Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/86 E. 2019/460 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/86
KARAR NO : 2019/460

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada dosya üzerinde yapılan incelemeler neticesinde,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 3645 Sayılı Kuruluş Kanunu …’ne otobüs, tramvay, tünel, finikuler gibi araçlarla kentiçi toplu ulaşım hizmetini ifa görevi verdiği gibi bu hizmetlerin gereği olan tesis ve yolları inşa yetki ve görevini üstlendiğini, davalı yükleniciler ile müvekkili idare arasında 01/08/2002 tarihli … İşlerinin İnşaat İşi Sözleşmesi imzaladıklarını, davalı yüklenicilerin zaman zaman müvekkili idareden işin yapım süresinin uzatılması konusunda taleplerde bulunduklarını, müvekkili idarede sözleşmede yer alan sebep ve usullerde davalı yüklenicilere süre uzatımları verdiğini, davalı yüklenicilerin tünel bölgesindeki imalatlardan sözleşme teklif birim fiyatı bulunmayan imalatlar için taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 24.Maddesi uyarınca yeni birim fiyatların oluşturulduğunu, 01/05/20052 tarihli sözleşmede 35.052.000,00.-USD olan birim fiyatlı toplam bedeli 2004 yılının sonunda … tarafından kararlaştırılan yer altı yapısı ile birlikte toplam teklif birim fiyatları ile 163.344.371,00USD ‘ye çıkartıldığını, davalı yüklenicilerin yükümlülüğündeki işe ait … projeler, şartnamalere uygun bir şekilde tamamlanarak idareye teslim edilmesinin istendiğini, ancak davalı yüklenicilerin işe ait … projeleri teknik şartnamelerde belirtildiği şekilde tamamlayarak süresinde idareye teslim etmediğini, 30.11.2012 tarihinde 8014 sayılı yazı ile … projelerinin tesliminin ihtar edildiğini, işe ait … projelerinin süresinde teslim edilmemesi, ray kırıkları vebenzeri ayıp ve eksik işler sebebi ile kesin kabulün yapılmasını ve işe ait tam metrajlara ulaşımadığından kesin hesabın çıkartılmasının da geciktiğini, davacı yüklenicinin kesin hesaplarını içerir 47.Hak edişini idareye sunduğunu, idareye teknik birimleri ve kesin elemanları tarafından işe ait … projeler üzerinde yapılan incelemeler sonunda , davacı yükleniciye 5.032.618,63 USD fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğini, kesin hesabın davalı yüklenicilere bildirildiğini, ancak davalı yüklenicilerin itirazlarda bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 01.08.2002 tarihli inşaat işinde kesin hak ediş raporuna konu olan 47.Hakedişte müvekkili idare tarafından yapılan fazla ödemenin tespitini, yeni bu işte yüklenilen işleri ve teslim ayıplarının tespitini, tespit edilecek fazla öeme ve işe ait eksik ifa ve ayıpların değerinin belirlenerek azla ödemelerin yapıldığı tarihten itibaren döviz kuruna uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline işe ait eksisk ifa ve ayıpların değerinin işin eksik tesliminin yapıldığı tarihten itibaren döviz kuruna uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … Tic.A.Ş ve … A.Ş vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davacı ile yapılan sözleşmelere binaen sahada işe başlama aşamasında teslimi yapılan bölümde hattın büyük bölümünde istimlak sorunu, trafik düzenlemeleri , depo binaları, tryaj alanı ile trafo binalarının yerlerinde çalışma yapılmadığı hususu konularında davacı idareye yapılan başvuru neticesinde davacı tarafça bu gerekçelerin makul görülerek 08/03/2004 tarihli 02/08/2005s tarihli ve 26/07/2006 tarihli yazılar ile müvekkili firmaya ek süre uzatmaları verildiğini, ancak işe başlandıktan sonra cadde tramvayı olarak başlanılan işin şehrin yoğun yerleşim ve sanayi bölgesinde yer alması, güzergahı dikey olarak kesen yolların çokluğu nedeni ile raylı sistem inşaatının çevreye verdiği etkilerin azaltılması , hattın üzerinde inşaa edildiği karayolunun bir an önce trafiğe açılması amacı ile hattın belirlenen bölümlerinin yer altına alınması ihtiyacı doğduğunu, 24/09/2004 tarihli UKOME kararı ile yaklaşık 13 km’lik hattın 5.700 km’lik kısmı yer altına alındığını, davacı idarece sözleşme eki Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi’ne dayanılarak yapılan teklif müvekkili şirketlerce kabul edilerek 35.052.000,00.-USD tutarındaki iş sözleşmesinin 24.Maddesi revize edilerek gerek 01/08/2002 tarihli sözleşme kapsamındaki işlerin gerekse 2004 yılı sonunda … kararı ile yapımı kararlaştırılan yeraltı bölgesi kapsamındaki işlerin bedellerinin yeniden belirlenerek toplam birim fiyatları ile 163.344.371,00.-USD’ye çıktığını, ana sözleşmenin 5. Maddesinde belirlenen 12 aylık süreye toplam 1777 takvim günü ek süre verildiğini, ana sözleşmenin 27.Maddesine göre garanti süresinin bitim tarihi olan 31/12/2009 tarihine kadar bütün eksikliklerin yüklenici tarafından müvekkili firmaya bitirilmesi ve bitirilmeyen eksikliklerin ise davacı idare tarafından başkalarına yaptırılıp , 2010 yılında kesin kabul tutanağının düzenlenmesi gerekceğini, belirtilen nedenlerle 01/07/2008 tarihli yazıları ile tüm eksiklikleri giderdiğimiz bildirmemiz nedeni ile eksiklik varsa başka firmalar aracılığı ile bu eksiklikleri garanti süresinin bitimine kadar tamamlaması ve iş ilerleme raporlarına işlemesi gereken davacı idare garanti süresinin bitiminden sonra resen kesin kabul işlemlerini yapmadığını, bu nedenle davacı idare kesin hesaptaki eksikliklerin 31/12/2009 tarihinde garanti süresinde mevcut olduğunun ispat etmekle yükümlü bulunduğunu, 31/12/2009 tarihinden sonra meydana gelen hasar ve ayıplardan müvekkili şirketlerin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili , aynı konuda İstanbul 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/470 Esas sayılı dosyasında daha önce açılan dava ile bu davanın birleştirilmesini talep etmiştir.
… 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, her iki dosyanın taraflarının ve dava konusunun aynı olduğu, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK nun davaların birleştirilmesi başlıklı 166. maddesi “(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4)Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. (5)İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” hükmünü amirdir.
HMK nun davaların ayrılması başlıklı 167. maddesi “(1)Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder.” hükmünü amirdir.
HMK nun davaların birleştirilmesi ve ayrılmasında kanun yolları başlıklı 168. maddesi “(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez.” hükmünü amirdir.
Taraflar arasında Mahkememizin 2018/86 Esas sayısı ile İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin derdest olan 2016/470 Esas sayılı dava dosyası arasında hukuki, fiili ve şahsi bağlantı bulunduğundan (davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle) usul ekonomisi gereğince işbu dava dosyamızın HMK nun 166. maddesi gereğince sözü geçen dava dosyası ile birleştirilmesine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca; İşbu dosyamızın aralarındaki bağlantı nedeniyle Mahkememiz 2018/86 Esas sayılı dosyamız ile İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/470 Esas sayılı dava dosyasında BİRLEŞTİRİLMESİNE.
İşbu birleştirme kararının birleştirilen dosyaya bildirilmesine.
Yargılamaya birleştirilen dosya üzerinden devam olunmasına.
Mahkememizin esas defterinin bu dosya ile ilgili bölümünün bu şekilde kapatılmasına.
Yargılama giderleri ve sair hususların birleştirilen dosyada düşünülmesine.
Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Asıl kararla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 11/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır