Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/814 E. 2022/270 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/814 Esas
KARAR NO : 2022/270
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan …’in 2007 yılında bir ticari işletmeyi sahip sıfatıyla işlettiğini, bu işletmenin faaliyetleri doğrultusunda da … Bankası … Şubesi’nde işleri gereğince kullanmak maksadıyla çek hesabı açtırdığını ve buna mukabil ilgili banka şubesinden çek yaprakları temin ettiğini, söz konusu işletmede işçi sıfatıyla çalışmakta olan … … isimli şahsın, müvekkilinin ticari faaliyetlerinde kullanma gayesiyle temin etmiş olduğu çek defterindeki çeklerden …, … ve … çek numaralı üç adet çeki “müvekkilimin izni, haberi ve rızası olmaksızın” aldığını, malum şahsın söz konusu çeklerden başka 800 adet un çuvalı, işyeri vergi levhası, işyeri kaşesi, irsaliye faturalarını ve yazarkasa izin belgesini de yine müvekkilinin izin, haber ve rızası dışında aldığını, müvekkilinin durumu öğrendikten sonra ivedi olarak … … isimli şahsa ulaşmaya çalıştığını, ancak bu çabalarından maalesef olumlu bir netice alamadığını, bunun üzerine müvekkilinin derhal olayı yargı mercilerine taşımak suretiye … Cumhuriyet Başsavcılığı’na 26.07.2007 tarih ve 2007/… soruşturma no’lu başvuru ile şikâyette bulunduğunu, öte yandan müvekkilinin mevcut durumu yargı mercilerine taşımakla yetinmediğini, bununla beraber işbu durumu çekleri temin etmiş olduğu … Bankası … Şubesi’ne bildirdiğini, çeklerin rızası dışında elinden çıkmış olduğunu, “kendilerine sözkonusu çeklerin ödenmek için ibraz edilmesi halinde ödenmemesini ve çeklere kayıp kodu konulmasını” talep ettiğini, tüm bu gelişmelerin akabinde 08 Kasım 2007 tarihinde davalı yan tarafından …. İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosya ile müvekkili aleyhine, elinden haberi, izni ve rızası olmaksızın çıkmış bulunan ve bu durumun belirtildiği gibi yargısal mercilere taşınmış olup ilgili banka şubesine de bildirilen çeklerden; … çek no’lu, 06.10.2007 tanzim tarihli çek ile 14,342,00 TL ve … çek no’lu, 20.10.2007 tanzim tarihli çek ile de 13.130,00 TL olmak üzere toplam asıl alacak 27.472,00 TL, diğer fer’i alacaklarla beraber de toplam 29.405,68 TL tutar üzerinden işbu çeklerle, “altlarındaki imza müvekkiline ait olmamasına rağmen” kambiyo senetli özgü haciz yoluyla halen de devam etmekte olan icra takibini başlatıldığını, dava konusu haksız durumdan müvekkilinin uğradığı ve uğramaya devam ettiği telafisi güç zararların süregeleceği bariz olduğundan; söz konusu kötüniyetli icra takibinde borçlu bulunulmadığının tespiti ile işbu takibin durdurulmasını ve iptalini, uğranacak muhtemel zararların engellenmesi adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini, haciz tehdidi altında davalı yanın tahsil etmiş olduğu paraların tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber davalıdan tahsili ile taraflarına iadesini ve davalı yandan takibe konu tutar üzerinden %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflarından başlatılan icra takibinin 08.11.2007 yılında başlatılmış olup söz konusu menfi tespit davasının tam 11 yıl sonra açıldığını, buna ilişkin zamanaşımı itirazında bulunduklarını, 10 yıldan daha önceki bir alacağa dayalı banka kayıtları, fatura ve vergi kayıtlarının bulunma imkanının da düşük olduğunu, davacının sahibi olduğu çek yapraklarının rızası dışında alınarak doldurulduğunu ve taraflarına teslim edildiğini belirtmişse de bu iddiaları kabul etmediklerini, davacının ekmek fırını sahibi olduğunu müvekkili tarafından satılan unları teslim aldığını ve kullandığını, ellerinde mal satımına ilişkin faturaların da olduğunu, esasen davacının eşi … ‘in kendi adına işlettiği bir fırını varken daha sonra bir şube açmak istediğini, bu işletmeyi de davacı … adına açtığını ancak fiili olarak … …’nin işletmeyi çalıştırdığını, … … ile de görüşüldüğünü kendisinin hem … hem de … adına kayıtlı işletmelerde ortak olduğunu, artık birlikte çalışmadıklarını söylediğini, davacının çekleri ödeyemeyeceğini anladığında çeklere ödemeden men yasağı koydurtmak için çekleri çalınmış gibi tek taraflı beyanda bulunduğunu, oysa çek defterinden kesilmiş diğer çeklerin de incelendiğinde o çekleri de davacının kesmediğinin görüleceğini, davacının esasen taraflarından miras payına haciz konulduğu ve izalei-şuyu davasında son aşamaya gelindiği için işbu davayı açtığını, haksız ve kötü niyetli davasının dinlenebilme olanağının olmadığını, son olarak icra dosyasından yapılan tüm tahsilatların istirdatı talep edilmişse de İİK m.72/7 gereğince yalnızca davadan önceki 1 sene içerisinde yapılan tahsilatların istirdatını talep etme hakkı olduğunu beyanlarla açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davaya konu keşidecisi davacı şahıs olan iki adet toplamda 27.472,00.-TL bedelli çeklerin imza inkarına dayalı sahteliğinin tespiti ve bedellerinin istiradatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, … İcra Müdürlüğü’nün 2023/… Esas sayılı takip dosyası, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/… Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
İlgili … İcra Müdürlüğü’nün 2013/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından 29.405,68-TL alacağın işleyecek %29 faiziyle birlikte tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… Esas sayılı dosyasında yapılan takibin durdurulması ve icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi amacıyla ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş, mahkememiz 05/11/2020 tarihli ara karar ile; “Tedbir talebinin kısmen kabulü ile; İcra dosyası ile başlatılan takibin durdurulması talebinin reddine, İhtiyati tedbir talep eden haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve 3. Kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara menfi tespite konu borçlu olunmadığı iddia edilen borcun % 20’si oranında nakdi teminat mahkememiz dosyası adına yatırıldığında veya bankadan kesin ve süresiz teminat mektubu sunulduğunda … İcra Müdürlüğü’nün 2013/… Esas sayılı dosyasına yatırılan paraların alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir konulmasına…” karar verilmiştir.
… Bankası … Şube Müdürlüğü’ne davacı …’in işletmiş olduğu ticari işletme ile alakalı olarak şube nezdinde bulunan … nolu hesaba bağlı … , …, … numaralı çeklere ilişkin bilgi ve belgeler istenilmiş, cevabi yazı ile istenilen hususlar gönderilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesi’nce 2009/… Esas, 2009/… Karar sayılı dosyasının celp edildiği, yapılan incelemesinde; müştekisi … in olduğu, sanığın … olduğu karşılıksız çek düzenleme suçu ile kamu davası açıldığı, davacının adli para cezası ile cezalandırıldığı ancak 26/03/2013 tarihli ek karar ile sanık … hakkında karşılıksız çek düzenlenmeke suçtan açılan kamu davasında suça konu çekteki imzanın sanığa ait olmadığı anlaşılarak ilamın iptaline karar verilmiştir.
… tarafından davacı …’in işletmiş olduğu ticari işletmenin ticaret sicil kayıtları ile davalı …’ne ait ticaret sicil kayıtlarının gönderildiği görülmüştür.
… A.Ş., … Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü, … Noterliği ve … tarafından davacının 2007 yılı ve öncesine ait imza incelemesine elverişli imza ve el yazı asılları gönderilmiştir.
Dava konusu çek asılları dosya içerisine alınmıştır. Yine mahkememizce davacı asilin imza örnekleri alınarak dosyaya kazandırılmıştır.
22/02/2021 tarihli celsede; dosyanın, dava konusu edilen … Cumhuriyet Başsavcılığı nun 2014/… sırasında kayıtlı bulunan ve emanet makbuzunda belirtilen … Bankası … şubesine ait 20/10/2007 tarih, 13.130 TL bedelli … seri nolu çek aslı ve … Bankası … şubesine ait 06/10/2007 tarih, 14.342 YTL bedelli … seri nolu çek aslıllarındaki imzanın …’in eli mahsulü olup olmadığı hususlarında … Kriminal Laboratuvarı Amirliği’ne gönderilmesine karar verildiği, alınan 26/05/2021 tarihli rapor ile; “1. …’in mevcut mukâyese imzalarının birbirleri arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmasında; söz konusu mukayese imzalar arasında farklılıklar ve tutarsızlıklar tespit edilmiştir. 2. …’in mevcut mukayese imzalarının basit, taklidi kolay, kaligrafik ve karakteristik özelliklerden yoksun nitelikte imzalar oldukları kanaatine varılmıştır. 3.(1ve2)Numaralar ile tanımlanan inceleme konusu çeklerin ön yüzleri üzerinde “… …” adına atfen atılı bulunan imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada; yukarıda bir ve ikinci maddede belirtilen sebepler dolayısıyla, (1 ve 2) numaralar ile tanımlanan inceleme konusu çeklerin ön yüzleri üzerinde “… …” adına atfen atılı bulunan söz konusu imzaların … eli ürünü olup olmadığı hususunda müspet ya da menfi bir kanaat bildirmek mümkün olamamıştır.” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
… ‘nün 26/05/2021 tarihli raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 21/06/2021 tarihli dilekçesiyle rapora karşı beyan bulunarak taleplerini içerir dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
21/06/2021 tarihli celsede dosyanın tüm kasa evraklarıyla birlikte Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporu ile; “İnceleme konusu çeklerdeki basit tersimli keşideci imzaları ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi,işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesibakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olmadığı…” şeklinde tespit bildirmiştir.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’ … tarihli raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 19/01/2022 tarihli dilekçesiyle Adli Tıp Kurumu raporuna itiraz ve beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili de, 19/01/2022 tarihli dilekçesiyle rapora karşı beyanlarını sunmuştur.
Davacı vekiline 24/01/2022 tarihli ara karar ile menfi tespit ve taleplerine ilişkin harca esas değeri bildirmesi hususunda kesin süre verilmiş, davacı vekilince 07/02/2022 tarihli beyan ile eksik hususun giderilerek harcın tamamlandığı görülmüştür. Yine davacı vekili tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… takip sayılı dosyasında davacının icra dairesine yaptığı ödemelerin dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddiaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, mahkememizce davacı …’in imza örnekleri alınmış ve davacıya ait emsal imza asıl evrakları celp edilmiş, dava konusu olan 2 adet çek üzerindeki imzanın davacının el ürünü olup olmadığı yönünde Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden aldırılan … tarihli raporda; “İnceleme konusu çeklerdeki basit tersimli keşideci imzaları ile …’in mukayese imzaları arasında; …’in eli ürünü olmadığı…” yönünde tespitlerde bulunulmuş olup, bu doğrultuda dava konusu çekler üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığından, çekteki imzada sahtelik, herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’ilerden olmakla esasa ilişkin başkaca inceleme yapılmadan; hüküm kurmaya elverişli rapor doğrultusunda davanın kabulü ile, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. Sayılı takip dosyasına konu çekler ve ferileri nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, bilindiği üzere icra takibine dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında borcun davanın devamı sırasında ödenmesi halinde menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğünden menfi tespit talebinin kabulü halinde ödenen bu tutarların istirdadı yönünde hüküm kurulması gerektiğinden davacı tarafça davalıya ödenen 36.640,75.-TL ‘nin davalıdan istirdadıyla davacıya verilmesine,
Davalı alacaklı aleyhine hükmedilen kötüniyet tazminatı açısından; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK.) 72.maddesi 5.fıkrası “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz” hükmünü içermektedir. Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötü niyetli olmasıdır (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku, 2006, s. 334, 335). Davaya konu takibe esas çeklerde davacının keşideci, davalının ise lehtar olduğu anlaşılmakta olup mahkememizce yapılan tahkikat neticesinde takibe konu çeklerdeki imzanın davacıya ait olmadığının anlaşılması karşısında davalı aleyhine icra takibindeki tutar göz önüne alınarak İİK ‘nın 72/5 maddesi uyarınca çeklerin değeri olan 27.472,00.-TL’nin %20’si olan (5.494,40.-TL) kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜ ile ,
Davacının … İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. Sayılı takip dosyasına konu çekler ve ferileri nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafça davalıya ödenen 36.640,75.-TL’nin davalıdan istirdadıyla davacıya verilmesine,
İİK ‘nın 72/5 maddesi uyarınca çeklerin değeri olan 27.472,00.-TL’nin %20’si olan (5.494,40.-TL) kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.502,92.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin ve tamamlama harcı olan 626,18.-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 1.876,74.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-5.496,11.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 250,50.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı, 1.050,00.-TL ATK fatura bedeli üzere toplam 1.341,60.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır