Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/815 E. 2021/251 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/815 Esas
KARAR NO : 2021/251

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı- borçlu şirketle Elektronik Haberleşme Hizmetlerine ilişkin Çerçeve Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin eki niteliğinde Fiber Internet Hizmeti Şartnamesi ve Ses Hizmeti Şartnamesi imzalandığı, davalı-borçlunun bu hizmete karşılık olarak kendisine tahakkuk ettirilen faturaları ödemediği için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayısı ile aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlu tarafından takibe, borcun tamamına, faize ve diğer tüm tüm ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiği ve icra takibinin durduğu, icra takibine yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğu belirtilmiş ve itirazın iptali ve takibin devamına karar verilerek, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir.

Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünde başlatmış olduğu icra takibinin kötü niyetli olduğunu, davacı şirket ile devam eden ticari ilişkide kendilerine ihtarname keşide edilmeden, faturalar usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden icra takibine başlandığı, icra takibine başlanmadan önce düzenlenen faturaların borçluya teslim edilmesi gerektiği, davacının faturalar usulüne uygun teslim edilmeden ve borç henüz muaccel hale gelmeden takibe geçtiğini, davalının davacıya borcunun bulunmadığı, davacı tarafından icra takibinde talep edilen faiz miktarının fahiş olduğu ve buna da itiraz ettiklerini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesinden dolayı internet hatlarına ilişkin kullanım bedeline, faturalarına dair alacağa ve işlemiş faiz alacağına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve eklerindeki mail yazışmaları, e-faturalar, sözleşme, davacı tarafından sunulan hesap ekstresi, İstanbul …İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyası , bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelenmesinde, davacı … tarafından davalı …Ş. Aleyhine 9.112,87.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacı …A.Ş. açısından, yönetmelik hükümleri gereği fatura düzenlemek vs davalı tarafa ulaştırmakla yükümlü olduğunu, dolayısıyla tahakkuk ettirilen dönem faturasının borçluya ulaştırılması sorumluluğu tamamen kendisinde olduğu halde, üst üste ödenmeyen faturalara rağmen davalı tarafa diğer iletişim yollarından birisiyle ulaşmayarak (e-posta, kısa mesaj) yönetmeliğin fatura ulaştırma yükümlülüğünü yerine getiremediğinin anlaşıldığını, ilgili yönetmelik hükümleri gereği ödenmeyen faturalar için sözleşmede belirlenecek bir süre sonrasında verdiği hizmeti durdurması beklenirken, üst üste ödenmeyen fatura tutarlarına rağmen hizmeti vermeye devam ederek diğer faturalann oluşmasına sebep olduğunun anlaşıldığını, yönetmeliğin açık hükmüne göre, ödenmeyen fatura tutarlarının tahsil edilebilmesi için, yasal takibe geçmeden önce, davalı tarafın ‘borcunu ödemesi gerektiği aksi takdirde yasal takibe başlayacağı’ yönünde uyarması gerekirken bunu yapmadığı için dava konusu icra takibinin tartışmalı hale gelmesine sebep olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle asli kusurlu olduğunu, davalı … Tlc. A.Ş. Açısından ise, her ne kadar faturaların kendisine ulaşmadığını beyan etmişse de aldığı hizmetin karşılığı olarak ücret ödemesi gerektiğini bilmesine rağmen 6 ay boyunca kendisine neden fatura ulaşmadığını sorgulamaması sebebiyle tali kusurlu olduğuna yönelik kanaat oluştuğuna ve hesaplama yaparak görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 11/07/2019 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.Davacı vekili ise, 02/09/2019 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini sunmuştur.
16/12/2019 tarihli celsede, davacı ve davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmek üzere ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Elektronik Mühendisi… tarafından 27/12/2019 tarihli ek rapor dosyaya ibraz edilmiştir.
Ek rapor taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Taraf vekillerinin bilirkişi ek raporuna karşı itirazlarını sundukları görülmüştür.
Mahkememizce verilen 04/02/2020 tarihli ara karar ile, taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda dosyanın yeniden bilirkişiye tevdii edilmesine karar verilmiş, Elektronik Mühendisi bilirkişinin yanına Mali Müşavir bilirkişi de eklenmek suretiyle tarafların ticari defterleri üzerinde de inceleme yapılmasına karar verilmiş;
Bilirkişi kök ve ek heyet raporunda özetle; davacının ibraz edilen ticari defterlerinin e.defter sistemine tabi olduğu, defter beratlarının yasal sürelerde oluşturulduğu, e-bilanço defterinin yasal süre açılış tasdik işleminin yapıldığı, ticari defter belgelerin tek düze muhasebe sistemi ilkelerine göre işlendiği, özellikle dava konusu faturaların davacının yevmiye defter kayıtlarında görüldüğünü, heyetce önceki rapordaki kanaatlerinin geçerli olduğunu, davacının davalıya düzenlediği fatura bilgileri ve yevmiye defter kayıt bilgilerinin incelendiğini,icra takibine konu faturaların toplam tutarının 7,628,45TL, 18/01/2018 takip tarihi itibarı ile 8.094,82.-TL olduğunun hesaplanmış olduğunu, 6100 sayılı HMK’nun 266/c ve 6754 sayılı yasanın 3/3 hükmü gereğince, davacı alacağı 6183 sayılı amme alacakları kanunun 51. maddesi gereği belirlenen gecikme zammı oranlarını aşamaz hükmüne 09/10/2010-05/09/2018 tarihleri için aylık %1,40 oranına göre hesaplanarak davacının asıl alacağının 7,628,75TL+Faiz alacağı, 399,30TL+faiz alacak KDV’si 71,86TL olmak üzere 8,099,91.-TL olarak hesaplandığına ilişkin görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Heyet bilirkişi ek ve kök raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 12/06/2017 tarihinde imzalanan Elektronik Haberleşme Hizmetlerine İlişkin Çerçeve Sözleşmesi ile başlamış,bu sözleşmeye istinaden davalı şirkete, davalı tarafından hizmet sağlanmıştır. İlk fatura ile birlikte takip eden aylardaki toplam 6 adet fatura davacı tarafından ödenmemiştir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, davacı tarafça verdiği hizmete karşılık gelen bedeli tahsil edemediği gerekçesiyle icra Müdürlüğüne başvuruda bulunulduğu, davalı tarafından bu icra işlemine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Davalı taraf, faturaların usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, icraya başvurulmadan önce kendilerine herhangi bir ihtar yapılmadığını belirtmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının, fatura düzenlemek ve davalı tarafın sözleşmede belirtilen adresine göndermekle yükümlü olduğu, dolayısıyla tahakkuk ettirilen dönem faturasının borçluya ulaştırılması sorumluluğu tamamen kendisinde olduğu halde, bu yükümlülüğünü yerine getiremediği, sözleşme yükümlülükleri gereği ödenmeyen faturalar için sözleşmede belirlenecek bir süre sonrasında verdiği hizmeti durdurması beklenirken, üst üste ödenmeyen fatura tutarlarına rağmen hizmeti vermeye devam ederek diğer faturaların oluşmasına sebep olduğu için asli kusurlu olduğuna, davalı taraf ise, her ne kadar faturaların kendisine ulaşmadığını beyan etmişse de aldığı hizmetin karşılığı olarak ücret ödemesi gerektiğini bilmesine rağmen 6 ay boyunca kendisine neden fatura ulaşmadığını sorgulamaması sebebiyle tali kusurlu olduğu ve ilgili dönemlerde almış olduğu hizmete karşılık olarak tahakkuk eden fatura tutarlarını ödemekle yükümlü olduğuna kanaat gelmiştir.
İhtilaf dönemine ait taraf ticari defterlerinin incelenmesi cihetine gidilerek dava dosyasına sunulan cari hesap ekstresinde görülen faturaların davacının ticari defter kayıtlarıyla örtüştüğü dosya kapsamında alınan bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli olduğu anlaşılan bilirkişi heyet raporuyla tespit edilmiş, mahkememizce dosya kapsamında alınan tüm bilirkişi raporlarına itibar edilmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, icra takibine konu faturaların toplam tutarının 7.628,45-TL, 18.01.2018 takip tarihi itibariyle 8.094,82 TL olduğu, davaya konu icra takibinin başlatılmasında, ilgili yönetmelik hükümlerine aykırı işlemleri sebebiyle yöntem olarak haksız olduğu görülen davacı …A.Ş. ‘nin, müterafik kusuru da göz önüne alınarak davalı-borçlu…A.Ş’ den bu miktarı talep edebileceği, her ne kadar davalı tarafça takibe itiraz edilerek takibin durmasına sebebiyet verilmiş ise de; gerek icra dosyasında gerek mahkememiz dosyasında takip miktarının ödendiğine ilişkin herhangi bir somut, delil belge ya da bilginin bulunmadığı anlaşılarak bu hali ile davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile; davalı tarafından istanbul … icra müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 7.628,45.-tl asıl alacak, 399,30.-TL işlemiş faiz , 71,86.-TL KDV, olmak üzere toplam 8.099,61 -tl üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz ve faizin %18 kdv’si üzerinden devamına, asıl alacak likit olmayıp alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminat isteminin reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ,
-Davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın KISMEN iptali ile
-Takibin 7.628,45.-TL asıl alacak, 399,30 -TL işlemiş faiz , 71,86.-TL KDV, olmak üzere toplam 8.099,61 -TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz ve faizin %18 KDV’si üzerinden devamına,
-Asıl alacak likit olmayıp alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminat isteminin reddine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-553,28.-TL harcın peşin alınan 201,19.-TL harcın (45,56.-TL’si icra dosyasından) mahsubu ile bakiye 352,09-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kısmi red nedeniyle 1.013,26-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 141.70,-TL , iki bilirkişi ücreti 1.350.00-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı, 201,19.-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.733,99-TL yargılama giderinin red ve kabule göre taktiren 1.541,18.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır