Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/69 E. 2019/402 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/69 Esas
KARAR NO : 2019/402

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin … Tic. A.Ş. Olan unvanını 1998 yılından bu yana İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescilli ticaret unvanı olarak kullandığını, bu ibarenin aynı zamanda 2013 yılından bu yana marka siciline tescilli olduğunu, müvekkili şirket kurulduğundan … Cad. … Sok. No:6…/İSTANBUL adresinde faaliyete başladığını, daha sonra adresinin değiştiğini, bu adresin şuan da davalı tarafından…Otopark &Yıkama ismi ile faaliyet gösterdiğini, davalının kullandığı bu ismin müvekkili şirketin ticaret siciline kayıtlı unvanı ile benzerlik göstermesi sebebiyle haksız rekabete sebebiyet verdiğini ve davalının bu yolla iltibasa sebebiyet verdiğini beyanla; davalı şirketin müvekkiline ait ticaret unvanına tecavüzün önlenmesi ve menine, müvekkiline ait tescilli markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yan üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde; öncelikle davaya bakmakla Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, esasa ilişkin olarak ise davacının iddialarının asılsız ve sübjektif olduğunu, sahibi olduğu işletmenin resmi isminin ‘…’ olduğunu, işletmekte olduğu yerinde daha öncesinde davacı tarafından işletilmekte olduğunu ve … olarak tescilletilmiş olduğunu bilmediğini, davacı tarafından tarafına herhangi bir ihbar yada ihtarda bulunulmadığını, durumun ortaya çıkması ile birlikte derhal tabelanın değiştirildiğini, haksız rekabet yaratacak davranışının bulunmadığını, davacıyı da maddi yada manevi zarara uğratmadığını ve böyle bir düşünceye sahip olmadığını beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların ticaret sicil kayıtları, vergi dairesi kayıtları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte incelenmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ticaret unvanına vaki tecavüzün tespiti ve meni talebine ilişkindir.
556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 71. Maddesinde ” Bu kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda görevli Mahkeme İhtisas Mahkemeleridir” hükmü getirilmiştir.
Tescilsiz marka yönünden TTK’nun 56. Ve 57. Maddeleri anlamından haksız rekabet, tescilli marka yönünden 556 sayılı KHK’nın 61. Maddesi anlamından markaya tecavüz hükümleri uygulanması gerekir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 37. Hukuk Dairesinin 2017/2606 Esas 2017/2326 Karar sayılı ilamı)
Somut olayda davacı vekili tarafından ticaret ünvanının 2013 yılından beri marka siciline tescilli olduğu beyan edilmekle; işbu uyuşmazlığın çözümünde 556 sayılı KHK’nın uygulanması gerektiği anlaşılmış olmakla; mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/10/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza