Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/872 E. 2021/160 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/872 Esas
KARAR NO : 2021/160 Karar
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil 29.12.2016 tarihinden sözleşmenin feshedildiği 07.09.2018 tarihine kadar davalı … şirketinin acentelini yaptığını, Davalı … Noterliğinin 04.06.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 29.12.2016 tarihli sözleşme yapma ve prim tahsiline yetkili acentelik sözleşmesini gerekçe göstermeksizin tek taraflı olarak feshettiği, sözleşmenin başlangıcından feshine kadar üzerine düşen edimlerini son derece düzgün ve başarılı bir şekilde ifa eden müvekkil sözleşmenin gerekçesiz olarak feshedilmesine anlam veremediğini, davalı lehine düzenli poliçe düzenlenmesine aracılık eden müvekkil fesih tarihine kadar davalı portföyüne bir çok müşteri kazandırmış sözleşme süresi boyunca 547.804 TL’lik prim ürettiği söz konusu üretimlere ilişkin poliçe numaraları üretilen prim ve müşteri isimlerini içerir tabloyu dilekçe ekinde sunduğunu,üretilen bu primlerden dolayı 2017 yılında 37.450,90 TL 2018 yılının ilk 10 ayında toptam 33.476,63 TL komisyona hak kazandığı, hangi ayda ne kadar komisyona hak kazandığını gösterir tabloyu dilekçemiz ekinde mahkemenizle paylaştığını, sözleşmenin müvekkilin herhangi bir kusuru olmaksızın gerekçesiz bir şekilde feshedildiğinden dolayı TTK. 122 maddesi uyannca çalışma süresi boyunca tahsil edilen yıllık ortalamadan fazla olmamak üzere hakkaniyet gereği bir tazminat talep etme zorunluluğu doğduğu, sonuç olarak müvekkilinin acentelik sözleşmesi haksız gerekçesiz bir şekilde feshedildiği, TTK ‘nun 122 maddesindeki koşullar gerçekleştiğinden … A.Ş. bir çok müşteri kazandıran ve 2 yıl süre ile prim üreten ve sözleşme feshedilmeseydi de prim üretmeye ve komisyon kazanmaya devam edecek olan müvekkilinin lehine denkleştirme (portföy) tazminatına hükmedilmesine gerekmekte ve talep olunduğunu yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulüne denkleştirme(portföy) tazminatı olarak alacaklarının belirli hale gelmesinden sonra artırılmak koşulu ile şimdilik 100,00 TL fesih tarihi olan 07/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile taraflarına verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı yan tarafından delillerle gösterilen sözleşmenin 22. Maddesinde bir delil şartı akdedildiği, iş bu şartına göre müvekkili şirket defter kayıt dokümanları münhasır delil olarak kabul edildiğini, bu kapsamında davacı yan delillerinin kabulü mümkün olmadığını, taraflarca serbest irade ile akdedilen sözleşmeye binaen yalnızca müvekkil şirket kayıt defter ve dokümanlarının incelemeye esas alınması ve neticesinde hükme esas alınması gerektiği, davacı yan tarafından sunulan sözleşmenin fesih ve sonuçları başlıklı 12. Maddesi gereğince müvekkil şirket tarafından sözleşme feshedildiği, ilgili madde açıkça ” taraflardan her biri üç ay önceden ihtarname göndererek iş bu sözleşmesi diledikleri gibi feshedilebilir dendiğini, iş bu kapsamda müvekkil şirket tarafından bir ihtarname çekilmiş ve bu ihtarnameye binaen taraflarca akdedilen sözleşme sona erdirildiğini, gerekli uyarıya rağmen iyileştirmeleri gerçekleştirilmeyen davacı acente ile olan ticari ilişki … Noterliğinin 04.06.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebellüğ tarihinden itibaren 3. ayın sonunda fesih edilebileceği haber edilerek süre sonunda fesih ve vekaleten azil işlemleri gerçekleştirilerek sonlandırıldığı asla kabul anlamında gelmemek kaydıyla bir an için davacının tazminatı talep hakkı olduğu düşünülse dahi, davacının müvekkil şirkete sigorta konusu müşterileri kendisinin kazandırdığını iddia etmesi halinde söz konusu iddiayı ispatla mükellef olduğu, sonuç ve istem olarak yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile haksız ve hukuka aykırı davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusun, Acentelik sözleşmesinin haksız fesh edilip edilmediği denkleştirme(portföy) tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı var ise tazminat miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizden verilen ara karar gereği nihai rapor için bilirkişi incelemesine karar verilmiş olup bilirkişiler tarafından verilen 03/01/2020 tarihli raporda; dava dosyası ve ekindeki belgelerin ve … A.ş.’nin merkezinde yapılan ticari defterlerin incelenmesi neticesinde … Ltd.Şti.’nin … A.ş.’ye herhangi bir borcu olmadığı, sözleşmenin … A.ş. Tarafından fesih edilmesi hususu uzmanlık dışında olduğundan bu konu ile ilgili bir inceleme yapılmadığını takdirin tamamen yüce mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü. Davalı vekili 17/01/2020 tarihinde bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur. Davacı vekili 22/01/2020 tarihinde bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizden verilen ara karar gereği Mevcut bilirkişi heyetine ticari alanda hesap uzmanı ( sigorta acentesi alanı uyuşmazlıklarında uzman) dahil edilerek , dosya kapsamında bulunan poliçe gelir dağılımı listesindeki poliçelerin gruplandırılarak hangi alanlara ilişkin poliçe tanzim edildiği, poliçelerin müşteri devamlılığının olup olmadığı, denkleştirme tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı , hizmet süresi boyunca yıllara göre ürettiği poliçelerinin branşlarına göre oransal dağılımlarını gösterir şekilde raporlanmak üzere bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi heyeti tarafından sunulan ek raporda; tüm delillerin takdiri tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasındaki ihtilafın, acentelik sözleşmesinin sona ermesi sebebiyle, acentenin denkleştirme talebi ile ilgili olduğu, Sigorta acentelerinin denkleştirme talep edebilmesi için, sözleşmesinin denkleştirme istemini doğuracak şekilde sona ermesi, sigorta şirketinin sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmesi ve acenteye denkleştirme ödenmesinin hakkaniyetli olması gerektiği, sona erme şekli bakımından davalının ihtarnamede şirket çalışma esaslarına ilişkin bu duyurulara dayanarak sözleşmeyi fesh etmediği, olağan fesih yolu ile sözleşmeyi sonlandırdığı, bu durumda niza konusu sözleşmenin acentenin kusuruna dayanmadan sona erdirildiğinin anlaşıldığı, menfaat bakımından davalının, davacının sigorta şirketine getirdiği 481 adet yeni müşteriden sözleşme feshinden sonra 74′ ü ile 82 poliçe düzenlendiği 45 inin iptal edildiği 37 poliçeden ise istihsal sağlamış olup 14 ünün acentesinin davacı olduğu toplam 23.607,77 TL prim tahsil edildiği, davacının getirdiği portföy nazara alındığında bu müşteri sayısının oransal olarak portföyünün % 7,50′ sine tekabül ettiği, bu oran ve istihsal miktarının davalı … portföyü açısından önemli kabul edilemeyebilecekse de, davacı acente portföyü açısından, %7,50 lik müşteri kayışının önemli kabul edilebileceği, bu bakımdan da önemli menfaatin olabileceği düşünülmekle beraber mahkemenin takdirinde olduğu, hakkaniyet bakımından sözleşmenin yürürlükte olduğu sürede; yangın ,oto kaza ve oto dışı kaza olmak üzere 3 ana sigorta türünde toplam 1.673 poliçe düzenlendiği, bu poliçelerden 1.408 tanesi sigorta için, 194 tanesi iptal için, 71 adedi ise zeyil için düzenlendiğini neticede 1.214 poliçeden prim elde edildiğini, son iki yıllık dönemde acente performansının yangın ve oto kaza türünde %22 düştüğü, diğer sigorta türlerinde ise %208 arttığı, mevcut durumda acente performansında en fazla gelir sağlanan oto kaza sigortasında bir azalma olsa da sadece bu durumun acentenin gerekli gayreti sarf etmediğini göstermeyeceği, bu sebeple denkleştirme talebi bakımından hakkaniyet ölçütünün olduğu düşünülmekle beraber mahkemenin takdirinde olduğu, davacının talebi ile bağlı kalınarak sözleşme süresi boyunca tüm müşterilerle yapılan sözleşmelerden hak ettiği brüt komisyon ücret toplamının 61.408 TL olduğu, sözleşmenin yürürlüğe girdiği 01.01.2017 tarihinden sona erdiği 07.09.2018 tarihine kadar geçen 614 günlük sürede elde edilen tutarın yıllık ortalaması olarak hesaplama bakımından portföy denkleştirme talebinin üst sınırının ise 36.505 TL olduğu, ham karşılık için esas alınan sözleşmenin son yılında acentenin elde ettiği gelirin, 29.591,85 TL olduğu, Davacının portföyünün sigorta şirketine kayma oranının %7,50, portföy sigorta şirketine geçtikten sonra yıllara sari olarak kayma oranın ortalama %50 olduğu, 5 yıllık menfaat süresi dikkate alındığında davacı acentenin yıllara sari olarak gelecekte toplam, 4.300,07 TL tahsil edebileceği, bu tutarın yıllık %10 faiz oranı üzerinden indirim yapıldığında net bugünkü değerinin 3.627,21 TL’ ye tekabül ettiği, Uygunluk denetimi bakımından, sigorta şirketinin cirosunun ilgili bölgede ortalama %15 oranında düştüğü, ayrıca tanınmış markalı ürünleri satan acentelere ödenecek denkleştirme bedelinde de %10 ila %30 arasında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun kabul edildiği, bu hususun mahkemenin takdirinde olduğu, Sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekili 17/12/2020 tarihli talep artırım dilekçesi ile davalarının kabulünü, 100,00 TL olan denkleştirme tazminat taleplerinin 3.527,21 TL artırarak toplam 3.627,21 TL denkleştirme tazminat fesih tarihinden )07/09/2018 itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile taraflarına verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından 17/12/2020 tarihinde 60,24 TL Tamamlama harcının yatırıldığı görülmüştür.
Davalı vekili 29/12/2020 tarihinde bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ile ıslah dilekçesine karşı beyanlarını sunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu olayda, davacının, sigorta şirketine getirdiği 481 adet müşterisinden, sözleşmenin sona erdiği 07.09.2018 tarihinden sonra, davalı … şirketinin, 74 adedi için toplam 82 poliçe düzenlediği görülmektedir. Bu 82 poliçeden, 45 i iptal edilmiş olup,kalan poliçelerin 37′ si davacı ile davalı arasındaki sözleşme sürecince düzenlenen poliçelerle ilgili prim elde edildiği ve gene sözleşme süresi boyunca 1.214 poliçeden prim elde edildiği, sözleşme süresi boyunca brüt komisyon ücretinin 61.408 TL olduğu, bir yıllık ortalamasının 36.505 TL ye karşılık geldiği, acentenin son bir yıl içinde elde ettiği ücretten menfaat süresi boyunca 5 yıllık bir süreçte müşterilerdeki yıllara göre azalma oranı olarak kayma yüzdesi nazara alınarak hesaplanan tutardan peşin faiz indirimi yapıldığında; ham karşılık için esas alınan sözleşmenin son yılında acentenin elde ettiği net gelirin 29.591,85 TL olduğu, davacının portföyünün sigorta şirketine kayma oranının %7,50, portföy sigorta şirketine geçtikten sonra yıllara sari olarak kayma oranın ortalama %50 olduğu, 5 yıllık menfaat süresi dikkate alındığında davacı acentenin yıllara sari olarak gelecekte toplam, 4.300,07 TL tahsil edebileceği, bu tutarın yıllık %10 faiz oranı üzerinden indirim yapıldığında net bugünkü değerinin 3.627,21 TL’ ye tekabül ettiği, Alınan bu raporun sözleşme hükümleri ile uyumlu olarak düzenlendiği ve hesaplama tabloları hak ediş bedelinin usulüne uygun ,bilimsel ve denetime elverişli şekilde bilirkişi tarafından yapılan hesaplama tablosunda düzenlendiği dikkate alınarak, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kabulü ile acenteye ödenecek denkleştirme tazminatından %10 hakkaniyet indirimi da yapılarak 90,00 TL’nin fesih tarihi olan 07/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 3.174,49 TL’nin ıslah tarihi olan 17/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
90,00 TL’nin fesih tarihi olan 07/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 3.174,49 TL’nin ıslah tarihi olan 17/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.264,49 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden takdir edilen 362,72 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 223,00 -TL harcın peşin alınan 96,14 TL( 35,90 TL peşin harç+60,24 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 96,14 TL) harçtan mahsubu ile bakiye kalan 126,86 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 96,14 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 72,50 -TL ile 3 adet bilirkişi ücreti 750,00 -TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.363,60 -TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre hesaplanan miktarın 2.124,24 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, kesin olarak tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır