Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/834 E. 2021/810 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/834 Esas
KARAR NO : 2021/810

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :15/07/2019
KARAR TARİHİ : 01/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak ve İtirazın İptali davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememiz asıl dava yönünden:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 01.12.2016 başlangıç tarihli Üretim Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme ile her türlü yasal hakkı müvekkili şirkette bulunan, “…”, “…” ve “…” modellerinin üretimi ile ilgili adet, tutar ve terminlerinin belirletildiğini, davacı tarafından 2017 Mart ayında teslim alınan modellerden “…” modeli için ürünlerin bir kısmının kalitesinin anlaşmaya uygun olmadığının anlaşıldığını, üretim için gönderilen kumaşlardan 926 adet ürün çıkması beklenirken sağlam olarak 221 adet ürün teslim aldıklarını, davalı muhataba 21.03.2017 tarihinde bildirim yapıldığını, davalı tarafından ürünlerin hatalı üretildiği kabul edilerek, kumaş masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere ürünlerin tekrar üretileceğinin ve teslimatın Haziran 2017’de gerçekleşmesi hususunda tarafların anlaştığını, ancak taraflar arasındaki anlaşmaya rağmen, davalının 2017 sezonu içerisinde ürünleri teslim etmediğini ve yine tarafların karşılıklı anlaşması ve bu husustaki yazışmalar neticesinde ürünlerin üretim ve teslimatı iki tarafın da mağdur olmaması adına 2018 sezonuna ertelendiğini, 2018 sezonu için “…” model ürünlerin teslimat tarihinin, müvekkili tarafından 22.06.2018 olarak talep edildiğini ancak davalı tarafça ileri sürülen yoğunluk, bayram gibi bahaneler neticesinde 15.08.2018 tarihinde ürünlerin teslim edileceği beyan edildiğini ve konu ile ilgili 10.07.2018 tarihli mailin davalı yetkilisi tarafından imzalanarak müvekkilline teslim edildiğini, her ne kadar bu hususta anlaşılmasına rağmen, dava tarihine kadar ürünlerin üretimine geçilmediği gibi, davalı tarafından haklı bir gerekçeye dayanılmaksızın anlaşılan üretim şartlarının değiştirilmeye çalışıldığını, sözleşmedeki sipariş miktarlarının haricinde, yeni bir ihtiyacın ortaya çıkması nedeniyle “…” modeline ilişkin rpt olarak verilen siparişlerde de ürünlerin bir kısmının kalitesinin anlaşmaya uygun olmadığını, hatalı üretim yapıldığının davalı tarafından da kabul edildiğini, sağlam ürünlerin üretilerek müvekkillerine teslim edileceği hususunda anlaşıldığını ancak bu modeldeki ürünlerinde müvekkillerine teslim edilmediğini, teslim tarihlerinin gecikmesi ve davalı tarafından çeşitli bahaneler ileriye sürülmesi sonrasında müvekkillerinin, Beşiktaş … Noterliği tarafından 31.07.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile üretimin sonlandırılmasını, davalıya teslim edilmiş olan kumaşların ücretinin müvekkillerine ödenmesi ve davalı tarafından Sözleşmenin 3.7. maddesi ile sair hükümleri kapsamında kabul edilmiş olan zamanında teslim edilmeme nedeniyle meydana gelmiş satış kaybının ödenmesinin talep edildiğini, müvekkilleri tarafından gönderilmiş olan ihtarnameye, sözlü ve yazılı yapılan tüm başvurulara rağmen, işbu dava tarihine kadar sözleşme konusu ürünlerin teslim edilmediğini ve müvekkillerinin bu nedenle doğmuş olan zararını karşılamadıklarını, fazlaya dair faiz de dahil talep hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi davalarının kabulü ile şimdilik 10.000,00-TL satış kaybı bedelinin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesine hükmedilmesini, her türlü yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının, öncelikle doğmuş olduğunu iddia ettiği zararını somut belge ve delillerle ispat etmesi gerektiğini; davacının zararın varlığına ilişkin belge ve somut delil ibraz etmediğini, bununla birlikte zarardan sorumlu tutulabilmesi için müvekkilleri ile doğmuş zarar arasında illiyet bağının da ispat edilmesi gerektiğini, davacının iddiasının aksine davacının doğmuş bir zararı olmadığı gibi, müvekkillerine atfedilebilecek bir kusurun da bulunmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.7. No’lu maddesinde üreticinin ürünleri herhangi bir nedenle zamanında üretemeyeceğini anlaması halinde, bu durumu derhal …’e bildireceğini, aksi halde…’in tazminle mükellef olacağına ilişkin hüküm yer aldığını, sözleşmedeki bu hükme göre, üreticinin, zarar doğmuşsa bu zarardan sorumlu tutulabilmesi için üreticinin ürünleri herhangi bir nedenle üretemeyeceğini anladığında derhal …’e bildirmesi gerektiğini, oysa davacının dava dilekçesindeki beyanları ve dava dilekçesine ek olarak sunduğu elektronik posta yazışmalarından müvekkillerinin üretim maliyetindeki artış nedeniyle fiyatta anlaşamamaları gerekçesiyle ürünlerin üretimini yapamayacağını, bu anlaşmazlığın ortaya çıktığı tarihte …’e derhal bildirdiğini, bu halde sözleşmenin 3.7. Maddesinde düzenlenen koşula uyarak üretimin yapılamayacağını derhal davacıya bildiren müvekkillerinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı ile müvekkilleri şirket arasında yapılan sözleşme sonrasında üretimi için anlaşılan ürünlerin niteliklerinde taraflarca değişiklikler yapıldığı gibi doğal olarak maliyet değişikliği nedeniyle fiyatlarında da çeşitli defa değişiklik yapıldığını, taraflarca bu konuda yapılan yazışmaları ekte sunduklarını, davacının, müvekkillerinin eksik ürün ürettiğini, 926 değil 221 adet ürün teslim ettiğini iddia ettiğini, davacının bu iddiasının gerçeklerle bağdaşmadığını, fatura, sevk irsaliyesi ve taraflar arasında yapılan yazışmalardan da anlaşılacağı üzere, müvekkillerinin ürünleri teslim ettiğini, taraflar arasındaki anlaşmazlığın, 123 adet ürünün birinci kalite mi yoksa ikinci kalite mi olduğu; ikinci kalite ise bu ürünlerin fiyatlarının ikinci kalite ürün fiyatı ile fatura edilip edilmemesi hakkında olup bu hususta da taraflar anlaşıldığını, söz konusu ürünlere ilişkin olarak müvekkilleri tarafından düzenlenen faturaya davacı tarafından itiraz edilmediğini, faturanın iade edilmediğini, davacının, müvekkillerinin ayıplı mal teslim ettiğini iddia ettiğini, bu iddiasının da kabulünün mümkün olmadığını, davacının yasal süresi içinde müvekkillerinden teslim aldığı malların ayıplı olduğunu ihbar ettiğine ilişkin hiçbir delil ibraz etmediğini, davacının, ürünlerin hatalı olarak üretildiğini ve kumaş masraflarının da müvekkilleri tarafından karşılanacağını kabul ettiği iddiasının da doğru olmadığını, davalının dosyaya sunduğu yazışmalarda da müvekkillerinin hatalı ürün ürettiği ve/veya kumaş masraflarının müvekkilleri tarafından karşılanacağına ilişkin beyan olmadığı gibi, müvekkillerinin davacıdan kumaş aldığını teyit ve ikrar eden beyan da bulunmadığını, davacının müvekkillerine kumaş verdiği ve teslim ettiği iddiasının da gerçekle bağdaşmadığını, davacının mahkemeye sunmuş olduğu dava dışı şirketlerden alınmış fatıraların müvekkilini bağlamayacağını, davacı tarafından sunulan ve dava dışı üçüncü şahıs şirketlerden davacı adına kesilmiş faturalar üzerine sonradan elle “…” yazılarak müvekkillerinden hak iddia ve talep edilmesinin kabulü mümkün olmadığını, davacı tarafından müvekkillerine satılmış veya teslim edilmiş kumaş bulunmadığını, davacının sunmuş olduğu sevk irsaliyelerinde de müvekkillerin tarafından teslim alımdıklarına ilişkin kaşe ve imza da bulunmadığını, dolayısıyla, davacının dava dilekçesinde kullanılamaz hale geldiğini iddia ettiği kumaşların davacıya değil müvekkillerine ait olduğunu, Vergi Usul Kanunu’nun 231. Maddesinde faturaların tanzimine ilişkin kurallar düzenlendiğini, VUK’un 231/5. maddesinde faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağının hüküm altına alındığını, davacının ise kumaşları 2016, 2017 yıllarında müvekkillerine sevk edildiğini, ne var ki bu kumaşların müvekkillerine 30.07.2018 tarihinde … ve … no’lu faturaları düzenlediğini beyan ettiğini, kanun maddesi gereğince faturaların hiç düzenlenmemiş sayıldığını, davacının iddialarının aksine müvekkilleri şirketin davacıdan alacağı bulunduğunu, davacı şirketin sözleşmede yer alan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilleri şirkete ödenmesi gereken 24.11.2017 tarihi itibariyle 12,416.35 TL tutarındaki alacağı da ödenmediğini, bu alacağının işlemiş ve işleyecek faizleriyle birlikte tahsil edilmesi amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı icra dosyasıyla davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının iddialarının gerçeklerle bağdaşmadığını, davacının aksine müvekkilleri şirketin davacıdan alacaklı olduğunu, davacının iddia ettiği zararın doğduğunu ve bu zarar ile müvekkilleri şirket arasında illiyet bağını ispat etmesi gerektiği halde, ne zararın doğduğuna, ne de iddia edilen doğmuş zararın müvekkillerinden kaynaklı olarak doğduğuna ilişkin illiyet bağını ispat edecek nitelikte somut belge ve delil sunmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üstünde bırakılmasına karar verilmesini talep etmektedir.
Birleşen Mahkememiz 2018/839 Esas Sayılı Dosyası yönünden:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı taraf arasında 01/12/2016 başlangıç tarihli Üretim Sözleşmesi imzalandığını, davalının bu üretim sözleşmesi ile müvekkiline sözleşmede belirlenen modellerdeki ürünlerin teslim tarihinin gecikmesi ve davalı tarafından bahaneler ileri sürmesi nedeniyle Beşiktaş … Noterliği tarafından 31/07/2018 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarname ile üretimin sonlandırılması, davalıya teslim edilmiş olan kumaş ücretlerinin ve zamanında teslim edilmeme nedeniyle meydana gelmiş satış kaybının müvekkiline ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığından ve müvekkiline ait kumaşlara ilişkin bedellerin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla; davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali takibin devamı, itiraz konusu değerin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğu, yetkili icra müdürlüklerinin Gaziosmanpaşa İcra Müdürlükleri olduğunu, davacının takip dayanağı olarak sunduğu faturaların müvekkili tarafından kabul edilmediğini ve süresinde itiraz edilerek davacıya iade edildiğini, davacının Beşiktaş … Noterliğinin 31/07/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesine cevap olarak müvekkilinin Gaziosmanpaşa … Noterliği’nin 03/08/2018 tarih ve …yevmiye numaralı cevabi ihtarname keşide ederek davacıdan 24/11/2017 tarihi itibariyle 12.416,35 TL tutarındaki alacağının müvekkiline ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyası ile takip başlattığını beyanla davanın reddi ile davacının takip tutarının %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin yine davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/445 E. sayılı dosyası yönünden:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan ticari alım satım ilişkisi uyarınca müvekkili şirketin davalıya tekstil ürünleri sattığını, teslim ve fatura ettiğini, müvekkilinin bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve imal edilen ürünleri teslim ettiğini ve faturaların davalıya tebliğ edildiği halde, davalı cari hesap bakiye borcunu müvekkiline ödemediğini, cari hesap hareketlerine göre davalının müvekkili şirkete 24.11.2017 tarihi itibariyle 12,416.35 TL borcu bulunduğunu, tüm çabalara rağmen davalının müvekkiline olan borcunu ödememesi nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası ile alacağın işlemiş faizi ile birlikte 13.361,61 TL tutarda icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresinde itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkili şirket ile borçlu davalı şirket arasında takibe konu alacağın birden fazla faturaya dayanmakta olup, borçlu şirketin hiçbir faturaya itiraz etmediğini, faturalar ve şirketin defter ve kayıtlarına göre cari hesap borcu bulunan davalının borcunu ödemeyip haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini, davalı borçlunun itirazlarının iptalini ve haksız olarak borca ve takibe itiraz etmesi nedeniyle takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin, müvekkili şirket aleyhine başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasına gerçekleştirilen haklı itirazın iptali için işbu davayı ikame ettiklerini, davacı şirketin dava dilekçesinde müvekkili şirketin 24.11.2017 tarihinde davacı şirkete 12.416,35 TL cari hesap bakiye borcunun bulunduğunu, işbu borcun tahsili için İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibi başlatıldığı ve cari hesap borcunun birden çok faturaya dayalı olup, müvekkil şirketin yasal süresinde faturalara itiraz etmediğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ettiğini, davacı şirketin afaki ve hukuki dayanağı bulunmayan iddialarının dikkate alınmayarak davanın reddini ve aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, öncelikle müvekkili şirket aleyhine açılmış bulunan işbu davanın, taraflarınca açılmış, tarafları ve konusu aynı hala derdest bulunan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında akdedilmiş olan eser sözleşmesi kapsamında müvekkili şirket tarafından davacı şirkete kumaşlar verildiğini fakat davacı şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getiremediği gibi müvekkil şirkete ait kumaşları da ziyan ettiğini, buna istinaden kumaş bedellerinin tahsili için davacı şirket aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını, fakat davacı şirketin işbu takibe itiraz ettiğini, akabinde müvekkili şirket tarafından İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı itirazın iptali davası ikame edildiğini, işbu davanın konusunun da aynı ticari ilişkiden kaynaklı oluştuğu iddia edilen cari hesap bakiyesinin tahsili için açılmış olup; işbu nedenle tarafları ve konusu aynı olan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile huzurda görülmekte olan davanın birleştirilmesine karar verilmesini, davacı vekilinin dilekçesinin somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmemekte olup, işbu husus davanın reddinin gerektiğini, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların hangi delillerle ispat edileceğini belirtmediği gibi iddia ettiği üzere alacağını veya ileri sürdüğü vakıaları ispatlayacak herhangi bir belgeyi de dilekçesinde sunmadığını, davacının, dava dilekçesinde genel geçer ifadelerle sadece alacağının bulunduğunu takibe konu alacağının birden fazla faturadan kaynaklı olduğunu belirtmesine rağmen dosyaya sadece bir fatura ibraz ettiğini, davacının, dava dilekçesinde hangi vakıanın hangi delille ispat edileceğini belirtmeyerek somutlaştırma yükümüne aykırı davranmadığını, durum böylece olunca müvekkili şirket tarafına neyin isnat edildiğini bilmemekte olup, davacı şirketin iddia ettiği üzere hangi faturaların ödenmediği ve hangi işin hak edişinin ödenmediği hususlarında bilgi sahibi olamadığını ve savunma hakkının zedelendiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı şirketin ziyan etmiş olduğu kumaşlar nedeni ile alacağı bulunduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında “…”, “…” ve “…” modellerinin üretimi için 02.02.2017 tarihli “ÜRETİM SÖZLEŞMESİ” akdedilmiş olup, işbu sözleşmenin 2. Maddesi uyarınca “Bu sözleşmenin konusu,…’in Sözleşme ekinde yer alan sipariş formu formatına uygun olarak verilecek talimata istinaden Üretici tarafından sipariş formunda yer alan kalite, standart, renk, cins ve adette üretim yapılmasıdır.” taraflar sözleşme ekinde yer alan modellerin üretiminin belirlenen kalite, standart, fiyat ve terminde -teslim tarihi- gerçekleştirileceği hususunda anlaşma sağlandığını, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz bir şekilde ifa etmiş olup, bir takım kumaşları direk …A.Ş.’den satın alıp bedellerini ödeyerek mülkiyet hakkına haiz olduğunu; bir takım ise …’nin … Tekstil’den alıp müvekkil şirkete fatura ettiği ve müvekkil şirketin böylece mülkiyet hakkına haiz olduğu kumaşların davacı şirkete teslim edildiğini, davacı şirketin müvekkili şirketin göstermiş olduğu aynı özeni göstermediğini ve sözleşmede belirlenen ürünlerden … ürünleri belirlenen terminde herhangi bir şekilde üretmediği gibi müvekkil şirketin teslim etmiş olduğu kumaşları da ziyan ettiğini akabinde de üretimin maliyetlerini karşılamadığı gerekçesi ile üretimi durdurduğunu, kumaşların mülkiyetinin müvekkil şirkete ait olduğu fatura ve sevk irsaliyeleri ile de sabit olduğunu, davacı şirketin belirlenen özelliklerde, kalitede ve terminde -teslim tarihinde- ürünleri üreterek teslim etme yükümlülüğü olduğunun şüphesiz olup, sözleşmenin 3.1 maddesinde de sipariş formunda belirlenen sürede ürünlerin teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, fakat davacı şirketin belirlenen terminde ürünleri teslim etmediğini, hatta ve hatta belirlenen terminden 1 yıllık süre geçmesine ve müvekkili şirketin tüm iyi niyetli çabaları ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin bozulmaması için üretimin bir sonraki sezona bırakılmasına rıza göstermesine rağmen davacı şirketin, … modellerin üretimine dahi başlamadığını mülkiyeti müvekkiline ait kumaşları da ziyan ettiğini, davacı şirket… modellerinde olduğu gibi…ürünlerde de kumaşları ziyan etmesine rağmen bedellerini ödemediğini, işbu nedenle müvekkili şirket tarafından, davacının ziyan etmiş olduğu kumaşların bedelleri için fatura tanzim edildiğini ve Beşiktaş … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kumaş bedellerinin ödenmesinin ihtar edildiğini, akabinde ise ilamsız icra takibi başlatıldığını ve gerçekleştirilen itiraz üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası ikame ettiğini, işbu nedenle kabul anlamına gelmemek üzere davacı şirketin talebinde haklılığı mevcut ise takas ve mahsup def’i taleplerinin bulunduğunu, ayrıca ve önemle -kabul anlamına gelmemek üzere ve her ne kadar davacı şirket somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olsa bile- davacı şirketin dilekçe ekinde dosyaya sunmuş olduğu faturanın … modellerine ilişkin olup, … modellerinin taraflar arasında kararlaştırılan kalite ve standartlarda ve hatta terminde üretilmediğini, hatta ve hatta ayıpların birçoğunun müvekkili şirket tarafından kendi bünyesinde tüm iyiniyeti ile giderildiğini ve buna ilişkin de davacı şirkete reklamasyon bedeli yansıtılmadığını, söz konusu hususun davacı şirkete e-mail yolu ile de bildirildiğini ve …modellerine ilişkin kesilen faturanın da iade edildiğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu gibi faturalara itiraz süresinin geçirildiği iddiasının da doğru olmadığını, davacı şirketin kabulü gerçekleşmeyen ayıplı ürünler için fatura kesmesinin tamamen kötü niyetli olduğunu ve davanın reddinin gerektiğini, dosyaya ibraz edilen delillerden de anlaşılacağı üzere davacı şirketin ürünlerinin ayıplı olarak belirlenen terminde üretemediğini, mülkiyeti müvekkiline ait olan kumaşları da ziyan ettiği gibi bedellerini de ödemediğini, hiçbir zaman da kesin kabul gerçekleştirilmediğini, işbu nedenlerle davacı şirketin huzurdaki davayı ikame etmesinin tamamen kötü niyetli olup, davanın reddinin gerektiğini, işbu nedenlerle öncelikle işbu davanın tarafları ve konusu aynı olan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini; davanın reddini aksi halde davacı şirket tarafından ziyan edilen kumaşların bedellerinin takas ve mahsup edilerek davacı şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl dava, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında ürünlerin zamanında teslim edilmemesi nedeni ile davacı tarafın iddia ettiği zararın tahsili talebine ilişkindir.
Birleşen Mahkememiz 2018/839 Esas sayılı dosyası yönünden dava, İİK ‘nın 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası yönünden dava, taraflar arasındaki cari hesap ve fatura alacağından kaynaklı borca yönelik başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki asıl dava ve birleşen dosyaların dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, takip dosyaları, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/445 E. sayılı dosyasında mevcut İstanbul … İcra Dairesi’nin …E. takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı … tarafından davalı … aleyhine 13.361,61-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/445 E. Sayılı dosyasında İstanbul …Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan yazıya cevap verildiği, davalı …’ne ait kurumlar, katma değer vergisi beyannameleri ile işe başlama bildirimleri ile Ba-Bs formlarının gönderildiği görülmüştür.
Yine İstanbul …Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, … vergi kimlik numaralı … Anonim Şirketi ile ilgili belgelerin yazı ekinde gönderildiği anlaşılmıştır. Ayrıca İstanbul … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne davacı … hakkında yazılan yazıya cevap verilerek istenilen hususların dosya içerisine gönderildiği görülmüştür.
Birleşen Mahkememiz 2018/839 E. sayılı dosyasında mevcut İstanbul 3. İcra Dairesi’nin 2018/30623 E. takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı … tarafından davalı … aleyhine 26.436,56-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Birleşen dosya açısından 19/06/2019 tarihli celsede davalının icra müdürlüğü yetki itirazının reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan 31/01/2020 tarihli bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi heyet raporunda sonuç ve özetle; “Davalı, teslim edilmeyen ve ayıplı olması nedeniyle iade edilen ürünlerin yerine teslim editmesi gereken ürünleri teslim süresi içerisinde teslim etmediğinden dolayı sözleşme hükümleri gereği kusurlu olduğu, teslim tarihi içerisinde teslim edilmeyen ve ayıplı olması nedeniyle iade edilen ürünlerin yerine bir sonraki yıl teslimi istenen malların üretiminde yıllık enflasyon, ithalat kalemlerinde döviz artışı, işçilik ve diğer kalem artışları nedeniyle fiyat farkını rücu edebileceği, dosyaya sunulan faturaların ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, teslim edilen ürünlere ait sevk irsaliyeleri teslim fişleri ve ürünler ile ilgili üretim reçetelerinin sunulması gerektiği, e-fatura bedellerinin ödenmesine karar vermesi halinde; takip tarihi itibariyle 26.174,81-TL asıl alacak, işlemiş faiz miktarı 133,02 TL olarak hesaplandığı, takip alacaklısının 128,73 TL fazlası ile 261,75 TL işlemiş faiz talep etmiş olduğu, takip tarihi olan 12.09.2018 itibariyle 26.174,81 TL Asıl Alacak ve 133,02 TL İşlemiş faiz miktarı talep edebileceği…” ,
Mahkememizce yapılan 11/01/2021 tarihli bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi heyet raporunda sonuç ve özetle; “Davalı …Ltd Şti’nin, teslim edilmeyen ve ayıplı olması nedeniyle iade edilen ürünlerin yerine teslim edilmesi gereken ürünleri teslim süresi içerisinde teslim etmediğinden dolayı taraflar arasındaki ürün sözleşmesine aykırı davrandığı ve üreticinin yüklenicinin gecikmeden ve ayıptan sorumluluğu çerçevesinde sözleşme ve TBK. .m.474ve TBK.m.112 hükümlerine göre sorumlu olacağı, gerek davacı… AŞ’nin Ticari Defter Kayıtlarına göre gerekse davalı … Tekstil Ltd. Şti.’nin ticari defter kayıtlarına göre, …Tekstil A.Ş tarafından düzenlenen 30.07.2018 tarihli 4.470,82 TL ve 21.703,99 TL bedelli iki adet fatura öncesinde,… I.td Şti, …AŞ’den 12.416,35 TL miktarında alacaklı olduğu, taraflar arasında bulunan hesap farkının, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen ve Gaziosmanpaşa … Noterliğinin 03.08.2018 tarih ve …yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi ile itiraza uğrayan/reddedilen 30.07.2018 tarihli … ve 4.470,82 TL bedelli e-fatura ile aynı tarihli BM … kaynaklandığı, taraflar arasındaki üretim sözleşmesi ve TBK hükümleri çerçevesinde, esas davada davalı … Ltd Şti’nin üreticinin/yüklenicinin temerrüdü ve ayıptan sorumluluğu hükümlerine göre eksik ve ayıplı üretilen ürünler sebebiyle, ayrıca kendisine teslim edilen kumaş bedellerinden dolayı davacı … AŞ’ye karşı sorumlu olduğu, esas davada yukarıdaki şekilde hesaplanan kazanç kaybı tutarı ile birleşen 2018/839 FE, dosyada, takip tarihi itibariyle oluşan cari hesap bakiye alacağından dolayı borçlu olduğu, esas dosyada davacı … AŞ’nin net kazanç kaybının 15.889 TI. olduğu (dava dilekçesindeki talep 10.000 TL’dir), birleşen İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/839 E. Dosyasında, takip tarihi 12.09.2018 itibariyle, davacı …Tekstil A.Ş.’nin Davalı … Tekstil Ltd. Şti.’nden 13.758,46 TL ana para, 242,56 TL Takip tarihine kadar faiz olmak üzere toplam 14.001 TL alacaklı olduğu, (İhtarname 02.08.2018’de tebliğ edilmiş, 7 günlük mehil tanınmış olup takip öncesi 10.08.2018-12.09.2018 dönemi için TCMB avans faizi üzerinden faiz hesaplanmıştır 13.758,46 x33 gün x 19,50 /36500X=242,56TL), birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/445 E. Dosyasında, takibin 30.07.2018 tarihli faturaların ihtarname ekinde davacı … Ltd Şti’ne tebliğinden sonra başlatıldığı, dolayısıyla takip tarihi 09.08.2018 itibariyle, takibe konu edilen cari hesap bakiyesi düşüldükten sonra… Ltd Şti’nin …AŞ’den alacaklı olmadığı aksine yukarıda belirlildiği şekilde borçlu olduğu, dolayısıyla takibe yapılan itirazın haki olduğu (Mahkemenin farklı kanaatte e olması halinde … Ltd Şti’nim’takip tarihi itibariyle 12.416,35 TL alacaklı olacağı, takip tarihinden önce borçlu şirketin bir ihtarname ile temerrüde düşürülmemiş olması sebebiyle takip öncesi faiz istenemeyeceği, takip sonrası için TCMB avans faizi üzerinden faiz talep edilebileceği) şeklinde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporları taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 01/02/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili de, 31/01/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanlarını dosyaya sunmuştur.
01/02/2021 tarihli celsede davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmek üzere dosyanın yeniden ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti ek raporunda sonuç ve özetle; “Davalı yan itirazları doğrultusundan 11.01.2021 tarihli kök raporda tespit edilen
hususlardan kazanç kaybı hesabı hususu dışında değişiklik olmadığı; davalı … Ltd Şti’nin, teslim edilmeyen ve ayıplı olması nedeniyle iade edilen
ürünlerin yerine teslim edilmesi gereken ürünleri termin süresi içerisinde teslim etmediğinden dolayı taraflar arasındaki Ürün Sözleşmesine aykırı davrandığı ve üreticinin/yüklenicinin gecikmeden ve
ayıptan sorumluluğu çerçevesinde sözleşme ve TBK.m.474 ve TBK.m.112 hükümlerine göre sorumlu
olacağı, gerek davacı …AŞ’nin Ticari Defter Kayıtlarına göre gerekse davalı …
Tekstil Ltd. Şti.’nin ticari defter kayıtlarına göre, …Tekstil A.Ş tarafından düzenlenen
30.07.2018 tarihli 4.470,82 TL ve 21.703,99 TL bedelli iki adet fatura öncesinde (24.11.2017 tarihi
itibariyle), … Ltd Şti, … AŞ’den 12.416,35 TL miktarında alacaklı olduğu, taraflar arasında bulunan hesap farkının, davacı Şirket tarafından davalı şirkete
düzenlenen ve Gaziosmanpaşa… Noterliğinin 03.08.2018 tarih ve … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi ile itiraza uğrayan/reddedilen 30.07.2018 tarihli … ve 4.470,82 TL
bedelli e-fatura ile aynı tarihli …no’lu faturalardan kaynaklandığı, taraflar arasındaki üretim sözleşmesi ve TBK hükümleri çerçevesinde, esas davada davalı. …Ltd Şti’nin üreticinin/yüklenicinin temerrüdü ve ayıptan sorumluluğu hükümlerine göre eksik ve ayıplı üretilen ürünler sebebiyle, ayrıca kendisine teslim edilen kumaş bedellerinden dolayı davacı … AŞ’ye karşı sorumlu olduğu, esas davada yukarıdaki şekilde hesaplanan kazanç kaybı tutarı ile birleşen 2018/839 E. dosyada, takip tarihi itibariyle oluşan cari hesap bakiye alacağından dolayı borçlu olduğu, eksik teslim edilen ürünler sebebiyle davacı firmanın kar kaybı olduğuna kanaat getirilmesi durumunda, esas dosyada davacı … AŞ’nin net kazanç kaybının 15.750 TL olduğu (dava dilekçesindeki talep 10.000 TL’dir), birleşen İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/839 E. dosyasında, takip
tarihi 12.09.2018 itibariyle, davacı …Tekstil A.Ş.’nin davalı… Tekstil Ltd. Şti.’nden 13.758,46 TL ana para, 242,56 TL Takip tarihine kadar faiz olmak üzere toplam 14.001 TL alacaklı olduğu, (İhtarname 02.08.2018’de tebliğ edilmiş, 7 günlük mehil tanınmış olup takip öncesi 10.08.2018-12.09.2018 dönemi için TCMB avans faizi üzerinden faiz hesaplanmıştır 13.758,46 x33 gün x 19,50 /36500=242,56 TL), birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/445 E. dosyasında, takibin 30.07.2018 tarihli faturaların ihtarname ekinde davacı … Ltd Şti’ne tebliğinden sonra başlatıldığı, dolayısıyla takip tarihi 09.08.2018 itibariyle, takibe konu edilen cari hesap bakiyesi düşüldükten sonra … Ltd Şti’nin … AŞ’den alacaklı olmadığı, aksine yukarıda belirtildiği şekilde borçlu olduğu, dolayısıyla takibe yapılan itirazın haklı olduğu, (Mahkemenin farklı kanaatte olması halinde … Ltd Şti’nin takip tarihi itibariyle 12.416,35 TL alacaklı olacağı, takip tarihinden önce borçlu şirketin bir ihtarname ile temerrüde düşürülmemiş olması sebebiyle takip öncesi faiz istenemeyeceği, takip sonrası için TCMB avans faizi üzerinden faiz talep edilebileceği) şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davacı vekili ek bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini sunmuştur.Davalı vekili 31/05/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi ek raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Davacı vekili 28/06/2021 tarihli dilekçesiyle talep artırım dilekçesini dosyaya ibraz etmiş, ek harcı tamamlamış, bedel artırım dilekçesinden bir suret davalı yana tebliğ edilmiştir.
Taraflar arasında 01.12.2016 başlangıç tarihli “Üretim Sözleşmesi” düzenlendiği, bu sözleşmenin 3.1. , 3.2. ve 3.7. maddeleri ile;“3.Üretici, işe zamanında başlayacak ve ürünleri zamanında teslim edecektir.Üreticinin işe zamanında başlamaması ve/veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak geciktirmesi halinde …’in bu gecikmeden doğabilecek doğrudan ve dolaylı tüm zararlarında üretici sorumlu olacaktır.
3.2.Üretici. Sözleşme konusu üretim işine dair yeterli bilgi ve tecrübesinin olduğunubeyan etmiş olup, mali gücünün de bu kapsamda yeterli olduğunu kabul ve taahhüt eder,3.7…. değişik pazarlarda, çeşitli ölçeklerde müşterilerle çalışmakta olup, üretici, ürünlerin teslim zamanının… için azami derecede önemli olduğunu. Teslimde herhangi bir gecikme olması halinde …’in zararının yanında ayrıca müşteri, kar ve itibarkaybına uğrayabileceğini bildiğini; bu nedenle. ürünleri herhangi bir nedenle zumanındaüretemeyeceğini anlaması halinde bu durumu derhal …’e bildireceğini, aksi halde …’in ürünlerin perakende satış fiyatı da dahil fakat bunu aşan zararlarını da tazminle mükellef olacağını peşinen kabul eder.”¸ şeklinde düzenlemerin bulunduğu görülmüştür.
Teslim süresi içerisinde teslim edilmeyen ve ayıplı olması gerekçesiyle iade edilen ürünlerin yerine teslim edilmesi gereken ürünlerin, teslim cdilmemesi gerekçesi ile davalı sözleşme hükümleri çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getirmemiş ve davacı ve davalı arasında mevcut elektronik posta yazışmalarından, teslim edilmeyen ve ayıplı olması nedeniyle iade edilen ürünlerin yerine teslim edilmesi gereken ürünlerin 2017 yılı yerine 2018 yılında teslim edilmesi hususunda teyitleşildiği görülmüştür.
Mahkememiz esas davada davalının sözleşmeye aykırı olarak ayıplı ürün tesliminden kaynaklandığı, eksik-ayıplı ürünlerin sonraki sezonda dikilmesi konusunda varılan mutabakata rağmen üretici tarafından istenen fiyat farkı konusunda anlaşma sağlanamayınca, davacı tarafından davalı kalan kumaşları bedeli ona fatura edilerek fiilen sözlesme ilişkisine son verilmiştir. Somut uyuşmazlık üreticinin-yüklenicinin ayıptan doğan sorumluluğu kapsamında açılmış tazminat davasıdır.
TBK’da ayıplı veya kötü ifa hallerinin özel olarak hükme bağlandığı durumlarda, bu özel hükümler ile genel olarak borca aykırılığın sonuçlarını düzenleyen TBK m.112 vd. hükümlerinden doğan talep haklarının yarıştığı, alacaklının dilerse özel hükümlere dilerse TBK.m.112’ye göre talepte bulunabileceği kabul edilmektedir.Bu husus satıcının ve yüklenicinin ayıptan sorumluluğuna ilişkin olarak 6098 sayılı TBK.m.227/2 ve TBK.m.475/2’de
alıcının ve iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklı tutularak Türk hukuku yönünden açıkça düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve TBK.m.475/2’nin atfıyla TBK.m.112 gereğince, borca aykırı davranan borçlu için kusur karinesi kabul edilmiş ve kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe zarardan sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla sözleşmeye aykırı davranışı ve zararı ispat yükü davacı tarafa, kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat yükü ise davalı tarafa düşer. Diğer ifadeyle, aradaki sözleşme ilişkisi sebebiyle hiç veya gereği gibi ifada bulunmayan …, kendisinin hiçbir kusuru olmadığını ispat etmedikçe davacının zararından sorumlu olacaktır.
Bu haliyle mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacıya ait …AŞ “…” modeli pantolanların 2017 yaz satış fiyatları ile, üretim ve diğer maliyetler de göz önüne alınarak eksik teslim edilen 140 adet ürün bulunduğu , 105 adedinde davacının kazanç kaybının oluşacağı hesaplanmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı …’in kendisinin hiçbir kusuru olmadığını dosya içeriği ile ispat edemediği yönünde mahkememizce kanaate varılmıştır.
… firmasına ait … modeli pantolonların 2017 yaz satış fiyatlarının yaklaşık 200 – 250 TL arasında olduğu, bu model ürünlerde üretim ve diğer maliyetler düşüldükten sonra (dikim maliyeti dahil) yaklaşık ürün başına 150 TL kar elde edileceği değerlendirilmekle bu verilere göre davacı şirketin kazanç kaybı şöyle hesaplanmıştır:
Kazanç kaybı : 105 adet x 150 TL = 15.750 TL Taraflar arasındaki üretim sözleşmesi ve TBK hükümleri çerçevesinde, esas davada davalının üreticinin/yüklenicinin temerrüdü ve ayıptan sorumluluğu hükümlerine göre eksik ve ayıplı üretilen ürünler sebebiyle, ayrıca kendisine teslim edilen kumaş bedellerinden dolayı davacı … AŞ’ye karşı sorumlu olduğu, esas davada kazanç kaybı tutarı ile birleşen 2018/839 E. dosyada, takip tarihi itibariyle oluşan cari hesap bakiye alacağından dolayı borçlu olduğu bu haliyle, davacının asıl davada ve birleşen mahkememiz 2018/839 E. sayılı dosyasında talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Birleşen Mahkememiz 2018/839 E. dosyasında, takip tarihi 12.09.2018 itibariyle, davacı …Tekstil A.Ş.’nin daval… Tekstil Ltd. Şti.’nden 13.758,46 TL ana para, 242,56 TL Takip tarihine kadar faiz olmak üzere toplam 14.001 TL alacaklı olduğu, (İhtarname 02.08.2018’de tebliğ edilmiş, 7 günlük mehil tanınmış olup takip öncesi 10.08.2018-12.09.2018 dönemi için TCMB avans faizi üzerinden faiz hesaplanmıştır 13.758,46 x33 gün x 19,50 /36500=242,56 TL) tespit edilmiş edilmiş, bu alacağın ödendiğine ilişkin gerek icra dosyasında gerek birleşen dosyada herhangi bir somut delil, bilgi ya da delilin bulunmadığı görülmüştür.
Birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/445 E. sayılı dosyasındaki uyuşmazlık konusunun cari hesap ve fatura alacağından kaynaklı borca yönelik başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı olduğu tespit edilmiş, yine mahkememizce alınan mali yönden incelemelerde gerek davacı… AŞ’nin Ticari Defter Kayıtlarına göre gerekse davalı … Tekstil Ltd. Şti.’nin ticari defter kayıtlarına göre,… Tekstil A.Ş tarafından düzenlenen 30.07.2018 tarihli 4.470,82 TL ve 21.703,99 TL bedelli iki adet fatura öncesinde (24.11.2017 tarihi itibariyle),… Ltd Şti, … AŞ’den 12.416,35 TL miktarında alacaklı olduğu tespit edilmiş edilmiş, bu alacağın ödendiğine ilişkin gerek icra dosyasında gerek birleşen dosyada herhangi bir somut delil, bilgi ya da delilin bulunmadığı görülmüştür.
Ayrıca birleşen bu dosyada davacı her ne kadar başlatılan ilamsız takipte işlemiş faiz talebinde bulunduğu görülmüş ise de; takipten önce davalıyı temerrüde düşürmek için usulünce bir ihtarname tebliğ edilmediği yine faturanın davalıya tebliğ edilmiş olması da süre verilerek bir ödeme ihtarı içermediği için borçluyu temerrüde düşürmediği (İSTANBUL BAM 15.HUKUK DAİRESİ 2018/475 ESAS 2020/321 KARAR SAYILI İLAMI) ve TTK 1530. maddenin konuluş amacının, mal tedarik sözleşmeleri kapsamında küçük ve orta ölçekli tedarikçiyi, büyük işletmelere karşı korumak amacıyla getirilmiş bir hüküm olduğu, 1530/4-7 madde tacirler arası satım sözleşmelerinde uygulanmadığı. Nitekim Yargıtayın “…Dava, taraflar arasında mal alım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine dair olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir.( T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2017/3266 K. 2018/4228 T. 18.9.2018 ) şeklindeki ilamında bu görüşe paralel bir hüküm olduğu ve davacının işlemiş faize yönelik isteminin reddi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/445 E. Sayılı Dava Dosyasınında ;
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak… Dava Şartı Dosya No: … sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 09/01/2020 tarih ve 018146 sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği gözetilerek; taraflar aleyhine arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-ASIL DAVANIN KABULÜ İLE ,
15.750,00.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Alınması gereken 1.075,88.-TL harcın peşin ve ıslah harcı olarak alınan 290,78.-TL harcın mahsubu ile bakiye 785,10.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
-Peşin ve ıslah harcı olarak alınan 290,78.-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 160,90-TL, bilirkişi ücreti 2.650,00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı üzere toplam 2.852,00.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
2-BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ 2018/839 E. SAYILI DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile;
Takibin 13.758,46.-TL asıl alacak, 242,56 -TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.001,02.-TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile devamına,
Asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Alınması gereken 956,40.-TL harcın peşin alınan 451,48.-TL harcın mahsubu ile bakiye 504,92.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
-4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınrak davacıya verilmesine,
-Kısmi red nedeniyle 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 29,50-TL , 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 451,48.-TL peşin harç olmak üzere toplam 522,08.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 271,48.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan 20,70.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 10.70.-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
3- BİRLEŞEN İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2019/445 E. SAYILI DAVA DOSYASININ KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile;
Takibin 12.416,35.-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile devamına,
Asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-848,16.-TL harcın peşin alınan 161,38.-TL harcın mahsubu ile bakiye 686,78.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
-4080,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Kısmi red nedeniyle 945,26.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 51,00.-TL, 44,40.-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 44,40.-TL peşin harç olmak üzere toplam 146,20.-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre taktiren 134,50.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin red ve kabul oranına göre taktiren 1.214,40.-TL’sinin davalıdan, 105,60.-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/11/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır
¸e-imzalıdır