Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/962 E. 2021/986 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/962 Esas
KARAR NO : 2021/986 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlu firma ile müvekkili arasında hizmet ve buna bağlı cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, davacı firmanın iş makinesi işleteni olduğunu ve davalı borçlu firmanın üstlenmiş olduğu metro çalışması inşaatı için, iş makinesi çalıştırma bedeli olarak, icra takibine konu faturaları kesmiş olduğunu, davalı tarafından fatura bedellerinin ödenmediğini ve icra takibine konu 31/08/2017 tarih ve …numaralı 16.815 TL bedelli fatura, davacı tarafından iptal edilmiş olup, sehven hata ile icra takibine konu edildiğinden, icra takip miktarından düşülerek, 25.960,00 TL alacak miktarı yönünden, davalı borçlunun itirazının iptalini talep ettiğini, davacı cari hesap bakiyesi olan 25.960,00 TL alacağına karşılık İstanbul …İcra Müd. …E. sayılı icra dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının takibe konu borca haksız ve mesnetsiz itiraz ettiğini belirterek, davalının kötü niyetli bir şekilde icra takibine haksız itiraz eden davalı aleyhine %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacak talebi iş makinesi kiralamasına dayandığından Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, İstanbul Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, müvekkil şirketin iş yerinin Ankara olması nedeniyle Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafla hukuki ilişkilerinin bulunmadığını haksız davanın reddini, talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın; inşaat çalışmaları neticesinde çalışmalara yardımcı olmak üzere iş makinası kullanımının hangi şekil ve şartlarda gerçekleştirildiği, cari hesap alacağının olup olmadığı, var ise ne kadar olduğu, hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, tanık beyanlarını, Arabuluculuk Son Tutanağı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya aslı, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul …İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasının aslının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı borçlu aleyhine 42.775,00 asıl alacak, üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın takibe sehven konu edildiği davacı vekilince beyan edilen 31.08.2017 tarih ve 234508 numaralı 16.815 TL bedelli fatura miktarı hesaptan düşülerek 25.960,00 TL üzerinden harçlandırılarak İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Dava fatura alacağına ilişkin para alacağı olması nedeniyle TBK 89. Maddesi uyarınca davacı gerçek kişi tacirin adresinin bulunduğu yer Sarıyer olması nedeniyle mahkememizin yetkili olduğu değerlendirilerek yetki ilk itirazlarının da reddine karar verilmiştir.Gene faturaya konu iş makineleri operatörleriyle beraber metro inşaatında çalıştığı dosya kapsamından anlaşıldığından ticari hizmet kapsamında Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davacı tanığı … mahkeme huzurunda alınan beyanında:”(…) Ben 2011 yılından beri…İnşaat firmasında operatör şefi olarak çalışmaktaydım. Oradan emekli oldum, ayrıldım. 2016-2017 yılındaki Beşiktaş’taki metro çalışmalarında …ve…makinelerde çalışıyordu, ben Zekeriyaköy’ de çalışıyordum ihtiyaç olduğunda ve zor olan işleri yapmak üzere Beşiktaş metrosunda çalıştım, yaklaşık 1 yılı boyunca aralıksız devam etti, vardiyalı çalışılıyordu gece bile çalışmalar devam ediyordu, makinelerin saat başı çalışma ücretleri ile ilgili bilgim yok.” diyerek beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı… Mahkeme huzurunda alınan beyanında: ”(…) 2017 yılındaki metro inşaatın da… çalıştırdığı makineler yetiremeyince bizden makine takviyesi alıyordu. Bu ticari ilişkiden kaynaklı hizmet bedelini…alıyordu. Hak edişinden sonra biz kendi aramızda uzlaşıyorduk. Kendisi… İnşaatta çalışıyordu, … İnşaatın ihtiyacı olan makineleri temin ediyordu operatör olarak iş makinelerinde kendi ve çalışanları da görev alıyordu. …, … operatör olarak çalışan işçilerdi.” diyerek beyanda bulnmuştur.
Davalı Tanığı…, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Talimat sayılı dosyasından alınan beyanında ” Davalı …İnşaat şirketi yanlış hatırlamıyorsam 2017 ya da 2018 yılında İstanbul Beşiktaş metrosu yapım işini başka bir firmadan devir aldı, bende bu işin çalışmasında satın alma müdürü olarak çalıştım, davacı…ise devir aldığımız firma ile ticari ilişkisi olan kişidir, … bu firmaya iş makinası kiraya vermişti, 05/09/2017 yılında şantiyeyi açtık, açtıktan sonra … isimli kişi direk merkez adresimize gelerek faturayı beyan etti, biz faturayı kabul etmedik, kendisi de ben işi devraldığınız firma yetkilileri ile görüştüm, onlarda faturayı … İnşaat’a tebliğ edeceksin ödemeyi onlar yapacak, dedi. Ancak davacı…’ye herhangi bir hizmet vermediği gibi … nezdinde her hangi bir çalışması mevcut değildir, bu kişi ile … arasında yapılmış herhangi bir sözleşmede yoktur, yanlış hatırlamıyorsam davacının düzenlemiş olduğu fatura 2017 Ağustos sonu gibiydi bizim şantiyeyi devir aldığımız tarih az önce de bildirdiğim gibi Eylül’ün 5 idi (…) ” diyerek beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı …, Alanya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… Talimat sayılı dosyasından alınan beyanında tanık beyanında:” Ben 2017-2018 yılları arasında olması lazım … inşaatın İstanbul Beşiktaştaki almış olduğu işte şantiye şefi olarak çalıştım….inşaat, … inşaattan işi devralmıştı, asıl işi üstlenen ise…holding idi, bizim yaptığımız iş metro inşaatının tünel yapım işiydi, bizim çalıştığımız dönemde… inşaat firmasından birileri şantiyeye geldi, …inşaattan alacaklarını olduğunu bunu bizim ödememiz gerektiğini, faturayı bizim adımıza düzenleyeceklerini söylediler ancak bizim çalıştığımız firma bu borç ilişkisini kabul etmedi ve o şekilde ayrıldılar, fatura kesip kesmediklerini bilmiyorum, o dönemde gelen … inşaat ilgilisinin söylediklerinden…inşaatın kendilerinin bir iş makinası veya malzemesini kullandığını iddia ettiğini hatırlıyorum, ancak bunun… inşaatla her hangi bir ilgisi yoktur, benim çalıştığım dönemde … inşaat ile… inşaat arasında her hangi bir iş ilişkisi olmadı, benim metro inşaatında çalıştığım dönemde …inşaatın herhangi bir çalışanı veya makinası bizim işlerimizde kullanılmadı (…)” diyerek beyanda bulunmuştur.
Mahkememizden verilen ara karar gereği davalı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Talimat sayılı dosyasından alınan raporda sonuç ve özet olarak; Davalı’nın “2017 yılı yevmiye, envanter ve defteri kebir defterlerinin süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, ancak ilgili yıl yevmiye defterinin kapanış tasdikinin ise yapılmadığı, defteri kebirde yer alan 89 yevmiye nolu kapanış maddesinin yevmiye defterinde bulunmadığı, yevmiye defterinde en son 80 yevmiye maddesi ile işlem gören kaydın bulunduğu görüldüğünden ilgili yıla ait ticari defterlerinin davalı lehine delil vasfının bulunmadığını” 9 madde olan kayıtların deftere yazdırılmadığını anlaşılmıştır. Ancak buna rağmen davalı yanın incelenen ticari defterlerinde davacı yan ile herhangi bir ticari ilişkiye ilişkin kayda rastlanılamadığı, davalı yanın incelenen 2017, 2018 yıllarına ait ticari defterlerinde, davacı yan tarafından tanzim edilen faturalara ilişkin herhangi bir kayda rastlanılamadığı, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 15/09/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda sonuç ve özetle; davacı şirketin incelenen; Ticari Defterlerinden Açılış Kapanış Tasdiki zorunlu olan Yevmiye, Defter-i Kebir ve Envanter Defterlerinin 2017 Mali yılına Açılış ve Kapanış Noter Tasdiklerinin tam olduğu, tüm defterlerin kendi içlerinde birbirini teyit ettiği genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine uygun tutulduğu, defterlerin davacı lehine delil teşkil etmesi kararı Sayın Mahkemenin kararı olduğunu, davacı davalı şirket ile cari hesap çalışması içinde olduğu, verdiği hizmetlerden dolayı düzenlediği faturalar ve iptal ettiği faturayı da kayıt ettiği ve sonucu 18.10.2017 tarihi itibari ile 25.960,00 TL bakiye kaldığı bu durumda davacı şirketin davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 25.960.00 TL alacaklı olduğu görüldüğü, yapılan teknik değerlendirmede; davacıya ait iş makinalarının davalının devralarak işi yaptığı dönemde Beşiktaş Metro Şantiyesinde çalıştığına dair Tutanak, Ataşman, Hakediş gibi geçerli nitelikte teknik bir belge bulunmaması, taraflar arasında herhangi bir sözleşme olmaması ve tanıkların birbiriyle çelişen teknik ifadeleri göz önüne alınarak davacının talebi açısından teknik yönden herhangi bir tespit ve değerlendirme yapılamamış olup, takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, davacı cari hesap alacağı için usulüne uygun olarak tutmuş olduğu defterlerin sonucu davacının ticari defterlerindeki kayıtların aksini gösterir bir bilgi/belgeye dosyada rastlanmadığından Sayın Mahkemenizin takdirlerinde olmak üzere davacının davalıdan 25.960,00 TL alacaklı olduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 07/12/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmuştur. Davacı vekili- 10/12/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Somut uyuşmazlıkta; Davalı tarafın incelenen 2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerinde, davacı yan tarafından tanzim edilen faturalara ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığı, düzenlendiği ve fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin davalı tarafça delil de ibraz etmediği, davalının tebellüğ ettiği faturalara süresi içerisinde itiraz ettiği yönünde bir beyan veya belge ibrazında bulunmadığı, herhangi bir ödemenin yapıldığına dair somut delilin davalı tarafça sunulamadığı , defter kapanışlarının ise usulüne uygun olmadığı dosya kapsamında görülmektedir. Dolayısıyla davalı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olması nedeniyle davacı tarafından usulüne uygun kaydedilmiş ticari defter kayıtları HMK:222/3 maddesi uyarınca davalı aleyhine delil teşkil etmiş sayılmıştır. Davalı taraf takibe konu 30.09.2017 tarihli 234514 seri numaralı 12.980 TL miktarlı ve 11.10.2017 tarihli 234515 seri numaralı 12.980 TL miktarlı irsaliyeli faturalardaki teslim alan kısmındaki imzalara ve isimlere açıkça itiraz etmediği, … Holding bünyesinde yürütülün metro inşaatı çalışmalarının alt yüklenicilerinden olduğu belirtilen … inşaattan davalı …İnşaatın şantiyeyi teslim aldığı tarihin davalı tanığı …’ün talimatla mahkeme huzurunda alınan beyanın 05 Eylül 2017 olduğu ve davacı tarafın şantiyenin … inşaat tarafından teslim alındığı tarihten önce … ile çalıştığı döneme ait faturaları ibraz ettiğine dair beyan karşısında davaya konu irsaliyeli fatura tarihlerinin 2017 yılı Eylül ve Ekim dönemine ait olduğu anlaşıldığından aleyhe tanık anlatımlarına itibar edilemeyeceği, dava dışı …A.Ş. Kayıtlarında iş makinelerinin periyodik yasal muayene formalarında plaka yazılmadığı ancak belirtilen ekskavatörün model yılının örtüştüğü, JCB muayene formundaki plaka ile mahkememiz dosyasına bildirilen plaka ile eşleştiği, bakım kayıt tarihlerinin bir kısmının Eylül 2017 yılına ait olduğunun tespit edilebileceği anlaşıldığından davalı vekilinin davacı tarafla hukuki ilişkilerinin bulunmadığı yönündeki itirazlarına itibar edilmemiş ve faturaya konu hizmetin davacı tarafça davalı şirkete verildiği değerlendirilmiştir.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 25.960,00 -TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle taleple bağlı kalınarak takip çıktısı miktar yönüyle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacı tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve davacı da takip talebinde avans faiz talep ettiğinden, kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın taleple bağlı kalınarak KABULÜ ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali ile takibin 25.960,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si oranındaki 5.192,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 5.100,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 1.773,32.-TL harcın peşin alınan 443,34 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.329,98-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 443,34 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 602,00-TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 1.600,00-TL, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.243,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır