Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/880 E. 2022/645 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/880 Esas
KARAR NO : 2022/645

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2019
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan), Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2015 yılında 2 yıl süreli olarak imzalanan Bayilik sözleşmeleri uyarınca davacı şirketin 50069 bayilik kodu ile K. Köprü Mah. … Cad. … Merkezi No:.. Seyhan Adana adresinde,… bayilik kodu ile … Bulvarı 7. … Sitesi No:… Seyhan Adana adresinde davalı şirketlerin bayisi olarak faaliyete başladığını, sözleşme süresinde davacı şirketin üzerine düşen edimlerini eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen sözleşme ilişkisi devam ederken tamamen davalıların zorlamaları ile tarafların 29/12/2017 tarihinde sonlandırma protokolü ile sözleşme ilişkilerinin sona erdiğini, 02/01/2018 tarihi itibariyle iş yerini davalı taraflar teslim ettiğini, davacı şirketin farklı sözleşmeler ile …,… ve…Bayi kodları ile üç farklı adreste faaliyetini sürdürürken davalı şirket yöneticilerinin kişisel saiklerle dava konusu olan iki Bayiliği üçüncü bir şahsa devredilmesini istediklerini, aksi halde söz konusu diğer bayiliğininde sonlandırılacağını, teminat mektuplarının nakde çevrileceği, talep edilecek cihazların kendilerine teslim edilmeyeceği, işlem tesis edilen ekranların kapatılacağı, her türlü zorluğun çıkartılarak davacı şirketin mahvına sebep olacak işlemlerin yapılacağının davacı şirkete bildirdiklerini, davacı şirketin davalı şirketlerle mücadele etmesinin mümkün olmadığı için isteklerini kabul etmek zorunda kaldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme süresinin sona ermesinden 1 ay önce yazılı bildirimde bulunmadığı taktirde 1 yıl uzamış sayılacağı yönündeki hükmüne göre sözleşmenin devam etmeyeceğine yönelik tarafların bildirimde bulunmamaları nedeniyle taraflar arasında ki sözleşme de uzamış bulunduğunu, davacı şirketin iradesi fesata uğratılarak tamamen zorlama, ticari tehdit ve mobing uygulamak suretiyle gerçekleştirilen sonlandırma protokolü geçersiz olduğunu beyan ederek davacı şirketin uğradığı maddi zararların, kazanç kaybı zararları ile denkleştirme tazminatı ve rekabet yasağı anlaşması nedeniyle ödenmesi gereken tazminatların şimdilik 10.000,00-TL’sinin sözleşmelerin feshedildiği 02/01/2018 tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 07/04/2015 tarihinde Bayilik Sözleşmesi imzalanarak … kodlu … bayisi kurulduğunu, sonrasında aynı sözleşmeye bağlı 65062 ve 60842 kodlu iki adet …Şube kurulduğunu, …A.Ş.’nın unvan değişikliği ile yeni unvanının …A.Ş. olduğunu, taraflar arasındaki hukuki ilişkiye uygulanması gereken sözleşmenin davacı tarafından hatalı şekilde beyan edilen… Saha Gücü Sözleşmesi olmadığını, davacı ve her 3 davalı şirketin de taraf olduğu …Bayilik Sözleşmesi olduğunu, sözleşmeler kapsamında, davalı şirketler tarafından davacı şirkete, bildirilen ve/veya izin verilen ürün ve hizmetlerin, Bayi tarafından Şirketlerin belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde “…”, “…”, “… Mobil” (Sözleşme’de Avea) markaları altında müşteriler/abonelere sunulması, satış ve pazarlamasının yapılması hakkı verildiğini, 07.04.2015 tarihinde imzalamış olduğu bayilik sözleşmesi … kodlu… bayiliği bakımından; Beşiktaş …. Noterliği aracılığıyla keşide edilen 22.02.2019 tarihli…yevmiye numaralı ihtarname ile Sözleşme’nin 4.2. Maddesi uyarınca bir ay önceden yazılı bildirimde bulunma yükümlülüğü yerine getirilerek 07.04.2018 tarihi itibariyle …kodlu bayilik ilişkisi sona erdirildiğini, aynı sözleşmeye bağlı olarak kurulmuş olan… kodlu … Şube statüsündeki bayilik ise; tarafların özgür iradeleri ile sözleşmenin sona ermesi konusunda mutabakata vardıklarını ve “Sonlandırma Protokolü ve İbraname” imzalayarak sözleşmeyi sona erdirdiklerini, Sonlandırma Protokolü ve İbraname uyarınca Bayi, Sözleşme kapsamındaki cari hesap alacakları saklı kalmak kaydıyla, Sözleşme’nin sona ermesine bağlı olarak her ne sebeple olur ise olsun …, … ve …(…Mobil) ’dan herhangi bir ad altında maddi, manevi ve benzeri hiçbir tazminat talebinde bulunmayacağını, herhangi bir dava açmayacağını beyanla bu hususlarla ilgili …, … ve …’yı … Mobil) gayrikabili rücu ve kesin olarak ibra ettiğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü taleplerinden hangi bayilik kodu bakımından hangi alacak kalemi için ne kadar talep ettiği anlaşılamadığını, … kodlu bayilik ilişkisinin karşılıklı mutabakat ile sona erdirildiğinden yoksun kalınan kar talebinde bulunulamayacağını, …kodlu bayilik sözleşmesi kanuna ve sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde, sözleşme süresi sonunda, sözleşme’de yazılı süre öneline uyulmak suretiyle sona erdirildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin tekel hakkı veren bir sözleşme olmadığından denkleştirme tazminatına ilişin hükümler uygulanamayacağını, taraflar arasındaki sözleşmenin saha gücü sözleşmesi değil ttm bayilik sözleşmesi olduğunu beyan ederek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2019/162 ESAS SAYILI DOSYASINDAKİ DAVADA:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ki söz konusu sözleşme 2 yıl süreli olarak 07.04.2015 tarihinde imza edildiğini, taraflar yazılı olarak 1 ay önceden sözleşmenin feshedileceğini bildirmediklerinden 07.04.2017 tarihi itibariyle sözleşme yenilenmiş ve bu suretle T.T.K. 121/2. Maddesinde de ifade edildiği üzere sözleşmenin belirsiz süreli hale geldiğini, müvekkil şirket süreç içerisinde Kanunlara, taraflar arasında ki sözleşme kurallarına, iyi niyet kurallarına uygun olarak faaliyetini devam ettirmekte iken herhangi bir gerekçe göstermeyen Beşiktaş …. Noterliğinin 22.02.2018 tarih ve 8246 yevmiye numaralı ihbarnamesi ile 07.04.2018 tarihi İtibariyle sözleşmenin fesh edildiğini bildirdiklerini ve haksız olarak 07.04.2018 tarihi itibariyle de bayiliği sona erdirdiklerini müvekkil şirketin sözleşmenin fesih tarihine kadar ürün ve hizmet bakımından sözleşmede belirtilen tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, davalı tarafın herhangi bir gerekçe göstermeyen fesih bildirimi ile tamamen kişisel saiklerle kötü niyetli olarak sözleşmeyi tek taraflı feshetme yoluna gittiğini, bu sebeplerle şimdilik 10.000,00 TL bedelli söz konusu davalarında izah edilen ilgili yasa hükümleri gereği müvekkil şirketin uğradığı maddi zararların, kazanç kaybı zararları ile denkleştirme tazminatı ve rekabet yasağı anlaşması nedeniyle ödenmesi gereken tazminatların sözleşmelerin feshedildiği 07.04.2018 tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden alınarak müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından, işbu davadaki aynı taleplerle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyası ile davasının açılmış olduğunu işbu davanın halen derdest olduğunu, huzurdaki dava ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyası arasında, hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunun açık olduğunu, zira her iki dosyanın da tarafları aynı olup aynı sözleşmesel ilişkiye bağlı olarak kurulan bayiliklere ilişkin tazminat iddiaları dava edildiğini, bu nedenle HMK madde 166 gereği, huzurdaki dava ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyasının birleştirilerek yargılamanın birlikte devam edilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2019/175 ESAS SAYILI DOSYASINDAKİ DAVADA:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalılar arasında 2010 yılında imzalanan … Bayilik Sözleşmesi uyarınca… bayilik kodu davalı şirketin…m Merkezi Bayisi olarak faaliyete başladığını, taraflar arasındaki sözleşmelerin 5 yıllık imza edildiğini, müvekkili şirket süreç içerisinde üzerine düşen tüm edimlerini yerine getirdiğini, sözleşme ilişkisi devam ederken davalıların zorlamaları ile taraflar arasında 16.10.2015 tarihinde sonlandırma protokolü akdedildiğini, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sonlandırılması neticesinde bazı hak ve alacaklardan karşılıklı olarak vazgeçilmiş olmasına rağmen TTK 123. Madde uyarınca rekabet yasağı anlaşması dolayısıyla ödenmesi gereken tazminatları davalı tarafın müvekkili şirkete ödemek zorunda olduğunu, açıklanan nedenlerle şimdilik 10.000,00 TL üzerinden TTK 123.madde hükmü uyarınca taraflar arasında yapılan rekabet yasağı anlaşması nedeniyle ödenmesi gereken tazminatların sözleşmelerin feshedildiği 16.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı …Ltd. Şti. ile müvekkili şirket… A.Ş. (eski unvanıyla…A.Ş.) ile 01.10.2010 tarihinde … Saha Gücü Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkil…İletişim Hizmetleri A.Ş.’nin ticari ünvanı, 18.05.2018 tarihli Genel Kurul Kararı ile “… Hizmetleri A.Ş.” olarak değiştirilmiş olup 30.05.2018 tarihli, 9589 sayılı ticaret sicil gazetesi ile ilan edildiğini, huzurdaki işbu davaya konu edilen bayilik kodu dışında, … ve … kodlu bayilere ilişkin olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyası ile dava açılmış olup, davanın derdest olduğunu, ayrıca, yine davacı şirket tarafından, … kodlu bayiye ilişkin bir kısım tazminat talepleri için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyası ile de dava açılmış olduğunu ve bu davanın da derdest olduğunu, davacı şirketin … kodlu bayiliğine ilişkin TTK madde 123 hükmünü dayanarak göstererek rekabet yasağı nedeniyle uğradığını ileri sürdüğünü, ancak davacı şirketin, müvekkili şirket ile … kodlu bayiliğe ilişkin sözleşme, tarafların özgür iradeleri ile akdedikleri 16.10.2015 tarihli “Sonlandırma Protokolü ve İbraname” ile sona erdirildiğini, Sonlandırma Protokolü ve İbraname uyarınca davacı şirket Sözleşme kapsamındaki cari hesap alacakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşmenin sona ermesinden doğan da dahil ancak bununla sınırlı olmamak üzere her ne sebeple olur ise olsun… (… Mobil) ’dan maddi ve manevi tazminat, alacak ve başka türden herhangi bir hak talebinde bulunmayacağını, herhangi bir dava açmayacağını kabul etmekle birlikte bu hususlarla ilgili …’yi kesin olarak ibra ettiğini, usule ilişkin olara davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı – birleşen dosyalar davacı vekilinin birleşen davaların dava dilekçeleri ekinde arabuluculuk son tutanaklarını sunmuş olduğu görüldü.
Davacı – birleşen dosyalar davacı vekilinin asıl dava ve birleşen dava dosyalarına davacı şirketin… Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden alınan ticaret sicil kayıtlarını, davacı şirket yetkililerinin nüfus kayıtlarının, …Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 04/03/2019 tarihli şirket ortaklarının akrabalarının iletişim ve… sektöründe faaliyette bulunmadıklarına dair yazı fotokopilerinin sunulmuş olduğu görüldü.
Davalı – birleşen dosyalar davalılar vekilinin asıl dava ve birleşen davalarda cevap dilekçeleri ekinde taraflar arasındaki …Kodu: … olan sözleşme fotokopisini, Ortaklar Kanal Bayi Kurumsal Kimlik Dekorasyon Projesi Prosedürü ve Kurallarına İlişkin Taahhütname fotokopisini, … A.Ş.’nin unvanının değişerek …A.Ş. Olduğuna ilişkin ticaret sicil gazetesini, taraflar arasında imzalanan 31/12/2017 tarihli, 16/10/2015 tarihli Sonlandırma Protokollerinin fotokopilerini, Bayi Ceza Sistematiği fotokopisini, 01/10/2010 tarihli …Gücü Bayilik Sözleşmesinin fotokopisini, Beşiktaş …. Noterliği’nin 22/02/2018 tarih … yevmiye numaralı ve … yevmiye numaralı davalı şirketler tarafından davacı şirkete gönderilen ihtarnamelerin fotokopilerini sunmuş olduğu görüldü.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının 19/02/2020 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı ile davacı taraf ticari defter ve kayıtlarında inceleme yapılmak üzere Adana Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verildiği, Adana … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Talimat sayılı dosyasından alınan 09/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç ve özet olarak;
“1)Davacı tarafin yasal defterlerini mahkemeye ibraz etmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı ancak, tatep dilekçesinde gösterdiği adresten yaklaşık 3-4 yıl önce ayrılmış olduğu ve benden önce dava dosyasına görevlendirilen bilirkişi tarafından mahkemeye verilen dilekçelerin incelenmesinden davacı şirketin defterlerinin incelenmesi ilc itgili şirket yetkilisi ile … ile defalarca görüşüldüğünün belirtildiği, yapılan görüşmelerinin her seferinde “muhasebecimde söyleyeyim, hazırlasın göndereyim” şeklinde cevap aldığı ve şirket vekilinin 22.06.2020 tarihli dilekçesinde gösterdiği şirket adresinde yaklaşık 3-4 yıl önce ayrılmış olması nedeni ile şirket yetkilisi ile yaptığım telefon görüşmemde o iş yerimden ayrıldıklarını ve “… Mah. … Sokak A Blok No:.. Seyhan/ADANA” adresine taşındıklarının beyan etmişler ve davayı kendilerinin açmadığını söylediğini, dava açtığından beri haberdar olmadığın bu nedenle davacı – şirket defterlerinin inceleme imkânının sağlanamadığı,
2)Dava dosyasına sunulan belgeler ve delillere göre davacının talep ettiği alacağın varlığının tespitinin mümkün olmadığı,
3)Bu aşamadan sonra davacı taraf delillerinin tam olarak sunarak, defter ve kayıtları da incelemeye ibraz etmiş olsa dahi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü bakımından rapor hazırlanabilmesi için sözleşme hukukundan anlayan nitelikli hesap uzmanı akademisyen hukukçu bilirkişi, bilişim ve iletişim konularında ticaret yapan ve bu konuda uzman deneyimli elektrik-elektronik mühendisi bilirkişi ve Mali Müşavir ve Bağımsız denetçiden oluşan heyetinin oluşturulması gerektiği” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Mahkememizin 19/06/2019 tarihli celsesinin 7 numaralı ara kararı ile davacı vekiline talep sonucunu açıklaması için 2 haftalık süre verildiği, davacı vekilinin 27/06/2019 tarihli dilekçesi ile…Bayi kodlu (K.Köprü Mah. … Cad…. Merkezi No:75 Seyhan Adana adresinde faaliyet göstermiş olan) bayi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle yoksun kalınan kar ve uğranılan maddi hak kayıpları için 2.000,00-TL, denkleştirme tazminatı olarak 2.000,00-TL, rekabet yasağı anlaşması dolayısıyla olarak 1.000,00-TL, 60842 Bayi kodlu (… Bulvarı 7. Durak …Sitesi No:.. Seyhan Adana adresinde faaliyet göstermiş olan) bayi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle yoksun kalınan kar ve uğranılan maddi hak kayıpları için 2.000,00-TL, denkleştirme tazminatı olarak 2.000,00-TL, rekabet yasağı anlaşması dolayısıyla olarak 1.000,00-TL olmak üzere toplam 10.000,00-TL’nin sözleşmelerin feshedildiği 02/01/2018 tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden alınarak davacı şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Mahkememizin 04/12/2019 tarihli celsesinin 4 numaralı ara kararı ile davacı şirketin bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazılarak tarafların iddia ve savunmaları davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenerek davalının sözleşmeyi haklı olarak fesip edilip edilmediği, denkleştirme tazminatının hak edilip edilmediği, edilmiş ise miktarı, kar mahrumiyeti koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı ile rekabet yatağına aykırı davranılıp davranılmadığı, davranılmış ise zarar miktarı hususlarında dosyanın sigortadan anlayan bir mali müşavire tevdi ile rapor tanzim edilmesine karar verildiği, Adana … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına sunulan 14/07/2020 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“1)Davacı tarafın yasal defterlerini mahkemeye ibraz etmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı ancak, talep dilekçesinde gösterdiği adresten yaklaşık 3-4 yıl önce ayrılmış olduğu ve benden önce dava dosyasına görevlendirilen bilirkişi tarafından mahkemeye verilen dilekçelerin incelenmesinden davacı şirketin defterlerinin incelenmesi ile ilpili şirket yetkilisi ile … ile defalarca görüşüldüğünün belirtildiği, yapılan görüşmelerinin her seferinde “muhasebecimde söyleyeyim, hazırlasın göndereyim” şeklinde cevap aldığı ve şirket vekilinin 22.06.2020 tarihli dilekçesinde gösterdiği şirket adresinde yaklaşık 3-4 yıl önce ayrılmış olması nedeni ile şirket yetkilisi ile yaptığım telefon görüşmemde o iş yerimden ayrıldıklarını ve “Ova Mah. … . Sokak A Blok No:.. Seyhan/ADANA” adresine taşındıklarının beyan etmişler ve davayı kendilerinin açmadığını söylediğini, dava açtığından beri haberdar olmadığını bu nedenle davacı şirket defterlerinin inceleme imkânının sağlanamadığı,
2)Dava dosyasına sunulan belgeler ve delillere göre davacının talep ettiği alacağın varlığının tespitinin mümkün olmadığı,
3)Bu aşamadan sonra davacı taraf delillerinin tam olarak sunarak, defter ve kayıtları da incelemeye ibraz etmiş olsa dahi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü bakımından rapor hazırlanabilmesi için sözleşme hukukundan anlayan nitelikli hesap uzmanı akademisyen hukukçu bilirkişi, bilişim ve iletişim konularında ticaret yapan ve bu konuda uzman deneyimli elektrik – elektronik mühendisi bilirkişi ve Mali Müşavir ve Bağımsız denetçiden oluşan heyetinin oluşturulması gerektiği” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği görüldü.
Davacı – birleşen dosyalar davacı vekilinin 26/08/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalılar – birleşen dosyalar davalılar vekilinin 03/09/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve davacı beyanlarına karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 30/09/2020 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı ile dosyanın 5 kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyetinin 30/03/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“ASIL DAVA BAKIMINDAN;
Davacının davalılardan herhangi bir tazminat alacağına hak kazanamadığı,
BİRLEŞEN DAVA BAKIMINDAN;
Davacının davalılardan herhangi bir tazminat alacağına hak kazanamadığı,” yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği görüldü.
Davacı – birleşen dosyalar davacı vekilinin 26/04/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalılar – birleşen dosyalar davalılar vekilinin 09/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 02/06/2021 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı ile mahkememiz ile birleşen İstanbul 12. ATM 2019/175 Esas sayılı dosyada bilirkişi raporu alınmadığı görülmekle; dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdi ile işbu dosya hakkında tarafların iddia ve savunmaları dikkate alınarak, talepler yönünden rapor aldırılmasına ve yine daha önce alınan bilirkişi raporuna istinaden asıl dava ve mahkememiz ile birleşen İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/162 Esas sayılı dosyada rapora itiraz dilekçeleri dikkate alınarak, asıl davalar ve birleşen davalar yönünden bilirkişilerden rapor düzenlenmesine karar verildiği, bilirkişi heyetinin 03/02/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“1) ASIL DAVA BAKIMINDAN;
… kodlu Acentelik bakımından;
Dava dosyasında şu anda var olan açıklamalar ve deliller itibariyle davacının Denkleştirme tazminatı alacağının ispata muhtaç olduğu;
Davacının, kar mahrumiyeti zararının tazminini (TTK.md.124/a) talep etmeye hak kazanamadığı;
Davacının Rekabet Yasağından dolayı tazminat (TTK.md.123/f.1/cümle son) talep etmeye hak kazanamadığı kanaatine varılmıştır.
… kodlu Bayilik (Acentelik) bakımından:
Davacının, kar mahrumiyeti zararının tazminini talep etmeye hak kazanamadığı;
Dava dosyasında şu anda var olan açıklamalar ve deliller itibariyle davacının Denkleştirme tazminatı talebinin ispata muhtaç olduğu;
Davacının Rekabet Yasağından dolayı tazminat talep etmeye hak kazanamadığı;
2) BİRLEŞEN DAVA (İstanbul 14. Ticaret Mahk. 2014/162 E.) BAKIMINDAN;
Davacının, kar mahrumiyeti zararının tazminini talep etmeye hak kazanamadığı;
Dava dosyasında şu anda var olan açıklamalar ve deliller itibariyle davacının Denkleştirme tazminatı talebinin ispata muhtaç olduğu;
Davacının Rekabet Yasağından dolayı tazminat (TTK.md.123/f.1/cümle son) talep etmeye hak kazanamadığı;
3) BİRLEŞEN DAVA (İstanbul 12. Ticaret Mahk. 2019/175 E.) BAKIMINDAN;
Davacının davalıdan, iddia ve talep ettiği gibi bir tazminat alacağına hak kazanamadığı” yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği görüldü.
Davacı – birleşen dosyalar davacı vekilinin 24/02/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalılar – birleşen dosyalar davalılar vekilinin 11/03/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 20/04/2022 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı ile avacı vekilinin rapora itirazında bildirdiği İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi…Esas dosyasındaki talep konusu olan eski kodu … (yeni kod:..) acenteye yönelik itirazlar ile sair itirazları hususunda ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 22/08/2022 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
“Yüce mahkeme 2. ek görevlendirmesi hususları, davacı vekilinin itiraz ve beyanları incelenmiş olup; 1. ek rapor sonuç ve kanaatlerimizin devam ettiği, yapılan inceleme ve değerlendirme neticesi yeni bir sonuç hasıl olmadığı” yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görüldü.
Bilirkişi ek raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği görüldü.
Davalılar – birleşen dosyalar davalılar vekilinin 01/09/2022 tarihli bilirkişi 2. ek raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davacı – birleşen dosyalar davacı vekilinin 12/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
Asıl dava; taraflar arasında imzalanan 500609 bayilik kodlu ve 60842 bayilik kodlu sözleşmelerin haksız feshi nedeniyle kar mahrumiyeti denkleştirme tazminatı ile rekabet yasağına aykırı davranılmasından ötürü doğan maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan Bayilik Sözleşmesi (…kodu…) (… kodu …)’nin imzalandığı,
Sözleşmenin 3.Konu ve Amaç Maddesinin;
“Şirketler tarafından Bayiye bildirilen ve/veya izin verilen ürün ve Hizmetlerin ,bayi tarafından Şirketlerin belirlediği usül ve esaslar çerçevesinde “…” ,”…” ,”…” markaları altında müşteriler/ abonelere sunulması, satış ve pazarlama yapılması ile müşterileri /abone talepleri doğrultusunda Abonelik sözleşmesinin kurulmasına ve sonlandırılmasına aracılık edilmesi, satış öncesi sonrası hizmetlerin yerine getirilmesi ve fakat bunlarla sınırlı olmaksızın Tarafların karşılıklı hak, yetki ve yükümlülükleri ile diğer hususların düzenlenmesi” olduğu,
Sözleşme’nin yürürlüğe girişi ve Süresi maddesinin :
“4.1.İş bu sözleşme, 26.4 madde saklı kalmak kaydıyla, Sözleşmede belirlenen esaslara uygun banka teminat mektubunun şirketlere tevdi edilmesi şartıyla, imza tarihinde yürürlüğe girecektir.
4.2.İşbu Sözleşmenin süresi sözleşme imza edildiği tarihten itibaren 2 (iki) yıldır. Sözleşme süresi, taraflardan herhangi birinin sözleşme süresinin sona ermesinden 1(bir) ay önce yazılı bildirimde bulunmadığı takdirde, bir yıl uzamış sayılacaktır. İşbu sözleşmenin süresinin bu şekilde ve devam eden yıllarda uzaması halinde, sözleşme süresi hiçbir şekilde 5(beş) yıldan fazla olamayacak ve taraflar 5(beş) yılın sonunda sözleşme konusu işe devam etmek istedikleri takdirde aralarında anlaşarak yeni bir sözleşme imzalayacaklardır.”
Sözleşmenin 14.Rekabet Yasağı maddesinin;
“14.1. Bayi, Şirketler’in yazılı onayı olmadıkça, sadece Şirketler’e at ve/veya Şirketler tarafından izin verilen Ürün ve Hizmetler için faaliyette bulunmak hak ve yükümlülüğündedir.
14.2. Bayi’nin kendisi, ortakları, kendişinin ve/veya ortaklarının işbirliği içinde oldukları işletemeler, Sözleşme devam ettiği sürece, açık veya örtülü bir şekilde; Kurum’dan eltektronik haberleşme hizmeti almak üzere yetkilerdirme alarak hizmet sunamayacağı gibi elektronik haberleşme hizmeti sunmak üzere yetkilendirilmiş diğer kişi veya kuruluşlara (menkul kıymetler borsasına kote edilmiş hisse senetlerinin iktisabı hali hariç olmak üzere) ve/veya Şirketler’in rakip operatörlerinin ürün ve hizmetleri konusurla faaliyette bulunan işletmelere ortak olamazlar, iştirak edemezler, yönetiminde yer alamazlar, danışmanlık vb. hizmetleri veremezler.
14.3. Şirketler’in yazıl izni olmadıkça, Bayi’nin kendisi, ortakları, kendisinin ve/veya ortaklarının işbirliği içinde oldukları işletmeler, açık veya örtülü bir şekilde; işbu Sözleşme süresince, Sözleşme konusunda diğer elektronik haberleşme işletmecileriyle veya onların satış kanallarıyla Türkiye genelinde veya belirli bir bölgede münhasır veya gayri münhasır distribütörlük ve/veya
bayilik sözleşmesi veya diğer distribütörlerle Türkiye’de münhasır veya gayri münhasır bayilik sözleşmesi ve benzeri nitelikte sözleşmeler akdedemezler; sanal mobil şebeke hüzmeti işletmeciliği ilişkisi kuramazlar ve/veya bayi, alt bayi, satış noktası, ofis, şube veya diştribitör vb. sıfatlarla çalışamazlar.
14.4. Bayi, Şirketler’den yazılı izin almak ve yürürlükteki mevzuattan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek şartı ile Şirketler’in hisse sabibi olduğu ve/veya Şirketler’in hissesine sahip olan kuruluşlar ile işbirliği yapabilecektir.”
26.Sözleşmenin feshi Sona ermesi maddesinin;
“26.4, Taraflar’dan her biri, kendisince halen giderilmemiş olan ve karşı Tarafa fesih hakkı veya tazminat talep etme hakkı bahşeden bir Sözleşme ihlâlinde bulunmamış olması koşuluyla; Şirketler Sözleşme süresi içerisinde herhangi bir zamanda işbu Sözleşme’yi herhangi bir sebep göstermeksizin 3 (üç) ay, Bayi ise … (altı) ay önceden yazılı bildirimde bulunmak kaydıyla tazminatsız olarak feshedebilir. Bu halde Sözleşme, fesih bildiriminin karşı tarafa ulaştığı tarihten itibaren işleyecek sürenin sonu itibariyle sona erecektir. Bildirim öneli kapsamında yer alan zaman zarfinda Taraflar’ın karşılıklı hak ve yükümlülükleri varlığını aynen sürdürecektir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
31/12/2017 tarihli SONLANDIRMA PROTOKOLÜ’nde
“3.1. ‘Tarafar, yaptıkları karşılıklı görüşmeler sonunda, serbesi ve özgür iradeleriyle; Bayi’nin Bayılık Kodu: 65062 bayilik faliyerlerinin ve Sözleşme/ler’in 31/12/2017 tarihi itibari ile sona erdiği könusunda mutabakata varmışlardır.
3.2. Bu kapsamda Bayi, Söâzleşme/ler kapsamında cari hesap akıcakları saklı kalmak kaydı ile Süzleşme/ler’in sona ermesine bağlı olarak her ne sebeple olur… olsun …, … ve …’den herhangi bir ad altında maddi manevi ve benzeri hiçbir tazminat talebinde bulunmayacağını, herhangi bir dava açmayacağım beyanla bu hususlarla ilgili …, …ve …’i gayrikabili rücu ve kesin olarak ibra etmiştir.” şeklinde düzenleme mevcut olduğu ve davacı – birleşen dosyalar davacı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu görülmüştür.
Sözleşmenin “TARAFLARIN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ başlıklı ….1 nolu maddesi hükmüne göre; işbu sözleşme ile Bayiye, “…”, “…”, “…” markaları altında Şirketlerin Ürün ve Hizmetlerinin satışına aracılık edilmesi ve Abonelik Sözleşmelerinin kurulması-sona erdirilmesi işlemleri ile ilgili belge ve dokümanı temin ederek, Şirketler – ile Müşteriler/Aboneler arasında gerçekleşecek olan Abonelik Sözleşmelerinin kurulmasına ve sonlandırılmasına aracılık etme hak ve yetkisi tanımak konusunda münhasır olmayan yetki verilmiştir.
TBK.md.102/f.1 hükmünden çıkan anlama göre, ACENTELİK SÖZLEŞMESİ, sözleşmenin bir tarafının (acentenin), belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak, sözleşmenin diğer tarafının (müvekkilin/acentelik verenin) ticari işletmesini ilgilendiren sözleşmelerin yapılmasına (kurulmasına) aracılık etmeyi veya bu sözleşmeleri diğer taraf adına (diğer tarafı temsilen) yapmayı üstlendiği sözleşmedir.
Buna göre; Dava konusu Sözleşmenin 3 nolu maddesi hükmü ve yine sözleşmenin ….1 nolu maddesi hükmü birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki sözleşmenin acentelik sözleşmesi olduğu kanaatine varılmıştır.
… kodlu Acentelik bakımından değerlendirme:
Davacının İtiraz Dilekçesi ekinde sunmuş olduğu ihtarname örneği incelendiğinde; işbu sözleşmenin davalılar tarafından davacıya keşide edilmiş olan 22.02.2018 tarihli ihtarname nile 07.04.2018 tarihi itibariyle sona erdirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. İşbu Sözleşmenin 4.2 nolu maddesi hükmüne göre; sözleşme 2 yıl süreli olarak (yani 07.04.2017 tarihine kadar geçerli olmak) üzere akdedilmiş olup, süresinin sona ermesinden 1 ay önce taraflardan biri tarafından yazılı bildirimde bulunulmadığı takdirde, 1 yıl uzamış sayılacaktır. (Yani davacının İtiraz Dilekçesinde iddia ettiği gibi, belirsiz süreli olarak uzamış sayılmayacaktır). İşbu sözleşmenin süresinin bu şekilde devam eden yıllarda uzaması haline, sözleşme süresi hiçbir şekilde 5 yıldan fazla olamayacaktır (uzayamayacaktır). Taraflarca 07.04.2017 tarihinde 1 ay önce bildirimde bulunulmadığından, sözleşmenin süresinin 07.04.2018 tarihine kadar 1 yıl daha uzadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından 07.04.2018 tarihinde sözleşmenin sona ermesinden (uzayan 1 yıllık süresinin sona ermesinden) 1 ay önce davalılar tarafından yazılı bildirimde bulunulmak suretiyle sözleşmenin 07.04.2018 tarihi itibariyle sonlandırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin bu şekilde sonlandırılması, sözleşmenin 4.2 nolu maddesi hükmüne uygundur. Ayrıca sözleşmenin 4.2 nolu madde hükmünün kanuna da uygun olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme, Acentelik Sözleşmesi niteliğinde olduğundan, sözleşmede davacıya “tekel hakkı” verilmemiş olsa bile, davacı, yasal şartlarının gerçekleştiğini ispat ettiği takdirde “Denkleştirme Bedeli (Tazminatı)” talep etmeye hak kazanacaktır. …acentelik sözleşmeleri bakımından kanunda, “Tekel Hakkı” şartı aranmamıştır. Fakat bayilik sözleşmeleri bakımından böyle Tekel Hakkı” şartı aranmıştır. (TTK.md.122/5). Davacının Denkleştirme Tazminatı (Bedeli) talep etmeye hak kazanabilmesi için, TTK.md.122/1 hükmünde belirtilmiş olan “yasal şartların” gerçekleşmiş olması gerekir. Yasal şartların gerçekleştiğini ispat etme yükümlülüğü ise davacıya aittir. Söz konusu yasal şartlar ise;
1- Acentelik ilişkisini devamı sırasında davacı/acente yeni müşteriler bulmuş olması ve bu yeni müşteriler sayesinde, acentelik ilişkisinin sona ermesinden sonra da davalıların önemli menfaatler elde ediyor olmaları gerekmektedir.
2- Davacı/acente, acentelik ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış olan işler (sözleşmeler) veya kısa süre içinde yapılacak olan işler (sözleşmeler) dolayısıyla acentelik ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edecek olduğu ücreti isteme hakkını kaybediyor olmalıdır.
3- Somut olayın özellik ve şartlara değerlendirildiğinde, davacı/acenteye Denkleştirme Tazminatı ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyor olmalıdır.
Somut davada davacı, dava dilekçesinde, yukarıda belirtilen bu yasal şartların (özellikle de 1’inci şartın) gerçekleştiğini hangi deliller ile ispat ettiğini açıklamadığı gibi, bu şartların gerçekleştiğini ispata yönelik deliller de sunmamış olup buna göre davacının Denkleştirme tazminatı talep etme hakkı olmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca taraflar arasında sözleşme, davalılar tarafından sözleşmenin 4.2 nolu maddesi hükmüne uygun olarak sonlandırılmış ve dolayısıyla da haklı olarak sonlandırılmış olduğundan; haksız olarak sonlandırılmamış olduğundan, davacının, kar mahrumiyeti zararını talep etmeye hak kazanamadığı anlaşılmıştır. Yine taraflar arasındaki sözleşmede, davacıya TTK.md.123/1 anlamında “sözleşme sonrası için Rekabet Yasağı” getirilmemiş olduğu sözleşmenin 14.maddesi ile de sabit olup, davacının Rekabet Yasağından dolayı tazminat (TTK.md.123/f.1/cümle son) talep etmeye hak kazanamadığı anlaşılmıştır.
…u Acentelik bakımından değerlendirme:
… kodlu Bayilik Sözleşmesinin örneğine dosyada rastlanmamış olup bu bayiliğin de 07.04.2015 tarihli Bayilik Sözleşmesi’ne istinaden kurulmuş olduğu anlaşıldığından, bu bayiliğin de hukuki niteliği itibariyle Acentelik akdi ilişkisi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı, işbu bayiliğin 29.12.2017 tarihli Sonlandırma Protokolü ile sonlandırıldığını iddia etmektedir. Davalılar da aynı hususu iddia etmektedirler. Tarafların aynı yöndeki iddiaları karşısında, işbu bayiliğin de, 29.12.2017 tarihli Sonlandırma Protokolü’nün kapsamına tarafların anlaşmasıyla “sözlü olarak” dahil edildiği ve işbu bayiliğin de bu Protokol ile sonlandırıldığı mahkememizce kabul edilmiştir. Buna göre, … kodlu Acentelik Akdi İlişkisi, 29.12.2017 tarihli Sonlandırma Protokolü ile sonlandırılış olduğundan, taraflar bu Protokolde “birbirlerinden herhangi tazminat talep etmeyeceklerini” taahhüt etmiş olduklarından, böyle bir taahhütte bulunulması kural olarak geçerli olduğundan, davacının, kar mahrumiyeti zararını talep etmeye hak kazanamadığı anlaşılmıştır. 60842 kodlu Acentelik Akdi İlişkisi, 29.12.2017 tarihli Sonlandırma Protokolü ile sonlandırılmış olup, taraflar bu Protokolde “birbirlerinden herhangi tazminat talep etmeyeceklerini” taahhüt etmişlerse de, TTK.md.122/4 hükmü uyarınca bu taahhüt, “Denkleştirme Tazminatı” bakımından geçersizdir. Zira TTK.md.122/4 hükmüne göre, “Denkleştirme Tazimatı” talep etme hakkından önceden vazgeçilemez. Taraflar arasındaki sözleşme, Acentelik Sözleşmesi niteliğinde olduğundan, sözleşmede davacıya “Tekel Hakkı” verilmemiş olsa bile, davacı, yasal şartlarının gerçekleştiğini ispat ettiği takdirde “Denkleştirme Bedeli (Tazminatı)” talep etmeye hak kazanacaktır. …acentelik sözleşmeleri bakımından kanunda, “Tekel Hakkı” şartı aranmamıştır. Fakat Bayilik Sözleşmeleri bakımından “Tekel Hakkı” şartı aranmıştır (TTK.md.122/5). Davacının Denkleştirme Tazminatı (Bedeli) talep etmeye hak kazanabilmesi için, TTK.md.122/1 hükmünde belirtilmiş olan “yasal şartların” gerçekleşmiş olması gerekir. Yasal şartların gerçekleştiğin ispat etme yükümlülüğü ise davacıya aittir. Söz konusu yasal şartlar az yukarıda açıklanmıştır.
Somut davada davacı, dava dilekçesinde, yukarıda belirtilen bu yasal şartların (özellikle de 1’inci şartın) gerçekleştiğini hangi deliller ile ispat ettiğini açıklamadığı gibi, bu şartların gerçekleştiğini ispata yönelik deliller de sunmamış olup davacının Denkleştirme Tazminatına ilişkin talebinin ispata muhtaç olduğu buna göre davacının Denkleştirme tazminatı talep etme hakkı olmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmede, davacıya TTK.md.123/1 anlamında “sözleşme sonrası için Rekabet Yasağı” getirilmemiş olduğundan (bakınız sözleşmenin 14’üncü maddesine) davacının Rekabet Yasağından dolayı tazminat (TTK.md.123/f.1/cümle son) talep etmeye hak kazanamadığı anlaşılmıştır.

BİRLEŞEN İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2019/162 ESAS SAYILI DAVA YÖNÜNDEN;
Mahkememiz ile birleşen İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/162 Esas sayılı dava; taraflar arasında imzalanan 65062 bayilik kodlu sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle kar mahrumiyeti, denkleştirme tazminatı ile rekabet yasağına aykırı davranılmasından ötürü doğan maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
Bu davanın konusunu oluşturan 65062 kodlu Sözleşmesinin örneğine dosyada rastlanmamıştır. Ancak bu bayiliğin de 07.04.2015 tarihli Bayilik Sözleşmesi’ne istinaden kurulmuş olduğu anlaşıldığından, bu bayiliğin de hukuki niteliği itibariyle acentelik akdi ilişkisi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu Acenteliğin 31.12.2017 tarihli Sonlandırma Protokolü ile sonlandırılmış olduğu, Protokol içeriğinden anlaşılmaktadır. Taraflar bu Protokolde “birbirlerinden herhangi tazminat talep etmeyeceklerini” taahhüt etmiş olduklarından, böyle bir taahhütte bulunulması kural olarak geçerli olduğundan, davacının, kar mahrumiyeti zararının tazminini talep etmeye hak kazanamadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca … kodlu Acentelik, 29.12.2017 tarihli Sonlandırma Protokolü ile sonlandırılmış olup, taraflar bu Protokolde “birbirlerinden herhangi tazminat talep etmeyeceklerini” taahhüt etmişlerse de, TTK.md.122/4 hükmü uyarınca bu taahhüt, “Denkleştirme Tazminatı” bakımından geçersizdir. … TTK.md.122/4 hükmüne göre, “Denkleştirme Tazminatı” talep etme hakkından önceden vazgeçilemez. Taraflar arasındaki sözleşme, Acentelik Sözleşmesi niteliğinde olduğundan, sözleşmede davacıya “Tekel Hakkı” verilmemiş olsa bile, davacı, yasal şartlarının gerçekleştiğini ispat ettiği takdirde “Denkleştirme Bedeli (Tazminatı)” talep etmeye hak kazanacaktır…. acentelik sözleşmeleri bakımından kanunda, “Tekel Hakkı” şartı aranmamıştır. Fakat Bayilik Sözleşmeleri bakımından “Tekel Hakkı” şartı aranmıştır (TTK.md.122/5). Davacının Denkleştirme Tazminatı (Bedeli) talep etmeye hak kazanabilmesi için, TTK.md.122/1 hükmünde belirtilmiş olan “yasal şartların” gerçekleşmiş olması gerekir. Yasal şartların gerçekleştiğin ispat etme yükümlülüğü ise davacıya aittir. Söz konusu yasal şartlar az yukarıda açıklanmıştır. Somut olayın özellik ve şartlara değerlendirildiğinde, davacı/acenteye Denkleştirme Tazminatı ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyor olmalıdır.
Somut davada davacı, dava dilekçesinde, yukarıda belirtilen bu yasal şartların (özellikle de 1’inci şartın) gerçekleştiğini hangi deliller ile ispat ettiğini açıklamadığı gibi, bu şartların gerçekleştiğini ispata yönelik deliller de sunmamış olup davacının Denkleştirme Tazminatına ilişkin talebinin ispata muhtaç olduğu buna göre davacının Denkleştirme tazminatı talep etme hakkı olmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmede, davacıya TTK.md.123/1 anlamında “sözleşme sonrası için Rekabet Yasağı” getirilmemiş olduğu sözleşmenin 14.maddesi ile de sabit olup, davacının Rekabet Yasağından dolayı tazminat (TTK.md.123/f.1/cümle son) talep etmeye hak kazanamadığı anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2019/175 ESAS SAYILI DAVA YÖNÜNDEN;
Mahkememiz ile birleşen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/175 Esas sayılı dava; taraflar arasında imzalanan 507865 bayilik kodlu Avea Saha Gücü Bayilik Sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle rekabet yasağına aykırı davranılmasından ötürü doğan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu sözleşmenin başlığı … SAHA GÜCÜ BAYİLİK SÖZLEŞMESİ şeklindedir. Sözleşmenin içeriğinde de davacı, BAYİ olarak nitelendirilmiştir. Sözleşmenin içeriğinden, bu sözleşmenin konusunun, “davacının davalı adına müşteriler ile sözleşme akdetmesi veya davalı ile müşteriler arasında akdedilecek sözleşmelere aracılık etmesine ilişkin olduğu hususu anlaşılmamaktadır. Sözleşme hükümleri incelendiğinde, sözleşmenin konusunun, “davalının ürünlerinin davacı tarafından Müşterilere pazarlanmasına ve satılmasına” ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, taraflar arasındaki sözleşmenin, sözleşmenin taraflarınca da nitelendiği gibi, BAYİLİK SÖZLEŞMESİ olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 23.4 nolu hükmünde ise, davacı/bayiye, sözleşmenin sona ermesinden sonraki 1 yıl için Rekabet Yasağı getirilmiş olduğu, hükmün yorumundan anlaşılmaktadır.
Davacının bu davada sözünü ettiği TTK.md.123/1 hükmü ise ACENTELİK SÖZLEŞMELERİ için düzenlenmiş özel (istisnai) bil niteliğindedir. Şöyle ki: Hükümde, hem acenteye en fazla 2 yıllık süre için Rekabet Yasağı getirilmesine izin verilmiş, hem de Rekabet Yasağı için acenteye uygun bir tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla, kanunun izin verdiği bir Yasak (kanuna uygun bir Yasak) nedeniyle, acentelik veren (müvekkil) tarafından acenteye tazminat ödenmesi öngörülmüştür. Kanuna uygun bir işlemden kaynaklanan bu tür tazminatlara doktrinde “fedakarlığın denkleştirilmesi bedeli” denilmektedir. ACENTELİK SÖZLEŞMELERİ için özel (istisnai) olarak getirilmiş olan bu “fedakarlığın denkleştirilmesi bedelinin”, BAYİLİK SÖZLEŞMELERİNE de kıyasen uygulanması kanaatimizce düşünülemez. Nitekim TBK.md.444 ve devamı hükümlerinde, HİZMET SÖZLEŞMELERİNDE de işçiye en fazla 2 yıllık süre Rekabet Yasağı getirilmesine izin verilmiş ve fakat bu yasak nedeniyle işveren tarafından işçiye uygun bir tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmemiştir. Kanunun sistemine uygun olan, yani asıl olan, kanunun izin verdiği bir Rekabet Yasağı getirilen (bu yasağa tabi kılınan kişiye) tazminat ödenmemesidir. Rekabet Yasağı getirilen, yani bu yasağa tabi kılınan kişiye tazminat (fedakarlığın denkleştirilmesi bedeli) ödenmesi istisnai bir düzenlemedir. Belirli bir sözleşme için (örneğin acentelik sözleşmesi için) böyle bir istisnai düzenleme içeren kanun hükümlerinin başka sözleşmelere de kıyasen uygulanması ise hukuk sistemimize uygun değildir. Buna göre davacının davalıdan, iddia ve talep ettiği bir tazminat alacağına hak kazanmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Somut davada Davalılar – birleşen dosyalar davalı şirketler tarafından davacı – birleşen dosyalar davacı şirkete keşide edilen Beşiktaş …. Noterliği’nin 13/02/2018 tarih ve… yevmiye ve …yevmiye sayılı ihtarnameleri ile …bayi kodlu faaliyet ile ilgili olarak sözleşmede bildirilen 1 ay önceden yazılı bildirimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirerek 07/04/2018 tarihi itibariyle sözleşmenin sona ereceğinin ihtar edildiği görülmekle sözleşmenin hükümlerine uygun olarak sonlandırıldığı, haksız sonlandırılma bulunmadığı, bu nedenle de davacının – birleşen dosyalar davacının herhangi bir tazminat alacağına hak kazanamadığı kanaatine varılmış, hüküm kurmaya elverişli nitelikteki 03.02.2022 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın reddine, birleşen İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/162 Esas sayılı davanın reddine, birleşen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/175 Esas sayılı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

BİRLEŞEN İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2019/162 ESAS SAYILI DAVA YÖNÜNDEN; HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2019/1119 sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 08/03/2019 tarihli 51 sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

BiRLEŞEN İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2019/175 ESAS SAYILI DAVA YÖNÜNDEN; HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak …Dava Şartı Dosya No: …sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 08/03/2019 tarihli …ıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Birleşen İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/162 Esas sayılı davanın REDDİNE,
3-Birleşen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/175 Esas sayılı davanın REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 170,78-TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 90,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
…-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
BİRLEŞEN İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2019/162 ESAS SAYILI DAVA YÖNÜNDEN;
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 170,78-TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 90,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalılar tarafından bu dava sebebi ile yapılan 4,50-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
11-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
12-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
BİRLEŞEN İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2019/175 ESAS SAYILI DAVA YÖNÜNDEN;
13-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 170,78-TL’den mahsup edilerek fazla yatırılan 90,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
14-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
16-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
17-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı asıl dava ve birleşen davalar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2022

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza