Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/622 E. 2021/716 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/622 Esas
KARAR NO : 2021/716 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Rezervasyon Sistemi Kullanım Sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre müvekkil şirket için özel olarak rezervasyon dağıtım sistemine erişim için gerekli kurulumların yapıldığını, otele ait bilgilerin sisteme yüklenerek rezervasyonların takip edildiğini ve kontrol paneli erişimi sağlandığını, müvekkil şirketin sözleşmeye göre yükümlüklerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşmeye aykırı hareket ederek hizmet bedellerini ödemediğini, bedellerin ödenmemesi üzerine davalıya ihtarname gönderildiğini ancak davalının yeni adresi bildirmemesi üzerine ihtarname ulaşmadığını, sözleşme hükümlerine uygun davranmayan davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, davalının yapılan sözleşmenin 7. Maddesi gereğince 300 Euro ödemekle yükümlü olduğunun düzenlendiğini ve bu bedeli ödemesi gerektiğinin açıkça belirtildiğini, izah edilen nedenlerle takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davacının müvekkile karşı İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E, Sayılı dosyası üzerinden talep başlattığını, davacının iddia ettiği akdi ilişkinin varlığına itiraz edildiğini, müvekkil ile davacı arasında akdi bir ilişki tesis edilmediğini, bu açıdan davacının cezai şart adı altında talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle, davanın reddine, davacı şirket aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargısal giderler ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın, servis sağlayıcısı olarak rezervasyon sistemi kullanım sözleşmesi uyarınca fatura alacak hakkının doğup doğmadığı, doğdu ise miktarının ne kadar olduğu, cezai şart bedellerinin ödenmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi, cevap dilekçesi, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı aslı ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı … Müftai(… Hotel) aleyhine toplam alacak 338,24 EUR üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA: Mahkeme huzurunda alınan beyanında ”… limited şirketinde sistem destek uzmanı olarak halen çalışmaktayım, …’nin sahip olduğu otelin online rezervasyon sistemine yönelik kendi wep sitelerinde doğrudan yeralan rezervasyon motorunun kurulum işlemiyle beraber, gds ile adlandırılan Global, dağıtım sistemini kurduk, otelde her iki sistemde rezervasyonlar alındı biz rezarvasyonları karşılığında konaklama yapılıp yapılmadığının teyitlerini mail ortamında sorguluyoduk geri bildirimler alıyorduk, hizmet verdiğimiz otelden rezervasyonlara dair her hangibir şikayet almadık, soruldu, bizim sistemimiz bulut tabanlıdır, biz kullanıcı adı ve şifre veririz, eğitimler için kimi zaman otellere gideriz , ilgili eğitimleri personellere veririz, kimi zamanda telefon veya bilgisayar üzerinden internet bağlantı yönüyle gerekli bilgilelendirmeleri yaparız, otelin fiyat ve kontenjan bilgileri otellerin kendi insiyatifindedir, biz sevi classicc otele fiziken gitmedik, gerekli eğitimleri otel personellerine, telefon ve internet yoluyla verdik, mail kayıtları mevcuttur,soruldu, bu otele periyodik bakım hizmetlerinin tam olarak hangi zamanlarda verilip verilmediği hatırlamıyorum, zira verilen hizmetler 5-6 yıl öncesine dayanıyor, ancak söz konusu işlemlerin kayıtları mail ortamında tutuluyor” diyerek beyanda bulunmuştur.
DAVACI TANIĞI …, Mahkeme huzurunda alınan beyanında ” Ben… Şirketinde muhasebe bölümünde çalışmaktayım. Hizmet kurulumları tamamlandıktan sonraki aşamada hizmet karşılığı faturalandırma işlemlerinde bizzat görev aldım. Hizmet ilişkisi boyunca hatıraldığım kadarıyla 1-2 fatura bedelinin otel tarafından ödendiğini biliyorum. Ancak diğer fatura bedellerini ödememiştir. Bundan başka bir bilgim yok. Fatura itirazı olup olmadığı soruldu. Faturalara herhangi bir itiraz yapıldığını ben görmedim.” diyerek beyanda bulunmuştur.
DAVALI TANIĞI … Mahkeme huzurunda alınan beyanında ”Ben …’nin babasıyım üniversitede okuduğu 2013-2016 dönemlerinde otelde ben duruyordum. 2016’da otel kapandı, mal sahibi ile kira kontratımız 2011 yılında imzalanmış olup beşyıllıktı süre bitiminde taşınmazı geri aldık, davacı şirket ile her hangi bir sözleşme imzalanıp hizmet alındığını bilmiyorum, benim bulunduğum dönemde her hangi bir ticari ilişki olmamıştır. Biz rezarvasyonlarımızın çoğunu ani tur vasıtasıyla oluşturuyorduk, bunun dışındaki rezervasyon yönetim sistemi kendi bünyemizdeki sevi classic otele aittir. ” diyerek beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan bilirkişi heyeti incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, defterlerin birbirini teyit ettiği, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığının sayın Mahkemenin takdiri içinde kaldığını, Davacı şirketin incelenen kendi ticari defter, kayıtlarına göre, muhasebesel tetkikat ve sektörel değerlendirme ile takip tarihi itibarıyla davalı yandan 235,18 TL alacaklı olduğunun göründüğü, karşılığının o günlü Euro karşılığı ile uyumlu olduğu, huzurdaki takibe yabancı para cinsinden girişildiği (TBK md. 99 itibariyle bunun mümkün olduğu; somut çekişmeye dair hukuki değerlendirmenin 6100 sayılı HMK’nın md. 266/c.2 ve md. 279/4 ahkamıyla 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 hükmü gereği münhasıran yüce Mahkemeye ait olduğunu, takip konusu içinde yer alan 33,49 euro tutarındaki faturanın davacı yanın ticari defter kayıtlarında bulunduğu, davacının savını ispat ettiği benimsenecek olursa davacı yanın takip talebinde davalıdan asıl alacak için ancak takip tarihinden sonra 3095 sayılı Kanun’un md. 4/a hükmüne göre faiz talep edebileceğinin, davacının sözleşmenin feshine dair 27.06.2018 tarihli ihtarnamesinde temerrüt konusu meblağın açıkça belirtilmediği ve takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı, davacının savlarının sayın Mahkemece yerinde görülmesi halinde, davacının talep ettiği cezai şartın TBK md. 179/11 anlamında bir cezai şart olduğu ve davalı yandan, sözleşmesel içerik (md. 7) itibariyle kaideten istenebileceği ancak bunun kaldırılması veya tenzili ile ilgili olarak sayın Mahkemenin münhasır takdir makamı sıfatını haiz olduğunu; Davalı yanın şehir dışında olması ve yerinde inceleme talep etmesi üzerine ticari defter incelemesi yapılamadığı, masraf ile icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti vs. hususlarındaki taleplerinin takdirinin muhterem Mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 03/07/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili 30/06/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.

Mahkememizden verilen ara karar gereği davacı tarafın itirazları doğrultusunda mevcut bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olmak bilirkişi heyeti tarafından sunulan 15/12/2020 tarihli ek raporda özetle; Davacı şirketin incelenen kendi ticari defter kavıtlarına göre. muhasebesel tetkikat ve sektörel değerlendirme ile, takip tarihi itibariyle davalı yandan 235,18 TL alacaklı olduğunun göründüğü, karşılığı 33,49 Euro alacağın o günkü Euro karşılığı ile uyumlu olduğu, huzurdaki takibe yabancı para cinsinden girişildiği, TBK md. 99 itibariyle bunun mümkün olduğu; somut çekişmeye dair bilcümle hukuki takdir ve tavsifin münhasıran yüce Mahkemeye ait olduğu, takip tarihi olan 10.07.2018 tarihi itibariyle işlemiş faiz miktarının 3,20 Euro olarak hesaplandığı, davacı alacaklının takip talebinde 1,55 Euro fazlası ile 4,75 Euro talep etmiş olduğu, 3,20 Euro İşlemiş Faiz Miktarı talep edebileceği, Davalı yanın şehir dışında olması ve yerinde inceleme talep etmesi üzerine ticari defteri incelemesi yapılamadığı, Davalı tarafa ait kayıtların sistem üzerinden incelemesi görevi Covid 19 salgını nedeni ile yerinde inceleme gerçekleştirilemediğini, davacı taraf yetkilileri ile irtibat kurularak davalıya ait tüm bilgi ve belgeler temin edildiğini ve rapor ekinde yer aldığını, 2013 yılında gerçekleşen 3 rezervasyon karşılığında 141€ kazanç elde edildiği ve taraflar arasında gerçekleşen yazışmalar ile de hizmetin alındığı kesin olarak ispatlandığını, takdirinin Mahkemeye ait olduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 01/01/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili 07/01//2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Fethiye… Asliye Hukuk Mahkemesinin… Talimat sayılı dosyasından alınan 20/04/2021 tarihli raporda sonuç ve özet olarak; yapılan araştırmada davalının beş yıl önce işletmekte oldukları … Otel’in işletmeciliğini bıraktıkları, İstanbul’da ikamet ettikleri, bilgisayar ve işletme defterlerini bulamayacaklarını, yasal defter ve kayıtların… SMMM Odasına bağlı çalışan Mali Müşavir… tarafından tutulduğu öğrenilerek kendisi ile iletişime geçildiğini, arşivden davalının ilgili yıllara ait yasal defterlerine ulaşıldığını, incelenen 2013 ve 2014 yılı yasal defterlerin listelendiğini, yasal defter ve açılış ve kapanış kayıtlarının süresinde yapıldığı, TTK’ye göre delil değeri taşıdığı belirlendiği, defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemede dava konusu alacağa veya davacı firma hakkında herhangi bir kayda rastlanılmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Fethiye … AHM … Talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 05/07/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili 26/06/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 10/09/2021 tarihli ek raporda sonuç ve özet olarak; incelenen davacı ve davalı şirketlere ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, defterlerin birbirini teyit ettiği, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığının sayın Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, Davacı şirketin incelenen kendi ticari defter kayıtlarına göre, muhasebesel tetkikat ve sektörel değerlendirme ile takip tarihi itibariyle davalı yandan 235,18 TL alacaklı olduğunun göründüğü, karşılığının o günkü Euro karşılığı ile uyumlu olduğu, huzurdaki takibe yabancı para cinsinden girişildiği, TBK md. 99 itibariyle bunun mümkün olduğu; akdin kurulup kurulmadığı dahil somut çekişmeye dair bilcümle nihai hukuki takdir ve tavsifin münhasıran yüce Mahkemeye ait olduğu, Takip tarihi olan 10.07.2018 tarihi itibariyle İşlemiş Faiz Miktarının 3,20 Euro olarak hesaplandığı, Davacı alacaklının takip talebinde 1,55 Euro fazlası ile 4,75 Euro talep etmiş olduğu, 3,20 Euro İşlemiş Faiz Miktarı talep edebileceği, Davalı tarafa ait kayıtların sistem üzerinden yapılan incelemede 2013 yılında gerçekleşen 3 rezervasyon karşılığında 141 € kazanç elde edildiği, Cezai şart bedeli ile ilgili takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Masraf, icra inkâr tazminatı ve vekalet ücreti vs. hususlarındaki taleplerinin takdirinin, mezkur veçhile, muhterem Mahkemeye ait olduğu, Ek Rapor sürecinde, daha önce sunulu Rapor”’a vaki itirazların esasen muhasebesel ve teknik alanda olduğu gözetilerek, mali ve teknik verilerin yukarıda ve bidayette izah edildiği gibi tekrar nazara alınarak değerlendirme yapıldığının da bilvesile ifade edilmesinin muktezi olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti 2. ek raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 13/09/20211 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili 25/09/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.Somut uyuşmazlıkta; davalı şirket ticari kayıtlarında davacı şirkete dair hiçbir kaydın tutulmadığı ancak davalı tarafın 2013 yılında 3 rezervasyondan davacı şirketin sağladığı rezervasyon sistemini kullanarak kazanç sağladığı bilirkişi raporları ile tespit edildiğinden davacı tarafından davalıya hizmet verildiği değerlendirilerek Davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi itibariyle davalı yandan 33,49 Euro tutarındaki faturanın ticari defter kayıtlarında bulunduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin varolduğu, davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi yada belgenin dava dosyasında mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
TBK’nın 179/2. maddesine göre; “Ceza borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkca feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.” Zira, Kanun, 179. maddenin ikinci fıkrasında bütün eksik ifa hallerini değil, bunlardan sadece zaman veya yer itibariyle aykırılık teşkil edenlerin ifaya eklenen ceza koşulu olduğunu kabul etmiştir. TBK’nun 179/2. maddesi emredici nitelikte olmayıp, taraflarca aksi kararlaştırılabilir.
Taraflar arasında imzalanan … Rezervasyon Sistemi Kullanım Sözleşmesi’nin 7. Maddesi uyarınca sözleşme hükümlerini yerine getirmeyen davalı tarafın 300,00 Euro cezai şartı ödemekle yükümlü olduğu, söz konusu cezai şartın ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle takibin 33,49 Euro asıl alacak 3.20 Euro işlemiş faiz 300 Euro cezai şart alacaklı olduğu bu nedenle yapılan icra takibine konu alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 33,49 Euro asıl alacak, 3,20 Euro işlemiş faiz, 300,00 Euro cezai şart olmak üzere toplam 336,69 Euro üzerinden ve takip talebinden itibaren asıl alacağa işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanarak takibin DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si oranında ( 407,33 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.036,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Alınması gereken 139,12 TL harcın peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 103,22 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 139,45 TL ile 3 Adet bilirkişi ücreti 1.500,00-TL, 35,90-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.680,55-TL yargılama giderinin davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 1.672,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 550,00 TL yargılama giderinden davalının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 2,53 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, kesin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır