Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/599 E. 2021/544 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/599 Esas
KARAR NO : 2021/544
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı firma arasında kurulmak istenen ticari ilişkiye istinaden, müvekkil şirket davalıya 23.09.2016 tarihinde banka yoluyla 15.000 USD avans ödemesi yaptığını, müvekkili şirketin yapmış olduğu avans ödemesine rağmen, taraflar arasında bugüne kadar her hangi bir ticari ilişki veya alım satım gerçekleşmedığini, bu sebeple de müvekkili şirket tarafından …. Noterliği 05.10.2018 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarname ile avans ödemesi gerçekleştirilmesine rağmen taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki veya alım satım olmadığını, bu aşamadan sonra da müvekkilinin davalı firmadan mal veya hizmet alımının söz konusu olamayacağını, bu sebeple de müvekkilinin gerçekleştirmiş olduğu 15.000.- USD’nin o günkü kur üzerinden iade edilmesi talep edildiğini, davalı firma, müvekkilinin gönderdiği ihtarnameyi tebliğ aldığını, cevaben gönderdiği ihtarname ile yapılan ödemenin varlığını kabul ettiğini, ancak bu kez gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak yapılan ödemenin 2015 yılından itibaren devam eden distribütörlük ilişkisi kapsamında, distribütörlük ilişkisine giriş ve mal hizmet alım taahhüdü olarak ödenen ve iadesi mümkün olmayan bir ödeme olduğunu savunduğunu, ancak müvekkili ile davalı arasında herhangi bir distribütörlük anlaşması bulunmadığını, taraflar arasında bu yönde yazılı bir anlaşma olmadığı gibi sözlü dahi bir görüşme olmadığını, müvekkilinin davalıdan almayı düşündüğü hizmetler ve alımlar için avans ödemesi olarak peşin ödeme yaptığını, ama sonradan bu yönde taraflar arasında hiçbir şekilde ticari ilişki kurulmadığını, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak kendisine iş avansı olarak ödenen meblağın iadesini gerçekleştirmediğini, bu sebeple davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ancak davalı tarafından yapılan kötü niyetli itiraz neticesinde icra takibi durduğunu, müvekkili şirketin alacağını tahsil edemediği ve mağdur olduğunu, bu sebeplerle, davalı borçlu firmanın haksız ve hukuka aykırı olarak yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, haksız olarak yapılan itiraz neticesinde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar yükletilmesine, karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. yetkilileri arasında, müvekkil şirkete ait genetik test ürünlerinin distribütörlüğünün yapılması hususunda görüşmelere başlandığını, görüşmelerin başladığı dava dışı … Ltd. Şti. ile davalı … A.Ş. şirketi ortakları ve yetkililerinin aynı kişiler olup taraflar arasındaki görüşmelerde, satışların ve distribütörlük ilişkisinin yeni kurulacak olan … A.Ş. üzerinden gerçekleştirileceği hususunda mutabakata varıldığını, dolayısıyla, davacı … ve davalı müvekkil şirket yetkili temsilcileri arasında irade açıklamalarıyla, davacı ile davalı arasında hukuki bir ilişki kurulduğunu, her ne kadar davacı tarafından, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki kurulmadığı ve herhangi bir alımı yapılmadığı öne sürülmüş ise de; kurulan distribütörlük ilişkisi kapsamında, davacı tarafından müvekkilden pek çok mal siparişi verildiği, müvekkili tarafından teslimatlar gerçekleştirildiği, davacı tarafından alınan ürünlere ilişkin müvekkili tarafından pek çok fatura düzenlendiği, müvekkil tarafından davacıya ürün ve pazarlamaya ilişkin pek çok kereler eğitim ve danışmanlık sunulduğunu, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişki, 15.000 ABD Doları tutarındaki ödemenin yapıldığı Eylül 2016’dan sonra da, uzun süre devam ettiği, davacı tarafından müvekkile ait ürünlerin pazarlanması çalışmaları devam ettiği, müvekkilinin davacıya yönelik danışmanlık ve eğitim faaliyetlerini sürdürdüğünü, 2017 yılı Mayıs ayında yapılan yazışmalarda, davacı tarafından, davacının logosunun müvekkile ait internet sitesine eklenmesi hususunda talepte bulunduğu, genetik testlerin satışında çalışmak istediği yüz seksen üç kişi ve kurumdan oluşan müşteri portföyü paylaşılmış, müvekkil tarafından eğitimlerine de devam edildiği anlaşıldığını, hatta davacı tarafından, en son 19.09.2018 tarihinde müvekkiline son bir sipariş yöneltildiği, bu siparişin 21.09.2018′ de iptal edildiğini, dolayısıyla, müvekkili tarafından distribütörlük ilişkisi kapsamında üzerine düşen eğitim, danışmanlık ve mal tedarik etme edimleri yerine getirildiğini, kurulacak distribütörlük ilişkisi kapsamında tüm satışların … üzerinden yapılacağı, ancak ödemelerin bir kısmına ilişkin faturaların …’ye bir kısmının …’e kesileceği hususunda mutabakata varıldığını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre yapılan ödeme, alım taahhüdü ödemesi niteliğinde olduğunu, dolayısıyla belirlenen bu ödeme davacı tarafından verilen “asgari alım taahhüdü” kapsamında yapılan peşin ödeme olduğunu, belirlenen bu bedelin 25.000 ABD Doları tutarındaki kısmı 25.11.2015 tarihinde ödendiği, kalan 15.000 ABD Doları tutarındaki kısmın ise Ocak veya Şubat 2016’da ödenmesi hususunda mutabakata varıldığını, ancak taraflar arasındaki görüşmelerde, kalan ödemenin davacının talebiyle önce Nisan 2016’ya ardından Eylül 2016’ya ertelendiği, en nihayetinde dava konusu olan 15.000 ABD Doları tutarındaki bakiye ödeme 23.09.2016 tarihinde gerçekleştiğini, davacı tarafından öne sürülen ve 15.000 ABD Dolarının kurulmak istenen ancak kurulmayan bir ticari ilişki için avans ödemesi olduğu yönündeki iddialara itibar edilmesi olanaksız olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafından yapılan 25.000 ABD Doları tutarındaki kısmi ödeme karşılığında, davacı şirket yetkililerinin talebiyle, … adına fatura düzenlendiği, yapılan 15.000 ABD Doları tutarındaki bakiye ödemesi karşılığında davacı şirket adına fatura düzenlenmiş ise de; ilerleyen zamanlarda daha fazla alım yapılacağından, stok hesabının düzgün tutulmasının kolay olmayacağından ve hepsi için toplu bir fatura kesilmesinin daha pratik olacağından bahisle, müvekkilce düzenlenen fatura, davacı şirket talebiyle iptal edildiğini, taraflar arasındaki ilişkinin, herhangi bir haklı neden olmaksızın davacı tarafından sona erdirildiğini, alım taahhüdü niteliğindeki ön ödemenin iadesini talep etmelerinin mümkün olmadığını, bu nedenle taraflar arasındaki anlaşma davacı tarafından müvekkile gönderilen 05.10.2018 tarihli ihtarname ile sona erdirildiğini, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, yüzde 20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, taraflar arasında distribütörlük anlaşması kurulmuş olduğu ve davacı tarafından asgari alım taahhüdü kapsamında toplamda 40.000 ABD Doları tutarında ödeme yapılmış olduğu taraflar arasındaki tüm yazışmalar ve faturalarla sabit olduğunu, ancak davacı tarafından, taraflar arasında iki yıldan fazla sürmüş olan bir ticari ilişki, “taraflar arasında ticari ilişki kurulmadığı” ve hatta “sözlü görüşme dahi yapılmadığı” şeklindeki gerçek dışı beyanlarla külliyen inkar edildiğini, hatta davacı tarafından aralarındaki ilişki kapsamında en son 19.09.2018’de bir sipariş verilmesine rağmen, üzerinden bir ay dahi geçmeden ihtarname gönderilerek iki yıl önce ödenmiş bir bedelin iadesi talep edildiğini, davacının ödemiş olduğu bedelin bir kısmını geri alabilmek umuduyla tamamen gerçek dışı iddialara dayandırdığı icra takibin de kötü niyetli olduğu açıkça ortada olduğunu, beyanla; davanın reddine, kötü niyeti ispatlanmış olan davacı aleyhine, alacak miktarının yüzde 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
23/09/2016 tarihli 15.000 USD bedelli dekont örneği, … Noterliğinin 05/10/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname örneği, … Noterliğinin 17/10/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname örneği, 01/04/2016 tarihli 25.000 USD bedelli, 25/09/2016 tarihli 15.000 USD bedelli 2 fatura örneği, mail yazışmaları, tarafların yetkililerini gösterir ticaret sicil gazete örnek sayfaları, taraflara ilişki davaya konu ticari defter suretleri, taraflara ilişkin sicil kayıtları, …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen bir örneğinin dosyamız arasında olduğu görüldü.
Mahkememizin 29/01/2020 tarihli celsesinde davalı tanığı …’un ‘ … LTD. ŞTİ’nin 2017-2019 tarihleri arasında sekreter olarak çalıştım, davacı şirket yetkililerinden … şirketimize ziyarete gelirdi, ayrıca bizimde patronumuz olan …’ında davacı şirketin çalışanlarına eğitim vermesi amacıyla davacı şirkete gittiğini biliyorum, benim çalıştığım süre zarfında davalı şirkete faturalar kestiğimi biliyorum, davacı ile davalı arasında genetik malzeme alım-satım ilişkisi vardı ve distribütörlük anlaşması vardı, ben Hakan Sert’e genetik testlerin bulunduğu bir seti çalıştığım süre zarfında elden teslim ettim, 2 kez de kurye gelip davacı şirkete teslim etmek üzere malzemeleri teslim aldı, ayrıca, kendimizde 1 kez malzemelerin gönderilmesi amacıylı kuryeye teslim ettik, başka bir diyeceğim yoktur.’ şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
Mahkememizin 29/01/2020 tarihli celsesinin 3 nolu ara kararı gereğince tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde 2 kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle 18/03/2020 günü saat:15.00’de inceleme yaptırılmasına karar verildiği, inceleme gün ve saatinin taraf vekillerine duruşma esnasında tefhim olduğu, bilirkişiler 06/12/2020 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
a) Dava konusu bedelin davalıya ödenmiş olduğu noktasında bir tartışma bulunmadığından davalının iddiasının haklı görülebilmesi için, ispat kuralları uyarınca, davalı tarafından, “taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, bu ilişkiye istinaden satın alma taahhüdüne karşılık olarak dava konusu bedelinin ödendiği ancak bu taahhüdün yerine getirilmediği” yönündeki iddiaların geçerli delillerle ispat edilmesi gerektiği,
b) Davalı tarafından, iddialarına dayanak olarak bir takım mail yazışmalarının sunulduğu,
c) Sözkonusu maillerden 29.03.2016 tarihli mailde “… Hanım Merhaba, (…) 5 ile 15 nisan arasında kalan 15.000 USDyi göndereceğiz. … Kalan 15.000 USD için ise 23 adet … kesin siparişimizdir. Bunuda … e fatura edebiliriz”; 07.04.2016 tarihli mailde ” … hanım distribütörlük anlaşması çerçevesinde Ocak sonu veya Şubatta ödenmesi gereken son 15.000 son ödemenin yapılmadığını bildirdi” ve nihayet 19.04.2016 tarihli mailde ” 01/04/2016 tarihli … faturası anlaşmamızdan geri kalan 15.000 USD olarak yapmıştık. Öyle zannediyorum ki bunu da TL istersiniz gibi görünüyor. (TL fatura eklidir) bu da OK ise bunu da gönderiyoruz” şeklinde 15.000 USD’den bahsedilmiş ise de, bu yazışmaların esas itibariyle … firmasıyla ilgili oldukları, davacı şirket adına yapılmış ve yine davacı … anılan bedel oranında taahhüt altına sokan yazışmalar olmadıkları,
d) Bir an için sözkonusu yazışmaların davacı adına yapılmış oldukları kabul edilse dahi anılan yazışmalardan davalının iddia ettiği gibi “davacının satın alma taahhüdüne karşılık olarak dava konusu bedelinin ödendiği ancak bu taahhüdün yerine getirilmediği, taahhüdün yerine getirilmemesi halinde ödenen bedelce cezai şart tazminatı olarak el konulacağı” yönünde bir taahhüt ve ibareye rastlanmadığı, davalı tarafından dava konusu bedel oranında davacıya mal ve hizmet verildiğine ilişkin de bir delil sunulmadığı, bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu bedelin davacıya iade edilmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 18/12/2020 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 29/12/2020 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 10/02/2021 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince davalı vekilinin itiraz dilekçesi doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 16/06/2021 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
1- Davacı …Ş. … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine 15.000,00 USD = 84.480,00 TL’ (22.10.2018 tarih: 1 USD=5,6320 TL) lik icra takibi başlatmıştır.
2- Davalı ve Davacı arasında dosyada bir ticari sözleşme yoktur.
3- Davacının inceleme konusu olan 2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinin incelenmesinde, defterleri TTK. ‘nun 64/3. Md. gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, yine ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, HMK md.222/3 gereği sahibi lehine delil olarak kullanılabileceği,
4- Davacı tarafın davalıya cari hesap borcunu ödemesi ile ilgili icra takibinden önce ihtarda bulunduğu,
5- Davacı …Ş. ’nin 31.12.2018 tarihi itibariyle; Verilen Sipariş Avansları Hesabı Borç bakiyesinin 15.000,00 USD=78.913,50 TL olduğu,
6- Davalı … Ltd. Şti. ‘nin 31.12.2018 tarihi itibariyle;
Alınan Sipariş Avansları Hesabı Alacak bakiyesinin 15.000,00 USD=78.913,50 TL olduğu,
7- Tarafımızca yapılan incelemede; davacı …Ş. ve davalı … Ltd. Şti. ‘nin Gelir İdaresi Başkanlığı ‘na verilmiş herhangi bir Form Ba ve Form Bs bildirimlerinde bulunmadıkları,
8- Davacı ve davalı tarafın 2015-2016-2017-2018 yasal defter incelemeleri neticesinde
herhangi bir cari hesap kaydına rastlanılmadığı, 2016 yevmiye defterinin karşılıklı incelenmesi neticesinde; davacının davalıya 23.09.2016 tarihinde; 15.000,00 USD banka kanalıyla ödemede bulunduğu ve tarih ve tutar olarak birbirlerini teyit ettiği,
9- Sonuç itibariyle; resmi defter kayıtlarına göre … A.Ş. ’nin 31.12.2018 tarih itibariyle … Ltd. Şti.’nden 15.000,00 USD=78.913,50 TL. alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
10- Davacının asıl alacağa % 20 icra inkar tazminat talebi mahkemenizce kabul görmesi durumunda; davacının toplam alacağı 84.480,00 TL. ( Asıl alacak “Takibin açıldığı tarihteki kura göre 15.000 USD. *5,6320 TL. =84.480,00 TL”) + 16.896,00 (İcra inkâr tazminatı) = 101.376,00 TL olarak hesap edildiği yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi ek raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı beyanlarını içerir 22/06/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 25/06/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında kurulmak istenen ticari ilişkiye istinaden ödenen avans ödemesinin iadesi amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Celp edilen … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … A.Ş. Tarafından borçlu … LTD. ŞTİ aleyhine 15.000 USD üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 16/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 20/11/2018 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görüldü.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında kurulmak istenen ticari ilişkiye istinaden ödenen 15.000 USD’nin avans ödemesi olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı tarafın davalıya 15.000 USD ödediğine yönelik taraflar arasında uyuşmazlığın bulunmadığı, ancak davalı tarafından taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, bu ilişkiye istinaden davacının satın alma taahhüdüne karşılık olarak dava konusu bedelin ödendiği ancak taahhüdün yerine getirilmediği yönünde iddiaları bulunduğu anlaşılmakla; taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; Tarafların bilirkişi tarafından incelenen davaya konu dönemi kapsar ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu itibarla lehlerine delil vasfı taşıdığı, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre 15.000 USD ‘nin 23.09.2016 tarihinde davalıya ödendiği, davalı davaya konu ödemenin aralarındaki ticari ilişkiye istinaden davacının satın alma taahhüdüne karşılık olarak kendilerine yapıldığını iddia etmişse de; davalı tarafça bu hususta dosyaya delil olarak sunduğu mail yazışmalarının incelenmesi neticesinde; davacının satın alma taahhüdüne karşılık olarak dava konusu bedelin ödendiği, ancak bu taahhüdün yerine getirilmediği, taahhüdün yerine getirilmemesi halinde ödenen bedelce cezai şart tazminatı olarak el konulacağı yönünde taahhüt ve ibareye rastlanılmadığı ve davacı … anılan bedel oranında taahhüt altına sokan yazışmalar olmadıkları gibi sunulan mail yazışmalarının davadışı … LTD.şirketine ait olduğu ve incelenen davalı şirket defter kayıtlarına göre bu şirket ile ticari ilişkinin bulunduğu ve yine davalının dava dışı bu şirket ile davacı şirket arasındaki bağ uyarınca işlemlerin yapıldığı iddiasını kanıtlar dosyada yazılı delil bulunmadığı, ve incelenen davacı defter kayıtlarına göre davalı ile alış-satış faturaları, yahut cari hesap kayıtlarına rastlanmadığı ve her iki tarafında aralarındaki ilişkiyi de gösteren BA-BS bildiriminde de bulunmadıkları, buna göre davaya konu 15.000 USD ödemenin taraflar arasında kurulmak istenen ticari ilişkiye istinaden avans niteliğinde olduğunun anlaşıldığı ve taraflar arasında başkaca ilişki bulunmadığından ticari teamül hükümleri uyarınca da ödenen bedelin avans ödemesi olarak kabulünün gerektiği anlaşılmış olup, yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafından ödemenin avans ödemesi olarak yapıldığı kanaatine varılarak; davacının davasında haklı olduğu anlaşılmakla; hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranında 16.896,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KABULÜ ile,
1-Davalının … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Asıl alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranında 16.896,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.452,06 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 1.017,71 TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 4.434,35 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 2.913,81-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 11.175,76-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/07/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
35,90 TL BAŞVURMA HARCI 1.017,71 TL PEŞİN HARÇ
1.017,71 TL PEŞİN HARÇ + 4.434,35 TL EKSİK HARÇ
5,20 TL VEKALET HARCI 5.452,06 TL KARAR VE İLAM HARCI
1.700,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ + 155,00 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
2.913,81 TL TOPLAM