Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/927 E. 2019/629 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/927 Esas
KARAR NO : 2019/629
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin uzun süredir turizm sektöründe ticari faaliyet gerçekleştirdiğini, Güney Kore Cumhuriyetinde paket tur satışı gerçekleştirerek Korelileri ülkemizde misafir ettiğini, davalılardan …’ın Güney Kore vatandaşı olup bir dönem müvekkili şirket bünyesinde çalıştığını, ancak davalı …’ın müvekkili şirketten kendi isteğiyle ayrıldığını ve kendi şirketi olan diğer davalı …’ni kurduğunu ve müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, ancak davalıların müvekkili şirketin yetkilisinin şahsına yönelik hakaret ve küçük düşürücü ifadeler kullandığını, ayrıca şirket hakkında asılsız iddialar ile müvekkili şirketin itibarını zedelediklerini beyanla; davalılar tarafından gerçekleştirilen fiillerin öncelikle haksız olduğunun tespiti ile haksız rekabetin men’ine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğramış olduğu 100,00 TL maddi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin tedarikçileri nezdinde itibarının sarsılması nedeniyle 100,00 Tl manevi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, TTK 59. Maddesi gereğince masrafı davalılardan tahsil olunmak üzere kararın ulusal ölçekte yayın yapan gazetede ilanına karar verilmesini, yargıılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının iddilarının asılsız olduğu, daha önce aynı konuya ilişkin taraflar arasında … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından dava açıldığını, tarafların sulh olması üzerine davadan feragat edildiğini ve dosyanın kapandığını, ancak davacının tekrardan aynı suçlamalar ile dava açılmasını anlayamadıklarını beyanla; davacının açtığı davanın reddi ile haksız rekabet olmadığı yönünde karar verilmesini, maddi ve manevi tazminat talebinin reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
17/12/2019 tarihli Sulh Sözleşmesinin dosya arasında olduğu görüldü.
17/12/2019 tarihli sulh sözleşmesi ile; Sulh olan taraflardan davalı …, davalı … (… No.) ve davacı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Arasında İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/927 Esas sayılı dosyasıyla derdest olan haksız rekabet davası kapsamında görülmüş olan 06.11.2019 tarihli 1. Celsede davalı ve davacı arasında sulh olma ihtimali olduğundan taraflara gelecek celseye kadar süre verilmiştir. İş bu süre içerisinde 27.11.2019 tarihinde taraf vekilleri vasıtasıyla gerçekleştirilen görüşme neticesinde tarafların sulh olmak istediği ve davadan hiçbir alacak talepleri olmadan feragat edecekleri, yargılama giderleri ve vekillerin hakkettikleri vekalet ücretlerinden tarafların kendisinin sorumlu olacağı öğrenilerek 01.12.2019 tarihinde iş bu sulh sözleşmesini düzenleme gereği hasıl olmakla birlikte aşağıdaki hususlarda mutabakata varılmıştır.
‘1-Taraflar, 6100 sayılı KHK’nın 309. Maddesi gereğince İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/927 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davadan herhangi bir alacak talep etmeden sulh olduklarını kabul ve taahhüt eder,
2-İş bu sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren her iki taraf da elindeki veri, bilgi ve belgelerle açıkça kanıtlanabilecek somut deliller mevcut olmadan sulh olunan davaya benzer dava ileri sürer ise karşı tarafın bu nedenden dolayı uğrayacağı zararı karşı tarafın beyanına ve dileğine göre ödemekle yükümlü olduğunu kayıtsız şartsız kabul eder.
3-Taraflar yukarıda esas nosu yazılı dava ve ferilerinden de feragat etmişlerdir.
4-HMK 313 gereği taraflar iş bu sulh sözleşmesi ile birlikte yukarıda esas nosu yazılı dosyadan “tamamen” sulh olarak dava kapsamında herhangi bir alacağının olmadığını kabul ve taahhüt eder.
5-İş bu sözleşme kapsamında anlaşılan hususlara riayet etmeyen taraf karşı tarafa uğrayacağı her türlü müspet ve menfi zararlar ve tazminat haklarının yanında 100.000 USD ceza ödeyeceğini kayıtsız şartsız kabul eder. Bu hüküm ceza-i şart niteliğindedir.’ şeklinde sulh oldukları görüldü.
GEREKÇE:
Dava; TTK’nın 54 ve devamı maddeleri gereğince haksız rekabetin tespiti, meni ile maddi ve manevi tazminata hükmolunması ayrıca verilen kararın TTK 59. Maddesi gereğince ulusal ölçekte yayın yapan gazetede ilanı talebine ilişkin olduğu görüldü.
Davacı vekili 17/12/2019 tarihli dilekçelerinde tarafların Sulh Sözleşmesi doğrultusunda anlaşmaya vardıklarını, herhangi bir alacak talep etmeden sulh olduklarını, mahkememiz nezdinde görülen dava ve ferilerinden feragat ettiklerini, davanın sulh protokolü doğrultusunda sona erdirilmesini talep ettiğini bildirdiği görülmüştür.
HMK’nun 315. maddesinde ‘Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.’ hükmü amirdir.
Tüm dosya kapsamı ve sulh sözleşmesi uyarınca taraflar sulh protokolü doğrultusunda karar verilmesini talep ettiklerini bildirdikleri görüldüğünden HMK’nın 315. Maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1)1-Taraflar, 6100 sayılı KHK’nın 309. Maddesi gereğince İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/927 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davadan herhangi bir alacak talep etmeden sulh olduklarını kabul ve taahhüt eder,
2-İş bu sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren her iki taraf da elindeki veri, bilgi ve belgelerle açıkça kanıtlanabilecek somut deliller mevcut olmadan sulh olunan davaya benzer dava ileri sürer ise karşı tarafın bu nedenden dolayı uğrayacağı zararı karşı tarafın beyanına ve dileğine göre ödemekle yükümlü olduğunu kayıtsız şartsız kabul eder.
3-Taraflar yukarıda esas nosu yazılı dava ve ferilerinden de feragat etmişlerdir.
4-HMK 313 gereği taraflar iş bu sulh sözleşmesi ile birlikte yukarıda esas nosu yazılı dosyadan “tamamen” sulh olarak dava kapsamında herhangi bir alacağının olmadığını kabul ve taahhüt eder.
5-İş bu sözleşme kapsamında anlaşılan hususlara riayet etmeyen taraf karşı tarafa uğrayacağı her türlü müspet ve menfi zararlar ve tazminat haklarının yanında 100.000 USD ceza ödeyeceğini kayıtsız şartsız kabul eder. Bu hüküm ceza-i şart niteliğindedir;
Hükümlerini içeren 17/12/2019 tarihli Sulh Protokolü ile DAVANIN SONA ERDİĞİNİN TESPİTİNE,
2)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL Karar ve İlam Harcından, peşin olarak alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 8,50 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3) Taraflar sulh olduklarından ve talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4) Tarafların bu dava sebebiyle yaptıkları yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5) Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davalılar vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/12/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza