Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/76 E. 2021/88 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/76 Esas
KARAR NO : 2021/88
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; …TV’nin davacı şirkete bağlı olarak yayın hizmeti sürdüren bir medya kuruluşu olduğu, davalı borçlu reklam hizmetini verdiği … firmasının reklamları ile dava dilekçesi ekinde sunulan ihtarname ve tebliğ şerhi, faturalar ve tebliğ görüntüleri, yazışmalar rezervasyonlardan görüleceği üzere …TV kanalında gösterilmesi üzere anlaşmaya vardıkları, davalı borçlu ile reklam satışları uyarınca reklam filmleri televizyon kanalında yayınlandığı, reklam yayın bedeli olan muhtelif tarihlerde toplamda 112.749,00 TL tutarında faturalar düzenlendiği ve davalı borçluya gönderildiği, faturaların e-fatura şeklinde düzenlendiği ve tebliğ ekranından görüleceği üzere davalıya başarılı bir şekilde tebliğ edildiği, davalı borçlunun tebliğ edilen bu faturalara karşı herhangi bir itirazı da bulunmadığı, davalı borçlunun söz konusu faturalardan doğan borcun iletilmesine ve ihtarname gönderilmesine karşın ödenmemesi sebebiyle davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine toplam 112.749,00 TL alacak için 02.10.2018 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası üzerinden haciz yolu ile icra takibine geçildiği, davalı tarafından 25.10.2018 tarihinde itiraz edildiği ve icra takibinin durduğu belirtilerek; arz edilen nedenlere binaen; davalı borçlu adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesine, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle itiraz olunan kısım üzeri icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin karşı tarafa karar verilmesini talep ederek huzurdaki davayı açmıştır.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve eklerinin Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara katılım sağlamadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki sözleşme nedeni ile tanzim olunan fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, mail yazışmaları, … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyası , bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Dairesi’nin 2018/… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı … tarafından davalı … aleyhine 113.532,06.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 02/01/2019 tarihli ara karar ile, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin, ihtiyati haciz istem koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
Alacak, faturaya dayanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; …. Noterliği’nin 29.08.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; keşidecisinin … A.Ş. olduğu … San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamenin iade edildiğini, taraflar arasında gerçekleştiği görülen ve davacı vekili tarafından dava dosyasına celp edilen mail çıktılarına ait detayların incelenerek raporda belirtildiğini, faturaların e-arşiv faturası olduğunu, 07.05.2018, 30.04.2018 tarih ve … no ve 14.04.2018 tarihli faturalar üzerinde ödeme koşulunun fatura tarihinden 30 gün sonra tahsilat olarak yer aldığını, 30.04.2018 tarihli … nolu fatura üzerinde ise fatura tarihinden 120 gün sonra tahsil edileceği bilgisinin yer aldığının görüldüğünü, 421 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 397 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ uyarınca; elektronik fatura uygulamasına kayıtlı mükelleflerin birbirlerine sattıkları mallar ve sundukları hizmetler için düzenledikleri faturaları 01/04/2014 tarihinden itibaren elektronik fatura olarak göndermelerinin ve almalarının zorunlu olduğunu, davalı şirket üzerinde https://ebelge.gib.gov.tr/earsivkayitlikullanicilar.html adresinde yapılan incelemede şirketin e-arşiv fatura mükellefleri arasında yer aldığı yani, davacı tarafından düzenlenen faturaların Gelir İdaresi Başkanlığının resmi portalı aracılığı ile davalı şirkete tebliğ edildiğinin görüldüğünü, GİB portalından ayrıca davacı şirket tarafından keşide edilen ve davaya konu edilen bu faturaların tebliğine ilişkin ekran görüntüsü de bulunduğunu, davacı şirket tarafından, yevmiye ve kebir defterlerine ait beratların (süresi içerisinde) Maliye Bakanlığı’ndan alınmış olduğunun görüldüğünü ve örneklerinin alınarak dosyaya konulduğunu, davacının, takip tarihi olan 02.10.2018 tarihinde davalı şirketten 112.749.-TL alacaklı olduğunu, alacaklı olduğu bakiyeyi davacının, 28.12.2018 tarihinde … nolu Şüpheli Alacaklar hesabına virmanladığını ve söz konusu alacak için karşılık ayırdığını, Mayıs 2018 döneminde 1 adet fatura ile toplam KDV Hariç 68.800.-TL olduğunu, Nisan 2018 döneminde ise KDV Hariç toplamda 3 fatura toplamı olan 26.750.-TL olduğu yani kısaca 5.000.-TL üzerinde olması sebebiyle beyan edilmesi gerektiği halde davalı şirket tarafından beyan edilmediğinin görüldüğünü, ancak davalının, bedeli gösterilen 4 adet faturadan hangisi ya da hangilerini beyan ettiği adet ve bedelleri uyuşmadığı için anlaşılamadığını beyan etmiş dosya kapsamına ilişkin görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmişitir.
Davacı vekili, 04/05/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
09/11/2020 tarihli celsede, dosyanın davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ve takipten önce işlemiş faiz tutarı var ise belirlenmesi noktasında bilirkişiye tevdii ile ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi ek raporunda; davacı yanca 1.927,54.-TL faiz talep edilebileceği hesaplanmakta iken, 02/10/2018 tarihli 783,06.-TL faiz talep ettiği görüldüğünden taleple bağlılık ilkesi gereği 783,06-TL faiz talep edebileceğine ilişkin görüşlerini sunmuştur.
Bilirkişi ek raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 27/08/2019 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafça, davalı …’ne reklam hizmetini verdiği davalı borçlu ile reklam satışları uyarınca reklam filmlerinin televizyon kanalında yayınlandığı, reklam yayın bedeli olan muhtelif tarihlerde toplamda 112.749,00.-TL tutarında faturalar düzenlendiği ve davalı borçluya gönderildiği dosya kapsamında mübrez delillerle sabittir.
Davalı şirketin defter ve belgelerini sunmadığı, BA formunda davacı yanın faturalarının bir kısmının beyan edildiği, bildirilen faturaların da davalı kabulünde olduğu gerektiği diğer taraftan, davalının da davacı gibi e-arşiv fatura mükellefi olduğu, davacı tarafından düzenlenen diğer tüm faturalar gibi davaya konu edilen faturaların da …ntranet sistemi üzerinden davalı şirkete gönderildiği, GİB kayıtlarından davalı şirkete bu faturalar ulaştığı halde kayıtlarına almadığının (okunmadığı) görüldüğü, davacı şirket tarafından dava dosyasına ibraz edilen CD içerisinde reklam yayınlarına ait görüntülerin bulunduğu, davacı tarafın bizzat düzenlemiş olduğu soyut faturalara dayanak olarak ileri sürülen yevmiye ve envanter defterlerinin kanunda belirtilen usule uygun tutulmuş olduğu, kazıntı ve silintiye rastlanmadığı ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu hususlarının dosya kapsamında alınan bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli olduğu anlaşılan bilirkişi raporuyla da sabittir.
Tüm bu delillerden ve dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere, …’nin takip tarihi olan 02.10.2018 tarihinde davalı şirketten 112.749.-TL alacaklı olduğu, davacının alacaklı olduğu bakiyeyi, 28.12.2018 tarihinde … nolu şüpheli alacaklar hesabına virmanladığı ve söz konusu alacak için karşılık ayırdığı, …. Noterliği’nin 29.08.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bu alacağın tahsili için ihtar gönderdiği, ihtarnamenin davalı yana 31/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, dosya kapsamında mevcut mail yazışmaları, faturalar, somut belge ve deliller karşısında davacının alacağının bulunduğu, bu alacak miktarına gerek icra dosyası gerek mahkemememiz dosyasında ödemenin yapıldığında ilişkin bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşılarak, bu hali ile davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davalı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜ ile ,
-Davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
-Asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-7.272,99-TL harcın peşin ve tamamla harcı olarak alınan (567,66.-TL’si icra dosyasından) 2.506,5-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.766,49-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 2.506,5-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- 14.064,69-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 135,50.-TL , bir bilirkişi ücreti 750,00.-TL , 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 926,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır