Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/728 E. 2022/589 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/728 Esas
KARAR NO : 2022/589

DAVA : Şirket müdürünün azli ile şirkete kayyım atanması
DAVA TARİHİ : 29/05/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan şirket müdürünün azli ile şirkete kayyım atanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin davalı şirkette pay sahibi olduğunu, ancak şirket ortağı olarak kendisine uzun zamandır hiçbir bilgilendirme ve/veya toplantı çağrısı yapılmadığını, müvekkilinin 19.04.2018 tarihinde 28/12/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yönetim kurulu kararı ile İzmir’de bulunan Şirketin merkezinin … Mh. … sk. No:.. Kağıthane İstanbul adresine taşındığını öğrendiğini, Sicil gazetesine dayanak ortaklar kurulu kararında bulunan imzanın müvekkili tarafından atılmadığını, hatta müvekkilinin bu kararın ne şekilde alındığı hususunda hiç bir bilgisi de bulunmadığını, zira karar tarihinde ortaklar kuruluna katılmış görünen müvekkilinin, İzmir’de dahi olmadığını, bu sebeple 19.04.2018 tarihinde…yet Başsavcılığı’na resmi evrakta sahtecilik suçundan yetkili müdür … hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, …soruşturma no.su ile soruşturma dosyası açıldığını, Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil eden bir davranışta bulunulmasının müdürün azli için yeterli olmasına rağmen davalı müdür için azil ve kayyım atanması için mahkemeye başvurma gereği doğduğunu, şirket müdürü tek olduğundan, azil edildiğinde şirkette yönetim ve temsil boşluğu oluşacağından kayyım atanması gerektiğini ifade ederek davalı müdürün azline ve yerine kayyım atanmasına, masraf ve yargi giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmıştır.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … karar sayılı kararı ile şirket ortağı ile şirket arasındaki davalıların ve Ticaret Kanunu’ nda düzenlenmiş bulunan şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanmasına ilişkin taleplerinin, TTK’da düzenlenmiş olması sebebiyle 6102 sayılı TTK’nın 1/a ve 5.maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Kanunlarımız ve şirket tüzüğüne göre genel kurulun ne zaman yapılacağının, şirketin nasıl yönetileceğinin, seçilmiş şirket müdürünün nasıl seçileceğinin ve hangi şartlarda görevden alınacağının belli olduğunu, şirket kuruluş sözleşmesi incelendiğinde de görüleceği üzere şirketin idaresini düzenleyen 8. Maddeye göre; ilk 10 yıl için Müdürler Kurulu Başkanı olarak …, ilk 10 yıl için şirket müdürü olarak …’ nin seçildiğini, şirketin ilk merkezi Konak/ İzmir ise de şirketin kuruluş gayesinden olan otel işletmeciliği konulu gayrimenkul hakkında şirket kuruluşundan hemen sonra davalar açıldığını ve şirketin gayesinin sekteye uğradığını, davanın halen derdest olduğunu, şirketin ticari faaliyeti de bu davayı beklediğini, davacı tarafın bu durumu bildiğini ve kabul ettiğini, şirket faaliyetin duraksaması karşısında tüm hissedarların ikametlerinin İstanbul olması nedeniyle yasal işlemlerin ve tebligatların takibi açısından şirket merkezinin İstanbul adresine alınması kadar akılcı bir karar olduğunu, davacı huzurdaki dava ile ve şikayette bulunduğu dava ile kendi imzasını inkar ettiğini, bu iddiasının … CBS’nin … No’ lu dosyasının sonuçlanması ile açıklığa kavuşacağını, bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını beyan ve gerekçelerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden bir örneğinin gönderildiği, dosyanın incelenmesinde, davacı … tarafından davalılar… San. ve Tic. Ltd. Şti. Ve HNC Otel İşletmeciliği Tic. Aş. aleyhine davalı …’ in 17/12/2021, 22/12/2021, 10/01/2022 tarihli ortaklar kurulu kararlarının yokluğuna veya butlanına, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise iptaline karar verilmesi talepleri ile öncelikle yargılama süresi boyunca her iki davalı yönünden TTK’nın 449. maddesi gereği teminatsız bir şekilde davaya konu ortaklar kurulu kararlarının yürütülmesinin geri bırakılmasına, yine her iki davalı tarafından davanın açıldığının TTK’nın 448. maddesinin 1. fıkrası gereği ilan edilmesine, her iki davalı yönünden önlenmesi imkansız zararlar doğurma ihtimaline binaen yargılama sonuna dek olağan/olağanüstü ortaklar kurulu toplantısı yapılmasının engellenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi, her iki davalıya da yönetim kayyumu atanması ve işbu hususların…ve … Ticaret Odası’na bildirilmesi istemli dava açıldığı, davanın derdest olduğu, duruşmasının 10/11/2022 tarihine ertelendiği görülmüştür.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne dava tarihi itibariyle davalı şirketin, şirket merkezinin değiştirilip değiştirilmediği hususunda müzekkere yazıldığı, sicil müdürlüğünce merkez değişikliğine yönelik tüm bilgi ve belgelerin gönderildiği görülmüştür.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın…soruşturma sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden bir örneğinin gönderildiği, dosyanın incelenmesinde, … tarafından şüpheliler … ve … aleyhine resmi evrakta sahtecilik iddiası ile şikayette bulunulduğu, soruşturmanın derdest olduğu görülmüştür.
…Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde, dosyamız davacısı … tarafından şüpheliler … ve… hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulduğu, alınan bilirkişi raporunun UYAP sistemi üzerinden gönderildiği, dosyada grafoloji alanında uzman bilirkişi… tarafından alınan 05/03/2021 tarihli raporda, inceleme konusu belgedeki imza ile …, … ve …’ye ait mukayese olarak gönderilen imza örnekleri arasında tersim tarzı, alışkanlıklar, işleklik derecesi, seyir, istif, meyil, istikamet, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu belgedeki imza ile …’a ait mukayese olarak gönderilen imza örnekleri arasında grafolojik tanı unsurları bakımından farklılıklar tespit edildiğinden inceleme konusu “… Limited Şirketine ait 13.12.2017 tarihli. 2017/4 karar numaralı Ortaklar Kurulu Kararı’nda … … adına atfen atılmış imzanın, mukayese imza örneklerine kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı, inceleme konusu … Ticaret Limited Şirketine ait 13.12.2017 tarihli 2017/4 karar numaralı Ortaklar Kurulu kararında … adına atfen atılmış imzanın … veya …’nin eli ürünü olduğunu gösterir grafolojik tanı unsuru tespit edilmediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir….CBS’ nın 10/03/2021tarihli cevabi müzekkeresinde ise, dosyaya takipsizlik kararı verilerek dosyanın Esas ve Karar Bürosuna gönderildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Grafoloji alanında uzmanı bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 30/10/2019 tarihli raporda: İnceleme konusu … Ltd. Şti ‘nin İzmir … Noterliğince 31/12/2014 tarih ve…y.nosu ile onaylanmış, Karar Defteri’nin 09/10/2017 tarih ve 2017/2 sayılı kararında … adına atılı imzaların … (…)’nun eli ürünü olduğu, İnceleme konusu … Ltd. Şti’nin İzmir… Noterliğince 31/12/2014 tarih ve… y.nosu ile onaylanmış Karar Defteri’nin 13/12/2017 tarih ve 2017/3 sayılı kararı ile 13/12/2017 tarihli ve …sayılı kararlarda … adına atılı imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla … (…)’ın eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi …,…ve … tarafından sunulan 07/02/2020 tarihli raporda neticeten: Yapılan bilirkişi incelemesinde şirket merkezinin İstanbul’a nakline dair karar altındaki imzanın davacıya ait olmadığı belirtilmiş olmakla beraber kime ait olduğu ve olayın nasıl vuku bulduğunun anlaşılmadığını, davacının vergi denetimine tabi tutulması sonucu uzlaştırmaya gitmek istediğini beyan ettiğini, şu anda tescil ve ilan edilmiş olarak şirket müdürler kurulu ve şirket müdürü bulunduğunu, şirketin yeni ortaklarının ticaret siciline bildirilmemiş olması nedeni ile şirketin veya davacının zarara uğradığı hususunda dosyaya sunulmuş yasal bir delile rastlanmadığını ve dosyanın halihazır durumu itibariyle şirkete kayyum tayini için yeterli sebebin oluşmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği, raporun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği bilirkişilerce sunulan 14/12/2020 tarihli raporda neticeten; 07/02/2020 tarihli raporda varılan sonuçta bir değişiklik olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirildmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Bilirkişiler Mali Müşavir …, Borçlar Alanında Nitelikli Hesap Uzmanı …tarafından sunulan 13/09/2021 tarihli raporda neticeten; Şirkette mevcut hisse devirlerinin tescil ettirilmemiş olması, şirketin merkez adresinin
değişikliğine ilişkin sahte imza ile yazılmış kararın ticaret sicilinde tescil ettirilerek şirketin merkez adresinin değiştirilmiş olması, şirket genel kurulunun TTK md. 617’nin göndermesi ile TTK’md. 414’de belirlenen toplantıya çağrı usulüne uygun olarak yapılmamış olması, şirket müdürünün şirket işlerinde göstereceği özen derecesini belirleyen TTK md. 626’daki “Müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlüdürler” hükmünün somut dava konusu olayda açıkça ve sürekli olarak ihlal edildiği tespit edilmiş olduğundan,
TTK m. 630/3 gereği şirket müdürünün azli koşullarının oluştuğunun değerlendirilebileceği, ancak şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili iki müdür bulunduğundan, kayyım atanması
talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 16/12/2021 tarihli ara kararı gereğince; davalı tarafından ticari defteri incelenmediği görülmekle, bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verildiği, mahkememiz kaleminde 14/01/2022 günü defter inceleme günü verildiği, bilirkişiler… ve… tarafından sunulan 06/06/2022 tarihli ek raporda; Davalı şirketin ibraz olunan ticari defterlerinin dava tarihi olan 29.05.2018 tarihinden sonraki dönemlere ilişkin olan 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin olup dava konusu vakıaların aydınlatılmasına yönelik bir katkısının olmadığı, 2018 ve öncesi ticari defterlerin ibraz edilmediği, ticari defterlerin düzenlenmesi, muhafazası ve ibrazı da limited şirket müdürünün vazgeçilemez devredilemez görevleri kapsamında olduğu, davalılar vekilinin kök rapora itirazlarına ilişkin hususların kök raporda yeterince irdelenmiş ve incelenmiş olduğu, kök raporda arz ve izah olunan görüş ve kanaatlerin özü aynı perspektif ile aynen muhafaza edildiği, şirkette mevcut hisse devirlerinin tescil ettirilmemiş olması, şirketin merkez adresinin değişikliğine ilişkin sahte imza ile yazılmış kararın ticaret sicilinde tescil ettirilerek şirketin merkez adresinin değiştirilmiş olması, şirket genel kurulunun TTK md. 617’nin göndermesi ile TTK’md. 414’de belirlenen toplantıya çağrı usulüne uygun olarak yapılmamış olması, şirke
müdürünün şirket işlerinde göstereceği özen derecesini belirleyen TTK md. 626’dak “Müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlüdürler” hükmünün somut dava konusu olayda açıkça ve sürekli olarak ihlal edildiği tespit edilmiş olduğundan TTK m. 630/3 gereği şirket müdürünün azli koşullarının oluştuğunun değerlendirilebileceği ancak şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili iki müdür bulunduğundan, kayyım atanması talebinin mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.Açılan dava; limited şirket müdürünün azli ile şirkete kayyum atanması talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişiler Mali Müşavir …, Nitelikli Hesap Uzmanı Prof. Dr….tarafından sunulan 13/09/2021 tarihli rapor ve ek rapor ile tüm dosya kapsamı deliller birlikte incelenip değerlendirildiğinde, dava konusu … unvanlı şirketin, adres değişikliğine ilişkin Beyoğlu … Noterliği’ nin 21.12.2017 tarih …sayı ile tasdikli, 13.12.2017 tarihli 2017/4 sayılı Diğer Kararı (Ortaklar Kurulu Kararı) Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’ nin 28.12.2017 tarihli 9483 sayılı Nüshasının 987. sahifesinde tescil ve ilan olunarak şirketin merkez adresinin, … Bulvarı No:.. D:3 Çankaya Konak/İzmir’den …Mahallesi …Sk. No:.. Kağıthane/İstanbul adresine nakil olunduğu, Ticaret sicili kayıtlarına göre şirketin hali hazırdaki ortaklık (100.000TL sermaye) yapısının, 2000 paya karşılık olan 50.000Türk Lirası …, 2000 paya karşılık olan 50.000Türk Lirası … şeklinde olduğu tespit edilmiştir. Şirketin, münferiden temsil olmak üzere 19.03.2023 tarihine kadar …ve … tarafından temsil ve ilzam edildiği tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunulu İzmir …Noterliği’ nin 17.01.2014 tarihli …yevmiye sayılı hisse devir sözleşmesi ile davacı … nun şirkette mevcut 600 adet hissesini 15.000,00TL bedelle …’a devrettiği, İzmir … Noterliği’ nin 17.01.2014 tarihli … yevmiye sayılı hisse devir sözleşmesi ile …’nin şirkette mevcut 800 adet hissesini 20.000,00TL bedelle …’a devrettiği, ancak söz konusu hisse devirlerinin tescil edilmediği tespit edilmiştir.
Dosyada bulunan bilirkişi …’un tanzim ettiği 30.10.2019 tarihli imza incelemesine ilişkin grafoloji raporu göz önüne alınarak dava konusu ve davalı şirketin merkez adresinin nakline ilişkin ana sözleşme değişikliğinin davacının imzası olmaksızın tescil ve ilan ettirildiği anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 630/3. Maddesine göre; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.” Haklı sebep olarak sayılan haller 630. maddede sayılan haller sınırlı sayıda değildir. Müdürlerin kanundan kaynaklanan diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi, şirketi veya ortakları zarara ya da hak kaybına uğratması, şirketin çıkarlarını gözetmemesi, şirket sözleşmesinde kendisine yüklenen yükümlülüklere aykırı davranması ve bu aykırılıkların ağır olarak nitelendirilebilmesi hallerinde haklı sebep şartının gerçekleştiği kabul edilir.
Kıyasen uygulanacak 6102 sayılı TTK’nın 235. maddesinin 1. fıkrası, haklı sebeplerin varlığı hâlinde temsil yetkisinin, bir ortağın başvurusu üzerine, mahkemece kaldırılabileceği, gecikmesinde tehlike bulunan hâllerde mahkemenin temsil yetkisini “ihtiyati tedbir” olarak kaldırıp bu yetkinin bir kayyıma verilebileceği, kayyımın atanması, görevleri, mahkemece verilen temsil yetkisi ve bunların sınırlarının mahkemece resen tescil ve ilan ettirileceği hükmünü düzenlemiştir.
Yine 6102 sayılı TTK’nın 625 maddesi kapsamında limited şirketin genel kurul toplantısının hazırlanması, şirket pay defterinin tutulması ve limited şirketlerde hisse devirlerinin tescile tabi olduğu düşünüldüğünde, hisse devirlerine ilişkin tescil kararlarının alınarak ticaret siciline tescil ettirilmesi de limited şirket müdürünün görevleri arasındadır.
Şirkette mevcut hisse devirlerinin tescil ettirlmemiş olması, şirketin merkez adresinin değişikliğine ilişkin sahte imza ile yazılmış kararın ticaret sicilinde tescil ettirilerek şirketin merkez adresinin değiştirilmiş olması, şirket müdürünün davacı şirket ortağının bilgi alma ve inceleme taleplerini cevapsız bırakarak şirketin mali durumu konusunda bilgi vermemesi, şirket genel kurulu için TTK md. 617’nin göndermesi ile TTK’md. 414’de belirlenen toplantıya çağrı usulüne uygun olarak yapılmamış olması, şirket müdürünün şirket işlerinde göstereceği özen derecesini belirleyen TTK md. 626’daki “Müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlüdürler.” hükmünün somut dava konusu olayda açıkça ve sürekli olarak ihlal edildiği tespit edilmiş olduğundan, TTK md. 630/3 gereği şirket müdürünün azli koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır. Ancak şirkette münferiden temsil ve ilzama yetkili iki müdür olması ve diğer müdürün dosyamızda davalı sıfatı da bulunmadığı göz önüne alınarak, davalı müdürün azli halinde dahi şirketin diğer müdür tarafından temsil ve ilzamı mümkün olduğundan, kayyım atanması talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’ nin yerleşik uygulamasına göre şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. Dava azli istenen müdür yanında şirkete de yöneltilmiş ise şirkete yöneltilen davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekmektedir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 25/06/2018 tarihli 2016/13526 esas, 2018/4741 karar sayılı,2016/12601 esas 2018/4153 karar ve 30/05/2018 tarihli emsal kararları). Açıklanan nedenle, davalı … Ltd Şti. ‘ye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ- KISMEN REDDİ ile ,
(a)-Davalı … Ltd Şti. ‘ye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
(b)-Davalı …’ye açılan davanın KABULÜ ile; davalının …sicil numaralı …Tic Ltd Şti.’ndeki yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılarak bu vazifeden TTK 630 uyarınca AZLİNE,
2-Kararın Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde tescil ve ilanı hususunda yazı yazılmasına,
3-Davalı şirkette görev yapan müdürün bulunması ve bu müdüre karşı açılan azil davası da mahkememizde bulunmadığından kayyım atanması talebinin reddine,
3
-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 35,90 TL’den mahsubu ile bakiye kalan 44,80 TL bakiye harcın davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
5
-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,

6-Davacı tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 560,00 TL ile bilirkişi ücretleri gideri 7.800,00-TL, 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 8.401,10-TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır