Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/913 E. 2020/326 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/913 Esas
KARAR NO:2020/326 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:27/12/2018
KARAR TARİHİ:14/07/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun yaptığı yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının davacıya muhtelif zamanlarda gönderici olarak taşıttırdığı kargo veya ücret alıcı olarak kabul ettiği kargo bedellerinden oluşan icra dosyasındaki borç miktarını ödemediği, alacağın hukuki yollardan tahsili için…. İcra Müdürlüğü … E. dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalın haksız bir şekilde borca ve ferilere itiraz ettiği, davacı şirket olarak kargo taşıma hizmetlerini süresinde eksiksiz ve sağlam olarak yerine getirdiği, bunun neticesi olarak sözleşmeye ve tarifeye uygun olarak taşıma faturalarını kestiği, davalının TTK 21/ maddesindeki sekiz günlük süre içerisinde itirazda bulunmadığı, davalının yetkilisince imzalanmış ve kaşelenmiş olan fatura teslim tutanaklarının olduğu, her iki tarafında tacir olması sebebi ile faiz oranına yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu öne sürerek davanın kabulünü davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının, yargılama giderleri ile, avukatlık ücretlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili ile davacı arasında bir dönem cari hesap ilişkisi kurulmuş, müvekkili davacının şubesi olan … şubesi ve … şubesi ile çalışıldığını müvekkilinin şirket merkezi ile … olduğunu, taraflar arasında süre gelen taşıma ilişkisi yani davacı hizmeti ile … ve … şubelerinden yürütüldüğünü, dolayısıyla HMK yetkiye yönelik düzenlemelere göre öncelikle müvekkilinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olduğunu bunun yanında taşıma hizmeti ve ticari ilişkinin kurulduğu yer mahkemesi yetkili sayılacaksa da bu yetki de … Mahkemelerinin yetkisi dahilinde olduğunu, müvekkilinin cari hesap ilişkisinden kaynaklı borcunu önceki dönem ödemlerinden sonra en son 01/02/2018 tarihinde tek seferde 1.500,00 TL 03/06/2018 tarihinde ise son olarak 1.277,96 TL olarak yapmış olduğu ödeme ile edimini ifa etmiş ve davacıya herhangi bir borcu olmadığını, müvekkiline yetkisiz olan….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla gönderilen ödeme emrinde süresinde itiraz edilmiş ve takip durduğunu, davacının müvekkilinin borcunu ödemediğine ilişkin bu iddiası mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, dava dosyasına cari hesap ekstresi sunulmadığını, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflar arasında kargo taşıması hizmeti verilmesi hususunda ihtilafın bulunmadığı, uyuşmazlığın taşıma sözleşmesinden kaynaklı fatura alacak hakkının doğup doğmadığı, doğduysa ne miktarda olduğu hususlarında ihtilafın toplandığı görülmüştür.
….İcra Müdürlüğü’nün … Takip sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklının … Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık A.ş. borçlunun … San.Tic.A.ş. olduğu, 1.536,35 -TL nin tahsili için 06/04/2018 tarihinde takip yapıldığı, takibe ve ferilerine borçlunun yapmış olduğu itiraz neticesinde takibin 20/04/2018 tarihinde durdurulmasına karar verildiği saptanmıştır. Davanın İİK 67. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.HMK 116 maddesi gereğince yapılan değerlendirmede; Davada, ilk itirazlarda yetki itirazının bulunduğu, Taraflar arasındaki taşıma hizmet sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağının bulunduğu TBK 89. Uyarınca alacaklı ikametgahınında yetkili olması sebebiyle yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi … tarafından verilen 20/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda; dava dosyası içeriğindeki deliller ve davacının lehine delil niteliği taşıyan yasal ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucu davacının davalıdan takip konusu 1.536,35 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarından 2017 yılı dönemindeki kayıtlar … Mdleri kayıt nizamına ve genel kabul görmüş muhasebe standartlarına uygun olmadığı ve gene 2018 dönemindeki ticari defterlerinin yazdırılmamış olduğundan davalı lehine delil niteliği taşımadığı, davalının ödeme iddiasında bulunduğu 03.06.2018 tarihli 1.277,96 TL banka havale kayıtlarının davacı ticari defter kayıtlarında bulunmadığından davalı tarafından da ödemeyi gösterir herhangi bir dekont dosyaya ibraz edemediğinden HMK:222/5 maddesi uyarınca davacı şirket iddiasını ispat etmiş sayılmıştır.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı taraftan takip tarihi itibariyle 1.536,35 TL alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle, davalının HMK:128 maddesi uyarınca dava konusu iddia olunun hususları süresinde cevap dilekçesi sunmaoığından inkar etmiş sayıldığı, dosyadaki mevcut delil ve değerlendirme sonucuna göre inkar ettiği durumlara itibar edilmemiştir. Somut uyuşmazlıkta; davalının tebellüğ ettiği ve kayıtlarına aldığı faturalara süresi içerisinde itiraz ettiği yönünde bir beyan veya belge ibrazında bulunmadığı görülmektedir. Dolayısıyla davalı, faturanın miktar ve fiyat yönünden içeriğini kabul etmiş sayılmaktadır. Davacı ile davalı arasında kargo taşımacılığı ile ilgili bir ilişki olduğu tarafların kabulüne o olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup, yapılan iş de ticari işletmesi ile ilgili ticari iş olduğundan talep edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/II. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanan avans faizi isteyebileceği ve davacı da takip talebinde ticari avans faizi talep ettiğinden, kabul edilen alacağa takip tarihinden sonra avans faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davalı şirket, davacı şirket ile olan cari hesap ilişkisi uyarınca na kadar borçlu olduğunu belirleyebilecek durumda olduğundan icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-) Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KABULÜ ile;
…. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
2-) Asıl alacağın % 20’si oranındaki 307,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 1.536,35 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-) Alınması gereken 104,95 TL harcın peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 69,05 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-) Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Davacı vekili tarafından yapılan adet posta-tebligat gideri toplamı 56,50 -TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 500,00-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 597,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
😎 Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair Miktar itibariyle yasa yolu kapalı kesin olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır