Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/781 E. 2020/325 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/781 Esas
KARAR NO: 2020/325 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/12/2018
KARAR TARİHİ:14/07/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Vekili 20/12/2018 tarihli dava dilekçesi ile; Davacı … ile Davalılardan …. ŞTİ. (…) arasında 17.04.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi (GKS) ile 17.04.2018 tarihli Ticari Kart Sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalıların kefalet sözleşmesi imzaladıklarını, Davalıların borçlarını ödememesi nedeniyle ….Noterliği … tarih … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide eriklerini, ihtara rağmen Davalıların borçlarını ödemediğini, ….Asliye Ticaret Mahkemesi … değişik iş ve … karar sayılı ihtiyati haciz kararı aldıklarını ve ….İcra Dairesi … esas sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, Davalıların borca itiraz ederek icra takibini durdurduklarını, Davalıların itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğu iddiası ise itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir

CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde Davacı tarafından 16:11.2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyasına istinaden müvekkillerine ödeme emri gönderildiğini, gönderilen ödeme emrine 27.11.2018 tarihinde itiraz ettiklerini, davacı tarafın borcun dayanağına katedilen hesaplara dair herhangi bir delil sunmadığını, hesap kat ihtarının usulüne uygun şekilde keşide edilmediğini, dava konusu değere % 55,12 oranında fahiş faiz uygulandığını, alacağı kabul anlamına gelmemek kaydıyla fahiş olan faiz oranına da itiraz ettiklerini, davacı tarafın alacağın kaynağı olarak ileri sürdüğü delillerin maddi olayı ispata yeterli olmadığı ve usule uygun şekilde ileri sürülmediklerini iddia ederek; Davanın reddine, %20 tazminata, yargılama giderlerini davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; Kullandırılan genel kredi sözleşmesi kapsamında temerrüd şartlarının oluşup oluşmadığı, hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, sözleşmeye uygun faiz ve bsmv giderlerinin hesaplanıp hesaplanmadığının, alacak miktarının ne kadar olduğunu, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosya olup dosya incelendiğinde; icra takibine; …. Asliye Ticaret Mahkemesi 08.11.2018 tarih … Değişik İş ve … Karar sayılı İhtiyati haciz kararı ile başlandığı, karar incelendiğinde her üç davalı bakımından ihtiyati hacze karar verildiği görüldü. 15.11.2018 tarihli takip talebi ile ilamsız takipte ödeme emri incelendiğinde; alacaklının … A.Ş. borçluların …, … ve … olduğu, her kaleme dair fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla …. Noterliği … tarih ve … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesi, ihtiyati haciz kararı ve 17.04.2018 tarihlî genel kredi sözleşmesine dayanılarak ilamsız icra takibi yapıldığı tespit edilmiştir.
… ile … arasında 17.04.2018 tarihinde genel kredi sözleşmesi aktedilmiştir. Sözleşmenin 2.05 maddesinde faiz, 2.06 maddesinde komisyon ve ücretler, 9.01 maddesinde temerrüt halleri, 9.02 maddesinde temerrüdün sonuçları, 9.03 maddesinde cari hesap şeklinde kredilerde bankanın cari hesabı kapatma yetkisi, 9.04 maddesinde takibe geçme hakkı, 10.02 maddesinde ihtar ve ihbarlar, 10.08 maddesinde delil sözleşmesi, 10.09 maddesinde avukatlık ücreti, dava ve icra masrafları, 10.10 maddesinde tabi olunan hukuk, 10.11 maddesinde yetkili mahkeme, ekler hariç toplam on iki sayfadan oluştuğu ve taraflarca 17.04.2018 tarihinde imzalandığı görüldü. Davalı … ile davacı … arasında 17.04.2018 tarihinde; … ile imzalanan 17.04.2018 tarih ve … numaralı Genel Kredi Sözleşmesine 500.000,00 TL limit dahilinde kefalet sözleşmesi aktedildiği görülmüştür.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi bankacılık alanında uzman SMMM tarafından verilen 20/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; 118.312,43 TL asıl alacak talep edilebileceği, icra takip tarihi olan 16.11.2018 tarihine kadar işlemiş faizin taleple bağlılık ilkesi gereğince 1.775,92 TL olduğu, Yine taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının 88,80 TL BSMV talep edebileceği, Sarf edilen harç ve masraf ile ihtiyati haciz vekalet ücreti kalemi bakımından 485,00 TL talep edebileceği, Takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 55,125 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, Tarafların inkar tazminatı, yargılama giderleri, vekalet ücreti gibi taleplerin Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Davalı şirket geçerli bir mazeret olmaksızın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmekten kaçınmıştır. HMK:222/5 maddesi uyarınca davacı şirket iddiasını ispat etmiş sayılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında genel nakdi kredi sözleşmesi akdedildiği, kredi borcunun davalı tarafından ödenmediği, usulüne uygun davalıya hesap kat ihtarı gönderildiği, usulüne uygun tebliğ edildiği, belirtilen süreye rağmen ve icra takibine rağmen davalının borçlarını ödemediği, davalı tarafından dava konusu borcun ödendiğine dair de yazılı bir delil sunulmadığı, buna göre alınan bilirkişi raporunun taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve banka mevzuatına uygun olarak tanzim edildiği ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu kanaatine varılarak ve davacı tarafın icra dosyasındaki talepleri nazara alınarak talepten fazlaya hükmedilemeyeceği (icra dosyasındaki işlemiş faiz ve BSMV taleplerinin miktarı dikkate alınarak ) kuralı uyarınca davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına itiraza uğrayan alacak miktarının likit ve borçlular tarafından belirlenebilir olması nedeniyle itiraza uğrayan alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine ilişkin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda;
1- Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile, …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 118.312,43 TL asıl alacak, 1.775,92 TL işlemiş faiz, 88,80 TL BSMV, 485,00 TL Harç masraf ve vekalet ücreti üzerinden ve takip tarihinden asıl alacağa işleyecek yıllık %55,125 temerrüt faiz oranı üzerinden aynen DEVAMINA,
2- Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
3-Asıl alacağın % 20’si oranında (23.662,49 TL) icra inkar tazminatının müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 8.242,43 TL harçtan peşin alınan 1.805,04 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 6.437,39 TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 15.412,90-TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.318,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.805,04 TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı vekili tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücret masrafı 937,40 TL ile 35,90 başvurma harcı ve 5,20 vekalet harcı gideri olmak üzere toplam 978,50 yargılama giderinin davanın kabul oranına göre(%80,73) hesaplanan 789,94 TL’nin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, Davalılar vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/07/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza