Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/71 E. 2021/120 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/71 Esas
KARAR NO : 2021/120 Karar

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından… Ltd. Şti. Unvanının 2002 yılından bu yana kullanıldığını, bu ibarenin 2013 yılından bu yana da marka olarak korunduğunu, davalı tarafın… ve Koruma Hizmetleri Ltd.şti unvanını 2011 yılından bu yana müvekkili ile aynı sektör olan güvenlik hizmetlerinde kullandığını , tarafların ticaret unvanlarının ek kısımları arasında iltibas meydana geldiğini, Bakırköy 13.İş Mahkemesinde davalıya açılması gereken davanın müvekkiline karşı açılması sebebiyle davalı firmadan haberdar oldukların, açıklanan nedenlerle ticaret unvanına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve menine, davalı tarafın kullanmakta olduğu ticaret unvanında yer alana… ibaresinin silinmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin tescilli ticaret unvanını kullanmasının rekabet teşkil etmediğini, …l ibaresinin iltibas açısından zayıf bir ibare olduğunu, müvekkili şirketin unvanının başında ” …” ibaresinin yer aldığını, bu ibare ile unvana ayırt edilicilik katıldığını, ticaret …ibareli bir sürü şirket olduğunu, her iki şirketin merkezlerinin İstanbul’un farklı ilçelerinde olduğunu, müvekkili şirketin 2011 yılında tescil olduğunu, davacı tarafın 8 yıl sonra dava açılmasının MK 2’ye aykırı olduğunu her iki şirketin unvanın birebir aynı olmadığını açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın, Davalı şirketin davacı şirkete ait tescilli ticaret ünvanına vaki herhangi bir tecavüzünün olup olmadığı, iltibasa yol açabilecek ibarelerin tescilden terkinini gerektiren şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizce nihai rapor için TİCARİ ALANINDA,MARKA VE PATENT ALANINDA NİTELİKLİ Bilirkişisine verilmesine, karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 13/09/2020 tarihli raporda özetle; somut olay açısında haksız rekabet veya ticaret unvanına tecavüz durumunun oluşmadığı fakat bu konudaki nihai takdirin mahkemede olduğu, taraf şirketlerin unvanlarının ek unsurlarının ” …ve ”…” olduğu; çekirdek unsurlarının ” Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi” ve ” Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Limited Şirketi” olduğu dikkate alındığında, şirket unvanları arasında iltibas olması ve tarafların aynı alanlarda faaliyet göstermeleri sebebiyle davalı tarafın ticaret unvanının terkini için gerekli şartların oluştuğu somut olay açısından sessiz kalma yoluyla hak kaybı için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı konusunda takdirin mahkeme kanaatinde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 23/11/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili 04/11/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda mevcut bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup 11/01/2021 tarihli ek raporda özetle; kök raporda belirtildiği üzere, somut olay açısında ticaret unvanına tecavüz durumunun oluşmadığı, fakat bu konudaki nihai takdirin mahkemede olduğu taraf şirketlerin unvanlarının ek unsurlarının ” … ve ”…” olduğu; çekirdek unsurlarının ” Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi” ve ” Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Limited Şirketi” olduğu dikkate alındığında, şirket unvanları arasında iltibas olması ve tarafların aynı alanlarda faaliyet göstermeleri sebebiyle davalı tarafın ticaret unvanının terkini için gerekli şartların oluştuğu somut olay açısından sessiz kalma yoluyla hak kaybı için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı konusunda takdirin mahkeme kanaatinde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Her tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren onbeş gün içinde, ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirir. Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır. Anonim, limited ve kooperatif şirketler, işletme konusu gösterilmek ve TTK 46 ncı madde hükmü saklı kalmak şartıyla, ticaret unvanlarını serbestçe seçebilirler. Bir ticaret unvanına Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde, ek yapılır. Tacirin kimliği, işletmesinin genişliği, önemi ve finansal durumu hakkında, üçüncü kişilerde yanlış bir görüşün oluşmasına sebep olacak nitelikte bulunmamak, gerçeğe ve kamu düzenine aykırı olmamak şartıyla; her ticaret unvanına, işletmenin özelliklerini belirten veya unvanda yer alan kişilerin kimliklerini gösteren ya da hayalî adlardan ibaret olan ekler yapılabilir. Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir. Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Görüldüğü üzere ticaret unvanına ayırt edicilik kazandıran unsur, kural olarak unvanın “çekirdek” kısmına eklenen “ek” unsurudur. Bu “ek” sayesinde ticaret unvanlarının birbirine karıştırılmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Gerçekten unvanın çekirdek kısmında görsel işitsel ve anlamsal açılardan benzerlik olduğu durumlarda, ticaret unvanının çekirdek unsuruna yapılacak ek, karıştırılma ihtimalinin önüne geçebilecektir (Bilge, Mehmet Emin; Ticari Ad ve İşaretler Arasında Karıştırılma Tehlikesi, Ankara, 2014, s. 82). Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir. O hâlde ticaret unvanının tescil edilmesiyle birlikte tacir, herkese karşı ileri sürebileceği bir mutlak hakka sahip olur ve 6762 sayılı TTK’nın 54. maddesinde düzenlenen özel korumadan yararlanabilir. Buna karşılık tescil edilmemiş olan unvanlar ise, sadece haksız rekabet hükümleri dairesinde korunabilir. Bu nedenle uzun süreden beri kullanılmasına rağmen tescil edilmemiş olan ticaret unvanına tecavüz hâlinde, bundan zarar gören kişi ancak haksız rekabet hükümleri sayesinde himaye edilir (Arkan, s. 288).
6762 sayılı TTK’nın 54. maddesinde belirtilen “ticaret unvanı kanuna aykırı olarak başkası tarafından kullanılan” ibaresinden ticaret unvanının aynısının veya karıştırılma (iltibas) ihtimali oluşturacak derecede benzerinin bir başkası tarafından kullanılmasının anlaşılması gerekir. Ticaret unvanını önceden tescil ettiren tacir, 6762 sayılı TTK’nın 54. maddesi gereğince daha sonra tescil ettirilen ve haksız olarak kullanılan ticaret unvanının sicildeki kaydının değiştirilmesini veya silinmesini dava edebilir. Ticaret unvanlarının karıştırılma (iltibas) ihtimali bakımından yapılan değerlendirmede öncelikle ticaret unvanlarının çekirdek ve ek kısımlarının bir bütün hâlinde gözetilmesi gereklidir. Ayrıca buna ilave olarak unvanlar arasında karıştırılma (iltibas) ihtimalinden bahsedebilmek için, esas itibariyle ticari işletmelerin faaliyet konularının aynı veya benzer olması gerekmektedir. Zira ticaret unvanlarının bağlı olduğu işletmelerin faaliyet konularının birbirinden farklılaştığı oranda, aynı ya da benzer unvanlar arasındaki karıştırılma (iltibas) ihtimali de azalmaktadır. Dolayısıyla faaliyet konuları değişik olduğu için farklı müşteri çevresine hitap eden işletmelerin aynı ya da benzer unvanlarının karıştırılma ihtimali az olmakla birlikte tamamen ortadan kalkmamaktadır. Başka bir deyişle ticaret unvanlarının ayırt edici “ek” unsurları aynı olmakla birlikte faaliyet konuları farklı ise unvanlar arasında kural olarak iltibas oluşmasa da tanınmış bir ticaret unvanının “ek” kısmının aynısının ve benzerinin farklı bir faaliyet konusu ile birlikte ticaret unvanı olarak tescili hâlinde karıştırılma ihtimalinin varlığının kabul edilmesi gerekir (Suluk, Cahit/ Karasu, Rauf/ Nal Temel; Fikri Mülkiyet Hukuku, Ankara, 2018, s. 383).
” (…) Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraf ticaret unvanlarında ayırt edici nitelik taşıyan unsurun davacı unvanlarında “…” ibaresi, davalı unvanlarında ise “… 1” ve “…” ibareleri olduğu, taraf unvanlarında … ibaresinin ortak olduğu, bu ibarenin dikkat çekiciliği ve zihinde oluşturduğu intibanın, karışıklık yaratabilecek nitelikte olduğu, bu ibarenin ilgili sektördeki tanınmışlığı, davalı ticaret unvanları ile davacı firma arasında ilişki kurulmasına neden olabileceği, (1) Nolu davalının ticaret unvanına … ibaresi, (2) nolu davalının ticaret unvanına da 1 ibaresi eklenmiş olsa da ayırt ediciliği sağlayamadığını, ancak davalı kullanımının sadece basılı evraklardaki ticaret unvanı kullanımı ile sınırlı olduğu, kullanımın davalı firmayı ayırt etmeye yönelik ticaret unvanı kullanımından ibaret olduğu, aksi bir kullanımın davacı tarafça ispatlanamadığı için 556 sayılı KHK’nın 9/a ve 61/b maddeleri anlamında marka ihlali bulunmadığı, davalının tescilli ticaret ünvanı kullanımının hukuka uygun olduğu ve haksız rekabet yaratmayacağı, davacı şirketlerinin daha önceki tarihlerde kuruldukları, davalı şirketlerin ise 2009 ve 2007 yıllarında tescil edildiği, davacının… ibaresi üzerinde öncelik hakkının olduğu, sessiz kalma yoluyla hak kaybının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalıların ticaret ünvanlarında bulunan … ibaresinin ticaret ünvanından terkini talebinin kabulüne, … ibaresinin davalıların ticaret ünvanından terkinine, markaya ve ticaret ünvanına tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması ve diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” T.C. YARGITAY 11. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2015/862 KARAR NO: 2015/6057 içtihadı ile “(…) Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin ticaret ünvanını davalıdan önce kullanıp tescil ettirdiği, her iki şirket taşımacılık sektöründe faaliyet gösterdiğinden, davalının İkra ibaresini ticaret ünvanında kullanmasının iltibas doğurduğu, bununla birlikte davacı şirketin maddi ve manevi zarar gördüğünün ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının ticaret ünvanındaki İkra ibaresinin terkinine, koşulları oluşmayan maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ve toplanan delillerden davalının “…” ibaresini marka olarak kullanmadığı, dolayısıyla davacının markasına tecavüzünün bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,75 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” T.C. YARGITAY 11. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2011/14175 KARAR NO: 2012/20574 içtihatları doğrultusunda dava dosyasındaki somut olay ele alınmıştır. Tüm dosya kapsamının incelenmesinde, dosya içerisinde yer alan Türk Patent ve Marka Kurumu’nun müzekkere cevabı incelendiğinde davacı şirketin … ve … nolu markaların sahibi olduğu ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanuna göre 12.07.2012 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle tescil edildiği anlaşılmaktadır. Ticaret Sicil Kayıtlarının incelenmesinde davacı taraf … unvanını 2002 yılından bu yana kullanmaktadır. Davalı taraf ise 2011 yılından bu yana … Limited Şirketi unvanını kullanmaktadır. Her iki tarafın firma bilgileri incelendiğinde iki şirketinde özel güvenlik hizmeti sektöründe faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir. Tek başına davalı şirketin unvanındaki “…” ibaresi ayırt edici özellik taşımadığı, unvanların karıştırılmasına yol açabilecek benzerlikler taşıdığı ve böylelikle ticaret unvanlarındaki benzerliklerin iltibas yaratacak nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Ancak davalı tarafın ticaret unvanını tescil edildiği biçimden farklı olarak kullandığı ve neticesinde davacı tarafın ticaret unvanına tecavüz ettiğine yönelik somut delil bulunmadığından, bizatihi tescilli ticaret unvanlarını sicilden silinmediği sürece tescil edildiği şekli ile kullanımları tecavüz teşkil etmeyeceğinden, davacının tescil edilmiş ticaret unvanı ve markasının kendi özel hükümleri uyarınca korunduğundan, TTK.nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağından haksız rekabet nedeniyle tecavüzün tespiti ile men’i yönündeki taleplerin reddi gerekmiştir.
Somut olaya konu dava 18.12.2018 tarihinde açılmıştır. Davalı şirketin kurulmasından 7 yıl sonra huzurdaki davanın açılması sessiz kalma yoluyla hak kaybı ilkesinin uygulanması için tek başına yeterli olmayacağı nitekim davacının, aslında davalıya açılması gerekirken kendi şirketlerine karşı Bakırköy … İş Mahkemesi… E. Sayılı dosyadan açılan dava neticesinde durumdan haberdar olduğu görüldüğünden hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu ve tüm deliller doğrultunda, yargı içtihatları değerlendirilerek Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davacının davalı … LİMİTED ŞİRKETİ adına … numara ile 20/12/2011 tarihinde İstanbul ticaret sicil memurlarına tescil ettirilmiş olan ticaret unvanında yer alan “…” ibaresinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, Davacının ticaret unvanına haksız rekabet nedeni ile tecavüzün tespiti, önlenmesi ve menine dair taleplerinin reddine, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı … LİMİTED ŞİRKETİ adına … numara ile 20/12/2011 tarihinde İstanbul ticaret sicil memurlarına tescil ettirilmiş olan ticaret unvanında yer alan “…” ibaresinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Davacının ticaret unvanına haksız rekabet nedeni ile tecavüzün tespiti, önlenmesi ve menine dair taleplerinin REDDİNE,
Mahkeme kararı kesinleştikten sonra Türkiye genelinde yayınlanan trajı en yüksek 3 ulusal gazeteden birinden ilanına, (ilan masraflarının davalı şirket tarafından karşılanmasına),
Mahkeme kararı kesinleştikten sonra ilamın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 35,90.-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 23,40-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplam 132,25 -TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 800,00-TL, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 973,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır