Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/743 E. 2021/401 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/777 Esas
KARAR NO:2021/570

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:26/12/2018
KARAR TARİHİ:07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … sigorta şirketi ile … ve Tic. Ltd. Şti. arasında nakliyat abonman poliçesi ve sözleşmesi yapılarak …’e ait emtianın sigorta sözleşmesi ile teminat altına alındığını… ait paslanmaz çelik boru emtiasının 02.06.2017 tarihinde …, … ve … isimli konteynerlere yüklenerek …’den … … Limanı’na taşındığını, davalı …’nin işlettiği … Limanında vincin konteynerleri üzerine düşmesi sonucu hasar oluştuğunu, davacıya göre, limanın işletmecisi olan davalının limanda gerekli emniyet ve güvenlik önlemlerini almaması sebebiyle zararın meydana geldiğini, davacı … …, A.Ş nin sigorta sözleşmesi gereğince zararı tazmin ederek 6102 sayılı TTK m. 1472 gereğince de … Servise halef olduğunu, sigorta sözleşmesi teminatı kapsamında Metal Servise yapılan ödemenin tahsili edilmesi için davalı yan hakkında icra takibi başlatılmış ise de, icra takibine itiraz edildiğini, bu nedenle …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına borçlu/davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının taraflarına talepleri gibi ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğüne yaptığı borca itirazında; hem yetki hem de borca itiraz ettiklerini, davalı şirketin merkezinin Ankara olduğunu, … İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu ve Davaya bakmakla görevli mahkemenin idari yargı olduğu, hasarın doğal afet niteliğindeki fırtına ve yağışın dolayı özellikle limanda oluşan hortum neticesinde gerçekleştiğini, dava konusu olayda vincin düşmesinin şiddetli fırtına sebebiyle, yani doğal afetten kaynaklandığını, o günkü meteoroloji tarafından raporunda bu durumun sabit olduğunu, hasarın oluşmasında müvekkilinin herhangi bir dahlinin, kastının, kusurunun olmadığını, Zarar ile zararı doğuran olayda illiyet bağının kopmuş bulunduğunu, … Liman İşletmesinin kendi içerisinde müfettişler atanarak inceleme ve soruşturma yapıldığını ve Teftiş Kurulu Raporu hazırladıklarını, bu raporda vinçlerin rüzgarın kuvvetiyle fren sistemini zorladığı ve balataları kömürleştirdiğini, dava konusu zararın doğal afetten, mücbir sebepten kaynaklı meydana gelmesi sebebiyle sorumlu bulunmadıklarını, zarar tazmini için husumetin T.C. başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimine iletilmesi gerektiğini belirterek talep edilen miktar açıklanmamış olması nedeniyle kabulüne e imkan olmadığını Kabul anlamına gelmeyecek şekilde, Davacının talep ettiği zarar miktarının yüksek olduğunu, ileri sürerek haklarında açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Nakliyet Abonman Sigorta Poliçesi ve sözleşme örneği, 02/06/2017 tarihli … nolu konşimento ve tercümesi, mal faturası ve tercümesi örneği, çek listesi ve tercümesi, gümrük beyannamesi örneği, … Gümrük Müdürlüğünün 02/08/2017 tarihli …-… sayılı yazı ve tutanak örneği, ekspertiz rapor örneği, ödeme dekontu, 07/08/2017 tarihli ihtarname örneği, temlikname ve ibraname örneği, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı vekili tarafından sunulan … Teftiş Kurulu Başkanlığı 10/01/2017 tarihli Teftiş Kurulu raporu örneğinin dosyamız arasında olduğu görüldü.
Mahkememizin 20/11/2019 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince dosyanın bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 13/07/2020 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Olağan koşullarda vinç devrilmesine (hasara) bağlı zarardan dolayı, yukarıda lojistik esaslı izahatta da yer aldığı gibi, davalı yanın davacı yana karşı tam sorumlu olması gerektiği mütalaa edildiği, bu meyanda kaideten ve esasen davalının davranışının “borca aykırı davranış” olarak tavsifinin gerekli olduğunun düşünüldüğü, ancak somut durum yargılamayı gerektiren ve hâkimin (icabında TBK md. 114/11 yollamasını da gözetmek suretiyle…) TBK md. 50/11 anlamında değerlendirmesine ihtiyaç gösteren bir hal olarak göründüğünü, bu meyanda, meteorolojik tablo ile buna bağlı yapılan yukarıdaki anlatımlar değerlendirildiğinde ve aynı zamanda, 23.8.2017 tanzim tarihli, … dosya numaralı … rapor no.lu Grup Ekspertiz firmasının dosya içinde sureti bulunan NAKLİYAT HASARI KESİN EKSPERTİZ RAPORU tetkik edildiğinde, evvelemirde Ekspertiz Raporu’nda 7.sayfada yer bulan anlatımın, o gün meydana gelen fırtınanın liman sahasında yarattığı diğer olumsuz etkilere de yer verdiği görüldüğünü, somut durumda davalının sorumluluğunu tamamen ortadan kaldıran bir mücbir sebebin olduğu sayın Mahkemece belirlenecek olursa, bu seçenekte davanın davalı yararına reddi gerekeceğini, eğer somut durumda lojistik uygulamasına dayalı yukarıdaki anlatımdan ayrılması gerektiren bir halin fırtınaya rağmen olmadığı yüce Mahkemece belirlenecek olursa, o seçenekte ise, davanın tümüyle kabulü muktezi olacağını, buna karşılık mücbir sebebin zararın meydana gelmesinde kısmen etkili olduğu muhterem Mahkemece benimsenecek olursa, o seçenekte de, davacının isteminin % 50 oranında kabulü gereği değerlendirilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 24/07/2020 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 11/08/2020 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 23/09/2020 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı gereğince alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle dosya üzerinde 5 kişilik yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 26/03/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
1. Meteorolojik yönden incelemede;
*16.06.2020 tarihli Meteoroloji Genel Müdürlüğünün yazısı incelenmiştir. Bu yazıda rüzgar şiddetinin 75-120 Km/saat hızında olduğu, … … … Denizi girişinde kısa süreli hortum gözlendiği,
*Olay yerine en yakın … Rıhtım Otomatik Meteoroloji istasyonunda ölçülen en yüksek değerin 27.07.2017 tarihinde Güneybatı Lodos yönünden 31,9 m/sn-11 Bofor olduğu, bu hızdaki rüzgarın Tam Fırtına sınıfının da üstünde olduğu,
*Ekspertiz Raporunda meydana gelen hasarın fırtına ve hortum sebebiyle vinçlerin konteynerlerin üzerine düşmesi sonucu oluştuğu, Meteoroloji Raporu ve Orman Bakanlığı tespitleri dikkate alınarak fırtınanın gücü ve özellikleri dikkate alındığında doğal afet olduğu,
2. Teknik olarak yapılan incelemede;
*Vinçlerin periyodik kontrollerinin yetkili birimlerce yapıldığı,
*Söz konusu olayın meydana geldiği 27.07.2017 tarihi itibariyle vinçlerin kontrol raporlarının geçerlilik tarihlerinin devam ettiği,
*Vinçlerin devrilmesine şiddetli fırtınanın neden olduğu,
*Vinçlerin devrilmesinde teknik olarak liman işletmesine atfedilecek bir kusur olmadığı,
3. Meteorolojik ve teknik yönden doğal afet niteliğinde görülen olağan dışı fırtına ve hortum gibi doğa olaylarının, Yargıtay ve Danıştay uygulamasında mücbir sebep sayıldığı, mücbir sebeplerin varlığı halinde gerek kusurlu gerek kusursuz sorumluluk hallerinde borçlunun sorumluluktan kurtulacağı, mücbir sebeplerin etkisiyle meydana geldiği tespit edilen dava konusu zarardan davalı kurumun sorumlu tutulup tutulmayacağının nihai takdirinin Mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 14/04/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 29/04/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.

GEREKÇE:
Dava; Dava; haksız fiil nedeniyle oluşan zararın dava dışı sigortalıya ödenmesi nedeniyle davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 12/06/2019 tarihli celsesinin 5 nolu ara kararı gereğince davalının yetki itirazı yerinde görülmediğinden reddine dair karar verildiği görüldü.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … SİGORTA A.Ş. Tarafından borçlu … GENEL MÜDÜRLÜĞÜ aleyhine 4.672,26 TL rücuen tazminat talebi istemiyle icra takibi başlatıldığı, borçluya usulüne uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edildiği ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu, borçlunun itirazının süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görüldü.
Somut olayda; davaya konu hasarın meydana geldiği liman (terminal) sahası, davalı … … Liman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı geçici depolama yeri olup, anılan işletme söz konusu açık alan terminal sahası içerisinde deniz yolu ile gelen dolu ve boş konteynerlerin istifleme, yükleme, boşaltma elleçleme hizmetleri ile muhafazasını üstlendiği, söz konusu lojistik hizmet akışı, … Liman Hizmetleri tarifesi ile belirlenen ücretler karşılığı işletme tarafından hizmet alan müşterilerine sağladığı, dava dışı sigortalıya ait yurt dışından denizyolu ile gelen 2 adet konteyner muhteviyatı emtia-eşya, gemiden hasarsız olarak liman sahasında indirilerek, … … Liman işletmesinin sorumluluğunda bulanan geçici depolama yerine indirildiği, uyuşmazlık konusu zararın taşıma sırasında değil, limanda bulunan emtianın üzerine vinç düşmesi neticesinde meydana geldiği, hasarın 27/07/2017 günü … etkisini gösteren fırtınada Liman İşletmesi vincinin liman sahasında istifli bulunan … nolu konteyner üzerine devrilmesi sonucu konteyner içerisinde bulunan çelik borularda kısmen ezilme, eğilme şeklinde … Liman işletmesi sorumluluğunda meydana geldiği, dava dışı … … Şirketinin davacı sigorta şirketi ile yapmış olduğu sözleşmeye göre riziko gerçekleştiğinden ortaya çıkan zararı davalı şirketten almış olduğu, buna göre davacı TTK 1472. Maddesi uyarınca sigortalı yerine geçmiş olup, işbu dava konusu uyuşmazlık dava dışı sigortalıya ödenen bu bedelin hasara sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsiline ilişkindir.
Somut olayda davalı mücbir sebep iddiasıyla sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürmüştür.
Taraflar arasında ihtilaflı olan hususlar; Hasara sebep olan “vinçlerin devrilmesi” ne neden olan fırtına ve hortumun (doğa olaylarının) “doğal afet” sayılıp sayılmayacağı, eğer doğa olayları doğal afet ise mücbir sebep olarak görülüp görülmeyeceği, mücbir sebep” sayılması durumunda, davalının meydana gelen zarardan sorumlu tutulup tutulmayacağı noktalarında toplanmıştır.
Yarg. 11. Hukuk Dairesi 2014/13893 E. , 2014/19777 K., 15.12.2014 T.: «Mücbir sebep bir sorumluluğun yerine getirilmesini veya bir hakkın veya hukuksal imkanın veya kanuni bir avantajın kullanılmasını veya talep edilmesini, kısmen veya tamamen, geçici veya daimi surette engelleyen, bu niteliği dolayısıyla sorumluluğu kaldıran veya yerine getirilmesini, süresini ve vadesini geciktiren veya sorumluluğun niteliğini değiştiren, bir hakkın veya hukuksal imkanın veya kanuni bir avantajın kullanılmasına ilişkin sürelerin yeniden tanınmasını, sürelerin uzatılmasını veya eski hale iade edilmesini gerekli ve zorunlu kılan, kişinin önceden beklemediği, öngöremeyeceği ve tahmin edemeyeceği, beklese ve tahmin etse bile, kişilerin alabilecekleri her türlü tedbirlere rağmen meydana gelmesini engelleyemeyeceği, kişilerin tedbir alma ve ihmalde bulunmama yükümlülüklerini aşan nitelikte ve ağırlıkta olan, dıştan gelen, olağan üstü, olağan dışı ve mutad ve devamlı olanın dışında gerçekleşen nitelikte bir olay, olgu veya durumdur.» demek suretiyle mücbir sebebin etkisini açıklamıştır.
Mücbir sebebin işlevi davranış ile zarar arasındaki illiyet bağını keserek borçluyu sorumluluktan kurtarmaktır. Mücbir sebep illiyet bağını kestiği için sadece kanunda belirtilen hallerle sınırlı olarak uygulanmaz. Borçlunun sorumlu olduğu her durumda uygulama alanı bulur. Sözleşme ilişkisinde ise borçlu, mücbir sebepten dolayı borcunu ifa edemediğini ispatladığı takdirde borcun yerine getirilmemesinden sorumlu olmaz. Mücbir sebep borçluyu tazminat ödeme yükümlülüğünden de kurtarır. Yine Mücbir sebebin etkisi, sadece kusur sorumluluğu bakımından değil, kusursuz sorumluluğun kabul edildiği sistemlerde de mücbir sebebin varlığı halinde borçlu sorumluluktan kurtulur. Kusursuz sorumlulukta borçlunun sorumluluğu için borçlunun kusurlu olması aranmaz, ancak, borçlu hareket ile sonuç arasındaki illiyet bağı kesildiği için mücbir sebepten sorumlu değildir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor uyarınca; davaya konu olayda olay yerine en yakın … Rıhtım Otomatik Meteoroloji istasyonunda ölçülen en yüksek değerin 27.07.2017 tarihinde Güneybatı Lodos yönünden 31,9 m/sn-11 Bofor olduğu, bu hızdaki rüzgarın Tam Fırtına sınıfının da üstünde olduğu,… Meteoroloji Bölge Müdürlüğünün 27.07.2017 tarihine ait, …Fevk (olağanüstü olay) raporunda, 27.07.2017 tarihi Perşembe günü saat 18.15’te meydana gelen doğal afet hadisesinde meydana gelen çok kuvvetli fırtına ve hortum gözlemi belirtildiği, ekspertiz Raporunda meydana gelen hasarın fırtına ve hortum sebebiyle vinçlerin konteynerlerin üzerine düşmesi sonucu oluştuğu, Meteoroloji Raporu ve Orman Bakanlığı tespitleri dikkate alınarak fırtınanın gücü ve özellikleri dikkate alındığında doğal afet olduğu anlaşılmış olup yine vinçlerin periyodik kontrollerinin yetkili birimlerce yapıldığı, söz konusu olayın meydana geldiği 27.07.2017 tarihi itibariyle vinçlerin kontrol raporlarının geçerlilik tarihlerinin devam ettiği, vinçlerin devrilmesine şiddetli fırtınanın neden olduğu, vinçlerin devrilmesinde teknik olarak liman işletmesine atfedilecek bir kusur olmadığı da teknik bilirkişi raporu ile sabit olup, somut olayda mücbir sebebin varlığı kabul edilmiş ve davalıya atfedilebilecek kusur bulunmadığından ve az yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 56,44-TL’den mahsup edilerek eksik yatırılan 2,86 TL harcın davacıdan alınarak hazineyet irat kaydına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/07/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza