Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/851 E. 2020/595 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.

İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/851 Esas
KARAR NO : 2020/595 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; KTK zorunlu mali sorumluluk poliçesi davalı … tarafından hazırlanmış olan ve … adına kayıtlı…plakalı araç 03/09/2018 günü kendisinin sevk ve idaresinde iken davacı müvekkilinin …’e ait ve kendisinin idaresindeki … plakalı araca çarpmış ve neticede maddi hasalı trafik kazası meydana geldiğini, tutulan kaza tespit tutanağına göre davalının asli kusurlu olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin aracının arka rüzgarlık, arka sol ve sağ stop lambası ve diğer kısımlarında önem teşkil eden hasarlar meydana geldiğini ve bu hasarlar müvekkilinin ikamet ettiği Almanya’da yetkili bilirkişi tarafından tespit ettirildiğini, yaşanan kaza da müvekkilinin …’in yaralandığını, ilk tedavisin… Hastanesinde yaptıran müvekkilinin muayene ve diğer işlemler için 420 TL ve 480 TL olmak üzere toplam 900 TL fatura ödediğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davacı müvekkilinin maddi zararının tespiti ile- davalı … şirketi açısından ZMSS poliçe limitlerini geçmemek kaydıyla- davalılardan müştereken aynen tahsiline, aynen tahsili mümkün olmaması halinde fiili ödeme günündeki Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak tazminine, iş bu maddi zarar miktarlarına KTK m.97 uyarınca davalı … şirketine, şirkete yapılan 15.11.2018 tarihli başvurudan itibaren 15 gün geçmekle temerrüt tarihi olan 03/12/2018 tarihinden diğer davalı için ise dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, tedavi masrafları olan toplamda 1.199,98 TL’nin – davalı … şirketi açısından ZMSS poliçe limitlerini geçmemek kaydıyla- davalılardan müştereken tahsiline ve bu alacağa davalı … şirketi bakımından temerrüt tarihi olan 03/12/2018 tarihinden diğer davalı için ise dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine yargılama giderleri(ekspertiz ücreti olan 1.792,38 Euro’nun eklenerek) ve vekalet ücretinin davalılara müştereken yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, öncelikle görev yönünden itirazlarının kabulü ile dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliğine gönderilmesini talep ettiğini, Hukuk Mahkemeleri Kanunun md.2/1 de de bu husus belirtildiği üzere; trafik kazaları nedeniyle açılacak maddi tazminat davalarında görevli mahkeme kural olarak Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkili … adına kayıtlı … plakalı araç kurallarına uygun bir şekilde kendisine ayrılmış şeritte ilerlemekte olduğunu halde davacı yan tarafından kurallara riayet etmediği yönündeki iddiaları ile kazanın meydana gelmesinde müvekkili …’ün asli kusurlu olarak nitelendirilmesi doğruyu yansıtmadığı gibi adaletli bir sonucun elde edilmesini de zorlaştırdığını, açıklanan nedenlerle ve resen tetkik olunacak nedenler doğrultusunda öncelikle görev ve yetki şartı yerine getirilmediğinden usulden davanın reddine yine haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddi ile yargılama gideri masraf ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP:
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, davalının cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin Sakarya Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu dolayısıyla davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini talep ettiğini, davalılardan sigorta şirketi merkezinin İstanbul’da bulunmasından dolayı işbu dava Ticaret Mahkemesinde açıldığını dolayısıyla İstanbul Ticaret Mahkemesi huzurdaki dava yönünden yetkili olduğunu davalının yetki yönünden talebinin reddini talep ettiklerini, davalının cevap dilekçesinde dava dilekçesi ile birlikte sundukları ekspertiz raporunun Almanya’da düzenlediği bahsi ile rapora itiraz ettiğini ve davanın reddini talep ettiğini, dava dilekçesinde de belirttikleri üzere Yargıtay kararlarında hasar ve değer kaybının aracın kayıtlı olduğu ülkedeki değerlere göre saptanması gerektiğini, bu itibarlar hem parça hem işçilik bedeli açısından Almanya’daki değerlerin esas alınacağını değer kaybının da Almanya piyasasına göre belirleneceğini açık bir şekilde ortaya koyduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI CEVAP :
Davalı … vekilinin 22.07.2019 tarihli karşı cevap dilekçesinde özetle; İşbu dava nezdinde kusur konusunun uzman kişilerce ele alınıp,titizlikle incelenmesi ve nedensellik bağına ağırlık verilerek en doğru ve hakkaniyetli sonuca varılması gerektiğini, olayın meydana geliş tarzı,zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışı göz önüne alındığında zarar görenin müterafik kusurunun tespiti ölçüsünde ve TBK 52 nezdinde indirimin yapılması gerektiğini, sigorta şirketi yaptığı tespitte hasarlı parçalar ile ilgili olarak tamir masrafı ve işçilik ücretleri net toplam 41.708,04 TL olarak hesaplandığını; Almanya ve Türkiye eskpertiz raporları değerlendirildiğinde aradaki fahiş fark görüleceğini, ayrıca Almanyada düzenlenen ekpertiz raporuna dikkat edildiğinde kaza neticesinde önem teşkil etmeyen ve kazada hasar görmeyen kısımların da tamir masrafı olarak yazıldığının görüleceğini, zararın miktarının olayın gerçekleştiği yerdeki değeri üzerinden hesaplanmasının gerektiği, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 34. maddesi uyarınca haksız fiilden doğan borçların haksız fiilin işlendiği ülke hukukuna tabi olacağı, bu nedenle hasarın Türkiye şartlarına göre giderilmesinin gerektiğini, her ne kadar karşı yanın hastaneye sözde kaza yüzünden gittiğini iddia edip tedavi masraflarını müvekkiline yükletmeye çalışsa dahi hastane raporlarına bakıldığında trafik kazası neticesinde yaralandığını belirten hiçbir ibare olmadığını ve davanın öncelikle usulden aksi takdirde esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık;Trafik kazasından kaynaklı meydana gelen hasar ve zarardan kimin sorumlu olduğu, hasar ve zarar miktarlarının ne kadar olduğu, tedavi ve ekspertiz masraflarının talep edilip edilemeyeceği talep edilebilirse alacağın ne kadar olduğu hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi, ekleri, hasar dosyası, teknik bilirkişi raporu ve ekindeki fotoğraflar ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizden verilen ara karar gereği dosya makine mühendisi ve adli tabip bilirkişine tevdi edilmiş olup bilirkişilerce sunulan 03/02/2020 tarihli kök raporunda, meydana gelen yaralamalı ve hasarlı dava konusu trafik kazasında … plakalı sayılı aracın sürücüsü … %100 oranında asli ve tam kusurlu bulunduğunu …plaka sayılı aracın sürücüsü davacı … kusursuz bulunduğunu … plakalı 2012 model… Sytle marka ve tipindeki davacı aracında 24.612,15 Euro tutarında hasar bedeli 1.792,38 Euro tutarında ekspertiz ücreti bedeli, 1.199,98 TL tutarında hastane masrafları bedeli olabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 13/02/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı … vekili 24/02/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Davalı … vekilinin itirazları doğrultusunda… Üniversitesi Otomotiv Bölümü kürsüsünden oluşturulacak heyet ile kusur ve hasar miktarının ne kadar olabileceği aracın menşei ülkesinde alınan ekspertiz raporunda ücret masrafı ile araç tamir masraflarının davalı … şirketince belirlenen ekpertiz raporları karşılaştırmak suretiyle ne miktarda hasarın olduğu hususu dahilinde rapor aldırılmasına karar verilmiş olup…Fakültesi Öğretim Üyeleri tarafından sunulan heyet bilirkişi raporunda; davalıya sigortalı … plakalı kamyonetin sürücüsü davalı …, olayda %100 oranında kusurlu olduğu,
Davacı… plakalı otomobilin sürücüsü…, olayda kusuruz olduğu,
Somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkânının bulunmadığı,…plakalı otomobilde meydana gelen hasarların, yukarıda izah edilen kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu,
Davacıya ait … plakalı otomobilin kadri maruf, haddi layık onarım bedelinin Türkiye şartlarında;
iskontosuz KDV hariç 47.445,94 TL-KDV dahil 55.986,21 TL olduğu, iskontolu KDV hariç 42.701,35 TL-KDV dahil 50.387,59 TL olduğu,Davacıya ait … plakalı otomobilin kadri maruf, haddi layık onarım bedelinin Almanya şartlarında;
iskontosuz 13.610,88 Euro-%19 KDV dahil 16.196,54 Euro olduğu,
%10 iskontolu KDV hariç 12.249,79 Euro-KDV dahil 14.577,25 Euro olduğu, Yukarıdaki miktarlar yönünden piyasa araştırmasına göre kadri marufunda olduğu,Davacıya ait …plakalı otomobilin onarımının ekonomik olduğu, pert-total (tam zıya) şartlarının oluşmadığı, iskonto uygulanıp uygulanmayacağı ve KDV ile hangi ülke şartlarının esas alınacağı hususlarının Sayın Mahkemenin takdirleri olduğu,
kanaat ve sonucuna ulaştıklarını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde dosyasında mevcut bilgi ve belgelerde belirtildiği üzere, 03.09.2018 günü saat 16:00 sıralarında Sakarya ili Pamukova ilçesi, D-650 karayolu üzerinde sürücü … yönetimindeki … plakalı otomobili ile Sakarya istikametinden Bilecik istikametine sağ şeritten seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde arka kesimlerine, aynı istikamette arkadan seyretmekte olan sürücü … yönetimindeki …plakalı kamyonetin ön kısımlarıyla çarpması sonucu maddi hasarlı bir trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun görevli ve yetkili mahkemeyi düzenleyen 110. maddesinde motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartlarının C.7 maddesinde de yetkili mahkemeler belirlenmiş, Kanundaki yetki kuralı aynen tekrar edilmiştir.
Sigorta Şirketleri ve … Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 10. maddesinde, şirketlerin bölge müdürlükleri ve şube açmak suretiyle yurt içinde teşkilatlanmasının, yurt dışında şube veya temsilcilik açması ilgili diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla serbest olduğu, ancak bu şekilde faaliyete başlanmasını ve faaliyetin sona erdirilmesini müteakip bir ay içinde şirketçe Müsteşarlığa bildirimde bulunulması gerektiği düzenlenmiştir.
Mevcut bu düzenleme dikkate alındığında Sigorta Şirketleri ve Reasürans Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca bölge müdürlüğü yapılanmasına izin verilmiş, genel müdürlük ile şube ve acenteler arasında bölge müdürlüğü adında bir yapılanmanın kurulabileceği kabul edilmiştir. Mevcut bu durum karşısında merkez veya şubenin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemeleri, Kanun (2918 s. KTK) uyarınca yetkili kabul edildiğine göre, acente ve şubeyi denetleyen üst mercii olan, genel merkezin emir ve talimatı doğrultusunda çalışan ve yetkisi şubeye göre daha fazla olan bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunu kabul etmek gerekir. (Bu yönde; T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu ESAS NO: 2017/17-1087 KARAR NO : 2020/125 11.02.2020 tarihli içtihadı) Davada, ilk itirazlardan yetki itirazı olduğu,davanın davalı … şirketinin bölge müdürlüğünün olduğu Güngören istanbul’da açıldığı anlaşıldığından yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalıya sigortalı … plakalı kamyonetin sürücüsü davalı …, gündüz vakti görüşün açık olduğu mahalde önündeki vasıtanın hız ve yakınlığını etkin bir şekilde kontrol etmeden ve yola gereken dikkatini vermeden dikkatsiz ve tedbirsizce olay mahalline yaklaştığı, önündeki aracı yakın mesafeden takip ettiğinden yavaşlayan trafiği zamanında fark edemediği, bu hali ile olayı önleme imkanını ortadan kaldırarak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği; önündeki araca arkadan çarptığından, olaya mani olmak bakımından aracın teknik yapısı itibariyle kolayca alabileceği fren ve direksiyon tedbirine zamanında başvurmadığından, aracının hızının etkisiyle yeterli mesafede durmayıp önlemsizce çarptığından, tehlike arz edecek tarzda dikkatsiz ve tedbirsizce araç kullanmasıyla olaya sebebiyet verdiği, olayda sürücü K.T.K. madde 47/1-d, madde 56/c, madde 84 (d- arkadan çarpma) kurallarına aykırı davrandığından ve dikkatsiz ve tedbirsiz ve nizamlara aykırı davranışı ile kazanın oluşumunda %100 oranında kusurludur.
Davacı … plakalı otomobilin sürücüsü …, kazayı önleyici alabileceği bir tedbir bulunmadığından, kazanın oluşumundan atfı kabil kusur imkânı bulunmamaktadır.
Davalının kaza yeri Türkiye’de gerçekleştiği ve Türkiye’de düzenlenmiş ekspertiz raporu ile Almanya’da düzenlenen ekspertiz raporları arasında fahiş tutar farkının olduğu yönündeki itirazları değerlendirilmiştir. Bu yönde “(…) kaza yeri Türkiye olsa bile davacının aracı Almanya’da kayıtlı olup tamir ettirmeden yurt dışına götürmüşse tamir bedelinin Almanya’da ödenmesi hususunun kararda değerlendirilmemesi ve yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Davacı vekili dilekçesinde, yurtdışı bilirkişi rapor ücreti olarak 851,85 Euro talep ettiği halde, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru değildir. açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA (…)” T.C.YARGITAY 17. Hukuk Dairesi ESAS NO:2013/8078 KARAR NO: 2013/9341 18.6.2013 tarihli içtihadı)
“(…) Kaza yeri Türkiye olsa bile yurtdışında kayıtlı aracın meydana gelen kaza nedeniyle tamir ettirilmeden yurtdışına götürülmesi halinde, tamir bedelinin yurtdışındaki malzeme ve işçilik fiyatları ile değerlendirilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacı taraf bu açıdan aracını Türkiye’ de tamir ettirmeye yada Türkiye koşullarındaki hasar bedeli ile tazmine zorlanamaz.(…)” T.C.İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9.HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2017/2192, KARAR NO : 2019/3910 T. 05/12/2019 kararı) emsal içtihatlar doğrultusunda hasar tazminatı ve ekspertiz rapor ücretinin değerlendirilmesinde davacı tarafından aracının tamiratı Almanya da yaptırıldığı için Türkiye koşullarındaki hasar bedelinin tazminine zorlanamayacağı kanaatine varılmıştır.
Röding ekspertiz firmasından eksper …tarafından 06.10.2018 tarihli Sorumluluk Raporunda, otomobilin 79.579 km’de olduğunu, ikame bedelinin 32.000 Euro olduğu, hurda değerinin 6.500 Euro olduğu, orijinal (sıfır km yeni) araç bedelinin 67.830 Euro olduğu, onarım süresinin 6-7 gün olduğu, yedek parça bedeli (parça 13.500,31 Euro, küçük parçalar 270,01 Euro olmak üzere) toplam 13.770,32 Euro ve işçilik bedeli (kaporta 3.976,50 Euro, mekanik 294,00 Euro, boya 2.611,74 Euro olmak üzere) toplam 6.522,24 Euro ve ek ücret 40,00 Euro olmak üzere toplam hasar 20.692,56 Euro (%19 KDV dahil 24.624,15 Euro) olduğuna yer verilmiştir.
… Ltd. Şti. tarafından hazırlanmış 05.12.2018 Eksper Raporunda; yedek parça bedelinin 39.142,25 TL (%20 iskontolu 31.313,81 TL) ve işçilik bedelinin 4.480,00 TL (%10 iskontolu 4.032,00 TL) olmak üzere toplam 35.345,81 TL (KDV dahil 41.708,04 TL) olduğunun belirtildiği görülmüştür. Söz konusu Eksper Raporunun, araç üzerinde inceleme yapılmadan, Almaya’da yaptırılan ekspertiz raporu ve araç fotoğraflarının incelenmesiyle düzenlendiği, hasar fotoğraflarında görülmeyen arka elektrik tesisatı, egzoz, direksiyon simidinin değerlendirmeye alınmadığı anlaşılmıştır.
Dosya muhteviyatında bulunan birbirinden farklı iki ekspertiz raporu bulunmaktadır. Orijinal vasıftaki parça bedelleri ve işçilik nitelik, süre ile bedelleri üretici firmalardan elde edilen veriler ile güncel durumda tutulan … yazılımı kullanılarak belirlendiğinden özellikle parça bedelleri ülkeler arasında fazla farklılık göstermemektedir. Uygulanan işçilik fiyatları ise oldukça farklıdır.Almanya şartlarına göre hazırlanan ekspertiz raporunun hasar ile kısmen örtüştüğü, diğer ekspertiz raporunda değiştirilmesi gereken parça ve malzeme bulunmaması nedeninin yukarıda belirtilen ülke şartlarının benzer yapıtta olmamasından ve eksper takdirlerinden kaynaklandığı, değiştirilmesi gereken parça ve uygulanması gereken işçiliklerin niteliklerinin hasar ile örtüştüğü, onarım için uyumlu, bedellerinin Almanya şartlarına uygun ve rayicinde oldukları bilirkişi heyetince tespit edilmiş ve mahkememizce de hükme esas alınmıştır.
Yargıtay 17. HD. 2015/14700 E. 2016/4229 K. Ve 0404.2016 tarihli içtihadı uyarınca; “(…) 6762 sayılı TTK’nın 1283. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan yararlananın uğradığı gerçek zararı tazminle yükümlü olup mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hasar bedeli tespit edilirken davalı … şirketiyle servis arasında yapılan anlaşma gereği olduğu belirtilen %10 iskonto esas alınarak yedek parça ve işçilik bedellerinin rayiç değerinde indirim uygulanması doğru değildir.”
Yargıtay 17. HD. 16/15472 E. 17/8130 K. 25.09.2017 tarihli;” Davacının sigortalısına ödemek zorunda olduğu ve rücu ettiği bedel, hasar bedeli olup ödeme belgesi de dosya da mevcut bulunduğuna göre, bilirkişi tarafından belirlenen hasar miktarına Vergi Usul Kanunu uyarınca KDV eklenerek hesaplama yapılması gerekirken bilirkişi raporunda KDV hariç belirlenen miktar üzerinden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklinde hasar tazminatına kdv nin dahil edilmesi yönünde istikrarlı içtihatları bulunduğu, gerçek zararın tespitinde yedek parça bedellerinin rayiç değerinde %20 iskonto uygulaması mahkememizce uygun görülmemiş ve bilirkişi raporunda belirlenmiş kdv dahil iskontosuz hasar bedeli tazminat hesabında dikkate alınmıştır.
Kaza tarihinden sonda davacının … Hastanesi ve … Hastanesine başvurduğu, sağlık harcamalarına ilişkin faturaların ibraz edildiği ve toplamda bilirkişi raporu ile de tespit ettirilen 1.199,98 TL tutarında hastane masrafları bedelinin davacı tarafından talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1426. maddesi, “Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” şeklindedir. TTK’nun 1426. maddesinden kaynaklanan giderleri ödeme borcu, madde başlığından da anlaşılacağı üzere, sigortacının sigorta sözleşmesinden doğan borç ve yükümlülükleri arasında düzenlenmiştir. Bu nedenle davacı tarafından yaptırılan ekspertiz ücreti masrafından da sigorta şirketinin sorumlu olduğu ekspertiz ücretinin yargılama giderlerinden sayılabileceği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve Bilirkişi raporu göz önüne alındığında; Hasar tazminatı olarak 16.196,54 Euro’nun ( Sigorta Şirketi Yönünden poliçe limitleri sınırları içinde kalmak kaydıyla) 03/12/2018 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile davalılardan alınarak müştereken ve müteselsilen tahsiline (Diğer davalı yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile) (Harca esas dava değeri;dava tarihi 26.12.2018 tarihindeki TMCB efektif satış kuru 1 EURO = 6,0618 TL üzerinden belirlenmiştir.)
Tedavi masrafları yönüyle 1.199,98 TL’nin 03/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte( Sigorta Şirketi Yönünden poliçe limitleri sınırları içinde kalmak kaydıyla)- Diğer davalı yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile)
Ekspertiz ücreti olan 1.792,38 Euro’nun yargılama giderlerinden sayılarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Hasar tazminatı olarak 16.196,54 Euro’nun ( Sigorta Şirketi Yönünden poliçe limitleri sınırları içinde kalmak kaydıyla) davalı … şirketi yönüyle temerrüt tarihi 03/12/2018 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasa’nın 4A maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte (Diğer davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile) müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Tedavi masrafları yönüyle 1.199,98 TL’nin ( Sigorta Şirketi Yönünden poliçe limitleri sınırları içinde kalmak kaydıyla) davalı … şirketi yönüyle temerrüt tarihi 03/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (Diğer davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile) birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Ekspertiz ücreti olan 1.792,38 Euro’nun yargılama giderlerinden sayılarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 13.391,00 TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.339,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
Alınması gereken 6.788,66 -TL harcın peşin alınan 2.740,80 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 4.047,86-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.740,80 -TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 127,90 TL ile 3 Adet bilirkişi ücreti 1.600,00TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.769,00 -TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 1.174,44 TL’nin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … tarafından yapılan posta-tebligat gideri 97,20 TL, vekalet harcı 6,40 TL, 3 adet bilirkişi gideri 2.400,00 TL olmak üzere toplam 2.503,60 TL yargılama giderinden davalının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 841,46 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, huzurda olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı, sigorta şirketi vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır