Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/653 E. 2021/125 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/449 Esas
KARAR NO : 2021/237

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/08/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.07.2018 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün asli ve tam kusuru ile davacıların desteği oğullan maktul …’ in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, müteveffanın kaza sırasında … firmasında çalıştığını ve asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiğini, dava öncesinde davalı … Hesabına yapılan başvuru sonrasında … numaralı hasar dosyasının açıldığını ve davacı baba …’e 53.334,00 TL – davacı anneye 77.930.00 Tl. olmak üzere toplam 131.264,00 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığını, ancak ödenen işbu tazminatlarla müvekkillerinin destek zararının karşılanmadığını, ödemelerin kısmi ödeme olarak kabul edilmesini ve hesaplamanın PMF 1931 yaşam tablosuna göre ve prograsif rant formülü ile yapılması gerekliğini, davacının tazminat ödemesi yaptığı aktüerya raporunda 1,8 teknik faizle hesaplama yapılmış olması nedeni ile zararın düşük hesaplandığını belirterek, bakime maddi zarar alacaklarına istinaden fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik anne… için 5.000.00 TL ve baba … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000.00 TL, destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorum tuluklarının kaza tarihindeki ZMMS sigorta poliçesi limiti 360.000.00 TL ile ve kazaya karışan ve sürücü plakası tespit edilemeyen araç sürücünün kusuru oranında olduğunu, müvekkil Kuruma dava öncesi yapılan başvuru dahilinde müteveffanın gelirlerinin asgari ücret düzeyinde olduğunun kabulü ile alınan hesap raporu dahilinde ve sorumluluk oranı 6/8 kudur oranı dikkate alınarak (asli kusur), maktulün anne ve babasına toplanı 131.264.00 Tl, tazminat ödemesinin 13.06.2019 tarihinde yapıldığını ve sorumluluklarının yerine getirildiğini, hesaplamanın kaza tarihi dikkate alındığında 01.06.2015 tarihinden itibaren geçerli olan ve 26.04.2016 tarihli yasa ile önü açılan Yeni Genel Şartlar dahilinde hesaplama yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:
Arabuluculuk Son Tutanağı, davalı şirkete müracaat yazı örneği, kaza tespit tutanağı örneği, ölü muayene ve otopsi tutanağı örneği, … CBS … Soruşturma sayılı dosyası, Genel Adli Muayene raporu örneği, SGK Hizmet dökümü, maaş bordroları, aile nüfus kayıt örneği, … plakalı araca ilişkin UYAP sisteminden çıkartılan Araç Takyidat Bilgisi, Hasar dosyası ve hasar dosyası ekinde gönderilen 13/06/2019 tarihli 131.264 TL’lik … tazminat açıklaması ile …’in hesabına gönderilen dekont örneği, … İlçe Emniyet Müdürlüğü Meydan Polis Merkezi Amirliğinin davacılara ait sosyal-ekonomik durum araştırma cevabının dosyamız arasında olduğu görüldü.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkereye cevap verildiği, … plakalı araca ilişkin 22/07/2018 tarihini kapsayan poliçe kaydına rastlanılmadığının bildirildiği görüldü.
SGK … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, cevapta 22/07/2019 tarihli kaza nedeniyle rücuya tabi bir ödemenin yapılmadığının bildirildiği görüldü.
Mahkememizin 22/01/2020 tarihli celsesinin 7 nolu ara kararı gereği dosyanın kusur yönünden rapor aldırılmak üzere ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiş olup, ATK Trafik İhtisas Daire28/07/2020 tarihli kusur raporunda sonuç ve özet olarak;
A) Müteveffa sürücü … idaresindeki motosiklet ile meskun mahaldeki caddede seyri sırasında gereken dikkat ve özeni yola vermesi, kavşak mahalline yaklaşırken hızını uygun seviyeye düşürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek mevcut seyri ile katıldığı kavşak mahallinde solundaki kavşak kolundan seyirle katılarak akabinde sola manevrayla sol şeride (karşı yöne) giren motosiklete çarpmamak üzere sola manevra yaptığında bu motosiklete çarptığı olayda tali kusurludur.
B) Kimliği tespit edilemeyen sürücü idaresindeki plakası belirsiz motosiklet ile seyri sırasında gereken dikkat ve özeni yola vermesi, istikametine hitaplı “DUR” levhasını dikkate alarak kavşak noktasında durması, sola manevrayla yola katılımını uygun bir anda kontrollü gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, anayolu takiben sağından yaklaşan motosikletin varlığına rağmen sola manevrayla caddeye katılmasıyla anayoldan gelen motosikletin seyir durumunu olumsuz etkilediği olayda asli kusurludur.
SONUÇ:
A) Müteveffa sürücü …’in % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu,
B) Kimliği tespit edilemeyen sürücünün %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirdikleri görüldü.
Kusur raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğe çıkmış olduğu görüldü.
Mahkememizin 02/09/2020 tarihli ara kararı gereğince dosya üzerinde aktüer bilirkişine tevdi ile rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi 13/09/2020 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
OLAY; 22.07.2018 günü saat 13:20 sıralarında müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … Caddesini takiben …istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalli kavşak noktasına geldiği sırada, sol ilerisindeki kavşak kolundan … Caddesine katılmak üzere sola manevrayla kavşağa giren sürücü ve plakası bilinmeyen motosiklet nedeni ile sola (karşı yön şeridine) yönelmesi ve motosikletin ön kısımları ile sola dar kavisle kavşağa girmiş motosikletin sol arka kısımlarına, karşı istikamet yön bölümünde çarpması sonucu dava konusu ölümlü trafik kazasının meydana geldiği,
KUSUR; … tarih … sayılı T.C. Adalet Bakanlığı-Adli Tıp Kurumu- Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda:
Müteveffa sürücü …’in kazanın oluşumunda % 25 oranında, Kimliği tespit edilemeyen sürücünün ise kazanın oluşumunda % 75 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı,
TALEP EDEBİLECEK TAZMİNAT HESAPLANMASINDA;
22.07.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu hayatını kaybeden …’ in desteğinden yoksun kalan:
Davacı anne …’in; 13.06.2019 ödeme tarihindeki Destekten Yoksun Kalma zararının 113.560,42 TL olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı … Hesabından talep edebileceği maddi tazminatın 85.170,31 TL olabileceği, 13.06.2019 tarihinde davalı Kurum tarafından davacı anneye 77.930,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, davacı annenin yapılan işbu ödeme ile % 91,50 oranında zararının karşılandığı,
Davacı annenin maddi zararının 13.06.2019 tarihinde yapılan ödeme ile karşılanmadığına Sayın Mahkemenin karar vermesi halinde ise; davacı …’nin rapor tarihi itibari ile destekten yoksun kalma zararının 128.808.20 TL olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalı Kurumdan talep edebileceği maddi zararının 96.606,15 TL olabileceği, 13.06.2019 tarihinde kendisine ödenen 77.930,00 TL maddi tazminatın rapor tarihindeki güncel değerinin 86.749,97 TL’nin işbu hesaplanan zarardan tenzil edilmesi ile (96.606,15 TL zarar- 86.749,97 TL ödenen tazminatın güncel değeri) 9.856,18 TL bakive zarar alacağının bulunduğundan söz edilebileceği,
Davacı baba …’in; 13.06.2019 ödeme tarihindeki Destekten Yoksun Kalma zararının 76.470.61 TL olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı … Hesabından talep edebileceği maddi tazminatın 57.352.96 TL olabileceği, 13.06.2019 tarihinde davalı Kurum tarafından davacı anneye 53.334.00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, davacı babanın yapılan işbu ödeme ile % 92,99 oranında zararının karşılandığı,
Davacı babanın maddi zararının 13.06.2019 tarihinde yapılan ödeme ile karşılanmadığına Sayın Mahkemenin karar vermesi halinde ise: davacı …’ in rapor tarihi itibarı ile destekten yoksun kalma zararının 86.700.85 TL olduğu, müteveffanın kazanın oluşumda % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalı Kurumdan talep edebileceği maddi zararının 65.025,64 TL olabileceği, 13.06.2019 tarihinde kendisine ödenen 53.334,00 TL maddi tazminatın rapor tarihindeki güncel değeri 59.370,24 TL’nin işbu hesaplanan zarardan tenzil edilmesi ile (65.025,64 TL zarar – 59.370,24 TL ödenen tazminatın güncel değeri) 5.655,40 TL bakiye zarar alacağının bulunduğundan söz edilebileceği,
Hesaplanmış olup. davalı sigorta şirketi yününden 360.000,00 TL poliçe teminat limiti içinde bulunduğu,
TEMERRÜT TARİHİ VE FAİZ; Şayet Sayın Mahkeme tarafından davacıların 13.06.2019 tarihinde yapılan tazminat ödemeleri ile zararların karşılanmadığına karar verilmesi durumunda; 13.06.2019 ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin takdir ve hukuki münakaşasının Savın Mahkemeye ait olduğu, yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Aktüer bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 25/09/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ile ek rapor alınması talebini içerir dilekçenin dosyamız arasında olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 12/10/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 04/11/2020 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı gereğince rapora itiraz dilekçesi doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 04/021/2021 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
22.07.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu hayatını kaybeden …’ in desteğinden yoksun kalan;
– Davacı anne …’ in; 13.06.2019 ödeme tarihindeki Destekten Yoksun Kalma zararının (01.06.2015 tarihinden sonra geçerli olan Genel Şartlar dahilinde hesaplandığında) 113.560, 42 TL olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı … Hesabından talep edebileceği maddi tazminatın 85.170,31 TL olabileceği, 13.06.2019 tarihinde davalı Kurum tarafından davacı anneye 77.930,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, davacı annenin yapılan işbu ödeme ile % 91,50 oranında zararının karşılandığı,
Davacı anne …’ in; Destekten Yoksun Kalma zararının (17.07.2020 tarihli Anayasa Mahkemesi Kararı dahilinde hesaplandığında) 112.592,89 TL olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı … Hesabından talep edebileceği maddi tazminatın 84.444,67 TL olabileceği, 13.06.2019 tarihinde davalı Kurum tarafından davacı anneye 77.930,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, davacı annenin yapılan işbu ödeme ile % 92,29 oranında zararının karşılandığı,
Davacı annenin maddi zararının 13.06.2019 tarihinde yapılan ödeme ile karşılanmadığına Sayın Mahkemenin karar vermesi halinde ise; davacı …’ nin rapor tarihi itibarı ile destekten yoksun kalma zararının 154.912,15 TL olduğu, müteveffanın kazanın oluşumda % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalı Kurumdan talep edebileceği maddi zararının 116.184,11 TL olabileceği, 13.06.2019 tarihinde kendisine ödenen 77.930,00 TL maddi tazminatın rapor tarihindeki güncel değeri 88.921,33 TL ‘ nin işbu hesaplanan zarardan tenzil edilmesi ile (116.184,11 TL zarar – 88.921,33 TL ödenen tazminatın güncel değeri) 27.262,78 TL bakiye zarar alacağının bulunduğundan söz edilebileceği,
Davacı baba …’ in; 13.06.2019 ödeme tarihindeki Destekten Yoksun Kalma zararının (01.06.2015 tarihinden sonra geçerli olan Genel Şartlar dahilinde hesaplandığında) 76.470,61 TL olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı … Hesabından talep edebileceği maddi tazminatın 57.352,96 TL olabileceği, 13.06.2019 tarihinde davalı Kurum tarafından davacı anneye 53.334,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, davacı babanın yapılan işbu ödeme ile % 92,99 oranında zararının karşılandığı,
Davacı baba …’ in; Destekten Yoksun Kalma zararının (17.07.2020 tarihli Anayasa Mahkemesi Kararı dahilinde hesaplandığında) 81.105,20 TL olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı … Hesabından talep edebileceği maddi tazminatın 60.828,90 TL olabileceği, 13.06.2019 tarihinde davalı Kurum tarafından davacı anneye 53.334,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, davacı babanın yapılan işbu ödeme ile % 87,68 oranında zararının karşılandığı,
Davacı babanın maddi zararının 13.06.2019 tarihinde yapılan ödeme ile karşılanmadığına Sayın Mahkemenin karar vermesi halinde ise; davacı …’ in rapor tarihi itibarı ile destekten yoksun kalma zararının 110.881,73 TL olduğu, müteveffanın kazanın oluşumda % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalı Kurumdan talep edebileceği maddi zararının 83.161,30 TL olabileceği, 13.06.2019 tarihinde kendisine ödenen 53.334,00 TL maddi tazminatın rapor tarihindeki güncel değeri 60.856,29 TL ‘ nin işbu hesaplanan zarardan tenzil edilmesi ile (83.161,30 TL zarar- 60.856,29 TL ödenen tazminatın güncel değeri) 22.305,01 TL bakiye zarar alacağının bulunduğundan söz edilebileceği,
Hesaplanmış olup, davalı sigorta şirketi yönünden 360.000,00 TL poliçe teminat limiti içinde bulunduğu,
4- TEMERRÜT TARİHİ VE FAİZ; Şayet Sayın Mahkeme tarafından davacıların 13.06.2019 tarihinde yapılan tazminat ödemeleri ile zararların karşılanmadığına karar verilmesi durumunda; 13.06.2019 ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin takdir ve hukuki münakaşasının Sayın Mahkemeye ait olduğu, (Yargıtay Genel Hukuk Kanunun 1999/19-73 E. 1999/106 K. 17.02.1999 tarihli kararı),
Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görüldü.
Bilirkişi ek raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davalı vekilinin 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna itirazlarının içerir dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 20/01/2021 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince davacı vekiline HMK 107/2 uyarınca talep arttırım dilekçesi sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, davacılar vekilinin 25/01/2021 tarihli talep arttırım dilekçesinin dosyada olduğu, karşı tarafa tebliğe çıkartıldığı ve tamamlama harcının yatırıldığı görüldü.
Davacı vekili 25/01/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile davacı … için talep ettiği 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatını 27.262,78 TL’ye arttırdığı, davacı … için talep ettiği 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatını 22.305,01 TL’ye arttırdığını beyan ettiği görüldü.
GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
22.07.2018 günü saat 13:20 sıralarında müteveffa sürücü … idaresindeki … plakalı motosiklet ile … Caddesini takiben … istikametine doğru seyir halindeyken olay mahalli kavşak noktasına geldiği sırada, sol ilerisindeki kavşak kolundan … Caddesine katılmak üzere sola manevrayla kavşağa giren sürücüsü ve plakası bilinmeyen motosiklet nedeniyle sola (karşı yön şeridine) yönelmesi ve motosikletin ön kısımları ile sola dar kavisle kavşağa girmiş motosikletin sol arka kısımlarına, karşı istikamet yön bölümünde çarpması sonucu dava konusu olayın meydana geldiği anlaşılmıştır.
Müteveffa …’in ölümü ile geriye desteğinden yoksun kalan annesi … babası …’nın kaldığı nüfus ve veraset kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; 22.07.2018 günü saat 13:20 sıralarında müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … Caddesini takiben … istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalli kavşak noktasına geldiği sırada, sol ilerisindeki kavşak kolundan … Caddesine katılmak üzere sola manevrayla kavşağa giren sürücü ve plakası bilinmeyen motosiklet nedeni ile sola (karşı yön şeridine) yönelmesi ve motosikletin ön kısımları ile sola dar kavisle kavşağa girmiş motosikletin sol arka kısımlarına, karşı istikamet yön bölümünde çarpması sonucu dava konusu ölümlü trafik kazasının meydana geldiği, mahkememizce aldırılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda Müteveffa sürücü …’in kazanın oluşumunda % 25 oranında, kimliği tespit edilemeyen sürücünün ise kazanın oluşumunda % 75 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, Davacıların uğramış olduğu destekten yoksun kalma zararlarının tespiti için mahkememizce dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi tarafından düzenlenen ve mahkememizce de benimsenen 04/01/2021 tarihli raporda da açıklandığı gibi davacı …’in nihai gerçek ve bakiye maddi zararının 27.262,78 TL olduğu, diğer davacı …’ nın nihai, gerçek ve bakiye maddi zararının 22.305,01 TL hesaplandığı, davacıların davalı … Hesabına başvurduğu, davalı kurum tarafından davacı anne için 77.930,00 TL davacı baba için 53.334,00 TL olmak üzere 13/06/2019 tarihinde toplam 13.06.2019 tarihinde ödeme yapıldığı gözetilerek, temerrüt başlangıcının ödemenin yapıldığı 13/06/2019 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu tespit edilmiş olup, 09.10.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin E. 2019/40, K. 2020/40, T. 05.03.2020 sayılı kararı iptal kararı dikkate alınarak PMF-1931 tablosu ve progressive rant yöntemi kullanılarak bu hesaplamanın yapıldığı, bu hesaplama şeklinin mevcut kriterlere uygun olduğu, davaya konu aracın hususi olduğu ve bu halde yasal faiz uygulanması gerektiği anlaşılmış olmakla; talep artırım dilekçesi de dikkate alınarak; davanın kabulüne davacılardan ANNE … için 27.262,78 TL ile davacılardan BABA … için 22.305,01 TL destekten yoksun kalma tazminatının 13/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar vermek gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: … sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 01/08/2019 tarihli 194 sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın kabulüne karar verildiği gözetilerek; davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KABULÜ ile,
1-Davacılardan ANNE … için 27.262,78 TL ile
Davacılardan BABA … için 22.305,01 TL destekten yoksun kalma tazminatının 13/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.385,97-TL Karar ve İlam Harcından, peşin harç ve tamamlama harcının toplamı olan 226,05-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 3.159,92-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan 1.696,85-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 7.243,81-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine.
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
44,40 TL BAŞVURMA HARCI 44,40 TL PEŞİN HARÇ
44,40 TL PEŞİN HARÇ 181,65 TL TAMAMLAMA HARCI
6,40 TL VEKALET HARCI + 3.159,92 TLEKSİK HARÇ
850,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ 3.385,97 TL KARAR
270,00 TL TEBLİGAT ÜCRETİ VE İLAM HARCI
181,65 TL TAMAMLAMA HARCI
+ 300,00 TL ATK RAPOR ÜCRETİ
1.696,85TL TOPLAM