Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/742 E. 2019/448 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/742 E.
KARAR NO : 2019/448 K.

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/11/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın Hadımköy Yolu Caddesi Şubesi müşterilerinden davalı… LİMİTED ŞİRKETİ ‘ne Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden çek taahhüt kredisi, nakdi krediler, teminat mektupları, Ticari kredili mevduat hesabı ve taksitli ticari krediler açılıp kullandırıldığını, Davalı / Borçlular ise söz konusu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, borçlular tarafından kredi şartları ihlal edildiğini bu sebeple hesaplar kat edilerek Kahramanmaraş …Noterliği’nin 24/09/2018 Tarih ve… numaralı ihtarname ile borçlarının ödemesi ihtar edildiğini, ve borç ödenmediğini, Kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı borçlular hakkında İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası ile borçlular hakkında takip başlatıldığını, bu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, ve icra takibi durduğunu, Davalı – Borçlular, itiraz dilekçesi ile işlemiş ile işleyecek faize ve faiz oranına, işlemiş ve işletilecek BSMV’ye itiraz ettiğini, yapılan bu itirazları ve iddiaları hukuki dayanaktan yoksun, yersiz ve mesnetsiz iddialar olup reddi gerektiğini, Talep edilen temerrüt faizi ve BSMV taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine ve medeni kanunun 2. Maddesine uygun olduğunu, borçluların itirazlarının iptali ve takibin takip talebinde yazılı şartlarla devamı ile borçluların itiraz ettiği alacakları üzerinden %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi delilde bildirmemiş yargılama yokluğunda yapılarak karara bağlanmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında hesap kat’ı neticesinde başlatılmış icra takibindeki işlemiş ve işleyecek faiz oranları ile bsmv giderlerine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve eklerindeki genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnameleri, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takip dosyası ve itiraz delikçesi, banka kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm belge ve bilgiler incelenmiştir.
18.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda; 19.09.2019 tarihinde düzenlenmiş hesap kat ihtarlarının 27.09.2018 tarihinde davalıların sözleşmede belirtilen adreslerine tebliğ edildiğini, ödeme için 1 iş günü sonrasının belirtildiği ve 01.10.2018 tarihinde temerrüt durumunun oluştuğunu, hesap kat tarihi itibarıyla davalılara kullandırılmış rotatif, iskonto, taksitli ticari kredi-taşıt kredisi, ihtiyaç kredisi için ayrı ayrı hesaplanarak temerrüt tarihine kadar akdi faizler toplamının 13.698,34 TL olduğunu, 01.10.2018 temerrüt tarihinden 24.10.2018 takip tarihine kadar; genel kredi sözleşmesi 22. Ve 8. Maddesi ile bankanın 27.03.2014 tarihli yazı ve eki faiz oranlarına ilişkin genelgesi ile belirlenmiş TL krediler için %50 oranında temerrüt faiz oranı uygulanarak( kat bakiyesinden temerrüt tarihine kadar yapılan tahsilatların düşülmesi sonucu bulunan tutar başlangıç kabul edilmek üzere) toplam temerrüt faizinin 60.633,85 TL olduğunu, BSMV ile ilgili olarak ise 6802 yasa kapsamında banka ve sigorta şirketlerinin sunduğu hizmetler üzerinden devlete ödemek adına tahsil ettiği vergi olduğu ve Bakanlar Kurulu tarafından bu vergiye ilişkin oranın %5 olarak belirlendiğini, takip tarihi itibarıyla hesaplanan akdi ve temerrüt faiz toplamının 74.332,19 TL olduğunu ve bu tutar üzerinden hesaplanan BSMV tutarının 3.716,61 TL olduğunu,davacı bankaca yapılan akdi faiz ve temerrüt faizi ile BSMV hesabının taraflar arasında akdedilen GKS ve mevzuata uygun olarak hesaplandığını, belirtmiştir.
Uyuşmazlık davacı banka ile davalı arasında düzenlenen ticari nitelikli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. TTK’nun 8/1 maddesi uyarınca ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir. 9/1. maddesinde; ticari işlerde kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup bu maddede gönderme yapılan ilgili mevzuat 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’dur. 3095 sayılı Kanunun 1/1. maddesinde, Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’na göre faiz ödenmesi gereken hâllerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse faiz oranının yıllık % 12 olacağı düzenlenmiştir. Fakat Bakanlar Kurulu, Kanun’un ½. maddesinden aldığı yetkiye dayanarak 01.01.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ticari işlerde kanuni faiz oranını % 9’a indirmiştir.
Görüldüğü üzere Türk Ticaret Kanunu ve 3095 sayılı Kanun’da ticari işlerde akdi faizi sınırlayacak bir hüküm bulunmamaktadır.6102 sayılı TTK’nın 8. ve 9. maddelerinin ticari işler bakımından özel hüküm niteliğinde olup ticari işlerde bu hükümlerin uygulanması gerektiğinin, başka bir anlatımla 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağının kabulü gerekir.( T.C.YARGITAY Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO: 2017/19-1650 KARAR NO: 2019/507 02.05.2019 )
Somut olayda uyuşmazlığın ticari nitelikteki kredi sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle 6098 sayılı TBK’nun 88. ve 120. maddeleri uygulanamaz. Bu durumda; takibe dayanak yapılan genel kredi sözleşmesinin 22. Ve 8. Maddesi hükümleri uyarınca temerrüt faizinin sözleşmede farklı bir oran belirlenmediği sürece, kredi borcunun muaccel olduğu tarihte cari olan Bankanın TCMB’ na uygulanacağını bildirdiği en yüksek kredi faiz oranına bu oranın yüzde yüzünün ilavesiyle bulunacak oran üzerinden belirleneceği kararlaştırılmıştır. Bu doğrultuda davacı bankanın merkez bankasına bildirdiği 27.03.2014 tarihli faiz oranları tablosunda ticari kredi türlerinde uygulayacağı en yüksek kredi faiz oranı %50 oranında olduğu ve sözleşme kapsamında bildirilen kredi faiz oranının yüzde yüzünün ilavesi ile temerrüt faiz oranı uygulanabilecekken davacı bankaca sadece merkez bankasına bildirdiği en yüksek kredi faiz oranı %50 üzerinden temerrüt faizi işletildiği tespit edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlıkta; faiz ve bsmv alacağının likit ve belirlenebilir olmadığı için icra ve inkar tazminatı şartları oluşmadığından reddi yönünde kanaate varılmıştır.
Bilirkişi raporunda akdi ve temerrüt faiz toplamının 74.332,19 TL olduğunu ve bu tutar üzerinden hesaplanan BSMV tutarının 3.716,61 TL olduğunu belirtmiş olmasına rağmen taleple bağlılık ilkesi gereğince icra takip talebinde belirttiği faiz miktarları ve bsmv giderleri esas alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
DAVANIN KABULÜNE;
1-İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin 73.906,73 -TL işlemiş faiz ve 3.695,35 -TL BSMV üzerinden aynen DEVAMINA,
2- İcra İnkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 8.886,23 -TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.301,00.-TL harcın peşin alınan 937,24 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 4.363,76.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 937,24-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili tarafından yapılan 7 adet posta-tebligat gideri toplamı 74,00-TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL ile 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 915,10 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize ya da mahkememize verilmek üzere bir başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile HMK 341 Maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/11/2019
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır