Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/95 E. 2020/745 K. 30.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/95 Esas
KARAR NO : 2020/745

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 01.12.2014 tarihli sözleşme ile davacının İstanbul,Bağcılar,Güneşli Mevkiinde… projesinden daire satın aldığı ve dairenin kendisine teslim edildiği, sözleşme de taşınmazın satım bedeli olarak 457.975.00.TL KDV hariç ve yine sözleşme üzerinde açıkça görüldüğü üzere %18 üzerinden KDV ilavesi hesaplanarak 540.410.00.TL KDV dahil bedel olarak belirlendiği, konutlarda %18 olan KDV oranının; 08 Eylül 2016 tarihinden geçerli olmak üzere; 2016/9153 sayılı Kararın 1. maddesi ile KDV Oranlarının belirlenmiş olduğu Geçici 2. maddenin hükmü ile; “Bu kararın 1. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen vergi oranına tabi konutların, 31/3/2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) teslimlerinde, aynı fıkranın (c) bendinde belirtilen vergi oranı uygulanır” şeklinde olduğu ve söz konusu yasal düzenleme ile KDV’nin %8 indirildiği, davacıdan %18 üzerinden KDV ödemesi alındığı, ancak devlete %8 üzerinden ödeme yaparak haksız ve sebepsiz olarak davalı şirketin zenginleştiği, devlete %8 üzerinden KDV ödemesi yaptığı, 30.11.2016 tarih ve 753753 seri nolu faturasından da bu durumun görüldüğü, fatura matrahının 457.975.00.TL.nin üzerine ilave edilerek sanki daire satış bedeli 500.379,63.TL. imiş gibi gösterilmeye çalışıldığı, 08.ll.2016 tarih ve…yevmiyeli Bakırköy … Noterliğinden düzenlenen ihtarname ile kendisinden fazla tahsil olunan %10 luk KDV fazlasının iadesini talep ettiği ancak bu talebinin davalı yanca kabul görmediği belirtilerek; açıklanan sebeplerden dolayı davanın kabulü ile davalıya ödenen %10 KDV fazlası olan 45.797,00.-TL. bedelin temerrüt tarihi olan ihtarname tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının, imzalamış olduğu Konut Teslim Tutanaklarında; “(…) … Aş.’nin mezkûr sözleşmeden, Türk Ticaret Kanunundan, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanundan ve sair mevzuattan kaynaklanan edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirdiğini, (…) gerekli her türlü muayene ve incelemeyi yapmış olarak teslim aldığımı beyan eder, bu sonuçla hiçbir hak ve alacağım kalmadığından mütevellit … A.Ş.’yi gayri kabil-i rücu, kesin, mali ve hukuki olarak bila mazeret bila talep ibra ederim” dediğini, bilindiği üzere ibra (TBK 132), taraflar arasındaki borç ilişkisini sona erdiren ve bu suretle de borçluyu borcundan kurtaran bir sözleşme olduğunu , ibranın, alacak ve borcu doğrudan doğruya ve kesin olarak ortadan kaldıran ve böylece de borcu sona erdiren bir sebep olduğunu, davada da davacının, imzalamış olduğu konut teslim tutanağındaki “ibra” hükmü ile müvekkili …’dan hiçbir hak ve alacağının kalmadığını açık ve net olarak belirterek müvekkil Şirket’i kesin, kayıtsız ve koşulsuz ibra ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmelerde KDV’nin müvekkili firma tarafından üstlenileceğinin zaten açıkça belirtildiğini, KDV oranının değişmesinin satış bedelini değiştirmeyeceğini, davacının müvekkiline KDV adı altında ödeme yapmadığını, sözleşmelerin kapak sayfasında yer alan KDV hariç tutar —TL ibaresine dayanılarak müvekkilinden talepte bulunulduğunu, bu ibarenin konulmasının nedeninin sözleşmenin noter huzurunda yapılmış olduğundan noterlerin ödemesi gereken vergi ve harçların KDV hariç satış bedeli üzerinden tahakkuk ettirilmesinden kaynaklandığını, KDV oranların artırılması durumunda ek ödeme talep edilmeyeceğinin sözleşmede hükme bağlandığını belirterek, savunma dilekçesindeki örnek bilirkişi raporları, emsal BAM kararı, mahkeme kararları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında yapılan konut satış sözleşmesi kapsamında, davacının davalıya %18 oranında KDV dahil peşin ödemiş olduğu, ancak 08/09/2016 tarih ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile % 18’den % 8’e düşürülmesi sebebiyle oluşan % 10 KDV farkı olan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava ve cevap dilekçesi ve ekleri,… Tapu Müdürlüğü müzekkere cevabı, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; 20.11.2014 tarihli …Ön Bilgilendirme Formu ve 01.12.2014 tarihli Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi; …Ltd. Şti’nin bağımsız bölümün maliki olduğu, İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, Güneşli Çiftliği mevkiinde… ve tapuda… Pafta, … Ada. … Parsel numarasında kayıtlı arsa üzerinde brüt: 119,47 metrekare ve net: 77,6 metrekare olan Konut – Ofis – Dükkan – Sosyal Tesis niteliğindeki birimlerden müteşekkil olan “…’’ adı ile maruf Projenin: C-Cl Blok, 5.Kat. 50 numaralı, ekli krokide taralı alaıı ile işaretlenmiş olan bağımsız bölümün KDV Hariç 457.974 TL ve 540.410 TL KDV dahil fiyatı olarak belirlendiği, 01 Şubat 2016 tarihinde teslimi taahhüt edilen konut için taraflar, Düzenleme Şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasında resmi şekilde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde KDV oranın %18 olarak gösterildiğini ve ayrıca KDV hariç diğer vergilerin ihdas edilmesi halinde alıcı tarafından ödeneceği belirtilmiş olup faturada da aynı oranda KDV oranına yer verildiğini, öte yandan taraflar karşılıklı edimlerini ifa ettiğini ve sözleşme ilişkisinin sona erdiğini, dava dosyasına sunulu cd içeriğinde yer alan gazete kupür ve reklamlarından da görüldüğü üzere; “tahakkuk edecek KDV’nin … tarafından ödeneceği”, “müşterilerin/alıcıların KDV’den sorumlu olmayacakları”, “bu maliyetin … tarafından üstlenileceği” ulusal yayın yapan tüm televizyon kanalları, radyolar ve gazetelerde yapılan ilan ve reklamlarda vurgulandığının da görüldüğünü, davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan sözleşmenin KDV hariç ve KDV dahil rakamların ayrı ayrı belirtilerek düzenlendiği görülse de, sözleşmenin ilgili maddelerinde yukarıda açıklandığı üzere ve davalının gerek ulusal basın ve yayın gerekse de gazete ilanları ile gayrımenkul satışlarından KDV tahsil etmediğinin görüldüğünü, davacı yanca imzalanan Konut Teslim Tutanağında herhangi bir şerhe rastlanılmamış, davalı taraf; … “bu sonuçla hiçbir hak ve alacağım kalmadığından mütevellit, …Ortaklığı A.Ş.’ye gayri kabulü rücu, kesin, mali ve hukuki olarak, bila mazeret, bila talep ibra ederim.” şeklinde ibra verdiğini, gerek alınan uzman görüşü ve gerekse Yargıtay içtihatları doğrultusunda, KDV oranının değişmesinin satış bedelini etkilemeyeceği, bu nedenle de KDV yüzdesinin düşmesi halinde alıcıya herhangi bir iade yapılmaması gerektiğine, mahkeme aksi kanaatte ise 45.797,00-TL fazladan tahsil edilen bedel olarak hesaplandığına ilişkin görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, 05/06/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.Davalı vekili ise, 22/06/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporu hakkında beyanlarını dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında 01 Şubat 2016 tarihinde teslimi taahhüt edilen konut için düzenleme Şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi akdedildiği, dosyada mevcut 20.11.2014 tarihli… Bilgilendirme Formu ile; Erbek Tekstil Ltd. Şti’nin Bağmışız Bölümün maliki olduğu İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, Güneşli Çiftliği mevkiinde kain ve tapuda… Pafta, … Ada… Parsel numarasında kayıtlı arsa üzerinde brüt: 119,47 metrekare ve net: 77,6 metrekare olan Konut – Ofis – Dükkan – Sosyal Tesis niteliğindeki birimlerden müteşekkil olan “…’’ adı ile maruf Projenin: C-Cl Blok, 5.Kat. 50 numaralı, ekli krokide taralı alaıı ile işaretlenmiş olan bağımsız bölümün KDV Hariç 457.974 TL ve 540.410 TL KDV dahil fiyatı olarak belirlendiği görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen bu sözleşmeye göre;
SATICI, yukarıda tanımı yapılan KONUT’u, Sözleşme’de yazılı şartlarla ve ekli Teknik Şartnamesine, mevcut ve/veya ileride revize edilecek mimarı projelerine, mevcut vc/veya bilahare tanzim edilecek Yönetim Planına uygun şekilde, “Anahtar Teslimi” olarak KDV dahil [540.410]-TL bedel mukabilinde ALICI’ya satmayı; ALICI da belirtilen KONUT’u yukarıda yazılı şartlarda ve aynı bedelle salın almayı vaad ve kabul etmiştir. Sözleşme, tarafların karşılıklı müzakereleri neticesinde mutabık kaldıkları hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi amacıyla tanzim ve imza edilmiştir.
ANAHTAR TESLİM’inden maksat: KONU Tun başta mevcut mimari projesinde/veya »idil projelerine. Sözleşme eki Teknik Şartnamesine ve Sözleşme’ye uygun olarak sosyal tesislerin ortak muhallerle birlikte tümüyle ikmal edilip, altyapı ve çevre düzenlemelerinin tamamlanarak, tesisatların her türlü testlerinin olumlu soınıç alınacak şekilde yapılarak kullanım amacına uygun şekilde tamamlanması ve İnlen teslim edilmiş veya teslim edilmiş sayılmasıdır. Projeye ilişkin peyzaj ve çevre düzenlemesi, “ANAHTAR TESLİMİ” tanımına dahil olmayıp, bu imalatların tamamlanma süresi Anahtar Teslim süresinin dışındadır. Ancak bu şiire her koşulda teslimden itibaren 6 ayı geçemez.
Madde 2. SATIŞ BEDELİ VE ÖDENMESİ:
2.1.Satış Bedeli ve Ödenmesi: Konutun Satış Bedeli KDV Dahil 540.410,- TL’dir.
2.2.İş bu Sözleşme’nin imzalandığı tarihten sonra, ne isim altında olursa ALICI’nın ödemekle yükümlü olduğu Yeni harç ve vergiler ihdas edildiği takdirde veya bu Sözleşmede belirtilen miktarların arttırılması halinde Katma Değer Vergisi hariç yeni ihdas edilen bu vergiler, ALICI tarafından SATICI’ya ayrıca ve ilaveten defaten ödenir. şeklinde düzenlenmiştir.
Türk vergi sistemi, katma değer vergisini mal ya da hizmetin üretiminden tüketiciye intikaline kadar her el değiştirme aşamasında alınan genel bir tüketim vergisi olarak düzenlemek suretiyle satış işlemlerinde bu verginin alıcı tarafından ödenmesini öngörmüştür. Buna göre, alıcı, satış bedelini ve o bedel üzerinden devlete ödenmesi gereken katma değer vergisi tutarını satıcıya verecek; satıcı ise kendisine ait satış bedeliyle birlikte katma değer vergisini alıcıdan tahsil edecek; satış bedelini kendisinde tutup, katma değer vergisini Devlet’e ödeyecek, bu yönde bir aracılık yapacaktır. Eş söyleyişle, alıcının ödediği katma değer vergisini onun asıl sahibi durumundaki Devlet’e intikal ettirmekle yükümlü olan; kısaca bu verginin Devlet’e karşı yükümlüsü durumunda bulunan, satıcıdır. Alıcıya düşen, satış bedelinden ayrı olarak gösterilmesi ve bu şekilde kendisinden istenmesi halinde bedele ek olarak vergi tutarını da satıcıya vermekten ibarettir. Alıcı, sözkonusu verginin yükümlüsü veya sorumlusu değildir. Başka bir ifadeyle katma değer vergisini Devlet’e ödenmek üzere satıcıya vermek alıcıya ait bir görev; bunu satış bedeliyle birlikte alıp, daha sonra Maliyeye yatırmak ise satıcıya ait bir yükümlülüktür (HGK, 13.10.2004 tarih, 2004/19-456 Esas-2004/531 Karar).
08/09/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile daha önce 24/12/2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile KDV oranı %18 olarak belirlenen konutların 08/09/2016-31/03/2017 tarihleri arasında teslim edilmesi halinde alınacak KDV oranı %18’den %8’e düşürülmüş, 31/01/2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile de teslim için belirlenen 31/03/2017 tarihi, 31/09/2017 olarak yeniden düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı alıcının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde KDV dahil satış bedelini ödediği ve fakat ödemeden sonra 08/09/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 08/09/2016-31/03/2017 tarihleri arasında yapılan konut teslimleri için KDV oranının %18’den %8’e düşürüldüğü, davalı satıcının davacı alıcıya konutları 30.11.2016 tarihinde teslim ettiği gibi indirimli KDV (%8) oranı üzerinden 31.11.2016 tarihli faturayı düzenlediği ihtilafsız olup, bu durumda mer’i mevzuat bakımından katma değer vergisinin Devlet’e intikalinde aracılık konumunda olan davalı satıcının davacı alıcıdan fazladan tahsil etmiş olduğu ve işbu davaya konu olan KDV tutarını Maliyeye ödediğine dair bir iddia ileri sürmediği gibi, bu hususta dosyada herhangi bir delile de rastlanılmamıştır. Hal böyle olunca, fazladan tahsil ettiği KDV tutarını uhdesinde tutan davalının bu yönden sebepsiz zenginleştiğinin kabulü gerekir. Y.13. HD 2015/6666 E. 2016/18863 K.sayılı ilamında da belirtildiği üzere, doğmamış bir haktan önceden yazılı ibraname ile feragat edilmesinin mümkün olmadığı, bu durumda davalının dayandığı ve dosyada fotokopisi bulunan bu ibranamenin dikkate alınamayacağı, davacının davalıdan 45.797,00.-TL alacağının bulunduğu alınan bilirkişi raporuyla hesaplanmakla, 45.797,00.-TL alacağın 13/12/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN KABULÜ İLE ,
– 45.797,00.-TL alacağın 13/12/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-3.128,39.-TL harcın peşin alınan 782,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.346,29-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 782,10-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- 6.753,61-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 50,00-TL , bir bilirkişi ücreti 850,00-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 941,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır