Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/891 E. 2020/22 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/891 Esas
KARAR NO : 2020/22 Karar

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirket davacı şirkete cari hesap borcundan 9.931.16 TL borcu ödemediği, davalı aleyhine cari hesap alacağından dolayı 9.931,16 TL asıl alacak üzerinden … 33.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı davalı borca itiraz ederek takibi durdurduğu, yapılan itirazın haksız ve itirazın iptali gerektiğini , açıklanan nedenlerle fazlaya dair hakla saklı kalmak kaydıyla davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini yargılama ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; Taraflar arasındaki cari hesap ve fatura alacağından dolayı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür. Dava dilekçesi,deliller, icra takip dosyası, faturalar, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı değerlendirilmiştir.
Dosyamıza getirtilen … 33. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 9.931,16-TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/2 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi Mali Müşavir tarafından verilen 30/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacı firmanın davalı taraftan 10.12.2018 takip tarihi 9.931,31 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı şirket ticari defterlerinin TTK:67. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulduğu ve HKM:222 uyarınca lehine delil oluşturduğu anlaşılmaktadır.Takibe konu asıl alacak miktarı davacı ticari defterlerine usulüne göre işlendiği sabittir. 6762 Sayılı TTK’nın 23. maddesine göre fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gereklidir. Bu doğrultuda faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Faturaya tebliğ tarihinden itibaren sekiz gün içinde (mücerret) itiraz edilmemiş olması hâli, sadece o faturanın miktar ve fiyat yönünden içeriğini kabul anlamını taşır. Bu durumda faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; Davalının tebellüğ ettiği ve kayıtlarına aldığı e-faturalara süresi içerisinde itiraz ettiği yönünde bir beyan veya belge ibrazında bulunmadığı görülmektedir. Dolayısıyla davalı, faturanın miktar ve fiyat yönünden içeriğini kabul etmiş sayılmaktadır. Ayrıca hizmetin verildiği yönünde malların teslim edildiğine ilişkin irsaliyeli fatura kayıtlarının mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlıkta; davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde tüm borca itiraz etmiştir. Gene davacı şirket ticari defterlerine takibe konu alacak miktarını usulüne uygun kaydettiği, davalının ise ticari defterlerini bilirkişi incelenmesi için mahkememiz dosyasına ibraz etmekten kaçındığından kayıtların aleyhine delil teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Hizmetin alındığı, hizmet fiyatının ne kadar olduğu faturalar kapsamında bellidir. Böylelikle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumdadır. İcra inkar tazminatı şartları oluşmuştur.
Davalının HMK:128 maddesi uyarınca dava konusu iddia olunun hususları inkar etmiş sayıldığı , dosyadaki mevcut delil ve değerlendirme sonucuna göre inkar ettiği durumlara itibar edilmemiştir. Aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
DAVANIN KABULÜ İLE;
… 33. İcra müdürlüğü … esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacağın % 20 oranında 1.986,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre 3.400,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 678,40 TL harcın peşin alınan 119,94 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 558,46-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 119,94 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 113,20-TL ile bilirkişi ücreti 600,00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 754,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/01/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır