Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/805 E. 2022/97 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/805 Esas
KARAR NO : 2022/97
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sonucu tedavi gördüğünü ve tedavi sonunda sakat kaldığını, müvekkiline vekâleten taraflarınca davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesine göre mesul olduğu tazminat tutarını ödemesi için 09.11.2018 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunulduğunu, 24.11.2013 günü sürücüsü ve sigortalısı tespit edilemeyen bir aracın … ile … Caddesinin kesiştiği otogar kavşağından dönüş yapmak istediği sırada yaya olarak karşıdan karşıya geçmek isteyen müvekkiline çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, davacının tedavi gördüğünü, kazaya karışan aracın sürücüsünün ve sigortalısı tespit edilemediğini, bu nedenle davanın …’na karşı açıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkili için belirlenecek maddi tazminat tutarlarının hüküm altına alınması talep ettiklerini, davacının meydana gelen kaza nedeni ile çok zor günler geçirdiğinden müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için işbu davayı açtıklarını beyanla davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkillerinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 200 TL maddi tazminatın (İş Gücü Kaybı) kaza tarihi olan 24.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; başvuru şartının yerine getirilmediğini, davacının müvekkili kuruma yapmış olduğu başvurunun sonucunda tazminat ödenip ödenmeyeceği hususunun bilinmesinin mümkün olmadığını, somut olayda, davacı tarafından müvekkiline gönderilen başvuru belgeleri arasında mezkur yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenen kesin ve kalıcı maluliyet bulunduğunu gösterir bir sağlık kurulu raporunun bulunmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın, iddia edildiği gibi trafik kazasından kaynaklanan kesin ve kalıcı maluliyetinin bulunduğuna ilişkin olarak resmi ve yetkili bir hastane tarafından sağlık kurulu raporu düzenlenmesi gerektiğini, söz konusu raporun, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik esas alınarak düzenlenmesi gerektiğini, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın varlığının somut delillerle ispat edilemez ise talebin reddedilmesi gerektiğini beyanlarla davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının usulden reddine, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, davanın reddine ilişkin taleplerimizin kabul görmemesi halinde, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, 24/11/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davalı tarafın sorumlu olduğu kusur oranına göre maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, davalıya yapılan 09/11/2018 tarihli başvuru dilekçesi, ATK raporları, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… Üniversitesi … Hastanesi’ne yazılan yazıya cevap verildiği, davacı … …’nin 24/11/2013 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde yapılan tedavisine ilişkin davacıya ait tüm tedavi evrakları ile film ve grafilerin dosya içerisine kazandırıldığı görülmüştür.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/ … Soruşturma Dosyasının mahkememize gönderildiği, yapılan incelemesinde; … …’nin müşteki sıfatıyla bulunduğu şüphelinin meçhul olduğu taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçu gereğince kamu davası açıldığı, 5271 sayılı CMK’nın 172/1 ve 173. Maddeleri uyarınca kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır.
… Üniversitesi Hastanesi tarafından davacının Nöroloji, Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanlıkları tarafından cevap verilmiş olup yazıların, laboratuvar tetkik sonucunun, solunum fonksiyon testi, grafi CD’si, MR CD ve raporlarının gönderildiği anlaşılmıştır.
… tarafından davaya konu kazaya ilişkin … sayılı hasar dosyası dosya içerisine gönderilmiştir.
… Sosyal Güvenlik Merkezi’ne yazılan yazıya cevap verildiği davacının … …’ye herhangi bir ödeme yapılmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
… Devlet Hastanesi’ne yazılan müzekkere bila ikmal cevap verildiği görülmüştür.
… Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 2020/… Talimat sayılı dosyasında Trafik Bilirkişisi kanalıyla keşfen yapılan inceleme neticesinde olayın oluş şekli ve krokisinin de belirtilmek üzere aldırılan 05/10/2020 tarihli rapor ile; “Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır. kurallarını ihlal etiğinden dolayı davacının %70 Kusurlu olduğu; plakası, marka ve modeli tespit edilemeyen araç sürücüsünün kazadan sonra kaza mahallinden görevliler gelinceye kadar veya bunların iznini almadan kaza yerinden ayrılmamak zorundadırlar kuralını ihlal ettiğinden dolayı %30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.” şeklinde tespitte bulunulmuştur. Davalı tarafça bilirkişi raporuna karşı 02/11/2020 tarihli itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Keşif incelemesini müteakip dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi’ne gönderildiği, 30/11/2020 tarihli kusur raporunda; “Plakası tespit edilemeyen aracın kimliği meçhul sürücüsünün hatalı tutum ve davranışlarının olayın oluşu üzerinde %70(yüzde yetmiş) oranında etken olduğu, davacı yaya … …’nin %30(yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, kanaatini bildirir müşterek rapordur.” yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 21/12/2020 tarihli dilekçesiyle Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi’nce sunulan rapora karşı itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
22/02/2021 tarihli celsede dosyanın davacının maluliyet oranına ilişkin rapor düzenlenmek üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na sevk edilmesine karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Kurulu’ndan aldırılan maluliyete ilişkin 14/04/2021 tarihli raporda: “03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği )Memiş kızı, 06.06.1993 doğumlu … …’nin 24.11.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Tüm eksik hususlar giderildikten sonra aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 16/07/2021 tarihli raporunda sonuç ve özetle; “Dosya kapsamında yer alan maluliyet raporları incelendiğinde kazazede … … ‘nin
sürekli iş göremezlik oranının olmadığı, kazazede yönünden sadece Geçici İş Göremezlik hesabı yapıldığı,
Geçici İş Göremezlik Hesabının Geçmiş (Bilinen) Dönem içerisinde yer alan bir hesap olması sebebiyle, hesap
yöntemi olarak Progresif Rant Yöntemi ya da Aktüeryal Yöntem kullanılmasının hesaplamaya ve tazminata
herhangi bir etkisi bulunmadığı, davalı ve dava dışı SGK tarafından davacıya herhangi bir ödeme
yapılmadığı, davacının Geçici İş Göremezlik zararından bu açıdan bir tenzil yapılmadığı, davacının olay tarihi itibariyle 20 Yıl 5 Ay 18 Günlük ve efor dönemi
içerisinde ve de kazanç getiren herhangi bir işte çalışmasının söz konusu olamayacağı göz önüne alınarak
dosya kapsamında kazazedenin evli olduğuna ya da çalışmışlığına dair herhangi bir belge ve bilgi tespit
edilemediğinden geçici iş göremezlik dönemi boyunca efor dönemi içerisinde yer alan kazazede çocuk
için Geçici İş Göremezlik Zararı hesaplanamayacağı…” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Aktüer bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 30/07/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını sunmuştur. 03/08/2021 tarihli ara karar ile davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi 25/08/2021 tarihli ek raporunda; “Dosya kapsamında yer alan maluliyet raporları incelendiğinde kazazede … … ‘nin
sürekli iş göremezlik oranının olmadığı görülmüş olup, kazazede yönünden sadece Geçici İş Göremezlik
hesabı yapılacaktır. Geçici İş Göremezlik Hesabının Geçmiş (Bilinen) Dönem içerisinde yer alan bir hesap
olması sebebiyle, hesap yöntemi olarak Progresif Rant Yöntemi ya da Aktüeryal Yöntem kullanılmasının
hesaplamaya ve tazminata herhangi bir etkisinin bulunmadığı, davacının olay tarihi itibariyle 20 Yıl 5 Ay 18
Günlük ve evli olduğu görülmüş olup, Geçici iş göremezlik dönemi boyunca ev hanımı olduğu dikkate
alınarak AGİ ‘siz Asgari Ücret verilerine göre Geçici İş Göremezlik Zararı hesaplandığı, davacı … … ‘nin hesaplanan Geçici İş Göremezlik Zararının 1.595,22 TL olduğu…” kanaati bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 16/09/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dosyaya sunmuştur.
Davacı vekili ise 13/12/2021 tarihli talep artırım dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Tamamlama harcı 13/12/2021 tarihinde yatırılmıştır. Talep artırım dilekçesinden bir suret davalı yana tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, 24/11/2013 günü, saat 18:34 sıralarında sürücü plakası tespit edilemeyen araç sürücüsü idaresindeki araç ile … Bulvarını takiben Şehir Merkezi istikametinden … ilçesi yönüne doğru seyirle olay mahalli Otogar Kavşağına geldiğinde kavşak ortasında bulunan ada etrafından U dönüşüne geçmek üzere sola manevra yaptığı sırada seyir istikametine göre sağ taraftan kaplaya giriş yapıp kavşak alanını kullanarak solunda kalan orta adaya doğru yolu karşıdan karşıya geçmek isteyen yayalardan … …’ye, idaresindeki aracın sol ön kesimi ile çarpması neticesinde, davacı yayanın yaralanması ile sonuçlanan, dava konusu kazanın meydana geldiği görülmüştür. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi’nin … tarihli kusur raporunda meçhul sürücünün olayın oluşu üzerinde %70 oranında kusurlu, davacı yayanın %30 oranında kusurlu olduğu ve olay sonucunda;
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Kurulu’ndan aldırılan maluliyete ilişkin 14/04/2021 tarihli raporda davacının 24.11.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 3 (üç) aya kadar uzayabileceği hususlarının tespit edildiği görülmüştür.
Davacının uğramış olduğu geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı tespiti için mahkememizce dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi tarafından düzenlenen ve mahkememizce de benimsenen raporda, davacının geçici iş göremezlik zararının 1.595,22.-TL olduğu ve davacıya yapılan herhangi bir ödemenin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; taraf iddia ve savunmaları, ATK raporları, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, davacının 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. ve … Yönetmeliğinin 9. maddeleri uyarınca, …na başvuru şartları oluştuğu ve dava konusu edilen maluliyet tazminatının bedensel zarar kapsamında olduğu, böylelikle davacının geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararından …’nın sorumlu olduğu mahkememizce alınan kusur, maluliyet ve bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli, bilimsel denetime açık olduğu dikkate alınarak; talep arttırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile 1.595,22.-TL tazminatın 23/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜ ile ,
1.595,22.-TL tazminatın 23/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 108,96.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 105,90-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 3,06.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 105,90.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- 1.595,22. -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 431,50.-TL , iki bilirkişi ücreti 1.600,00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 11,60.-TL vekalet harcı, 384,90.-TL keşif harcı, 1.120,00.-TL ATK fatura bedelleri olmak üzere toplam 3.583,90.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır