Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/764 E. 2021/499 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/764 Esas
KARAR NO : 2021/499
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının demir doğrama işiyle iştigal eden … Alüminyum ünvanlı şahıs firmasının bulunduğunu, davalı ile arasında … Projesi (… Evleri)’ ne ait çatı parapet harpuşta işlerinin yapımı konusunla yüklenicilik sözleşmesinin imzalandığını, yüklenicilik sözleşmesi gereği hakediş ödemelerinin işveren tarafından kontrol edilip onaylandıktan sonra kesilen fatura tarihinden sonraki ay içerisinde hakkediş miktarının yarısının nakit, geri kalan kısmının ise 90 gün vadeli firma çekleri ile yapıldığını, sözleşme gereği hakkediş bedeli üzerinden KDV hariç %5 nakit teminat kesintisinin yapıldığını, davacının davalı şirkete karşı yükümlüklerini 31/12/2017 tarihinde yapılan son hakkediş ile yerine getirdiğini, işlerini eksiksiz olarak teslim ettiğini, sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirdiğini, işi zamanında ve eksiksiz teslim ettiğini, işin sözleşme şartlarına uygun yerine getirilmesi halinde kesilen teminat kesintisinin yükleniciye ödenmesi gerektiğini, iadesi gereken %5 nakit kesintisinden 24.483,90.-TL’ nin davacıya ödenmediği, bunun üzerine icra takibi başlatıldığı, ödeme emrine davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulduğu belirtilerek; davalı tarafın itirazının iptaline ve icra takibinin devam edilmesine, %20′ den az olmamak üzere davalı borçlu tarafın icra inkâr tazminatını ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı ve davalı taraflın çatı parapet harpuşta işlerinin yapımı konusunda yüklenici sözleşmesini imzaladıklarını, dava dilekçesinde davacı tarafın davalı tarafa karşı tüm yükümlülüklerini 31/12/2017 tarihinde yapılan son hakkedişle yerine getirdiği ve davacının işlerini eksiksiz olarak teslim ettiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, yüklenici sözleşmesinin konusunda belirtilmiş davacı tarafça yapılan işlerde bir çok eksiklik bulunduğunu, yangın çıkış merdivenleri kompozit çatı kaplama imalatlarında su kaçağı olduğunu, ivedilikle çözülmesi gerektiği ve aksi takdirde su kaçağının sebep olduğu tadilatların fatura edileceğini, davalı şirkete yapılan şikayetlerde binadaki doğrama altı denizliklerin sallandığını, fitil ve conta eksikliklerinin bulunduğu ve giderilmediğini, doğramaların ayarsız olması sebebiyle sürttüğünü, giriş kapılarında montaj hatası bulunduğunu, sınıfların imalat hatası nedeniyle ses aldığının belirtildiğini, eksikliklerin, imalat halalarının ve tamirat çalışmalarının ayrıntılı ve açık biçimde fotoğraflanarak tespit edildiğini, davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, eksikliklerinin bulunduğunu, tamamlanması gerektiği ve geçici kabul eksikliklerinin davacı tarafa hem sözlü ve hem de e-posta yoluyla defalarca bildirildiğini, buna rağmen davacı tarafın eksiklikleri tamamlamadığını, yüklenici sözleşmesinin “Teminata İlişkin Hükümler” başlıklı 11.3.1. maddesinde de her hakkediş bedelinden %5 oranında nakit teminat kesintisinin yapılacağını, yüklenici sözleşmesinin 11.4.1. maddesinde eksik ve kusurların giderilerek geçici ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından ve yüklenicinin bu işten dolayı işverene herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra teminat toplamlarının yarısı, Sosyal Sigortalar Kurumundan ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra ise kalan yarısının yükleniciye iade edileceğini, davacı tarafın dava konusu sözleşmeye ilişkin yükümlülükleri yerine getirmediğini, eksik ve kusurları gidermediğini, Sosyal Sigortalar Kurumundan ilişiksiz belgesini getirmediği ve kesin kalbul tutanağının onaylanmadığını, bu nedenlerle davacı tarafın davalı şirketten takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmiş, ödenebilir veya talep edilebilmesi mümkün herhangi bir alacağının bulunmadığı, davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, açık sözleşme hükümlerine ve kesin kabul yapılmamış olmasına rağmen davacı tarafın icra takibini başlatmasının ve akabinde itirazın iptali davasının açılmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, kesin kabul sürecinde davacı şirketin hataları ve eksiklikleri gidermediği için davalı şirket tarafından işin tamamlanmasına ait harcama bedellerinin davacı şirkete yansıtılacağını, bu eksik ve kusurlara rağmen iyiniyetli olarak nakit teminat kesintilerinin yarısından fazlasının davacı tarafa iade edildiği ve teminatın kalan kısmının tamiratlar henüz bitmediğinden ve Sosyal Sigortalar Kurumundan ilişiksiz belgesinin davacı şirket tarafından davalı şirkete verilmediğinden davalı şirketin uhdesinde bulundurmaya devam ettiğini, davalı şirket tarafından davacı tarafın yaptığı işlerdeki eksikliklerin ve hataların tamiratlarla giderilmeye çalışıldığını, tamirat sürecinin devam etmekte olduğunu, bu nedenlerle davacı tarafa yansıtılacak tamirat bedelleri ile diğer başka giderlerin bulunduğunu, tamirat süreci tamamlandığında ve kesin kabul tutanağı imzalandıktan sonra nakit teminat kesintisinden kalan bakiye var ise davacı tarafa sözleşme hükümlerine uygun olarak iade edileceğini belirtilerek; davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın hukuka uygun ve yerinde olduğundan haksız ve kötü niyetli açılan bu davanın reddine, davacının alacağının %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup sözleşme konusu edimlerin yerine getirilip getirilmediği, davacının alacağının bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibariyle alacak miktarının belirlenmesi hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, yüklenici sözleşmesi, geçici kabul raporu, ihtarnameler, mail yazışmaları, … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas takip sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı … tarafından davalı …aleyhine 24.496,98.-TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
27/05/2019 tarihli celsenin 3 nolu ara kararı gereğince dava konusu olay mahallinde bir mali müşavir, bir mimar, bir hakediş alanında uzman ve inşaat mühendisi bilirkişiler eşliğinde keşif yapılmasına karar verildiği, talik edilen gün ve saatte mahallinde keşfin yapıldığı ve bilirkişi heyeti tarafından 03/09/2019 tarihli raporun dosyaya ibraz edildiği, dava konusu projenin bulunduğu yerin fotoğralanarak raporun düzenlendiği görülmüştür.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce yapılan Mali Müşavir bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda ise özetle;
“Bilirkişi raporunda belirtilen davacı …’ ın yaptığı işlerdeki eksiklikler ve ayıplıkların dava tarihindeki toplam giderilme maliyetinin %18 KDV dahil tophm 46.787,00.-TL tutarında olduğu,
Davacı …’a ödenmemiş nakit teminat tutarının 02.07.2018 tarihi itibariyle 23.174,10.-TL olduğu,
Sözleşmenin 11.4.1. maddesine göre; taahhüdün, sözleşme ve eki dökümanların hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinden ve varsa işe ait eksik ve kusurların giderilerek geçici ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından ve Yüklenicinin bu işten dolayı işverene herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra, varsa alınmış olan kesin teminat, varsa ek kesin teminat ve nakit teminat toplamlarının yarısı; Sosyal Sigortalar Kurumu’ ndan ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra kalan yarısının, Yüklenici’ ye iade edilmesi gerektiği…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebiğ edilmiştir. Davacı vekili 21/09/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren dilekçesini sunmuştur. Yine davalı vekili tarafından 21/09/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçenin dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
02/11/2020 tarihli celsede davacı vekilinin itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 16/03/2021 tarihli ek rapor ile; ” 1.Bilirkişi İnşaat Yüksek Mühendisi, Gayrimenkul Değerleme Uzmanı … ve … Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi, Mimar … ’ in yazdığı bilirkişi raporunda belirtilen davacı …’ ın yaptığı işlerdeki eksiklikler ve ayıplıların dava tarihindeki toplam giderilme maliyetinin %18 KDV dahil toplam 46.787,00 TL tutarında olduğu,
2. Davacı …’a ödenmemiş nakit teminat tutarının 02.07.2018 tarihi itibariyle 23.174,10 TL olduğu,
3. Sözleşmelerin 11.4.1. maddesine göre; taahhüdün, sözleşme ve eki dokümanların hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinden ve varsa işe ait eksik ve kusurların giderilerek geçici ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından ve Yüklenicinin bu işten dolayı işverene herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra, varsa alınmış olan kesin teminat, varsa ek kesin teminat ve nakit teminat toplamlarının yarısı; Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra kalan yarısının, Yüklenici’ ye iade edilmesi gerektiği…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyet ek raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından 05/04/2021 tarihli dilekçe ile, davacı vekili tarafından ise 06/04/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi heyet raporuna karşı itirazların sunulduğu görülmüştür.
Davalı tarafından … Evleri Projesini yapmak üzere … iştiraki … A.Ş. ile davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında … Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı işi için sözleşme yapıldığı, projenin …’da 95.000 metrekare arsa üzerinde 1431 konut ve 40 ticari ünite yapımı ile ilgili olduğu, davalı tarafından dava konusu belirtilen işler ile ilgili olarak davacı ile sözleşmeler yapıldığı, davacının … Projesi (… Evleri)’ ne ait çatı parapet harput işlerinin yapımı için davacı taraf ile yüklenici sözleşmesini imzaladığı, sözleşme konusu iş niteliğinin 3.3. madde de belirtildiği üzere; “çatı parapet harpuşta işlerinin uygulama projelerinde gösterildiği şekil ve işveren ile yapılan sözleşmeye, İdarece belirlenen teknik, şartnameye, yasal yükümlüklere ve işveren ve/veya idarenin talimatlarına uygun mahiyette yapılmasıdır.” şeklinde olduğu, işverenin davalı … San. ve Tİc. Ltd. Şti. ve yüklenicinin davacı … olduğu ve sözleşmenin 9.2. Maddesinde işin süresinin sözleşmenin imzalandığı tarihi ile başladığı ve işi sonlandırma tarihinin 30/08/2016 tarihi olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır.
İşin sonlanma tarihini müteakip 25/05/2018 tarihinde düzenlenen Gcçici Kabul Tutanağı’ nın geçici kabul itibar tarihinin 29.12.2017 olduğu, tutanakta; işin sözleşme ve eklerine uygun olarak yapıldığı, ekte bulunan sekiz sayfadan oluşan eksik, kusurlu ve arızalı imalatlar işlerin olduğu tespit edilmiş, bunların tamamlanması için 30/04/2018 tarihine kadar … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ ne süre verildiği, geçici kabul tutanağı ile ek sayfalarının mahkememiz dosyası içerisinde bulunduğu görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nın 470. Ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eseri meydana getirmeyi iş sahibinin de bunun karşılığı bir bedel ödemeyi üstlendiği karşılıklı edimleri içeren sözleşme niteliğindedir.
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek yüklenicinin, yapılan eserin karşılığının ödemek iş sahibinin ana borcudur. Kural olarak aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer.
Davalı tarafından, davacının yüklendiği işi ayıplı olarak ifa ettiği iddia edilmektedir
Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan sorumluluğu TBK’nın 474. ile 478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Yüklenicinin ayıptan sorumlu olabilmesi için eserin iş sahibine teslim edilmesi, eserin ayıplı olması, eserin iş sahibi tarafından kabul edilmemiş veya kabul edilmek zorunda olunmaması, eserin iş sahibi tarafından muayene ve ihbar külfetinin yerine getirilmiş olması, eserdeki ayıbın iş sahibinin tutumundan kaynaklanmamış olması ve son olarak ayıplı teslimden doğan hakların süresi içinde kullanılması gerekmektedir.
Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. Maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde; gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Davalı ayıp iddiasında bulunmuş ve süresi içerisinde davacı yana ayıp ihbarında bulunduğunu 14/12/2018 ve 28/02/2018 tarihli mail ve yazılarla ispat etmiştir. Eserde ayıp var ise ayıptan doğan haklarını davacıya karşı kullanabilir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, davacı … tarafından keşide edilen … Noterliği 14/08/2018 tarih yevmiye numaralı ihtarnamede; davacı tarafından üzerine düşen tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği ve tüm işlerin tamamlandığı, 11.08.2018 tarihinde gelen söz konusu faturanın kabul edilmeyerek iade edildiği davalı tarafa ihtar edilmiş ise de; davalı tarafından, davacı …’a gönderilen e-postalar ile yaptığı işlerdeki eksiklik1er ve ayıpların giderilmesi gerektiğinin bildiriminin yapıldığı, fakat bu bildirimlerin davacı tarafça dikkate alınmadığı, mahkememizce 12/07/2019 tarihinde dava konusu proje mahalinde bilirkişi İnşaat Yüksek Mühendisi, Gayrimenkul Değerleme Uzmanı … ve Mimarlık Fakültesi öğretim Görevlisi … vasıtasıyla keşif yapılmış, bu doğrultuda davacı …’ın yapığı işlerde tespit ettikleri eksiklikler ve ayıplıkların listesini dava tarihinde giderilme maliyetleri ile birlikte detaylı olarak vermişlerdir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11.4.1. maddesine göre; taahhüdün, sözleşme ve eki dökümanların hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinden ve varsa işe ait eksik ve kusurların giderilerek geçici ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından ve yüklenicinin bu işten dolayı işverene herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra, varsa alınmış olan kesin teminat, varsa ek kesin teminat ve nakit teminat toplamlarının yarısı; Sosyal Sigortalar Kurumu’ ndan ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra kalan yarısının, yükleniciye iade edilmesi gerektiği, davacı tarafın söz konusu iş nedeniyle SGK ile ilişiksiz olduğuna ilişkin bir belge bulunmadığı, bu şartın yerine getirildiğine ilişkin bir belge mevcut olmadığı, talebe konu teminatların iadesi koşulunu düzenleyen 11.maddesi içeriği sözleşme hükümleri ile birlikte tarafların iddia ve savunmaları kapsamında değerlendirildiğinde kesin hakedişin de düzenlenmemiş olduğu, davacının teminat kesintilerinin iadesini talebe hak kazanabilmesi için gerekli olan sözleşmesel şartların gerçekleşmediği, dolayısıyla davacının teminat kesintilerinin iadesine yönelik alacak talebinin takip tarihi itibariyle henüz muaccel olmadığı anlaşılmakla takip tarihi itibariyle henüz muaccel olmayan bu alacağı nedeniyle başlattığı takibe davalı tarafından yapılan itirazın bu nedenle yerinde olduğu ve itirazın iptali şartlarının takip ve dava tarihi itibariyle oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davacı kötüniyetli kabul edilmediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
-Davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 295,65- TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 236,35.-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-4.080,00-TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
4- Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır