcu olarak bulunan …’ın vefat etmesi neticesinde hak sahiplerine destekten yoksun kalma tazminatı olarak sigortalının kusur oranına göre hesap edilen 104.132,00 TL ödendiğini, davalıya ait sigortalı araç sürücüsünün kaza anında 1,42 promil alkollü olduğunu, kazadan sonra olay yerini terk ettiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı maddesi gereği tazminatın kazaya sebebiyet veren sigortalıdan rücuen tazmini amacıyla davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takip dosyası başlatıldığını, davalı tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğunu beyanla; davalının haksız ve dayanaksız olarak yapmış olduğu itirazın iptali ile takip bedelinin %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde; kendisinin kazayla hiçbir illiyet ve bağlantısı bulunmadığını, araç her ne kadar kendi adına kayıtlı görünse de fiili olarak …tarafından kullanıldığını, kendisinin kusursuz olması nedeniyle icra takibine itiraz ettiğini, davacı taraf olayla ilgili ceza dosyasında kusurlu bulunduğu belirttiğini, devam eden ceza yargılamasının sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğini beyanla; davanın reddi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası, Mersin … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının UYAP’tan bir sureti, poliçe ve hasar dosyasının dosya arasında olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı … Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi kapsamında zarar gören 3. Kişilere ödenen tazminatın zorunlu mali sorumluluk genel Şartlar B.4. Maddesi gereğince kendi sigortalısından rucüen tahsili talebinde bulunmuştur.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yapılması zorunlu olan sigortalardandır. Zorunlu sorumluluk sigortaları 6100 sayılı TTK 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 TTK 4. Maddesinin 1. fıkrasında ticari davaların tanımı yapılarak Her iki tarafında ticari işletmesinden kaynaklanan davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan davaların ticari dava olduğu düzenlenmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenmiş olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Davaya konu olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 16/1. Maddesi gereğince tüzel kişi tacir olan davacı ile 6502 sayılı TKHK 3/1-K maddesine göre ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi ve kazaya karışan aracında hususi otomobil sahibi olan tüketici arasında yapılmış Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Policesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki ilişki akde dayalı olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı trafik sigortası sözleşmesine aykırılıktır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı TKHK’nın 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca sigorta sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekmektektedir. (…BAM … Esas … Karar sayılı ilamı) 6100 sayılı HMK 114/1-c maddesi gereğince görev hususu dava şartı olması HMK 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece gözetilmesi gerektiğinden davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza