Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/846 E. 2019/580 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/846 Esas
KARAR NO : 2019/580

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, dava dışı …A.ş. İle müvekkili bankanın…şubesi arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi sözleşmeleri imzalandığı, bu sözleşmeleri davalı … müşterek borçlu-müteselsil kefil olarak imzaladığı, imzalanan sözleşmeler uyarınca…A.ş.’ne kredi kullandırıldığını, kredilerden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine dava dışı asıl borçlu ve davalı kefiline borçlarını ödemeleri için Beyoğlu …Noterliği aracılığıyla 15.12.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiği ve ”muaccel hale gelen borcun 7 gün içerisinde ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı” hususu ihtar edildiği, ihtarnamenin tebliğine rağmen borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, yürütülen icra takibine davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak borca, faize, faiz oranına ve diğer tüm ferilerine itiraz edildiği ve takibin durduğunu, davalı borçlu ile müvekkili banka arasında imzalanan sözleşmelerde, müvekkili banka defterlerinin ve kayıtlarının delil olacağı ve esas alınacağı kararlaştırılmış olup, bahse konu defter ve kayıtların incelenmesi ile müvekkili banka alacağı ile ilgili olarak yapılan icra takibine itirazın haksızlığının ortaya çıkacağı, davalının faiz hakkındaki itirazının yersiz olduğu, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin kanuna göre, temerrüt faizinin taraflarca serbestçe kararlaştırılacağı hükme bağlandığını, borçluların müvekkili banka ile imzalamış oldukları sözleşmeler ile tayin edilen oranlarda faiz ödemeyi kabul ettiklerini, bu nedenle davalının faize, faiz oranına ve ferilerine yaptığı itirazın hukuki dayanağının bulunmadığını, borçlunun kullanmış olduğu kredileri ödememesi üzerine başlatılan takibe itirazın sırf müvekkili bankanın alacağının tahsilini yönelik olduğunu, açıklanan nedenlerden ötürü, itirazın reddi ile takibe borca faize ve ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ve takibin devamına davalılar aleyhine takip tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve alacağın tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı, ancak davalı veya vekili tarafından dosyaya cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı ile davalılar arasında genel nakti ve gayri nakti kredi sözleşmesi düzenlip düzenlenmediği, davalı şirket ile diğerlerinin borçlu ve müteselsil kefil bulunup bulunmadıkları, icra takibine konu icra dosyası nedeni ile davalıların borçlu olup olmadıkları noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, İstanbul…İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememiz dosyasına celp edilen İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının …A.ş. Olduğu, 25.01.2018( harcın yatırıldığı tarih) icra takip tarihi itibariyle asıl alacak tutarı toplam (1.534.244,39 TL+84.508,61 TL+4.225,43 TL+1.931,67TL=) 1.624.910,10 TL üzerinden takibe geçildiği, davalı Mehmet Kök 01.02.2018 tarihinde ” icra takibe konu borca, işlemiş faize, faiz oranına ve diğer tüm ferilerine itiraz ettiği” takip dosyası kapsamından görülmüştür.
Davacı banka tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine; Beyoğlu … Noterliği aracılığıyla 15.12.2017 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek gönderildiği görülmüştür.
Bilirkişi Em. Kamu Bankası Başmüffetişi tarafından verilen 09/10/2019 tarihli raporda özetle; davacı bankanın kefaleten borçlu davalı …’ten asıl alacak tutarının takip tarihi itibariyle talebe bağlı olarak 500.000,00 TL olduğu( talep edilen banka alacağının 1.624.910,10 TL olduğu, bilirkişice hesaplanan tutarın ise 1.621.486,50 TL olduğu göz önüne alındığında, davacı bankanın toplam 3.423,60 TL tutarında fazla talepte bulunduğu belirlenmiştir. Farkı davacı bankanın temerrüt faizinin hesabına; kat ihtar tarihinden itibaren temerrüt faizinin hesaplandığı, hesap ihtarnamesinin tebliğinden 7 gün sonrasına kadar akdi faiz hesaplanması gerektiği bu nedenle temerrüt faizinin akdi faize göre yüksek olması nedeniyle davacı bankanın lehine söz konusu farkın oluştuğu anlaşılmıştır. Davacı bankanın dava dışı asıl borçlu firmadan ve kefaleten borçlu davalıdan alacak tutarının 1.621.486,50 TL olduğu, anacak 25.01.2018 tarihli( harçlandırma tarihi) takip talebinde; belirtilen notun göz önüne alınması nedeniyle davalı-kefaleten borçlu …’ün bankaya olan borcu talep doğrultusunda yeniden hesaplanmıştır) Temerrüt Faizi ve masraflar dahil (kefalet limiti müsaittir) toplam borcunun 521.098,34 TL olduğu, davacı bankanın ticari yasal defterlerinin açılış kapanış tasdikleri taleplerine rağmen işbu rapor yazım tarihine kadar taraflarına iletilmediği duruşma tarihine kadar iletildiği takdirde dilekçe ekinde mahkemeye açıklamalı olarak sunulacağı, gayri nakdi çek taahhüt kredisi için, çek alındı makbuzu çek talep formu ve .ek yapraklarının gördüğü işlemlere ait kapsamlı bilgi dava dosyasına sunulması gerektiği ancak bu noksanlıklar giderildikten sonra faizsiz bir hesaba bloke edilecek tutarın belirleneceği ve rapora konu edileceği icra inkar ödemesi istemi konusunda takdirin Mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava dışı …. A.ş. İle davacı bankanın …Ticari Şubesi-… Şubesi arasında ” Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmeler( farklı tarihlerde akdedilmiş 3 adet sözleşme), bu sözleşmeleri davalı Mehmet Kök’ün müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığı dosya kapsamında tespit edilmiştir. Yine adı geçene gönderilen Beyoğlu Noterliğinin hesap kat ihtarnamesi benimsenen bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalıdan 500.000,00 TL ve bu tutarın kat ihtarnamelerinin tebliğ tarihinden itibaren yürütülecek faizi ile birlikte sorumlu olduğu bu nedenle yapılan icra takibinin Mahkememizce alınan bilirkişi raporıyla da tespit edildiği yerinde görülmekle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının KABULÜNE,
Bu sebeple; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile itirazın iptaline takibin aynen devamına,
%20 icra inkar tazminatı olan 100.000,00 TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 34.155,00 TL harçtan peşin alınan 6.038,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 28.116,25 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 6.038,75 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 33.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, tebligat ve müzekkere gideri 161,10 TL, bilirkişi ücreti 1000 TL olmak üzere toplam 1.202,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2019

Başkan
¸e-imza
Üye
¸e-imza
Üye
¸e-imza
Katip
¸e-imza