Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/603 E. 2019/272 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/603 Esas
KARAR NO: 2019/272

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/12/2018
KARAR TARİHİ: 09/07/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada dosya üzerinde yapılan incelemeler sonunda,
DAVA:
Davacı vekilinin 25.12.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; ”Davacı müvekkilim,… sicil sayılı enter … Şti.’nin sahibi ve davalı …sicil sayılı…bank A.Ş nin müşterisidir.Davacının kardeş şirketi olan …Şti.’nin banka işlemlerini yapmaya yetkili … TC kimlik numaralı çalışanı …, 17/09/2018 tarihinde https://www…..com sitesine enpara kullanıcı adını girerek telefonuna banka şifresinin gelmesini sağlamış, gelen şifreyle söz konusu siteye girmiş, tanımadığı 33 telefon numarasına toplamda 99 işlem yapılarak her seferinde 180 TL müvekkilin şirketine ait TR… IBAN numaralı …bank ….com internet şubesi hesabından … TL yüklemesi yapılmak suretiyle toplam 17.820 TL zarar oluşturulmuştur.Davalı bankadan gönderilen şifrenin kullanımına imkan tanıyan güvenlik açığı sonucu gerçekleşmiştir.İnternet hesap güvenliğiyle ilgili gerekli önlemleri almayan ve objektif özen borcunu yerine getirmeyen davalının neden olduğu 17.820 TL tutarındaki davacı zararının yasal faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini” talep etmiştir.
CEVAP:
Davalının 05/05/2019 tarihinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde; ”Dava konusu olayda davacıya ait mobil bankacılık bilgi ve şifreleri ile cep telefonuna gönderilen tek kullanımlık şifreleri kendisini arayan şahıslarla paylaşması neticesinde, dava konusu işlemler meydana gelmiştir. Bu nedenle davacının müvekkil bankaya değil kendisini dolandıran şahıs/şahıslara husumet yöneltmesi gerekmektedir.Dolayısıyla ,huzurdaki davada müvekkil bankanın davalı olarak gösterilmesi mümkün değildir. Gerçekten davacının iradesi dışında bir kullanım söz konusu ise bu kullanımı gerçekleştiren kişilerin dava konusu işlem bakımından sorumlu oldukları aşikardır.Davacının uğradığı bir zarar varsa bu durumdan fayda sağlayan dava konusu işlemi gerçekleştiren üçüncü kişilerdir. Yüksek mahkeme kararları ve beyanlarımız doğrultusunda öncelikle husumet itirazımızın değerlendirilmesi suretiyle davanın müvekkil banka yönünden HUSUMET YOKSUNLUĞU SEBEBİYLE reddine karar verilmesini talep etmekteyiz.Davacı, ayrıca kendisini telefonla arayan şahıslarca dolandırıldığı iddiasıyla, suç duyurusunda bulunmuş ve … Cumhuriyet Savcılığı … soruşturma nolu dosya üzerinden soruşturma başlatılmıştır.Bu nedenle soruşturmanın bekletici mesele yapılmaksı gerekmektedir. İnternet hesabından çok sayıda yükleme yapılması olması nedeniyle … müşterilerinin de … Cumhuriyet Savcılığı … soruşturma sayılı dosyasına şüphelilerinin de ihbar edilmesini talep ederiz. Kullanıcı bilgilerini girerek işlemler gerçekleştirdiği internet istesi bankamıza ait değildi. Bankamızın bünyesindeki bankacılık uygulaması enparaya ilişkin yasal internet sitesinin uzantıları davacı şirketler akdedilen sözleşmede de belirtildiği gibidir.Yukarıda açıklanan nedenle husumet itirazımız doğrultusunda davanın HUSUMET YÖNÜNDEN REDDİNE,dava konusu tutarlar, 3. Şahısların hesaplarına aktarılmış olduğundan,GSM numaralarına kontör transferi gerçekleştirilen … operatör kullanıcılarına İHBARINA, … Cumhuriyet Savcılığı … Sor. Nolu dosyasının bekletici mesele yapılmasına, esasa ilişkin beyanlarımız doğrultusunda haksız ve hukuka aykırı olarak açılan işbu davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini” talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Yargıtay 11. HD. 2016/14366 E 2017/4328 K 13.09.2017 tarihli emsal kararında da işaret edildiği üzere; Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlandığı, Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunun belirtildiği, yine aynı kanunun 83/2. maddesinde taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceği,HMK’nun 1. maddesinde de görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu mahkemece davanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlemiştir. (İstanbul BAM … HD…. E. … K. 19/10/2018 Tarihli kararı)
Somut olayda; Eldeki davada, davacı tüketici olarak, davalı bankanın sisteminde gerekli güvenliği sağlayamaması sonucu, bankadaki hesabının kötü niyetli üçüncü şahıslar tarafından kullanılıp zarara uğratıldığı, davalı bankanın bankacılık işleminden kaynaklı sorumluluğunun doğduğunu bildirmek suretiyle uğramış olduğu zararın tazminini talep ettiği görülmüştür. Davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici olduğu, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen Yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda Görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içindeGörevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın Görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı ile davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …

Hakim …
¸