Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/629 E. 2021/718 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/629 Esas
KARAR NO : 2021/718
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalıya sattığı büro makineleri ve servis hizmeti sebebiyle alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki ilişki cari hesap şeklinde devam ettiğini ancak davalının birikmiş borcunu ödemediğini, davalının fatura borçlarını ödememesi sebebiyle … İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin davalıya 29.06.2018 tarihinde tebliğ edildiğini fakat borçlu davalının 01.06.2017 tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, açıklandığı üzere davalının itirazının 1.188,00 TL üzerinden iptali ile takibin reeskont avans faizi ile birlikte devamına, davalının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama gideri ve kanuni vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında fotokopi makinesi için yedek parça hizmeti alımı hususunda ticari ilişki kurulduğunu, davalı şirketin aldığı hizmete istinaden düzenlenen fatura bedellerini ödediği cari hesap ve ticari defter kayıtları ile sabit olduğunu, davalı şirket tarafından davacı şirketten 07.09.2017 tarih ve … nolu fatura ile … kit satın alındığını,davacı şirket yetkili servisi tarafından davalı şirkete ait makineye monte edildiğini, müvekkili şirket tarafından makineden alınan testler sonucu müvekkili şirketin 140.000 baskı yapan kiti ile karşılaştırılarak … kitin sıfır ürün olmadığının anlaşıldığını, mail yazışmalarından da anlaşılacağı üzere ürün değişimi yapılması istenmesine karşın davacı şirket tarafından gerekli inceleme yapılmaksızın gönderilen kitin sıfır ürün olduğu ileri sürüldüğünü, yapılan testler sonucu davacı şirket tarafından gönderilen kitin manyetik bıçağında çizgiler olduğu bu nedenle beyaz çizgiler çıktığı anlaşıldığını, bu nedenle davalı şirketin ürünü kargo ile davacı şirkete iade ettiğini ve tüm fatura bedeline ilişkin olmayacak şekilde yalnızca uyuşmazlık konusu ayıplı ürün olan MK350 kit bedeli olan tutar üzerinden 29.09.2017 tarih ve … nolu iade faturası düzenleyip davacı şirkete gönderildiğini, davacı şirket tarafından iade faturasının kabul edilmediğine ilişkin olarak ihtarname gönderildiğini beyanla; davacı alacaklının tüm taleplerinin reddine, haksız ve kötü niyetli takip başlatılması nedeni ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Cari hesap örneği, 3 adet e-fatura örneği, 29/09/2017 tarihli iade fatura örneği, … Noterliği 02.10.2017 tarih … sayılı ihtarname örneği, mail yazışmaları, davalı sicil kaydı, davacı sicil kaydı, …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası arasında olduğu görüldü.
… Noterliği 02.10.2017 tarih … sayılı ihtarnamesinde aynen;
“…Şirketiniz tarafından … … A.Ş. firmamıza gönderilen 29.09.2017 tarih … numaralı temel e-faturanızın şirketimiz tarafından kabul edilmediğini ve faturanız kayda alınmadığından KDV beyanı ile B formu beyanında dikkate alınamayacağını, ekte sunulan temel faturanızın harici itiraz olarak kabul edilip, iptal edilmesini ihtaren bildiririz…”denildiği görüldü.
Davalı tarafından davacı tarafa 27.09.2017 günü gönderilen mailde, 12.09.2017 tarihinde almış oldukları … kit servis tarafından makineye monte edildiğini, aldıkları testlerden beyaz çizgiler çıktığını, servisinizin tonerden kaynakladığını söylediğini, toneri değiştirdiklerini ve orijinal toner taktıklarını, aynı sorunu verdiğini bildirdiği,
Davacı tarafından davalı tarafa 29.09.2017 günü gönderilen mailde, Konuyla ilgili taraflarından kaynaklı herhangi bir karışıklık ya da yanlışlık bulunmadığını, teknik personelimizin tespitlerinde cihazınızda orijinal toner kullanmadığınız tespit edildiğinin bildirildiği,
Davalı tarafından davacı tarafa 29.09.2017 günü gönderilen cevabi mailde, Bugün kiti göndereceklerini, arkadaşın incelemesini, geri ödemeyi yapmaları istediğini bildirdiği,
Davacı tarafından 10.11.2017 günü şirket içi yazışılan mailde, Burası fason toner üretimi yapan firma toner testlerinde üniteleri bozduklarını, kendilerinin ürünlerde hata olmadığını söylediklerini bildirildiği,
Davacı tarafından 10.11.2017 günü şirket içi yazışılan mailde,… Sanayi A.Ş. ile mutabık kalamadıklarını, iade faturası kestiklerini, faturayı noter kanalı ile 29 Eylül’de iade ettiklerini, firmanın bunu kabul etmediğini bildirildiği, görüldü.
Mahkememizin 04/12/2019 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı gereğince taraf vekillerine davaya konu kitin kimde ve nerede olduğu, incelenmesinin mümkün olup olmadığı hususlarında, 3 nolu ara kararı ile davacı vekiline bahsi geçen fotokopi makinesine ilişkin ellerinde bulunup bulunmadığı, incelenip incelenmesinin mümkün olup olmadığı hususlarında süre verildiği görüldü.
Davacı vekilinin 09/12/2019 tarihli dilekçesi ile bahsi geçen MK350 kitin müvekkiline iade edilmediğini, davalının orjinal ürün kullanmadığını ikrar ettiğinden ürün üzerinde yapılan incelemenin netice vermeyeceğini, bilirkişi incelemesinin mali belgeler üzerinde yapılmasını gerektiğini beyan ettiği, görüldü.
Davalı vekilinin 07/07/2020 tarihli dilekçesi ile davaya konu kitin müvekkili şirket tarafından 29/09/2017 ve … nolu iade faturası ile davacıya iade edildiğini, kitin kullanıldığı fotokopi makinesinin halen müvekkili şirkete ait iş yerinde muhafaza edildiğini, incelemeye müsait durumda olduğunu, ayıp yönünden inceleme talebinde bulunduğu görüldü.
Davacı vekilinin 08/07/2020 tarihli celsesinde alınan beyanında; davaya konu kitin kendilerinde bulunmadığını, davaya konu kitin ayıplı olduğu iddiasının işbu davada ileri sürüldüğünü, buna ilişkin öncesinde ayıp ihbarı yapılmadığını, bu nedenle davalı tarafın ayıplı mal iddiasının değerlendirilemeyeceğini, yazışmalarda orjinal ürün kullanılmadığının ikrar edildiğini beyan ettiği görüldü.
Davalı vekilinin 09/12/2020 tarihli dilekçesi ile 13/07/2020 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı gereği test sonucuna ilişkin evrakın tercüme edilmiş örneğinin sunulduğu, kargo teslim belgesinin aradan 3 yıl geçmesi nedeniyle bulunulamadığını, ancak ürünün iadesinin 29/07/2017 tarihinde …Şubesi aracılığı ile gerçekleştirildiğinin bildirildiği görüldü.
… Şubesi’ne 29/07/2017 tarihli göndericisi… A.Ş.(…) alıcısı … … … olan gönderiye ait evrakların akıbeti hakkında müzekkere yazıldığı, ancak cevap verilmemiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 24/09/2020 tarihli ara kararı ile davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesi için Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş olup, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 08/12/2020 tarihli talimat raporunda sonuç ve özet olarak;
… Sanayi A.Ş tarafından sunulan 2017 yılına ait olan yasal ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, yasal ticari defterleri üzerinde yapılan usul incelemelerinde kayıtların VUK. 215-219 maddesi hükümleri ile Tekdüzen Hesap Planı Genel Tebliğine uygun tutulduğu ve defterlerin birbirlerini teyit ettikleri görülmüştür. 6102 sayılı TTK’nunu ile HMUK’nun 222. maddesi amir hükümlerine göre davalı şirketin 2017 yılına ait yasal ticari defterleri delil kudretine haiz görüldüğü,
… Sanayi A.Ş nin yasal ticari defterlerindeki kayıtlara göre ise Davacı … … A.Ş’ye 0,00 TL borçlu olduğu tespit edildiği, yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Talimat bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin talimat bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 04/01/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin talimat bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 11/01/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 07/04/2021 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince dosyanın SMMM ve bilgisayar mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdine karar verildiği görülmüş olup, bilirkişi heyeti 31/05/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
a) Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından davalı yana tanzim edilen faturalardan kaynaklı 1.188,80 TL tutarlı cari hesap bakiye alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu,
b) Davacı yan tarafından cari hesap bakiye alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyası ile 26.06.2018 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu,
€) Davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 25.12.2018 tarihinde T.C….. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/… E. Sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği,
d) Davacının 2015-2016-2017-2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
e) Davacının ticari defterlerine göre; Davacı yanın takip tarihi (26.06.2018) itibariyle davalı yandan cari hesaba konu faturalardan dolayı 1.188,80 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu,
f) Davalı… San A.Ş.’nin ticari defterleri üzerinde … Asliye Ticaret Mahk. Nezdinde 2020/… Talimat numarası ile inceleme yapılmış olup 07.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda inceleme yapılmış olup söz konusu raporda;. Davalının 2017 yılı yasal ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafa borcunun bulunmadığı…” denmekte olduğu,
g)Davacı … … A.Ş. tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların davacı ve davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında Mevcut olup taraflar arasında cari hesap farklılığının davalı tarafın davacı yana düzenelenen 29.09.2017 tarih … no.lu 1.188,80 TL bedelli iade faturasının davacı kayıtlarında yer alamadığından kaynaklanmış olduğu,
h) Davacı … … A.Ş. tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların E-Fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturaların davacı ve davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, taraflar arasında ki asıl uyuşmazlığın mail yazışmalarında ve davalı yanın cevap dilekçesinde de belirttiği üzere “…yapılan testler sonucu davacı şirket tarafından gönderilen kitin manyetik bıçağında çizgiler olduğu bu nedenle beyaz çizgiler çıktığı anlaşıldığını.” iddia ederek davalı tarafın davacı yana düzenlenen 29.09.2017 tarih … no.lu 1.188,80 TL bedelli iade faturasından kaynaklı olduğu, davacı yan … Noterliği 02.10.2017 tarih … sayılı ihtarnamesi ile iade faturasına itiraz ettiği, bu durumda huzurdaki davada davacı tarafın davalı yana göndermiş ve kurulumu yapılmış olunan fotokopi makinesinin ayıplı olduğu ile ilgili davalının iddiası mevcut olup, ayıp iddiası ile ilgili yapılan teknik incelemeler aşağıdaki gibi olduğu,
i) Davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının 72,09 TL işlemiş faiz talebinin dayanağı bulunmadığından, takip tarihi itibariyle işlemiş faiz yönünden alacağının bulunmadığının kabulünün gerekeceği kanaatine varıldığı,
Teknik Yönden Yapılan İncelemelerde;
Dava konusu olan MK350 nolu bakım kiti üzerinde inceleme yapmak üzere her iki taraf vekilleri ile görüşüldüğü, ancak tarafların davaya konu edilen kitin kendilerinde olmadığını ileri sürmeleri nedeniyle söz konusu ürün üzerinde bir teknik inceleme ve analiz yapma imkanı bulunmadığı,
Dosya kapsamından mezkur bakım kitinin davalı şirketin yazıcısına monte edilip test edilmiş bir ürün olduğu anlaşıldığı, bu bağlamda makineye monte edilen ve çalıştırılan bir ürünün satışı öncesinde sıfır bir ürün olup olmadığı hususunda bir tespite varılamayacağı, yine kitin manyetik bıçağında var olduğu ileri sürülen çizgilerin üretim hatasından mı kaynaklandığı (satışı öncesinde var olan bir açık ayıp mı olduğu) yoksa test aşamasında mı ortaya çıktığı ve kullanım / kullanıcı hatasına dayandığı hususlarında da bir tespite varılamayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna beyanlarını içerir 08/06/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna beyanlarını içerir 17/06/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişdir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … … A.Ş. tarafından 26.06.2018 tarihinde borçlu… San. A.Ş. aleyhine 1.188,80 TL asıl alacak ve 72,09 TL işlemiş faiz olmak üzere 1.260,89 TL üzerinden takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 29/06/2018 tarihinde tebliğ olduğu, borçlu vekili tarafından 06/07/2018 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, ancak mahkememizin 19/06/2019 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı uyarınca reddine dair karar verilmiştir.
İcra takibine konu alacak, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı faturaya dayalı cari hesap alacağından kaynaklanmakta olup taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve talimat bilirkişi raporu ile 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari bir ilişki olduğu, davacının incelenen 2015-2016-2017-2018 yılları davaya konu ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle 1.188,80 TL davacının davalıdan alacağının işli olduğu, davalı tarafın talimat yolu ile incelenen defterlerinde davalının davacıya borçlu olmadığının tespit edildiği, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve lehlerine delil vasfı taşıdığı, Davacı … … A.Ş. tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların E-Fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, davaya dayanak faturaların davacı ve davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, taraflar arasındaki asıl uyuşmazlığın mail yazışmalarında ve davalı yanın cevap dilekçesinde de belirttiği üzere yapılan testler sonucu davacı şirket tarafından davalıya satılan MK350 kitin manyetik bıçağında çizgiler olduğu bu nedenle beyaz çizgiler çıkarttığı ve ayıplı olduğunu iddia ederek davalı tarafın davacı yana düzenlenen 29.09.2017 tarih … nolu 1.188,80 TL bedelli iade faturasından kaynaklı olduğu, davacı yanın … Noterliği 02.10.2017 tarih … sayılı ihtarnamesi ile iade faturasına itiraz ettiği, bu durumda huzurdaki davada davacı tarafın davalı yana göndermiş ve kurulumu yapılmış olunan kitin ayıplı olduğu ile ilgili davalının iddiasının bulunduğu görülmüş olup, mahkememizce davaya konu kitin kimin uhdesinde olduğuna ilişkin taraf vekillerine süre verilmiş her iki tarafta kendi uhdelerinde bulunmadığını bildirmiştir. Mahkememizce bilgisayar mühendisi bilirkişisi tarafından yapılan inceleme neticesinde dava konusu olan MK350 nolu bakım kiti üzerinde inceleme yapmak üzere her iki taraf vekilleri ile görüşüldüğü, ancak tarafların davaya konu edilen kitin kendilerinde olmadığını ileri sürmeleri nedeniyle söz konusu ürün üzerinde bir teknik inceleme ve analiz yapma imkanı bulunmadığı, dosya kapsamından mezkur bakım kitinin davalı şirketin yazıcısına monte edilip test edilmiş bir ürün olduğu anlaşıldığı, bu bağlamda makineye monte edilen ve çalıştırılan bir ürünün satışı öncesinde sıfır bir ürün olup olmadığı hususunda bir tespite varılamayacağı, yine kitin manyetik bıçağında var olduğu ileri sürülen çizgilerin üretim hatasından mı kaynaklandığı (satışı öncesinde var olan bir açık ayıp mı olduğu) yoksa test aşamasında mı ortaya çıktığı ve kullanım / kullanıcı hatasına dayandığı hususlarında da bir tespite varılamayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirdiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 190. maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” ifadesi ile düzenlemiştir. Bu maddeye göre ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan lehine hak çıkaran taraftadır. Somut olayda davalı satın aldığı ürünün ayıplı olduğu iddiasında bulunmuş olup davalının ayıp iddiasını tevsik eder tarzda başkaca bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, davaya konu kitin ayıplı olup olmadığının varsa ayıbın niteliği hakkında tespitinin mümkün olmadığı ve haliyle ayıp ihbarına uygunluk denetimi de mahkememizce yapılamamıştır.
Kaldı ki taraflar arasındaki cari hesap farklılığına sebebiyet veren davalı tarafından düzenlenen iade faturasının süresinde olmadığı ve cari hesaba ve davaya konu konu davacı tarafça düzenlenen fatuların ise davalı defterine işlendiği ve süresinden sonra davalı tarafından bu fatura bedellerine karşılık iade faturası düzenlendiği ve bu haliyle davalının malı teslim aldığının kabulü gerekeceği anlaşılmış olup; buna göre davalının takibe ve borca itirazının haksız olduğu kanaatine varıldığı, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı, ayrıca davacı taraf 26.06.2018 tarihli icra takibinde asıl alacağına 72,09 TL işlemiş faiz talep etmişse de; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 10.maddesinde “Aksine sözleşme yaksa ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar.” hükmü gereğince, davacı alacaklının takip tarihi itibariyle işlemiş faiz talep edebilmesi için davalı borçluyu icra takibinden önce temerrüde düşürmüş olması gerekmekte olup, davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının 72,09 TL işlemiş faiz talebinin dayanağı bulunmadığından, takip tarihi itibariyle işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; hüküm kurmaya elverişli 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın harca esas değer olan 1.188,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacak likit olup hükmolunan meblağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KABULÜ ile,
1-Davalının …. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın harca esas değer olan 1.188,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacak likit olup hükmolunan meblağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 81,15-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 35,90-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 45,25-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 2.389,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 1.188,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
35,90 TL BAŞVURMA HARCI 35,90 TL PEŞİN HARÇ
35,90 TL PEŞİN HARÇ + 45,25 TL EKSİK HARÇ
5,20 TL VEKALET HARCI 81,15 TL KARAR VE İLAM HARCI
2.100,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ + 212,00 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
2.389,00 TL TOPLAM