Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/621 E. 2020/403 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/621 Esas
KARAR NO : 2020/403 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Taraflar arasında 22.12.2017 tarihinde … Kullanım Sözleşmesi, …Programı Kullanım Taahhütnamesi ve … Otel Websitesi Seo Çalışması için sözleşme yapıldığını, bu sözleşmelere göre müvekkil şirketin servis sağlayıcısı ve karşı tarafın ise ‘ ‘otel” ismi ile belirtildiği, Sözleşmeye göre müvekkil şirket otel için özel olarak dizayn edilmiş otellere ve otel gruplarına çevrimiçi otel rezervasyon dağıtım sistemine erişim için gerekli kurulumları yaptığı, bu sistem Üzerinden davalı otel işleteni, Otel’e ait bilgilerini (otel özellikleri, kontenjan, fiyat vb.) sisteme yükleyerek rezervasyonlarını takıp etmiş, kendilerine ait bir kontrol paneline erişim sağladığı, Müvekkil şirket sözleşmeye uygun yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı sözleşme hükümlerine aykın hareket etmiş ve hizmet bedellerini ödemediği, sözleşme bedellerinin ödenmemesi nedeni ve sözleşmeye aykırılık nedeni ile 04/10/2018 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği fatura bedelleri ile cezai şartların ödenmesinin davalı/borçlu şirkete bildirildiği, Fatura bedellerinin ödenmemesi ve sözleşme hükümlerine aykın davranılması nedeni ile, davalı aleyhine …. icra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu 19/11/2018 tarihinde itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olmuş, takibe konu olan ve sözleşmede yer alan cezai şart bedelleri ödenmediği için davalının bu yöndeki itirazının iptali için iş bu davayı açılmasının zorunlu olduğunu, Davalının itirazının yerinde olmadığını, davalı şirket cezai şartlar yönünden itirazında, sözleşmede açıkça ifaya eklenmiş bir cezai şartın kararlaştınlmadığının belirtildiği, ancak taraflar arasında yapılan 22/12/2017 tarihli … Kullanım Sözleşmesinin 10. Maddesinde, ” Otel, işbu sözleşmeyi haklı bir nedene dayanmaksızın feshetmesi durumunda veya sözleşmedeki borçlarına aykırılık halinden dolayı Servis Sağlayıcısı tarafından Sözleşmenin feshedilmesine sebep olması durumunda, hizmetler karşılığı borçlarına ilave olarak Servis Sağlayıcısına senelik otel başı 3000(üçbin) Euro cezai şart ödemekle yükümlüdür.” Düzenlemesinin mevcut olduğu, Yine sözleşme süresinin 2 yıl olduğu aynı sözleşmenin 7. Maddesinde düzenlendiği, cezai şart para alacağının geç ödenmesine ilişkin düzenlenmediği, sözleşmede verilen hizmetler nedeni ile sözleşmenin feshinden dolayı kararlaştırıldığının açık olduğu, Her iki tarafın tacir olması nedeni ile davalı/borçlunun itirazlarının yerinde olmadığının açık olduğunu, tacirler arasında sözleşmede cezai şartın kararlaştırılmış olması davacının sözleşmenin feshinde zararı olduğu yönünde bir ispatı da ortadan kaldıracağı TTK.nun da ve TBK. Da açıkça düzenlendiği, Taraflar arasında yapılan sözleşmelerin her biri ayrı bir hizmetin sağlanmasına yönelik olarak yapıldığını, … … Programı Kullanım Taahhütnamesinin 2. Sayfasında üyelik modeli ve fiyatlar başlığı altında siyah puntoyla sözleşme sûresinin 2 yıl olduğu ve iş bu sözleşmenin erken feshi halinde otelin borçlarına ilave olarak senelik 3.000 EURO( üçbin euro) ödeyeceği kararlaştırıldığını, sözleşmelerin süreleri de 2 yıl olarak belirlendiği, sözleşme gereğince müvekkil şirket kurulum işlemleri ve ayrı yazılım işlemleri yaparak hizmeti hazır hale getirmiş ve bu sistem üzerinden yapılacak rezervasyonlara göre komisyon bedeli alacakken, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeni ile zarar uğradığını, davalı şirketin itirazının ödemeyi geciktirmeye yönelik olduğunu, davalının borç miktarını bildiği ve alacağın belli olduğunu, Bu nedenlerle … İcra Müdürlüğünün 2018/… E.sayılı dosyasındaki takibe yapılan itirazın cezai şartlar yönünden iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine , mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde;Usule İlişkin olarak davacı taraf icra takibine yapılan itirazı, asıl alacak ile faiz yönünden kabul ederek, ödeme emrinde talep ettiği asıl alacak ve faizinden feragat etmiş ve bu davada yalnızca ceza koşuluna ilişkin alacağını talep ettiği, ancak tacir olan taraflar, ceza koşulu konusunda yazılı olarak sözleşme düzenlediklerinden dolayı senetle ispat zorunluluğu başlıklı HMK.200. madde gereğince karşı tarafın tanık dinletme muvafakatlerinin bulunmadığını, bu nedenle davacının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmesini dilediklerini, Esasa lişkin Olarak, Taraflar arasında davacının iddialarının aksine Üç ayn sözleşme olmayıp tek bir sözleşme ve eklerinin bulunduğunu, davacı ve mClvekkil şirket arasında 22/12/2017 tarihinde … Kullanım sözleşmesi ve bu sözleşmenin ekleri olan Otel Kanal Yönetimi Kullanım Taahhütnamesi ile Otel Web Sitesi Seo Çalışması için sözleşme imzalandığını, davacı tarafın İddiasının aksine üç tane ayn sözleşme değil, tek bir sözleşme ve ekleri halinde iki tane taahhütname bulunduğunu, çünkü taahhütnamede de aynı olmak Özere, taahhütlerden birinde “ilave bilgiler ve şartlar41 ile bir diğerinden de “taraflar aşağıdaki hüküm ve koşullarda anlaşmışlardır.” Başlıkları atanda aşağıdaki cümlenin bulunduğunu “İşbu taahhütname, otel ile servis sağlayıcı arasındaki … Online Rezervasyon Sistemi kullanım Sözleşmesi” nin eki ve ayrılmaz bir parçası olup, aşağıda belirtilen ek hizmetlerin belirtilen şartlar ile alınmasını kabul ve beyan ederim.” Bu cümle taraflar arasında tek bir sözleşme ve ekleri olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, Sözleşmenin cezai şart başlıklı 10. Maddesinde düzenlenen hüküm TBK 179. Maddede öngörülen ceza koşulu iken, sözleşme eklerinde taahhütname şeklinde belirtilen “İşbu sözleşmenin erken feshi durumunda otel borçlarına ilave olarak üçbin Euro öder. ” ibaresi TBK 179. Madde hükümlerine uygun ceza koşulunun değil, sadece müvekkilin tek taraflı olarak sözleşmeyi erken feshi için öngörülmüş bîr ifade olduğunu, TBK 179. Maddede öngörülen sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi veya borcun belirlenen zaman ve yerde ödenmemesi halleri için ceza koşulu kararlaştınlmadığmın açıkça ortada olduğunu bu nedenle birinci maddedeki açıklamalarda nazara alınarak kabul edildiği anlamına gelmemek kaydı ile asıl sözleşme ile ilgili yalnızca bir ceza koşulu isteyebileceği açıkça ortadayken aynı miktarda iiç ayrı ceza koşutu talep etmesinin hukuka aykırı olup reddinin gerektiğini, Davacı taraf alacak ve faizlerini alırken ifayı çekincesiz olarak kabul ettiği için TBK 179/2 gereğince cezanın ayrıca ödenmesini talep edemeyeceği, Davacı 04/10/2018 tarihinde sözleşmeyi feshederek alacak ve cezai şart bedellerini talep etmiş olup, Müvekkil şirket yetkilisi ise borca itiraz ederken de belirtildiği gibi 4,9,11 ekim tarihlerinde borcun tamamım fertleriyle birlikte ödediği zira alacaklı da icnı takibinde 6321,06 Euro asıl alacak ve 4561,70 euro faiz istemesine rağmen itirazları kabul ederek ödenen alacaklarım mükerrer olarak talep etmeyerek alacaklı olmadığını kabul ettiği, davalının kendisine yapılan ifayı kabuk ederken ceza koşulu ile ilgili ihtirazi kayıt ileri sürmeden asıl alacak ve ferilerini alması ceza koşulundan vazgeçtiği anlamına geldiğini, çünkü hem akdin ifası hem de ceza koşulu hakkı ancak birlikte ileri sürülebileceğini, bu konuda Yargıtay 13. Hukuk Mahkemesinin 21/01/1988 tarih, 1988/6836 nolu kararı ile'” Sözleşmenin belli sürede veya belli yerde yerine getirilmemesi durumunda, ödenmek üzere ceza koşulu kabul edilmiş ise, alacaklı hem sözleşmenin yerine getirilmesini ve hem de belli cezanın ödenmesini isteyebilir. Eğer alacaklı bu hakkının saklı tutarak edayı kabul ettiğini açıklamamış veya haklan feragat etmişse cezai şart isteyemez.” Şeklînde olduğunu, Taraflar urasmdaki sözleşme gereğince öngörülen ücret alacağı aynı zamanda bir para alacağı olup mevzuat ve Yargıtay’da hakim görüş para borçlarında cezai şartın uygulanamayacağına ilişkin olduğunu, gerekçe olarak da para borçlarındaki ceza şartın faizden ibaret olduğu gösterilmekte ve faizle kapatılmayan zarar için BK.103 ve 105 maddelerinde ayrıca düzenleme bulunduğu belirtilmekte ve faizin aşılmasını yasaya karşı hile olarak gördüğünü, ayrıca dava konusu sözleşmenin 2 numaralı “Hizmet bedeli” başlıklı maddesinin (h) fıkrası zamanında ödenmeyen faturalara aylık %5 gecikme faizi uygulanır hükmünü içerdiğini, 4HD 7.2.1965 gün ve 1964/9146-6973 sayılı ilamında, “Ticaret yasasının 1461 maddesi ile BK.Nun 103 ve 105 maddelerinin birlikte değerlendirilmesi halinde, ceza şartı sözleşmeye aykırı davranarak zamanında para borcunu eda edemeyen borçlu tarafından davacının önceden hesaplanan zararının karşılanmasından ibarettir. Oysa ki kanunen temerrüdün sonuçları belli edilmiş ve borçlunun ödeyeceği zarar ziyan muayen hale sokulmuş iken tarafların bunun aksini gösterir faizden fazla bir miktarı ceza şartı olarak kabul etmeleri kanuna karşı hile niteliğinde olup geçerlilikten yoksundur, şayet alacaklının faizden fazla bir zararı var ise BK.nun 105. Maddesi uyarınca bunu isteyebilir. O halde para borçlarında cezai şart, temerrüd faizini geçtiği oranda batıldır.” Şeklinde 65 tarih ve görüş belirtildiği, Müvekkil şirketin geç ödeme yapmasının nedeni döviz borçlarının ödenmesine ilişkin bakanlık kararnamesinin açıklanmasının beklenilmesi olup bu husus alacaklı şirket tarafından da bilinmekte olup, şirket yetkilileri arasında gerekli görüşmelerin yapıldığım, nitekim bu konudaki Bakanlık Kararnamesi de 06.10.2018 tarihinde yayınlanmış buna rağmen davacı taraf kötü niyetli olarak 04.10.2018 tarihinde haksız bir şekilde sözleşmeyi feshederek hizmetlerini sona erdirmiş, alacağı ile birlikte cezai şart da talep ettiğini Borçlar Kanunun hükümlerine göre ceza koşulunun talep edilebilmesi için asıl borcun muaccel olması ve borçlunun da kusurlu olmasının gerektiğini» Borçlar Kanunun 123, 125 ve 179. Vd maddeleri göz önüne alındığında, davacının kötü niyetli olduğu, ülkenin içinde bulunduğu olumsuz ekonomik koşulları fırsat bilerek ve döviz borçları konusunda Bakanlık açıklamalarını beklemeden ve süre vermeden doğrudan sözleşmeyi feshettiğinin açıkça ortada olduğunu bu nedenle davacının ceza koşulu talep etmesinin hukuka aykın olduğunu, Açıklanan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, alacaklının icra takibinin iptaline, kötü niyetli alacaklının kötü niyetle icra takibi başlatmasından dolayı %20 den aşağı olmamak Üzere tazminata mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet Ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP : Davacı Vekilinin 22.04.2019 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin fatura asıl alacak ve faizlerinden feragat ettiklerine dair beyanlarının yerinde olmadığını, itirazın iptali davasına sadece cezai şart alacaklarının konu edildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmelerde verilen hizmetlerin ayrı ayrı olduğunu ve sözleşmelerin birbirinden bağımsız olduğunu, her bir sözleşmedeki cezai hükümlerin geçerli olduğunu, servis sağlayıcı olan davacı şirketin, davalı otel için özel olarak dizayn edilmiş … online rezervasyon motorunu otelin kullanımına açacağını, tüm rezervasyonların kontrol edileceği bir kontrol paneli oluşturacağı ve dünya çapında seyahat acenteleri, dağıtım kanalları ve web sitelerinden rezervasyon gönderilmesinin sağlanacağının sözleşme ile belirlendiğini, davalı şirketin fatura ödemelerini geç ödediğini bunun sebebini bakanlık kararnamesini göstererek yükümlülüklerini yerine getirmediğinin kabulü anlamına geldiğini, basiretli bir tacir gibi davalının hareket etme yükümlülüğünün bulunduğunu, Book Otel Websitesi Seo Çalışması için sözleşme ile Servis Sağlayıcı olan davacı, davalı Otel’e ait 1 adet otel websitesine internet arama motorlarına yönelik optimizasyon çalışması (seo) yapacağının belirlendiğini, her bir sözleşme ile ayrı bir hizmet alanında hizmetler verildiğini, beyan etmiştir.
KARŞI CEVAP : Davalı vekilinin 06.05.2019 tarihli karşı cevap dilekçesinde özetle; Ceza koşulunun geçerli olabilmesi için yazılı olması gerektiğini, ana sözleşme dışındaki davacı tarafça hazırlanan yazılı taahhütnamelerde ana sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçasının olduğunun belirtildiği, sadece ana sözleşmenin 10. Maddesinde TBK 179. Madde hükmüne uygun olarak cezai şartın tanımlandığını ancak sözleşme eki olan taahhütnamelerde açıkça cezai şart yazılmadığını, sözleşme davacı tarafından haksız şekilde feshedilmiş olup müvekkili tarafından erken fesih söz konusu olmadığı için cezai şart talebinin hukuka aykırı olduğunu, para alacaklarında öngörülen ceza koşulunun geçersiz olduğu Yargıtay içtihatlarında açıkça belirtildiğini, ödemelerin müvekkil şirketçe ihtarnameden sonra yapılmasına rağmen davacı tarafın ifayı kabul ederken cezai şart konusunda çekince belirtmediğini, müvekkil şirketin yeni sözleşme yapmayacağını belirtmesi üzerine kötü niyetli şekilde davacı şirketin icra takibi başlattığını, beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasında online rezervasyon sisteminin kullanıldığı hususunda ihtilafın bulunmadığı, Davadaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki … kullanım sözleşmesi dışında diğer program kullanım taahhüt ve web sitesi çalışma sözleşmelerinin ayrıca bağımsız sözleşme olarak imzalanıp imzalanmadığı ve ana sözleşmesinin eki olup olmadığı, sözleşme uyarınca fatura bedellerinin ödenip ödenmediği varsa miktarının ne kadar olduğu, cezai şart alacak bedellerinin ödenmesinin gerekip gerekmediği ve var ise miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 28.882,76 Euro toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi Mali Müşavir … tarafından verilen 25/07/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda; Davacı … Limited Şirketi ile Davalı … arasında üç ayrı sözleşmesi düzenlendiği, ilgili sözleşmelerin ayrı ayrı ek hizmetleri içerdiği ve ek hizmetler karşılığında ayrıca fiyatlandırıldığı Sözleşme erken feshinden dolayı 3.000- Euro cezai şart Ödenmesi koşulunun taraflarca kabul edildiği dolayısıyla sözleşmelerin erken feshinden doğan, Davacı firmanın üç ayrı sözleşme için 9.000 Euro Cezai Şart talebinde bulunabileceği, Sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyanın mevcut görevlendirilmiş Mali Müşavir Bilirkişi yanında Ticari Alanda Hesap Uzmanı da dahil edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişilerin 27/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacı … Turizm Şirketi ile davalı … Limited Şirketi arasında ayrı ayrı hizmetlere ilişkin ödemeleri zamanında yapmaması sonucu davacı firma tarafından sözleşmelerin feshedildiği, dolayısıyla davacı ve davalı taraflar arasında belirlenen sözleşmelerin iki yıl süreli olması ve her bir sözleşme için 3.000 Euro cezai şart öngörülmesi sebebiyle, davacı firmanın davalı firmadan 18.000 Euro cezai şart talebinde bulunabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yapılan itirazlar ve değerlendirmeler neticesinde bilirkişi heyetine borçlar alanında nitelikli hesap uzmanı da dahil edilerek ikinci kez ek rapor aldırılmış ve 18.08.2020 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda; Hotel Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesi ve Otel Websitesi Seo Çalışması için Sözleşmeleri’ne göre bu iki sözleşme bedellerinin sözleşme başlangıcında ödeneceğinin belirlendiğini, 22.12.2017 tarihinden 04.10.2018 tarihine kadar davacı tarafından bu iki sözleşme yönünden bedellerinin ödenmediği ve de bu sebeple feshedildiği yönünden ihtarname gözlemlenmediğinden bu iki sözleşme yönünden davacı tarafın cezai şart alacağı şartlarının oluşmadığını, taraflar arasında imzalanan 22.12.2017 tarihli … Kullanım Sözleşmesi’nin 2 yıl süreli akdedilmiş olduğu, davacı tarafından 04.10.2018 tarihinde davalı tarafın borçlarını ödemediği sebebiyle süresinden önce feshedildiği sözleşmedeki “…veya sözleşmedeki borçlarına aykırılık halinden dolayı Servis Sağlayıcı tarafından sözleşmenin feshedilmesine sebep olması durumunda, hizmetler karşılığı borçlarına ilave olarak servis sağlayıcısına senelik otel başı 3000 (üçbin) Euro cezai şart ödemekle yükümlüdür.” düzenlemesi gereğince ve sözleşmenin birden fazla otel için uygulandığı dosya kapsamından anlaşılamadığından sadece 3.000 Euro cezai şartın hizmet karşılığı borçlarına ilaveten BK.m. 179/2 gereğince ödemesi gerektiğini, alacağa takip tarihinden itibaren aylık %5 akdi faiz uygulanabileceği, itirazın iptalinin takdiri sayın mahkemeye ait olduğunu, belirtmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, Somut uyuşmazlıkta; davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde ceza şart alacakları yönüyle borca , faize ve fer’ilerine itiraz etmiştir. Taraflar arasında ilk 22.12.2014 tarihinde … Kullanım Sözleşmesi imzalanmış, sözleşme geçerlilik süresi imza tarihinden itibaren 3 yıl olarak belirlenmiş ve sözleşmenin sona erme tarihinden 90 gün öncesine kadar noter kanalıyla yazılı fesih ihtarında bulunulmaması halinde sözleşmenin 3 sene daha uzayacağı ve sözleşmenin bu şekilde devamlılığını sürdüreceği sözleşmenin 7. Maddesinde belirlenmiş ve gene sözleşmenin Cezai Şart başlıklı 10. Maddesinde; ” … veya sözleşmedeki borçlarına aykırılık halinden dolayı Servis Sağlayıcı tarafından sözleşmenin feshedilmesine sebep olması durumunda, hizmetler karşılığı borçlarına ilave olarak servis sağlayıcısına otel başı 3000 (üçbin) Euro cezai şart ödemekle yükümlüdür.” şeklinde taraflarca cezai şart belirlenmiştir. … Yazılım ve Sistemleri Kullanım ve Otel Websitesi Seo Çalışması için Sözleşme taahhütnamelerinde … Kullanım Sözleşmesi’nin eki ve ayrılmaz parçası olduklarının belirtildiği, 2017 yılında da taraflar arasında ticari ilişkinin devam ettiği 22.12.2017 tarihli … Kullanım Sözleşmesinde ilk sözleşmeden farklı olarak sözleşmenin 10. Maddesinde cezai şartın “senelik otel başı” olarak ilk sözleşmeye aykırı olacak şekilde farklı belirlendiği, Hotel Kanal Yönetimi Programı Kullanım Taahhütnamesi ve Otel Websitesi Seo Çalışması için Sözleşmelerinin ayrı bir sözleşme olmadığı ve ana sözleşmenin ekleri niteliğinde olduğu ve taahhütnamelerde cezai şarta ilişkin ayrıca bir belirleme yapılmadığı, davacı tarafından 04.10.2018 tarihli keşide edilen ihtarnamede 22.12.2014 tarihinde … Kullanım Sözleşmesi’nin ödenmesi gereken bedellerin ödenmediğinden bahisle feshedildiği ve diğer taahhütname ve sözleşmelerin ayrıca feshine dair bir ihtarı içermediği anlaşılmış ve takip tarihinde her bir sene için 3 ayrı cezai şart alacak talebi yerinde görülmeyerek sadece ana sözleşmenin ilk hali kapsamında belirlenmiş cezai şart alacağı 3.000 EURO nun talep edilebileceği kanaatine varılmıştır. Gene sözleşmede kararlaştırılan aylık %5 akdi faiz oranı tacirlerin TTK:8/1 maddesi uyarınca serbestçe faizi kararlaştırabileceği gözetildiğinde uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Bu doğrultuda kabul edilen cezai şart alacağının %20 si oranında icra inkar tazminatına da davalı aleyhine hüküm verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ,KISMEN REDDİ İLE;
… İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın KISMEN iptali ile takibin 3.000-EURO (cezai şart alacağı yönüyle) üzerinden aylık %5 faiz oranı ile DEVAMINA,
Asıl alacağın (kabul edilen ceza şart alacağı yönüyle) % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 12.571,25-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 1.239,82-TL harcın peşin alınan 1.009,88 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 229,94.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.009,88 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 69,50 -TL ile bilirkişi ücreti 800,00-TL, 35,90.-TL başvuru harcı, 5,20.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 910,60 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre(%16,67) 151,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan ile bilirkişi ücreti 1.600,00-TL ve 18,00 Tl posta masrafı olmak üzere toplam 1.618,00 TL yargılama giderinin davanın red oranına göre(%83,33) 1.348,28 TL davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır