Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/936 E. 2020/95 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/936
KARAR NO : 2020/95

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davanın yapılan açık yargılamaları neticesinde,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 32.680,86.-TL alacağın tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında davalı aleyhine hesap ekstresi ve faturalara dayanarak icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, ancak davalı borçlunun borca, ferilerine ve icranın yetkisine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu yetki itirazının haksız olduğunu ve yerinde olmadığını, yetkili icra dairelerinin İstanbul İcra Daireleri olduğunu, davalının borçlu olduğunun fatura defter belge ve kayıtlarla sabit olduğunu, davalı borçlunun borçlu olduğunu bilmesine rağmen zaman kazanmak ve müvekkilini zarar uğratmak için icra takibine itiraz ettiğini, davalının icra takibinden sonra 11.09.2018 tarihinde müvekkili hesabına borcuna mahsuben 10.000,00.-TL ödeme yaptığını belirterek davalının yetkiye ve borca yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, borçlunun takip sonrası yaptığı 10.000,00.-TL ödeme de dikkate alınarak İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosysında 22.680,86.-TL alacak üzerinden takibin faiz ve ferileriyle birlikte devamına, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz edilmesi ve alacağın belirli olması nedeni ile davalının 22.680,86.-TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibine konu faturaların müvekkili şirkete tam ve eksiksiz olarak teslim edilmediğini, huzurdaki itirazın iptali davasının yetkisiz icra müdürlüğü ve mahkeme nezdinde ikame edildiğini, davaya bakmakla yükümlü mahkemelerin Bakırköy İcra Müdürlükleri ve mahkemeleri olduğunu, bu sebeple öncelikle davanın yetki yönünden reddini, davaya konu mal satımına ilişkin bedelin tamamen davacıya ödendiğini, müvekkili şirketin başkaca bir borcu bulunmadığını, fazlaya ilişkin bedeli ispatla yükümlü tarafın davacı şirket olduğu davacının kendisinin düzenlemiş olduğu faturaların ispat aracı olmadığını, müvekkili şirketin 30 yılı aşkın süredir endüstriyel müteahhitlik, üretim, otomasyon ve kontrol sistemleri alanlarında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davaya konu mal alımı kapsamında taraflar arasındaki ticari ilişki sebebi ile müvekkili şirkete tedarik ettiği mallara ilişkin belirlenen bedelden fazlasını talep ettiğini, müvekkili şirketin sözleşmesi uyarınca kendisine tedarik edilen mallara karşılık gelen kısım için borcunu ödediğini bunun dışında istenilen ödemelerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek haksız ve ispatlanamayan davanın reddini savunmuştur.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; fatura bakiye bedeli ve cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra dosyasındaki itirazın iptali, takibin devamı ile davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talebine ilişkindir.
İstanbul … İcra Dairesi’nin … Takip sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının …A.Ş , borçlunun …A.Ş olduğu, 01/01/2014-31/12/2018 tarihli cari hesapa ilişkin düzenlenen faturalar bedeline dayalı olarak başlatılan 32.680,86.-TL asıl alacağın tahsili için 08/08/2018 tarihinde takip başlatıldığı, takibe , borcun aslına ve ferilerine borçlunun 16/08/2018 tarihinde itirazı ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açılmıştır.
Davalı vekilinin mahkememiz ve icra müdürlüğü yetki itirazında; fatura borcundan kaynaklı alacak TBK:89/1 maddesi uyarınca da bir para borcu olup götürülecek borçlardan olduğu değerlendirilerek alacaklı ikametgah yeri de Şişli/İstanbul olması itibarıyla mahkememizin ve icra müdürlüğünün yetkili olduğu kanaatine varılmış yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Alacak, faturaya dayanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
22/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki hizmetin ticari hizmet alış veriş ilişkisinin başlayarak bir kısım faturaların ödendiği, bir kısmının da ödenmediğinin anlaşıldığı, davalı tarafça bu faturaların ödendiğini gösteren herhangi bir somut delillerin olmadığı ve cari hesap bakiye borcunun 22.680,86.-TL olduğu, davacı ve davalı taraf ticari defter incelemeleri neticesinde 2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerin tasdiklerinin ve davalı şirkete kesilen fatura kayıtlarının 6102 Sayılı TTK’nun 64.Maddesi ve 213 Sayılı VUK ‘un 219,224,225 Maddelerindeki hükümlerine göre usulüne uygun olarak işlendiği ve davacının icra takibindeki alacak tutarı ile carip hesap bakiye alacağının örtüştüğü ve davacının 22.680,86.-TL asıl alacak olduğunun bildirildiğine ilişkin görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davacı tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan ticari temerrüt faizi isteyebileceği ve davacı da takip talebinde ticari faiz talep ettiğinden, kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra ticari temerrüt faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde tüm borca, faize ve fer’ilerine itiraz etmiştir. Gene davacı şirket ticari defterlerine takibe konu alacak miktarını usulüne uygun kaydettiği anlaşılmıştır. Böylelikle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumdadır. İcra inkar tazminatı şartları oluşmuştur. Bu nedenle aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.

Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu itibarla lehine delil vasfı taşıdığı, taraflar arasında düzenlenen ve dosya içerisinde mevcut faturalara binaen davacı tarafından davalıya izolasyon malzemeleri satışının yapıldığı, davacı tarafından satışı yapılan ürün ve hizmetlerin davalıya tesliminin yapıldığı ancak davalı tarafından yapılan ödemelerde eksik ödenmeyen bakiye olduğu, bu hali ile davalının takibe ve borca yapmış olduğu itirazının haksız olduğu kanaatine varıldığı, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla; bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
Davanın KABULÜ ile
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 22.680,86.-TL üzerinden devamına,
Hükmolunan meblağ üzerinden %20 İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1.549,33 .-TL harcın peşin alınan 387,34.TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.161,98.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 387,34.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3.402,12.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 7 adet posta ve tebligat gideri 44,00.-TL , bir bilirkişi ücreti 600,00.-TL , 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 685,10.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bakiye Harç ; 1.161,98.-TL