Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/965 E. 2020/93 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/965
KARAR NO : 2020/93

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davanın yapılan açık yargılamaları neticesinde,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yıllardır …Sitesi … Blk. N…. Zeytinburnu /İstanbul adresinde İstanbul’dan Antalya’ya taşıma işi ile iştigal ettiğini, yılların vermiş olduğu tecrübe ve söz konusu adreste yıllardan beri faaliyet göstermesinden ötürü de lojistik sektöründe bilinen bir firma olduğunu, müvekkili firmanın faaliyet göstermiş olduğu ve kiracı olarak konumlandığı söz konusu mecurun davalı şirket tarafından 11/09/2014 tarihinde satın alındığını, davalı yanın söz konusu mecurun müvekkili tarafından kullanılmasına muvafakat gösterdiğini, kira ilişkisini devam ettirdiğini, müvekkili şirkete hiçbir şekilde tebligat yapmadan bildirimde bulunmadan süre vermeden 02/01/2018 tarihinde müvekkili şirketin de içerisinde yer aldığı nakliyeciler sitesinde yıkım işlemi için kolluk görevlilerince 245 ambarın yıkıldığını, davalı tarafından yapılan hukuka aykırı olarak bir gecede gerçekleştirilen yıkım neticesinde telafisi imkansız zararlara uğranıldığını, yıkım neticesinde evrakları kaybolduğunu ve iş yerinde eşyaları zarar gördüğünü ve yeni bir yapılanmak yapmak zorunda kaldığını müşteri kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00.-TL maddi , 100.000,00.-TL manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu taşınmazın 6306 sayılı yasa gereğince riskli alan edilmesine ilişkin 10.02.2017 tarih ve 29975 sayılı RG yayınlanan 2017/9867 sayılı Bakanlar Kurulu kararı üzerine taşınmaz üzerinde kanunda sayılan idarelerin görevleri başladığını ve her iki idare tarafından 6306 sayılı yasa ve Uygulama Yönetmenliğinin idarelere yüklediği görevler kapsamında tahliye işlemleri gerçekleştiğini, davacının mağduriyetini ileri sürdüğü işlemlerin bu idareler tarafından yapıldığını, bu nedenle davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığından davanın pasif husumetten reddini talep ettiklerini, haksız eylem bir idari işlemden kaynaklandığından bahisle davanın yargı yolu görevsizliği nedeniyle reddinin gerektiğini, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini beyanla davanın görev yönünden reddini talep ettiklerini, ayrıca kooperatif (…) ile davalı şirket arasında imzalanan 18/08/2014 tarih ve … yevmiye Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine gereğince; davacının 18/08/2014 tarihinden itibaren 9 ay içinde arsa ve yapıları teslim etme borcu bulunmasına rağmen bu borcun ödenmediğini, tahliye davaları açıldığını, en son dava konusu arsanın aynı zamanda idari olarak 6306 sayılı yasaya göre takibi gerektiğinden nüfus ve eşyadan tahliye ve yıkım işlemleri idare tarafından gerçekleştirildiğini, ayrıca Türk Borçlar Kanunu’nun 58. Maddesine göre kişilik hakkı saldırıya uğrayan kişinin manevi tazminat talebinde bulunabileceğini, davalı şirketin davacı şirkete haksız bir eylemi olmadığını, davacının taahhütlerini ve kiracılık ilişkisi bakımından yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle davanın manevi tazminat yönünden reddinin gerektiğini beyanla; davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalı şirket tarafından İstanbul Zeytinburnu adresinde bulunan ambarlar-nakliyeciler sitesinin hukuka aykırı bir şekilde yıkılması iddiasıyla müvekkilinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin 10/10/2019 tarihli delil dilekçesi ile davacının yıkım, tahliye v.s. konularda açılan davalara ait gerekçeli kararlar örnekleri dosyaya sunulmuştur.
6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c maddesinde, mahkemenin görevli olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olduğu, H.M.K’nun 115.maddesinde ise mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı ve mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usulden reddine karar vereceği hükme bağlanmıştır.
TTK’nın 4. Maddesine göre; her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK’da düzenlenen davalar ticari davalar sayılır.
Somut olayda dava haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, işbu dava konusu uyuşmazlık mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi nisbi ticari dava da olmadığı, salt davalının şirket olması ticari iş anlamına gelmeyeceğinden ötürü davaya bakmakla mahkememizin görevli olmadığı, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla; mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
6100 Sayılı HMK. gereğince dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
Görevli Mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.. 03/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır