Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/793 E. 2021/169 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/793 Esas
KARAR NO : 2021/169 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ….İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyasına başlatmış olduğu 15.000.000 USD bedelli ve 5.000.000 USD bedelli iki senet için toplamda 20.000.000 USD olarak başlatılan takibe karşı borçlu olmadıklarının tespiti amacıyla açtıkları dava konusu senedin tahsili halinde müvekkilinin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama öncesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar davaya konu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takibinin durdurulmasını amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, menfi tespit talepleri ve takipte haksız ve kötü niyetli olan davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davacının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılmış olan takibe karşı kumar borcu iddiası ile menfi tespit davası açmış bunun yanın sıra Cumhuriyet Savcılığı’na yağma suçundan dolayı şikayette bulunduğunu, davacı müvekkilinden borç almış, borcuna karşılık takibe konu iki adet bonoyu tanzim edilip teslim ettiğini, borçlunun iddiaları bütünü ile temelsiz ve gerçek dışı olduğunu, alacağın tahsili ötelemekten başka bir amacı olmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçtiği iddia edilen olayların davalı ile hiçbir ilgisinin olmadığını davacı ya gerçek dışı beyanda bulunmadığını, yada davalı ile ilgisi olmayan başka bir olayı da bu dava dilekçesine aktardığını, sonuç olarak iddialarını hiçbiri gerçek olmadığı gibi davalı ile ilgili bulunmadığını, davanın bu nedenle reddini talep ettiklerini, davanın reddi ile davacının alacağının %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki Uyuşmazlığın konusunun, … İcra Müd. 2018/… Esas sayılı takip dosyasına konu 01/07/2018 vade 15/01/2018 düzenleme 5.000 USD miktarlı keşidecisi … Lehtarın … olan ve 15/01/2018 düzenleme tarihi 15/08/2018 vadeli 15.000 USD miktarlı miktarlı keşidecisi … Lehtarın … olan senetlerin kumar ve bahis borcuna karşılık verilip verilmediği söz konusu senetlerden dolayı borcun bulunup bulunmadığı senetlerin iptalinin gerekip gerekmeidiği Noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 25/06/2019 tarihli ara kararı ile ”Davacının icra dosyasındaki asıl alacak rakamı olan 111.163,52 TL’nin %15’i oranında 16.674,528 TL nakit olarak mahkeme veznesine yatırdığı veya aynı oranda kesin ve süresiz teminat mektubunu mahkememize ibraz ettiği taktirde, … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesinin İİK’nun 72/3. maddesi gereğince tedbiren durdurulmasına,” kararı verilmiş olup davacı tarafından … sıra no ile 15.865,35 TL tutarınca teminat mahkeme veznesine yatırılmış ve kararın infaz edildiği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/… Soruşturma sayılı dosyasının akıbeti sorulmuş olup Savcılığın 16/05/2019 tarihinde şüpheli hakkında üzerine atılı suç nedeniyle kamu adına Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın … Sulh Ceza Hakimliğinde değerlendirme aşamasında olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından tanık deliline dayandığı görülmekle, Mahkememizce davacı tanıklarından … ve …’ın talimat ile beyanları alınmıştır.
Davacı Tanığı …’ın … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/… Talimat sayılı dosyasından alınan beyanında; ” davacı benim eski meslektaşım olur, kendisi emekli binbaşıdır, bende astsubaydım, beraber 1993-1994 yıllarnda görev yaptık, davalıyı tanımıyorum, davacı kumarbazdı, ailesini de bu yüzden kaybetti, hala daha Kıbrıs’a kumar oynamak için gittiğini duyuyorum, davacı ile telefonda görüşüyorum, kendisi İstanbul’da ikamet etmektedir, kumar oynadığını biliyorum, zaman zamanda benden borç para istemektedir, bir ara davacı İzmir’de ikamet ediyordu, bende o dönemde İzmir’de ikamet etmiştim, davacının kumar oynamak için sabah uçağa binip gittiğini, 3-4 saat sonra geri döndüğünü ve bunu haftalarca, aylarca yaptığını biliyorum, davacının kumar oynama alışkanlığı bağımlılık derecesindedir, davacı icra takibine konu senetleri hangi sebep ile tanzim edildiğini bilmiyorum ancak yüksek ihtimalle davacının kumar borcu nedeniyle düzenlenmiştir, davacı bana daha önce kumarhanede boş senetler imzalatıldığını söylemişti, tanıklık ücreti talep etmiyorum, olaya ilişkin bilgim ve görgüm bundan ibarettir” diyerek beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … ‘ın … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/… Talimat dosyasından alınan beyanında; ” Ben … ‘ı askeriyeden tanırım, 1992 yılındın beri tanırım, o sıralarda ben astsubay o da subay rütbesindeydi o tarihlerden beri kumar oynamaktadır, hatta kimi zaman kumarhaneden arayıp bana acil borç para lazım demişliği de vardır ben de kendisine borç para gönderdim, biz beraber üç dört kez yanında arkadaşlık etmek için beni Kıbrıs’a beni de götürmüştür, kendisi Kırbıs’ta da kumar oynuyordu, o sıralarda da kendisine zorla senet imzalattıklarından bahsediyordu ancak davalının kendisine senet imzalatıp imzalatmadığı konusunda bir bilgi sahibi değilim benim bildiğim … ‘ın iyi bir kumar bağımlısı olduğunu bilirim, benim bildiklerim bundan ibarettir dedi. ” diyerek beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, dosyaya celp edilen belgeler, dinlenen tanık beyanı alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre değerlendirme yapılmıştır. “(…) Dava, kumar borcu için boş olarak imzalattırılan takip konusu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı, takip konusu senette lehtar olup davacı-keşideciye verdiği borç para karşılığında işbu senedin imzalandığını ileri sürmüş, anılan senette ihdas nedeninin boş olduğu görülmüştür. Bono, mücerret bir borç ikrarıdır. O halde, bono borçlusunun ilk önce bonodaki borç ikrarının sebebinin kumar veya bahis olduğunu ispat etmesi gerekir; bu ise, HMK’nın 201. maddesi gereği tanıkla ispat edilemez. Ancak, senet (kesin delil) ile ispat edilebilir. Aksi halde, yani bononun kumar veya bahis borcu için düzenlendiği iddiasının tanıkla ispat edilebileceğinin kabulü durumunda, bono emniyeti kalmaz; her bononun, kumar veya bahis borcu için verildiği iddiası temin edilecek tanıklarla ispat edilerek iptali sağlanabilir. Bu durum ise, hem HMK’nın 201. maddesi hükmüne hem de bono emniyetine aykırı düşer. Somut olayda davacı dava konusu senedin düzenlenme nedeninin kumar borcu olduğunu iddia ettiğine göre, bu iddiasını belirtilen ilkeler çerçevesinde yazılı delille kanıtlaması gerektiği gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, Peşin harcın istek halinde iadesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.” T.C. YARGITAY 19. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2014/17710 KARAR NO: 2015/6538 içtihadı uyarınca davacı davaya konu senetlerin kumar ve bahis borcuna yönelik düzenlendiği iddiasını yazılı delil ile ispat edememiştir.Davalı taraf her ne kadar % 20 oranında kötüniyet tazminatı talep etmiş ise de davacının bu davayı açmakta kötü niyetli olduğuna dair inandırıcı kanıt bulunmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatı istemi yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bu haliyle davacı tarafından ileri sürülen iddialar ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın talep ettiği kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 1.806,28’nin mahsubu fazla yatırılan 1.746,98 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.998,06 TL TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sunulan teminatın HMK’nın 392/2. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde aleyhine tazminat davası açılmadığı takdirde davacıya iadesine,
7- İİK:72/4 uyarınca 30.01.2020 tarihli ihtiyati tedbir ara kararının kaldırılmasına,
8-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 16/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır