Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/873 E. 2021/854 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/873 Esas
KARAR NO : 2021/854 Karar
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile Davalı arasında 1.9.2017 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ile Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Tüpü Satış Bayiliği Sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin sona erme tarihinin 01.09.2022 olarak kararlaştırıldığını ancak davalının LPG alım miktarları incelendiğinde 2017 yılı Kasım ayından sonra müvekkili şirketten hiç LPG Tüpü alımı yapmadığı görüldüğü, davalıya 22.05.2018 tarihinde …. Noterlikten gönderilen … Y. Sayılı ihtamame ile LPG alımına başlaması ve düzenli LPG alımına devam etmesi konusunda uyarıldığını ancak davalının uyarıya rağmen LPG tüpü alımı yapmadığını, bayilik sözleşmesinin 19. maddesinin müvekkiline bu durumda sözleşmeyi fesih hakkı verdiğini …. Noterlik 25.06.2018 gün … Y. ile sözleşmenin haklı olarak feshedildiği bildirilerek kendisine ait tüplerin iadesi ve cari hesap borcunu ödemesi talep edildiğini davalının ihtara uymaması nedeniyle; davacının zilliyetliğinde bulunan mülkiyeti müvekkile ait 2050 adet LPG tüpü bulunduğu belirterek bayilik sözleşmesinin 20/e maddesine göre bayilik sözleşmesinin bitmesi durumunda derhal iade ve teslim etmesi gereken tüpleri iade etmemesi nedeniyle her tüp başına sözleşmenin fesih tarihindeki imalat bedeli kadar cezai şart talep hakkı doğduğunu, bu tüplerin imalat bedelleri müvekkil tarafından tespit edilemediğinden, imalat bedelleri … A.Ş.’den sorularak yapılacak bilirkişi incelemesi ile cezai şart tutarının tespitini, 12.670,35 TL tüp depozito alacağını, davaya konu taleplerinden takas ettiklerini, kar mahrumiyeti talepleri de bulunduğunu, sözleşmenin 21/b uyarınca davalının sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı sözleşmenin feshine neden olduğundan bu nedenle kar mahrumiyeti talep hakları da doğduğunu, dağıtımı şirketlerinin ton başına kar payı sözleşmenin fesih tarihindeki LPG ana depo fiyat cetvelinde gösterildiği üzere 255 TL/Ton olduğunu, sözleşmenin 21/b maddesine göre sözleşmenin feshine neden olan davalı bayinin son 1 yıl içerisinde en yüksek LPG alımı yaptığı aya ait ton miktarının kaç adet 12 Kg. tüpe tekabül ettiği bulunarak sözleşmenin fesih tarihindeki 12 Kg.’lik LPG Perakende satış fiyatı çarpımı ile hesaplanarak o tarihte 12 Kg.’lik Tüp 95 TL perakende satış fiyatı üzerinden müvekkilinin 26.362,50 TL cezai şart talep hakkı doğduğunu belirterek netice itibari ile “fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla” ; tüplerin iade edilmemesi sebebiyle tazminat talepleri bilirkişi tarafından davalının takas ettikleri depozito alacağı olan 12.670,35 TL.’nin mahsup edilerek arttırılmak suretiyle şimdilik 1.000 TL kar mahrumiyeti olarak bilirkişi tarafından hesaplandığında arttırılmak üzere şimdilik 1.000 TL cezai şart olarak şimdilik 5.000 TL olmak üzere şimdilik toplam 7.000 TL’nin fesih ihtarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi, talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasında tüplü bayilik sözleşmesinin varlığı hususunda ihtilafın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davadaki uyuşmazlığın; bayilik sözleşmesinin haklı nedenle fesh edilip edilmediği, iade edilmesi gereken tüplerin olup olmadığı var ise ne kadar olduğu ve tazminat miktarının ne kadar olacağı, kar mahrumiyetinin oluşup oluşmadığı var ise miktarının ne kadar olduğu, cezai şart hususlarının oluşup oluşmadığı var ise miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 01/09/2017 tarihli LPG tüplü yetkili satıcı sözleşmesinin, … Noterliği’nin 25/06/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarname suretinin, … Noterliği’nin 22/05/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarname suretinin, dosyamız arasında olduğu görülmektedir.
… Ltd.Şti.’ne müzekkere yazılarak, söz konusu teslim edilmediği iddia edilen tüplerin fesih tarihindeki tüm imalat bedellerinin ne kadar olduğuna ilişkin tüm bilgi ve belgelerin çıkartılarak gönderilmesi istenilmiş, … Sanayi A.ş. 05/02/2020 tarihli yazı cevabında tüplere ait LPG satışının hangi fiyatlandırmalarla yapıldığına ilişkin listenin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan bilirkişi heyet incelemesi sonrası düzenlenen 22/07/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda sonuç ve özetle; toplam 2.050 Adet LPG tüpünün davalıda kaldığı ve ihtara rağmen davacıya iade edilmemesi sebebiyle 12.670,35 TL depozito bedelinin mahsubu ile teslim edilmeyen tüpler nedeniyle davacının davalıdan 126.752,25 TL alacaklı olduğu, kar mahrumiyeti olarak (2017 yılı Kasım sonundan 2022 Yılı eylül ayına kadar) 57 ay için 28.356,37 TL alacaklı olduğu, cezai şart olarak için 293,84 TL alacaklı olduğu, yapılan açıklamalar ve hesaplamalarda hukuki değerlendirmede takdir mahkemeye ait olmak üzere, sonuç olarak toplam 155.402,46 TL’nin fesih tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği hususunda mahkeme takdirinde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyet rapor taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 11/08/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşıı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizin 03/11/2020 tarihli duruşma celsesinde dosyanın mevcut bilirkişi heyeti tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 22/02/2021 tarihli ek raporda sonuç ve özet olarak; kar mahrumiyeti olarak kök raporda hesaplamada kullanılan 7,14 Kar Marjı sehven hatalı olduğu ve hesaplamanın LPG ana depo fiyat cetvelinde belirtilen dağıtım şirketlerinin ton başına kar payı 255,00 TL/Ton ile çarpılması gerektiği ve ” aylık ortalama alımlar ” ile yorumlanarak düzeltilmiş olarak toplamda 226.503,237 TL kar payı olarak alacaklı olduğu, cezai şart olarak için sehven yapılan hesaplama hatasının düzeltilmiş hali ile 24.486,25 TL cezai şart olarak alacaklı olduğu, yapılan açıklamalar ve hesaplamalarda hukuki değerlendirmede takdir mahkeye ait olmak üzere, kök raporda itiraz edilmeyen tazminat hesaplamasına ilave olarak bu raporda ifade edilen kar mahrumiyeti ve cezai şart olarak hesaplamaların fesih tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği hususunda takdirine mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyet ek rapor taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 16/03/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşıı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
ISLAH:Davacı vekili 01/06/2021 tarihli dilekçesi ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, kar mahrumiyetine ilişkin talepleri 1.000,00-TL yerine 226.503,27-TL olarak, iade edilmeyen tüplerden kaynaklanan tazminat talepleri 1.000-TL yerine 126.752,25-TL cezai şarta ilişkin talepleri ise 5.000,00-TL yerine 24.486,25-TL olarak yeniden belirlediklerini,370.741,77-TL için eksik harcı yatırdıklarını, kar mahrumiyetine ilişkin taleplerini 226.503,27-TL üzerinden, iade edilmeyen tüplerden kaynaklanan tazminat taleplerini 126.752,25-TL üzerinden cezai şarta ilişkin taleplerinin ise 24.486,25-TL üzerinden kabulüne karar verilmesini, tüm bu bedellere temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından 01/06/2021 tarihinde 6.331,35 TL ıslah harcının Mahkeme veznesine depo edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi ek ve kök raporları ve tüm dosya içeriğine göre; ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Somut uyuşmazlıkta davacı şirket defterleri usulüne uygun tutulmuş ve davalı şirket geçerli bir mazeret sunmaksızın ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış ve davacı şirket ticari defterleri davalı şirket aleyhine delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacı, davalı ile bayilik sözleşmesi yaparken davalıdan 12.670,35 TL depozito aldığı, davalının Kasım 2017 tarihinden sonra 25.06.2018 günlü ihtarnameye rağmen toplam 2.050 adet LPG tüpünü teslim edilmediği, davalı tarafından davacıya teslim edilmeyen LPG tüplerinden dolayı davacı ikinci ihtar tarihi olan 25.06.2018 itibari ile davalıdan toplam 139.422,60 TL alacaklı olduğu, davacının davalıdan almış olduğu 12.670,35 TL depozito tutarını düşümü ile davacı davalıdan 139.422,60 – 12.670,35 = 126.752,25 TL sonuç olarak iade edilmeyen tüplerden kaynaklı tazminat talep edilebileceği anlaşılmıştır.
Somut olayda, sektörel bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi heyetince yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda mahrum kalınan kâr alacağına ilişkin olarak; taraflar arasındaki imzalanan sözleşmenin 21/a maddesi uyarınca davalının aylık ortalama alımı olan 1.553,33 TL tutar dikkate alınarak bu tutarın LPG ana depo fiyat cetvelinde belirtilen dağıtım şirketlerinin ton başına kar payı 255,00 TL/Ton ile çarpılması suretiyle kalan 57 ay sözleşmesi süresi sonuna kadar 226.503,27 TL kar mahrumiyeti oluştuğu tespit edilmiştir. Sözleşme süresinin sonuna kadar mahrum kalınan kâr net kar dikkate alınarak hesaplanmıştır. Davacının, davalı şirketin sözleşmeyi feshinden sonra ilgili bölgede yeni bir bayilik ilişkisi kurduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığından fesih tarihinden sözleşmenin bitimine kadar için yapılan kar mahrumiyeti hesabı hükme esas alınmıştır.
Cezai şart borçlunun, asıl borcunu ilerde, hiç veya gereği gibi ifa etmediği takdirde alacaklıya karşı ifa etmeyi önceden taahhüt ettiği edime denir. Bu nedenle cezai şart, asıl borca bağlı olarak ve ancak bu borcun ihlâli ile doğabilecek olan ferî bir edimdir. Borçlu cezai şart ödemeyi taahhüt etmişse, artık alacaklı herhangi bir zarara uğradığını iddia etmek veya zararının şümulünü ispat etmek zorunda kalmadan, tazminat elde etme imkânını bulacaktır. Zira cezai şart borcun ihlâli hâlinde verilmesi gereken, önceden kararlaştırılmış kesin miktarlı (maktu) bir tazminattır. Cezai şartın kararlaştırılabilmesi için asıl borcun mahiyeti önemli değildir; bir verme borcu kadar, yapma veya yapmama borçlarında da cezai şart kararlaştırılabilir (Tekinay, S.S./Akman, S./Burcuoğlu, H./Altop, A.; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 1993, s. 341-343). Ayrıca cezai şartın esas itibariyle iki temel amacı bulunmaktadır. Bunlardan biri, borçluyu ifaya zorlamak ve böylece asıl borcun ifasını teminat altına almak; diğeri de, borcun ifa edilmemesinden doğacak zararı önceden ve götürü şekilde tespit etmektir. Bu iki temel amacı dışında, cezai şartın diğer bir amacı da, ifayı engelleyen cezai şartta (dönme cezasında) borçlunun cezai şartı ödemek suretiyle sözleşmeden kolayca dönmesini sağlamaktır (Kocaağa, K.: Türk Özel Hukukunda Cezai Şart (BK. m. 158-161), Ankara 2003, s. 40-42). Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki sözleşmenin 21/b maddesi uyarınca 12 kg lık tüp fiyatı sözleşme fesih tarihi itibarıyla 257,75 TL olduğu, Eylül 2017 döneminde 3.093 Ton ile en yüksek alım yapıldığı ve perakende satış fiyatının ise 95,00 TL olduğu, 257,75 x 95,00 = 24.486,25 TL cezai şartın hesaplandığı ve bu cezai şart alacağının yapılan sözleşmedeki mali hükümler ile parasal değerleri ve tarafların tacir olması, bir tarafı ekonomik yıkıma uğratacak büyüklükte olmayışı göz önüne alındığında 24.486,25 TL davalının cezai şartı ödemesi gerekeceği sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davalı … İle … A.Ş. arasında Petrol Gazları (LPG) Tüplü Yetkili Satıcı Anlaşması ve Genel Şartnamesinin 01/09/2017 tarihinde imzalandığı, Tüplerin iade edilmemesi ile tazminat alacağı yönüyle; 1.000 TL’nin dava tarihinden itibaren 125.752,25 TL ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Cezai Şart alacağı yönünden; 24.486,25 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Kar Mahrumiyeti yönünden; 1.000 TL’nin dava tarihinden itibaren, 225.503,27 TL ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılanan davanın KABULÜ İLE,
1-Tüplerin iade edilmemesi ile tazminat alacağı yönüyle:
1.000 TL’nin 26.12.2018 dava tarihinden itibaren, 125.752,25 TL’nin 01.06.2021 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Cezai Şart alacağı yönünden:;
24.486,25 TL’nin 01.06.2021 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kar Mahrumiyeti yönünden;
1.000 TL’nin 26.12.2018 dava tarihinden itibaren, 225.503,27 TL’nin 01.06.2021 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 34.891,92-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 25.803,54-TL harcın peşin alınan 6.450,90-TL(119,55 TL peşin harç+6.331,35 TL ıslah harcı) harçtan mahsubu ile bakiye kalan 19.352,64 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.450,90-TL (119,55 TL peşin harç+6.331,35 TL ıslah harcı) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 244,20-TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 1.800,00-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.085,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır