Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/925 E. 2021/651 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/925 Esas
KARAR NO : 2021/651
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin TK 21. maddesine göre muhtara tebliğ edildiğini ancak müvekkilinin kapısına herhangi bir ihbarname yapıştırılmadığı gibi tebligat mazbatasında haber verilen komşuyu da tanımadığını, müvekkili hakkında başlatılan icra takibinden banka hesaplarına konulan haciz ile haberdar olduklarını ve davalıya karşı borçlu olmamasına rağmen yasal süresi içerisinde itiraz edemediğinden hakkındaki icra takibinin kesinleştiğini, bu sebeple borçlu olmadığı halde müvekkiline karşı haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibine karşı İ.İ.K’nun 72. maddesi gereğince menfi tespit davası ikame etme zorunluluğunun olduğunu, takip konusu çekte müvekkilinin alacaklı olarak gösterildiğini, çekin arka yüzünün müvekkili adına ciro edilmek suretiyle en son alacaklı görünen davalı tarafından icra takibi başlatıldığını, söz konusu çek üzerinde bulunan ciro yazısı ve imzanın müvekkiline ait olmadığını ayrıca müvekkilinin konu ile ilgili olarak polise de ifade verdiğini, davacının çekteki ne keşideciyi ne de diğer cirantaları tanımadığını, bu kişilerle hiçbir bağı, irtibatı ve ticari ilişkisi bulunmadığını, imzanın taklit edilmeye dahi çalışılmamış olup, tamamen başka bir imzanın atıldığını, dolayısıyla sıradan bir kişinin dahi imzanın davacıya ait olmadığını tespit edebileceğini, …bank’ın 20.06.2018 tarihli yazısında çekin sahte olduğunun açıkça beyan edildiğini, bu yazının davalı tarafça bilinmesine rağmen müvekkiline karşı başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, son olarak davaya konu haksız icra takibi neticesinde, müvekkilinin araçları üzerine haciz işlemi olmasından dolayı hem bankalar nezdinde itibarının zedelendiği hem de araçların üzerindeki haciz işleminin halen devam etmekte olduğundan araçların her an satışının yapılabilecek olduğunu, icra takibinin davanın kesinleşmesine kadar durdurulması, icra dosyası kapsamında konulan bütün hacizlerin dava neticeleninceye kadar fekkine, icra veznesindeki paranın dava sonuçlanıncaya kadar davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin takip konusu çeki dava dışı … …’ten aldığını, … Bankası A.Ş. … Şubesine çeki takasa verdiğinde keşidecinin imzasının banka şubesindeki imzalarla tutmadığına ilişkin kaydın düşüldüğünü, davacı ve dava dışı … … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/… soruşturma sayılı dosya ile şikayette bulunduklarını, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı takip dosyası, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/ … E. Sayılı dosyası, Adli Tıp Kurumu’nun 23/03/2021 tarihli raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Dairesi’nin 2018/… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, … tarafından … …, … … aleyhine 8.996,34.-TL tutarında ilamsız icra takibi başlatıldığı takibe konu dayanak çekin 20/06/2018 günlü, … seri nolu, 7.850,00.-TL bedelli olduğu görülmüştür.
… ‘a yazılan yazıya cevap verildiği, dava konusu çekin … Şubesi’ne ait … numaralı hesaba bağlı olduğu, 20/06/2018 tarihinde … Bankası’ndan ibraz edildiği ve 98 iadesinin olduğu bildirilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/… E. Sayılı dosyanın mahkememize gönderildiği, yapılan incelemesinde; müşteki … tarafından … ve … … aleyhine resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı görülmüştür.
Davacının imza asıllarının bulunduğu evrakların mahkememiz dosyası içerisine gönderildiği görülmüştür. Yine davacı asil … …’in … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/ … Talimat nolu dosyası kanalıyla imza örnekleri alınarak dosya içerisine kazandırılmıştır.
Mahkememizce tüm dosyadaki bilgi ve belgeler ışığında …. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı takip dosyasına konu çek üzerindeki imzanın davacı asil … …’in el ürünü olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi için Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’ne gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu raporunda; ” Fotokopi belgeler, bilgisayar ortamında hazırlanmış belgeler, faks çıktısı ve karbon suret belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği gibi bu tür belgelerin sair usullerle elde edilebilme olasılığının da bulunduğu; ayrıca belgeye imza, yazı ya da artefakt gibi harici unsurlar eklenebileceğinden fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olduğu, Mahkeme müzekkeresinde belge aslının bulunmadığının bildirildiği ve fotokopi belge üzerinde inceleme yapılması istenmekle; söz konusu belgenin orijinal belgeden elde edilmiş olduğunun kabulü halinde, istem doğrultusunda fotokopi çek üzerinde tersim biçimi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir bakımından yapılan incelemede;İnceleme konusu çek arka yüz 1.ciro imzası ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir kanaat raporudur.” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Adli Tıp Kurumu raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 07/04/2021 tarihli dilekçesiyle Adli Tıp Kurumu raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce verilen 21/01/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının HMK 393/1 maddesi gereğince tedbirin uygulanması istenilmediğinden ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalktığının tespiti yapılmıştır.
Mahkememizce 08/04/2021 tarihli ara karar ile davacı vekilinin …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasındaki hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; her ne kadar …. İcra Dairesi’nin 2018/… takip sayılı icra dosyası ile … tarafından … …, … … aleyhine 8.996,34.-TL tutarında icra takibi başlatılmış ise de; mahkememizce davacı … …’in imza örnekleri alınmış ve davacıya ait emsal imza asıl evrakları celp edilmiş, dava konusu ve takip dayanağı olan çek üzerindeki imzanın davacının el ürünü olup olmadığı yönünden Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’nnden aldırılan rapor ile “İnceleme konusu çek arka yüz 1.ciro imzası ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği..” şeklinde rapor düzenlenmiş olup, dava konusu takip dayanağı çek üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı, bu haliyle davacının davasını kanıtlar nitelikte alınan ATK … İhtisas Dairesi raporu ve davacı tarafın iddiasının mahkememizce sübut bulduğu anlaşılmakla, bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte ATK … İhtisas Dairesi raporu doğrultusunda ve çekteki imzada sahtelik, herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’ilerden olmakla esasa ilişkin başkaca inceleme yapılmadan; davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına konu çek bedeli ve ferileri nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, ancak davalı, senette lehtar olmayıp, dava dışı cirantadan devralan üçüncü kişi hamil olmakla takipte kötü niyetli olmadığından davacının kötü niyet tazminatı isteğinin ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜ ile,
– … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına konu çek bedeli ve ferileri nedeniyle DAVACININ DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
-Şartları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
2-614,53.-TL harcın peşin alınan 153,64.-TL harcın mahsubu ile bakiye 460,89-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 153,64.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- 4.080,00 .-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 236,00-TL, ATK faturası 950,00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.227,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır