Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/730 E. 2019/446 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/730 Esas
KARAR NO: 2019/446 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 05/11/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete… Plakalı arç Genişletilmiş Kasko Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu, 21/03/2017 tarihinde, davalı sigorta şirketinin ZMMS ‘lısı olan … Plakalı aracın Aksaray’da Seyir halinde iken müvekkili şirketin, sigortalısı olan… Plakalı araca arkadan vurarak, o aracında … Plakalı araca vurması, o aracında … Plakalı araca çarpması neticesinde zincirleme trafik kazasının meydana geldiğini, sigortalının yapmış olduğu başvuru neticesinde Hasar gören sigortalı araca yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda aracın hasarlı olduğunun tespit edildiği, söz konusu eksper raporu doğrultusunda müvekki şirketçe araç sahibine 11/05/2017 tarihinde hasar bedeli ödendiğini, TTK’nun 1472. Maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer, Sigortalının ,gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya ihtikal eder.” denilmek suretiyle sigortacının halefiyet ilkesi düzenlendiğini, Davalının Zorunlu Mali Mesuliyet sigortalısı olan … plakalı araç kusurlu olduğunu bu sebeple sigorta şirketleri arası mutabakat gereği hasara sebebiyet veren aracın sigorta şirketi olan davalı … Sigortaya başvurulduğunu ancak davalı kusurlu olduğunu kabul etmediğini ve hasar bedeli ödemekten imtina ettiğini, müvekkili şirket, kanun ve poliçe genel şartları gereğince sigortalı aracına ödemiş olduğu tazminat tutarınca sigortalının halefi gereğince davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takiplere mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, bu icra takibine davalı itirazda bulunduğunu, yapılan bu itiraza sonucunda takibin durduğunu beyan edip, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takibine itirazın iptali ve takibin devamına, davalının icra takibine itiraz etmiş olmasından dolayı takibe konu alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderleri, masrafları ile vekalet ücretinin davalı borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde;
“İşbu dava ile müvekkil şirket nezdinde … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigorta teminatı altına alınmış bulunan … aracın, kazaya karıştığı araç için ödenen tazminatın rücuen talep edildiği icra takibine itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davacının talepleri haksız ve mesnetsiz olup reddi gerekmektedir.
DAVACININ KUSUR PAYLAŞIMINA İLİŞKİN İDDİALARININ KABULÜ MÜMKÜN OLMAMAKLA, KUSUR ORANLARININ TESPİTİ BAKIMINDAN SAYIN MAHKEMENİZCE DOSYANIN ADLİ TIP TRAFİK İHTİSAS KURUMUNA SEVK EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR. ZİRA KONU KAZADA MÜVEKKİL ŞİRKETÇE SİGORTALI ARAÇ SÜRÜCÜSÜNÜN HERHANGİ BİR KUSURU BULUNMAMAKTADIR.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2004/2927 E., 2004/12051 K. 07.12.2004 T. Kararında;“Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta oluşan hasar bedelinin rücuen tazminini istemiştir. Mahkemece kusur oranının tespiti açısından makine mühendisi Kemal S’den 27.06.2003 tarihli rapor alınmıştır. Raporda, taraflara ait araçların hangisinin kırmızı ışıkta geçtiğinin kanıtlanması durumuna, trafik ışıklarının her iki sürücüye sinyal ikazları yanması veya kaza anında trafik ışıklarının yanmaması haline göre kusur oranları belirtilmiş, mevcut delillere göre olayın meydana geliş şekli ve kusur durumu hakkında net görüş belirtilmemiştir.
Araçlardan hangisinin kırmızı ışıkta geçtiğine dair trafik kazası tespit tutanağında da bir açıklama bulunmamaktadır. Bu durumda araçların kaza sonrası mevcut durumları ve dosyadaki tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek, dava konusu olayda tarafların kusur durumunun tespiti açısından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurumu veya İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsü’nden rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın mümeyyiz davalı yararına bozulması gerekmiştir” denmek suretiyle hüküm kurulduğu görülmektedir.
Söz konusu Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, kusur tespiti bakımından taraflar arasında mutabakat sağlanamadığından Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumundan rapor alınması gerekmektedir. Zira; müvekkil şirketin sorumluluğuna ilişkin bir karar ihdas edilmesi halinde müvekkil şirket sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacaktır. KABUL MANASINDA OLMAMAK ÜZERE, DAVACININ GERÇEK ZARARININ TESPİTİ GEREKMEKTEDİR. BU SEBEPLE, SAYIN MAHKEMENİZCE DOSYANIN BİLİRKİŞİ İNCELEMESİNE GÖNDERİLMESİ GEREKMEKTEDİR.
DAVAYI KABUL MANASINDA OLMAMAK ÜZERE FAİZİN DAVA TARİHİNDEN İTİBAREN YASAL FAİZ OLMASI GEREKMEKTEDİR.
MÜVEKKİL ŞİRKET ALEHİNE İCRA İNKÂR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMEMESİ GEREKMEKTEDİR. İtirazın iptali davasında borçlunun inkâr tazminata mahkûm edilebilmesi için, öğretide ve Yargıtay kararlarında genellikle kabul edildiği üzere borçlunun itirazının haksızlığına kesin kanaat getirilerek karar verilmesi ve alacağın likit olmaması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkil şirketin davacıya rücuen tazminat ödeme sorumluluğu bulunmamakta olup bu kapsamda haksız yere başlatılan icra takibi nedeniyle aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilemeyecektir.
Diğer yandan asla kabul manasına gelmemek kaydıyla bir an için müvekkil şirketin sorumluluğundan bahsedilecek olsa dahi kazaya konu araçların kusur dağılımları doğrultusunda sorumlu olunan miktarın daha önceden net ve kesin bir şekilde belirlenebilmesi mümkün olmadığından ve sorumlu olunan tazminat bedeli ancak mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi ile tam olarak belirlenebileceğinden alacak likit kabul edilemeyecek ve bu kapsamda müvekkil şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyecektir.” beyan edip, Davanın esastan ve usulden reddini, %20’den az olmamak kaydıyla taraflarına icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil neticesinde ödenen tazminatın rücusuna yönelik başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dosya kapsamındaki; dava ve cevap dilekçeleri, hasar dosyaları, trafik kaza tespit tutanağı ve re’sen dinlenmiş tutanak mümzilerinin ifadeleri, kazaya karışan araçların tramer kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm belge ve bilgiler incelenmiştir.
30.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda ; 21.03.2017 tarih ve 818 Kaza sıra nolu Maddi Hasarlı Trafik Kaza Tespit Tutanağının tetkikinden davalı sigorta şirketince sigortalı olan … Plakalı araç sürücüsü …’ın davacı sigorta şirketince sigortalı… plakalı araca şehir içinde gereken özen ve denetimi göstermeksizin yüksek hızla aracını sürerek çarparak hasara uğrattığını, bu nedenle 2918 sayılı kanunun 52/1b, 54 A/3, 56 c maddesi kurallarını ihlal ettiği %100 oranında tam kusurlu olduğunu, kaza raporu ile hasarın uyumlu olduğunu, aracın 2. El alış faturası, aracın ekspertiz değeri, kasko değeri, emsal araç rayiç bedellerinin birbirini doğrulaması sonucu 16.239, 62 TL malzeme ve 3.893,00 TL içlik masrafları olmak üzere toplam 20.132,62 TL Kdv hariç hasar bedeli olduğunu, belirtmiştir.
Bilirkişi raporuna davalı sigorta şirketi vekilince herhangi bir itirazının olmadığı anlaşıldı.
Maddi hasarlı birden çok aracın karıştığı trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağının düzenleyen ilgili kolluk personeli de re’sen duruşmaya davet edilerek dinlenilmiştir. Kazanın oluşumuyla ilgili anlatımlarla kazayı gösterir kroki gösterimi karşılıklı doğrulanmıştır. Dinlenen tutanak mümzii tanıklardan … ve … ortak ifadelerinde araçların seyir halinde arka arkaya giderken kazanın oluşumundan sonra son konumlarının krokide çizildiğini, sürücü beyanlarına göre kazanın oluşumunu raporladıklarını ifade etmiştir.
Davacı sigorta şirketince sigortalı… plakalı aracın 21.03.2017 kaza tarihinde … poliçe nolu 27.08.2016 başlangıç ve 27.08.2017 bitiş tarihli genişletilmiş kasko sigortası poliçesinin olduğu sabittir.
Davacı sigorta şirketince yaptırılmış 31.03.2017 tarih ve 1572 rapor nolu ön ekspertiz raporunda araç onarım maliyetlerinin kdv dahil 23.756,49 TL olduğu, ağır hasarlı olduğu pert total işlemine tabi tutulmasının belirtildiği akabinde davacı sigorta şirketince sigortalı araç malikine 11.05.2017 tarihinde aracın rayiç değeri 55.000,00 TL nin ödendiği, aracın hurda değeri ile hasarlı şekilde 35.600,00 TL ye satılacağına ilişkin sigortacı ile sigortalı arasında ibraname ve mutabakatname düzenlendiği, davacı sigorta şirketinin rücuya tabi 19.400 TL alacağından sadece 4.850,00 TL alacağı talep ettiği, davanın tarafları sigorta şirketleri arasındaki e mail yazışmalarında kusurun netleşmesi durumunda ödeme yapılabileceği bu yönde itirazların olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi sonucu ödeme emri 28.08.2018 tarihinde borçlu şirkete tebliğ olmuş ve süresinde 29.08.2018 tarihinde borca,faize ve fer’ilerine itiraz edilmiş ve takip durmuş ve hak düşürücü süre içerisinde dava açılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut uyuşmazlıkta; hasar miktarının belirlenebilir olmaması nedeniyle icra ve inkar tazminatı şartları oluşmadığından reddi yönünde kanaate varılmıştır.

HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
DAVANIN KABULÜNE;
1-İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin 4.850,00 TL asıl alacak ve 632, 23 TL işlemiş avans faizi üzerinden aynen DEVAMINA,
2-İcra İnkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.725,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 374,49.-TL harcın peşin alınan 66,22.-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 308,27.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 66,22.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili tarafından yapılan 8 adet posta-tebligat gideri toplamı 71,00.-TL, ile 1 adet bilirkişi ücret 800,00.-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 912,10 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair,
Davacı vekilinün yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize ya da mahkememize verilmek üzere bir başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile HMK 341 Maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır