Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/652 E. 2021/440 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/652 Esas
KARAR NO : 2021/440 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirketin Davalı borçlu şirket ile arasında, Davalının müvekkili şirketten satın alıp mağazalarında, sanal alış veriş siteleri veya elektronik ortamda pazarlayacağı ürünlerin ticari şartları hakkında “Tedarikçi Satın Alma Esas Sözleşmesi” düzenlendiğini bu kapsamda müvekkili şirket tarafından farklı tarihlerde davalı borçlu şirkete sözleşme uyarınca ürün tedariki sağlandığı ve bunlara ilişkin olarak faturalar tanzim edildiğini müvekkili şirketin sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri zamanında ve eksiksiz yerine getirmesine rağmen davalı şirketin ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediği, 08.11.2018 takip tarihinde cari hesap bakiyesi tutarı olan 174.596,03 TL. alacağın tahsili amacıyla … İcra Md. 2018/… E. Sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığı ve borçlunun alacağın 69.359,00 TL.’lik kısmını kabul ederek fer’ileri ile birlikte icra dosyasına ödendiği ancak bakiye 105.237,03 TL’lik kısmına itiraz ettiğini, borçlu şirketin İcra takibine itirazında taraflar arasında akdedilen 15.05.2018 tarihli “Satın Alma Sözleşmesine” göre “Satış Devir Hızları arzulanan seviyeye ulaşmayan ürünleri iade etme hakkı olduğunu” ve bunları müvekkili şirket tarafından iade alınmasını istediklerini ifade etmiş olsa da Davalının bu iddiasının gerçek dışı olduğunu zira Davalı şirket tarafından Müvekkili şirkete yönelik herhangi bir ayıp ihbarı veya süresinde iade talebi yapılmadığını bunun da kötü niyetin bir göstergesi olduğunu; kaldı ki sözleşmenin 3.2 maddesi uyarınca Davalı Şirketin ürün teslimatından itibaren 30 günlük gözden geçirme süresi bulunmakta olup bu süre zarfında müvekkili şirkete herhangi bir ayıp/iade bildiriminde bulunulmadığı gibi muhtelif tarihlerde teslimatı yapılan ürünleri satım tarihi üzerinden de en az 90 gün geçmiş olduğu olduğunun bu itibar ile borçlunun itirazlarının mesnedi bulunmadığını” belirterek borçlunun kısmı itirazının iptali ile takibin talep gibi bakiye alacak yönünden aynen devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı borçlu hakkında dava konusu bedelin %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama gideri vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesi istenmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, Davalı şirkete dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu görülmekle Davalı vekili 04.04.2019 günlü delil listesi ekli cevap dilekçesinden Davacı şirket ile müvekkili arasında 1994 yılından itibaren Ticari ilişki sürdüğünü, taraflar arasında en son aktedilen 15.05.2018 tarihli Sözleşmenin 3.27 maddesine göre müvekkili şirketin bilgilendirilmesi doğrultusunda, satış devir hızları arzulanan seviyeye ulaşmayan ürünlerin muhatap tarafından iade alınması gerektiği ve yine aynı sözleşmenin 3.28 maddesinde 30 gün süre içerisinde alınmayan ürünlerin müvekkili şirkete geçeceği kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin elinde alacaklıya ait satılmayan ürünleri bulunup … Noterliğinin 19.11.2018 gün … Y. Nolu ihtarnamesi İle KDV Dahil 76.856 TL. tutarında ihtarname ekinde tablolarda/listelerde yer alan ürünlerin 30 gün içinde iade alınması istendiği ayrıca 69.359 TL. tutarında icra dosyasına masraf ve vekalet ücreti ile ödendiği müvekkili şirketin bunun dışında başkaca borcu bulunmadığından usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın, Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca ürün tedarikini gereği gibi sağlanıp sağlanmadığ fatura alacak hakkının doğup doğmadığı, ürünleri iade etme şartlarının oluşup oluşmadığı, Ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, Ayıp ihbarının yapılmasının gerekip gerekmediği, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosya aslı, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 174.596,03 TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi … tarafından verilen 11/12/2019 tarihli raporda özet olarak; 1 – Her iki tarafın 2018 yılı Ticari Defterlerinin E- Defter Esasına göre tanzim ettiği, birbirini teyid ettiği, Genel Kabul Görmüş Muhasebe Esas ve Tekniğine uygun tutulduğunu, kural ve standartlara uygun olduğu, Davacı her ne kadar Davalı hakkında 08.11.2018 tarihinde 174.596,03 TL. alacak için takibe geçmişse de 26.11.2018 tarihli MUTABAKAT MEKTUBU’ndaki açıklamaya göre 31.10.2018 tarihi itibari ile kendisini 174.424,22 TL ile bağladığından Davacı talebine göre alacak tutarı olarak 174.424,22 TL. esas alınması gerektiğini, rapora ekli 26.11.2018 tarihli … A.Ş. antetli olan -MUTABAKAT MEKTUBU’na göre Davalının 31.10.2018 itibari ile Davacıya olan borç bakiyesinin 173.776,86 TL olduğunu beyan ettiği, Davacı … A.Ş.’nin de “MUTABIK DEĞİLİZ” diyerek Alacaklarının 31.10.2018 itibari ile 174.424.22 TL. olduğunu belirttiğini, Taraflar arasındaki Mutabakatsızlık tutarı olan 647,36 TL. Farkın (Taraf şirketler arasında Ticari ilişkinin 1994 yılma dayanması ve yıllara göre takip eden cari hesap durumu itibari ile) 2017 yılından 2018 devir bakiyeleri ile ilgili bilgi ve veri bulunmadığından taraflardan hangisinin kayıtlarının esas alınacağı takdiri Sayın Mahkemenize ait olduğu, İcra takibinden önce, her iki tarafın bir birini teyid eden kayıtlarına göre Davalının Davacıya 31.10.2018 – 08.11.2018 Tarihleri arasında 1.421,44 TL. emtia iadesi yaptığı ve ayrıca 07.11.2018 tarihinde 10.000,00 TL ödeme yaptığı bu suretle toplam 11.421,44 TL.’nin Davacı alacağından düşülmesi gerektiği, buna göre takip tarihi itibari ile Davacı kayıtlarına göre Davacının Davalıdan bakiye alacağının 163.002,78 TL, Davalı kayıtlarına göre de Davacının Davalıdan bakiye alacağının 162.355,42 TL. Alacaklı olduğu, bu konuda takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davacının icra takibinden sonra yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde Davalı Borçlu tarafından 19.11.2018 tarihli itiraz dilekçesinde 69.359 TL. borcu kabul ettiği ve kapak hesabı yapılarak bu tutara faiz ve ferileri eklenmek suretiyle 20.11.2018 tarihinde alacaklı tarafından tahsil edilmekle Davalı borçlunun kabul ettiği 69.359 TL.’nin asıl alacaktan düşülmesi gerektiği, buna göre 4. Bentte belirtildiği üzere Davacı kayıtlarına göre Davalıdan olan alacağının 93.643,78 TL, Davalı kayıtlarına göre 92.996.42 TL. Olduğu, Taraflar arasında yapılmış 15.05.2018 tarihli sözleşmenin 3.27 – 3.28 maddeleri uyarınca Davalı borçlunun (Cevap dilekçesinde) KDV Dahil 76.856 TL. tutarındaki emtia iadesi ile ilgili taleplerine karşın Davalının iade alınması istediği emtiaların Davacı tarafından teslim alınmadığı ancak Davalı tarafından da sözleşmeye göre (nakliye gideri davacıya ait olmak üzere) Davacıya gönderilmediği anlaşılmakla bu hususun takdirinin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Alacağın sübutu ile ilgili değerlendirme de takip tarihi itibari ile hüküm altına alınacak alacağa takip tarihi itibari ile geçerli olan %19.5 yıllık ticari faiz yürütülmesi gerektiği, İnkar tazminatı hususunun takdirinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 20/12/2019 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili 07/01/2020 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazları doğrultusunda mali müşavir bilirkişi yanında nitelikli hesap uzmanı dahil edilerek 14.09.2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; …. İcra Md. 2018/… E. Sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığı ve davalının alacağın 69.359,00 TL.’lik kısmını kabul ederek fer’ileri ile birlikte icra dosyasına ödendiği ancak bakiye 105.237,03 TL’lik kısmına itiraz ettiğini, 15.05.2018 tarihli sözleşmenin 3.27’deki devir hızı düşük malları iade hakkını kullandığını ve bu malların 30 gün içinde iade alınması gerektiğine dair … Noterliğinin 19.11.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile keşideci … A.Ş. muhatap … A.Ş.’ye ihtarname keşide ederek bildirdiği ancak davacı tarafın malları iade almadığı ve bu durumda sözleşme gereğince malların mülkiyetinin davalının mülkiyetine geçtiğinden dava tarihi itibarıyla davalının ticari defterlerine göre gözüken 92.996,42 TL borcundan 76.856,00 TL iade meblağı düşüldüğünde 16.140,42 TL davacıya borçlu olduğunun tespit edildiğini ancak 08.11.2019 tarihinde davalı yanın düzenlemiş olduğu cari hesap mutabakat mektubunda 30.09.2019 tarihi itibarıyla 70.367,25 TL davacının alacak bakiyesinin verdiğinin mutabakatının istendiğini ve davacı yan da aynı mektuba kaşe ve imza ile mutabık olduğunu belirterek cevap verdiğini buna göre de iş bu rapor tarihi itibarıyla davacının davalıdan 70.367,25 TL alacağı bulunduğunu belirtilmiştir. Davalı vekili 29.09.2020 tarihli ve davacı vekili 06.10.2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri vermiştir. kısmı ödeme tarihi itibarıyla icra dosya kapak hesapları istenerek tekrardan 2. ek rapor aldırılmak üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi ettirilmiştir.
Mahkememizin 12/01/2021 tarihli duruşma zaptının 1 nolu ara kararı doğrultusunda Davalı şirketin temsiline ilişkin ticaret sicil kayıtları ve mahkememizce mevcut bilirkişiden takipten kaynaklı borç miktarının TBK Md. 100 Uyarınca takip ve davadan önde yapılan ödemeler dikkate alınarak bakiye borç miktarının ne kadar olduğu hususunda mevcut bilirkişiden 2.ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup dosya ek rapor için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 13.04.2021 tarihli 2. Ek raporda; … İcra Müdürlüğünün 2018-… Esas sayılı takip tarihi (08.11.2018) itibariyle davacı … A.ş.’ye 08/11/2018 takip tarihi itibariyle 16.787,78 TL borcu bulunduğu hesaplandığı, ….İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip tarihi(08/11/2018) takip tarihi itibariyle davacı … A.ş’nin bakiye alacağı 162.355,42 TL kabulü halinde, davalı … A.ş.’nin davacı … A.ş.’ye 08/11/2018 takip tarihi itibariyle 16.140,42 TL bulunduğu hesaplandığı, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 20/04/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili 27/04/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur. Davalının cevap dilekçesindeki savunmasına göre taraflar arasında ticari ilişki 1994 yılında başlamış olup cari hesap ilişkisi bulunduğu davacının davalıya teslim ettiği emtialar içerisinde sözleşme hükümlerine göre mal iadesi yaptığı takip tarihine kadar taraflar arasında bu konuda herhangi bir ihtilaf olmadığı anlaşılmıştır. Bu konu tarafların cevap ve cevaba cevap dilekçelerinden bu husus açıkça anlaşılmaktadır. İcra takibinden sonra davalı … A.Ş. tarafından 26/11/2018 tarihli ” Mutabakat Mektubu”başlıklı olan ve davalı … A.ş. Kayıtlarından çıkarılmış ve dosyaya konulmuş belge de davalı … A.Ş. 31/10/2018 tarihi itibari ile cari hesap kayıtlarına göre davacı … A.Ş.’ye 173.776,86 TL borçlu olduğunu kabul etmektedir. Mutabakat mektubu altında … A.Ş. İmzalı ve kaşeli olarak ”Mutabık Değiliz” diyerek davalının borcunu 174.424,22 TL olduğu belirtilmiştir. Taraf şirketler arasındaki bakiye hesaplar birbirini tutmadığı ve farkın ne husustan kaynaklandığı da davacı tarafından somut olarak ispat edilemediğinden davalı ticari defterlerindeki kayıtlar dikkate alınarak ve gene davalı şirket tarafından düzenlendiği belirtilen 26.11.2018 tarihli mutabakat metninin davalı şirketin ticari sicil kayıtlarına göre usulüne uygun çift imza ile imzalı olmadığı ve dolayısıyla bağlayıcı olamayacağı, davacıya ait satılmayan ve iadeye tabi ürünlerin davacı tarafça iade alınmasına yönelik davalı tarafından ihtarname keşide edildiği ancak malların davacı tarafından süresi içerisinde teslim alınmadığı ve dolayısıyla taraflar arasındaki imzalanan sözleşme nin 3.28. Maddesi uyarınca ürünlerin mülkiyetinin davalı şirkete geçtiği takip tarihi 08.11.2018 tarihi itibarıyla davalı şirketin bakiye borcunun 162.355,42 TL olduğu icra dosyasına yapılan 69.359,00 TL ödemenin düşümü yapıldığında 92.996,42 TL borcun geriye kaldığı iade edilemeyen ve davalı mülkiyetine geçen ürün bedellerinin de 76.856,00 TL olduğu ve kalan bakiye boçtan mahsubunun yapılması gerektiği sonucuna varılarak hükme esas alınan bilirkişi raporu, dosyadaki fatura ve sözleşmeler ile tüm belgeler göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 16.140,42 TL asıl alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu olabilecek alacak miktarının Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği ve rapor yerinde görülmekle, davanın kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
… İcra Müdürlüğü’ nün 2018/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 16.140,42 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1 maddesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1-2 fıkralarına göre hesaplanan 12.382,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.102,55 TL harcın peşin alınan 924,21 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 178,34-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 924,21 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 93,75 -TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 1.800,00-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.934,85-TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı orana göre hesaplanan 296,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 55,50 TL yargılama giderinin davanın red oranına göre hesaplanan 46,98 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır